Çatılardan Yağmur Suyu Hasadı Su Sorununu Çözer mi?
İstanbul Su ve Kanalizasyon 2053 Master Planı çalışmaları kapsamında İstanbul’un 2053 yılında yağmur suyu hasadı potansiyeli yılda 80 milyon m3 olarak öngörülmüştür. Bu da İstanbul’un yaz aylarında bugünkü kullanımla yaklaşık 3 haftalık suyuna karşılık gelmektedir.
Yağmur suyu hasadı, yağışın yoğun olduğu zamanlarda çeşitli yöntemlerle (çatı tipi hasat sistemleri veya yer altında yapılan depolama alanları) tutulmasını ve saklanmasını sağlayarak yağışın az olduğu dönemlerde kullanılabilmesine yarayan bir sistemdir.
Böylece, çeşitli yöntemlerle hasat edilen yağmur suyu, ya doğrudan, ya basit filtreleme ile ya da arıtılarak bağ, bahçe ve tarımsal sulama ile şehirlerde yeşil alanların sulanması amacıyla kullanımı sağlanarak bu tip kullanımlar için temiz suyun (içme suyu) kullanılmasının önüne geçilmesi sağlanmış olur.
Konut içerisinde basit bir yağmur suyu toplama sisteminde, çatıdan toplanan yağmur suyu, büyük parçaları tutan filtreden geçirildikten sonra yağmur suyu deposuna gelmektedir. Yağmur suyu deposundan ise çamaşır makinesi ya da tuvalet rezervuarı gibi konut içerisinde ihtiyaç duyulan alanlara pompalanmaktadır.
Bazı belediyelerimiz bu konuda imar yönetmeliklerinde ve su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlükleri de mevzuatlarında bazı değişiklikler yaptılar
Örneği İstanbul’da 20 05 2018 tarih ve 30426 sayılı İstanbul İmar Yönetmeliği 40. Maddede 1000 m2 üzerindeki parsellerin çevre drenajı ve çatıya düşen sularının ayrı bir sarnıçta toplanması veya toplanan suların kesinlikle atıksu şebekesine bağlanmaması zorunlu tutulmuştur.
Ayrıca 2021 Ocak ayında İBB İmar Yönetmeliğinde yaptığı değişiklik ile 1000 m2 nin üzerindeki parsellerde kamu yapıları, alışveriş merkezi ve inşaat alanı 5000 m2 yi geçen ticari yapılarda Çatı ve Zemin Sularının yeraltında oluşturulacak sarnıçta toplanması zorunlu hale getirilmiştir.
Bu kapsamda İstanbul’da Beşiktaş ve Kadıköy belediyesinde yağmur suyu hasadı pilot projeleri başlatılmıştır.
Yine İstanbul Su ve Kanalizasyon 2053 Master Planı çalışmaları kapsamında İstanbul’un 2053 yılında yağmur suyu hasadı potansiyeli yılda 80 milyon m3 olarak öngörülmüştür. Bu da İstanbul’un yaz aylarında bugünkü kullanımla yaklaşık 3 haftalık suyuna karşılık gelmektedir.
Ancak gerek gri su gerek yağmur suyu potansiyellerinin geri kullanımı için ilave mevzuat değişiklikleri, etkin kentsel dönüşümler ve yeni altyapı yatırımları gibi işlemlerin gerçekleştirilmesi gereklidir.
Uygulama ne kadar yaygınlaşabilir?
Avrupa ülkelerinde yağmur suyu toplama sistemleri havaalanlarında, stadyumlarda, askeri alanlarda ve bunun gibi daha çok su toplamaya müsait yerlerde zorunlu hale gelmiş olmakla birlikte binalarda da daha fazla uygulamaya çalışılmaktadır.
Yağmur suyu kullanımının bina içinde kurulan tesisatın maliyeti, dışa kurulan ve kullanılan tesisat maliyetinden daha fazla olduğundan yağmur suları genellikle dış gider boruları ile dışarıda toplanıp kullanılmaktadır.
Ülkemizde yıllık ortalama yağış miktarları bölgelere göre büyük farklılıklar gösterir. Bu nedenle bu uygulama özellikle yağış veriminin daha yüksek olduğu bölgelerde uygulama önceliği kazanabilir.
Bir kişinin gri su kullanımı günlük harcadığı suyun yaklaşık %65’ine tekabül etmektedir. Yağmur suyu hasadı evlerde kullanılan daha az kirletilmiş gri suyun (banyo, duş, lavabo) geri kazanımı ile beraber ele alındığında daha geniş bir uygulama alanı bulabilir. Bu anlamda yeni inşaatlarda ve kentsel dönüşüm projelerinde yağmur suyu hasadının yanı sıra gri suyun toplanacağı ikinci tesisatın zorunlu hale getirilmesi ile bu konu çok daha yaygın bir uygulama alanı bulabilir.
Altyapı açısından geç mi kalındı?
Konutların çatılarından toplanacak yağmur suyu büyük ve karmaşık bir altyapı gerektirmemektedir. Ancak yeniden kullanım öncesi suyun kalitesinin tespiti önemlidir. Bir ön arıtma gerekip gerekmediğinin tespiti ile bir basit filtreleme veya ön arıtma tesisine ihtiyaç olabilir.
Türkiye deprem riskini azaltabilmek için birçok kentte kentsel dönüşüm projelerini uygulamaya konulacaktır. Bu projelerde yağmur suyunun toplanması ve az kirlenmiş evsel gri suyun yeniden kullanılmasına yönelik mevzuat düzenlemelerinin geç kalınmadan yapılmasında ve uygulanmasında büyük fayda vardır.
Ülkemizde, bu yöntemin yaygınlaştırılması ve kullanılmasına yönelik olarak 2017 yılında “Yağmursuyu Toplama, Depolama ve Deşarj Sistemleri Hakkındaki Yönetmelik” yürürlüğe girmiştir.
Bu çalışma bu konudaki ilerleme için önemli bir adım olmuştur. Ancak daha yaygın bir uygulama alanı oluşturulabilmesi için DEPREM BÖLGESİNDE yeniden yapılan binalarda bir pilot bölge seçilerek YAĞMUR SUYU HASADI VE GRİ SUYUN BİRLİKTE KULLANIMINA YÖNELİK bir uygulama başlatılmalıdır.