Deprem Bölgesinde Sürdürülebilir Su Temini İçin Lokal Su Arıtma Merkezleri Neden Kurulmuyor?

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamalara göre Deprem bölgesinde 332 çadır kentte yaşayanları sayısı 1 milyon 440 bin 668’e çıkarak iki büyükşehir nüfus büyüklüğüne ulaştı. Konteyner kentlerde de 34 bin 120 kişi kalıyor. Ancak 291 kişiye bir tuvalet, 630 kişiye bir duş düşüyor. 

Kahramanmaraş merkezli iki depremden etkilenen 11 ilde kurulan çadır ile konteyner kentlerde barınmaya başlayanların sayısı, 1,5 milyon kişiye çıktı. 

Bölgede; 360 bin 167 çadırdan oluşan 332 çadır kent kuruldu. Çadırda yaşayanların sayısı 1 milyon 440 bin 668 oldu. Afet bölgesinde 90 bin 914 konteynerden oluşacak 189 konteyner kentin kurulması çalışmaları da sürüyor. Halen konteyner kentlerde 34 bin 120 kişi kalıyor. Çadır ve konteyner kentlerde barınan toplam depremzede sayısı 1,5 milyona yaklaştı. Deprem bölgesinde 369 mobil mutfak hizmet veriyor.

Mobil duş ve tuvalet sayısı arttırılmalı 

Buralarda en önemli sorunlardan biri olan mobil duş ve tuvalet kapasitesinin artırılması için çalışmalar sürüyor. Yaklaşık 1 milyon 474 bin kişinin yaşadığı çadır ve konteynerlerde, ilave 2 bin 284 mobil duş ile 5 bin 058 tuvalet konteyneri kullanıma sunuldu. Mobil olanlar dikkate alındığında 291 kişiye bir tuvalet, 630 kişiye ise bir duş düşüyor.

Sürdürülebilir su temini için lokal su arıtma merkezleri yapılmalı 

Deprem bölgesinde barınma ihtiyacı için çadır talepleri sürüyor. Çadır ve konteyner kentlerde barınan depremzedelerin yanı sıra yavaş yavaş açılmaya başlayan işyerlerinde oluşacak içme ve kullanma suyu talebini karşılamak için ilave önlemlere ihtiyaç bulunmaktadır. 

Deprem bölgesinde iller bankası ekiplerinin ve diğer yardımcı ekiplerin içme suyu şebekelerindeki hasarları tespit ve giderme çalışmaları sürüyor. Bu çalışmaların tamamlanarak   güvenilir içme suyu temini zaman alabilir. Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş gibi bazı kentlerimizde geçici barınma merkezlerinden yeni konutlara geçiş süresi uzayabilir. Ayrıca bu kentlerimizde sağlam raporu verilse de konutlara geçmek istemeyen vatandaşlarımız olabilir. Bu nedenle yeni konutlar inşa edilene kadar mevcut konutlar dışındaki yerlerde yaşayacak olan ve işyerlerini açacak olan vatandaşlarımızın su talebinin karşılanmasına yönelik alternatif çözümler üretilmelidir.

Taşıma su ile ihtiyacı karşılamak zorlaşabilir.

Halen sadece çadırkentlerde ve konteyner kentlerde kalan depremzedelerin günlük yemek ve içme suyu ihtiyacı için en az 20 tonluk 200 TIR şişelenmiş suya ihtiyaç vardır. Bu talep şimdilik karşılanmaktadır. Ancak sürekli olarak karşılanması gereken bu temiz su talebi, bölgede  işyerlerinin açılması, havanın ısınması ve bazı bölgelere başlayacak geri dönüşler ile artacaktır. 

Bu nedenle bu talebin sadece şişelenmiş su ile karşılanması zorlaşabilir ve talebin karşılanmasında kesintiler yaşanabilir. Bunun önlenmesi için yerleşim yerlerinde tespit edilecek belirli bölgelerde içme ve kullanma suyu arıtma merkezleri kurulması ve orta vadede ihtiyacın bir bölümünün bu merkezlerden sağlanması faydalı olacaktır. Bu lokal arıtma merkezlerinde ozonla su arıtma yöntemi ve klorlama yönetimi kullanılarak suya bağlı hastalık ve salgın tehlikesi en aza indirilebilir.