Beton Demişken, Sahi Çok mu Önemli Bu İnşaat Malzemesi?
Çimentonun keşfiyle insanoğlu için oldukça kullanışlı bir inşaat malzemesi olarak halen daha bolca kullanılmakta. Ancak eğer beton dış etkenlerden korunmazsa ve biraz da kötü işçilikle döküm esnasında iyi vibrasyon yapılmazsa boşluklu olur ve aralarında kalan bu boşluklara yeraltı suları ya da eriyen karlardan su girer. Beton bu içine nüfuz eden su yüzünden zamanla dayanımını kaybedebiliyor.
Bir litre eriyik halde kurşun mu daha ağırdır? Yoksa aynı hacimde katı haldeki kurşun metali mi?
Niye kurşun dedim, çünkü erime sıcaklığı oldukça düşük. Merak edenler isterlerse kendileri de deneyebilirler diye.
Kurşun (Pb) oldukça ağır bir metal. Küçükken balık avlamak için, oltaya ağırlık olsun diye ben kendim eritip misinaya takardım. Aslında epey zehirli bir metalmiş, küçükken nereden bileyim, sonradan öğrendim tabii.
Küçükken epey bir eritmişliğim vardır.
Yoğunluğu 10.66 g/cm3, yani bir santimetreye bir santimetre bir küp yapsak kurşundan, bu kadar ağır oluyor işte. Karşılaştıracak olursak demir mesela (Fe), yoğunluğu 7.87 g/cm3'tür, yani daha hafiftir.
Dünyadaki birçok element gibi kurşun da eriyik halde genişler, yani eriyik halde katı halinden daha hafiftir. Eritirken içine attığınız parçalar dibe batar.
Sadece elementlerde değil, moleküler maddelerde de durum genellikle aynıdır.
Ancak bakın su farklıdır (H2O).!
Su katı halde, yani buz iken nedense sıvı halinden daha hafiftir. O yüzden suya buz attığımızda buz su yüzeyinde yüzer.
Bu ne demek?
Kurşun örneği ile bakacak olursak, eriyik haldeki kurşun içine katı halde bir kurşun parçası attığımızda dibe batarken, aynı şey su için geçerli değil demek. Buz yüzüyor, batmıyor, kurşun ise batıyor.
Peki bunun sebebi nedir?
Çünkü birçok maddenin aksine su molekülleri donma esnasında genleşirler. Genleşince de doğal olarak yoğunluğu azalır. Kurşun tam tersine yoğunlaşır.
Suyun bu özelliği doğada yaşamın yeşermesi için çok fayda sağlamış.
Kış vakti kayaların çatlaklarına giren su, hava soğuyunca donduğunda, o çatlağı genişleterek bir süre sonra koskoca kayayı bile yerinden kopartabiliyor.
Kayalardan toprağın oluşması bu çatlaklarda donan suyun işi aslında.
Milyonlarca yıl süresince önce büyük kaya çatlaklarında donarak, daha sonra da daha küçük kayalar içine nüfuz ederek su kayaları un ufak edip bugün sürdüğümüz tarlalarda yetişen domatesin patatesin fidelerinin yeşerdiği toprağı oluşturmuş.
Yaşamı suyun bu özelliğine borçluyuz bir anlamda!
Buraya kadar genel kültür yeterli sanırım. Biraz da asıl bahsetmek istediğim konuya devam edeyim.
İnşaat işlerinde kullandığımız en önemli malzemelerden biri betondur biliyorsunuz.
Aslında beton da bildiğiniz gibi hazırlanan kalıplar içine döküldükten sonra kayalar gibi sert olur, içine döküldüğü kalıbın şeklini alarak katılaşır.
Çimentonun keşfiyle insanoğlu için oldukça kullanışlı bir inşaat malzemesi olarak halen daha bolca kullanılmakta.
Ancak eğer beton dış etkenlerden korunmazsa ve biraz da kötü işçilikle döküm esnasında iyi vibrasyon yapılmazsa boşluklu olur ve aralarında kalan bu boşluklara yeraltı suları ya da eriyen karlardan su girer.
Beton bu içine nüfuz eden su yüzünden zamanla dayanımını kaybedebiliyor.
O yüzden özellikle temel betonlarının eritilmiş zift ile yeraltı sularının etkilerinden korunmasında fayda vardır.
Ayrıca beton içerisine sızan suyun donatıya da korozyon etkisi yapması bir başka sorun olarak karşımıza çıkabiliyor.
Kısacası aklıma gelmişken hatırlatayım istedim, beton dökümü de birtakım incelikler ister. Öyle basit bir iş değildir aslında.
Hatta birtakım kimyasallarla betonun su geçirimsizliğini artırmak da mümkündür.
Biz genellikle havuzlar gibi direk su ile temas eden yapılarda su geçirimsizliği yüksek betonlar kullanırız.
Aslında maliyet açısından çok da fark etmediği için, her türlü betonda bu katkıların kullanılmasında fayda vardır. Ama inşaat işte, her türlü konuda maliyet hesaplandığı için bu detaylara dikkat etmez kimse.
En azından temel betonlarının bu tarz su geçirimsiz katkılı betonlardan olması bence ikinci bir emniyet olması açısından oldukça faydalıdır.
Hazır beton santrallerde, beton üzerine uzman kadrolar tarafından yeterli oranlarda katkı malzemeleri ile hazırlandığında, aslında oldukça kaliteli olabiliyor.
Hatta yine bir klasik uygulamadan bahsedeyim.
Şantiyede beton kalıba daha rahat yerleşsin diye mikserlere şantiyede su katar birçoğu. Bu ise dökülen betonun kalitesini düşürür.
Aslında bunun da çaresi vardır.
Beton santralde beton akışkanlaştırıcı katkılarla da hazırlanabiliyor. Yani içine su katmadan da betonu akışkan yapmak mümkün.
Kısacası ekranlarda un ufak olmuş betonları gördükçe, aklıma gelmişken biraz beton üzerine bir iki konuyu hatırlatayım istedim.
Peki çok mu önemli bir malzeme beton?
Evet, birçok farklı malzemeler üzerinde çalışılıyor olsa da, halen daha en ekonomik inşaat malzemesi beton gibi görünüyor. Bilmiyorum, belki bir gün daha ekonomik ve daha dayanımlı bir şeyler bulan olur, ama şimdilik inşaatlarda kullandığımız önemli bir malzeme.
Şimdilik daha uygun alternatifi olmadığına göre, hiç olmazsa doğru dürüst dökelim betonları, sonra sonuçları çok acı oluyor!
Kurşun ne alaka peki diyenler olabilir.
Rahmetli sütannem pek bilirdi kurşun dökmeyi. Mahallede de pek meşhurdu. Bugün o aklıma geldi, kurşun da oradan anlayacağınız gibi.
Küçükken bana da birkaç kez kurşun döktüklerini hatırlıyorum.
Bu aralar sanki gerçekten bir nazar var üstümüzde ülkece, sütannem olsaydı bir kurşun döküverirdi, nazar falan kalmazdı herhalde.
Şaka yapıyorum, bilimle kalın, bilimle! Yanılmazsınız!
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla