Cambaza Bak Savaşı
Tuhaf, asimetrik ve bir o kadar da baskın tarzındaki Hamas operasyonu ile tekrar ısıtılan 20’nci yüzyılın Arap-İsrail çatışmalarının Ekim 2023 İsrail-Hamas versiyonu, yüzlerce insanın canını ve malını kaybetmesine sebep oldu.
Ne Ukrayna-Rusya savaşı, ne nüksetme eğilimindeki salgın, ne ekonomik kriz, ne de diğer sorunlar; tüm dünya varsa, yoksa İsrail ve Gazze’ye odaklandı, ya da odaklandırıldı.
Tuhaf, asimetrik ve bir o kadar da baskın tarzındaki Hamas operasyonu ile tekrar ısıtılan 20’nci yüzyılın Arap-İsrail çatışmalarının Ekim 2023 İsrail-Hamas versiyonu, yüzlerce insanın canını ve malını kaybetmesine sebep oldu. Konu ile ilgisi olsun olmasın, herkes görüş bildirmeye, yorum yapmaya başladı. Çoğunluk İsrail’in vahşetini kınarken, batı demokrasisi nedense Hamas’ın vahşetini öne çıkardı, İsrail’in soykırım benzeri uygulamalarını görmezden geldi, görmek istemedi, kadükleşmiş bir demokrasi anlayışıyla sınıfta kaldı ve Hamas’a karşı İsrail’in yanında yer aldı.
Her iki tarafın da çocuk, kadın, sivil ayrımı yapmaksızın uyguladığı bu hukuksuz savaşın başlamasının görünen sebepleri herkesçe malum. Arap-İsrail sorunsalının topraksal, tarihsel ve teolojik sebepleri belli, ancak bu son olayda çok özel ve önemli bir sebep var, pek konuşulmayan, öne çıkarılmayan: Gazze şeridinin de kıyıdaş olma sıfatıyla hak iddia edeceği Doğu Akdeniz jeopolitiği ve onun özelinde bölgedeki devletlerin Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarındaki çakışma ve tartışmalar.
2021 yılı Mayıs ayında o dönemde doktora öğrencim olan Dr. Mehmet Ali KILIÇ’la birlikte kaleme aldığımız “Doğu Akdeniz Deniz Yetki Alanları Sorununun Tarihsel Analizi ve Hakkaniyetli Çözüm Önerileri” başlıklı makalemizde, olabildiğince konunun detaylarını anlatmıştık. Livre de Lyon yayınevi tarafından basılan “İnsan ve Toplum Bilimlerinde Akademik Çalışmalar” isimli kitapta bir bölüm (ss.51-81) olarak yer alan söz konusu ortak makalemize aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Bu kitap bölümünün ana temasını Doğu Akdeniz deniz yetki alanları sorunun analizi ve Türkiye oluşturuyor. Çalışmada Doğu Akdeniz’i tanımladık. Stratejik ve enerji kaynakları açısından önemini ele aldık. Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının Uluslararası Deniz Hukuku’na uygun biçimde ayrımını yaptık. Münhasır ekonomik bölge ve bu konuda Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)’nin tezleri ile özellikle son dönemde yapılan anlaşmaları geniş bir perspektiften ele aldık. GKRY ile Yunanistan’ın kıyıdaş ülkelerle imzaladığı anlaşmaların, kıyıdaş ülkelerde neden olduğu deniz yetki alanı kayıplarını ve Türkiye’nin müteakip dönemde izlemesi gereken politikaları, karar vericilere öneriler şeklinde sıralamaya çalıştık.
Detaylı bilgiyi öğrenince siz de anlayacaksınız ki, bizler cambaza bakarken, oyun çok daha büyük.
İyi okumalar.