Deprem Bölgesindeki Yabancı Askerler
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eskiden olduğu gibi özellikle afet ve pandemi gibi acil durumlarda başat konumunda olmasının gereğidir. Çünkü TSK hem barış, savaş ve olağanüstü durumlarda ülke çapında sahip olduğu lojistik kanalları hem de DAFYAR (Doğal Afet Yardım) birlikleri ve planları ile bu tür krizlerin aşılmasında maddi ve manevi gücü ile önemli bir rol oynayacağını geçmişte göstermiştir. Ayrıca bu konu tüm dünyada ister demokratik isterse anti-demokratik kurallarla yönetilsin, tüm ülkelerde ortak bir anlayış olarak kabul gören bir durumdur.
Öncelikle ‘’Asrın Felaketi’’ veya ‘’Küçük Kıyamet’’ olarak da adlandırılan 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifa, yakınlarına ve tüm Türkiye’ye sabırlar diliyorum.
Felaketin üzerinden yaklaşık 15 günlük bir süre geçmesinin üzerinden gözler artık kurtarma faaliyetlerinden yardım faaliyetlerine odaklanmıştır. Yardım faaliyetlerinde gündeme gelen bir konuda, özellikle İspanya ve ABD silahlı kuvvetleri unsurlarına çevrilmiştir. Çünkü ABD’nin yardımları için bölgeye gönderdiği 6. Filo unsurları ile İspanyol donanmasının Anadolu gemisinin benzeri Juan Carlos LPD (Landing Platform Dock-Havuzlu Çıkarma Gemisi) İskenderun limanına demirlemiştir.
İspanyol gemisinden karaya çıkan bazı unsurların sosyal medya paylaşımından ‘’devriye’’ diye adlandırılması kamuoyunda “Ne oluyoruz? Depremde askeri birlik devriyesinin ne işi var? Acaba ABD ve NATO’nun gizli bir ajandası mı var?” benzeri soruların sorulmasına neden olmuştur. Özellikle 2002 yılında ABD’de yapılan “Millenium Challenge” tatbikatındaki senaryoda deprem sonrası Kırmızı’nın işgal edilmesi, benzer senaryo Türkiye’ye karşı mı oynanıyor sorularını gündeme taşımış, bu iddiaları ilgi çekici hale getirmiştin.
Bilindiği üzere, depremin büyüklüğünün ve etkilerinin değerlendirilmesiyle birlikte İçişleri Bakanlığı tarafından 4’üncü seviye yardım çağrısı yapılmıştır. Bunun anlamı Türkiye’nin uluslararası yardım kabul isteğidir. Türk iç hukukunda herhangi bir afetin değerlendirilmesi yetkisinin kanun ile AFAD’a verildiği anlaşılmaktadır.[1] [2] Doğaldır ki AFAD’da bu değerlendirmeyi İçişleri Bakanlığı ile paylaşmıştır. Daha sonra İçişleri Bakanlığı’nın Dışişleri Bakanlığı’na yardım çağrısını bildirmesini müteakip Dışişleri Bakanlığı tarafından AB ERCC (Emergency Response Coordination Center-Acil Müdahale Koordinasyon Merkezi)’ne yardım çağrısı yapıldığı belirtilmektedir.[3] Ayrıca çok büyük ihtimal NATO yetkililerin açıklamalarına göre Türkiye veya AB ERCC’nin, NATO EARDCC (Euro-Atlantic Disaster Response Coordination Center- Avrupa-Atlantik Afet Müdahale Koordinasyon Merkezi)’ne de çağrı yaptığı anlaşılmaktadır. Çünkü sahadaki yabancı askeri personel sayısı ve birliklerin fazlalığı bize bunu göstermektedir. Zaten NATO EADRCC böyle bir durumda başta BM ve AB olmak üzere tüm uluslarrası örgütler ile NATO üyesi ve işbirliği içerisinde olduğu ülkelere bu çağrıyı yapmaktadır.
[1] 5902 SK: Afet Ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2009/06/20090617-1.htm
[2] 7269 SK: Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun, MevzuatMetin
[3] Acil Müdahale Koordinasyon Merkezi’ne yapılan yardım çağrısı. https://tr.euronews.com/2023/02/06/dorduncu-seviye-deprem-ilaninin-ardindan-turkiyeden-uluslararasi-yardim-cagrisi
Tablo-1: NATO EADRCC Çalışma Mekanizması[1]
Her ne kadar kamuoyunda özellikle ABD askerleri ve İspanyol askerleri birlikleri hedefe koyulsa da aslında A/K birliklerinin büyük bir çoğunluğu ya askeri personelden oluşmakta ya da içlerinde askeri personel olduğu görülmektedir. Çin, Japonya, Özbekistan, Azerbaycan gibi ülkelerin kurtarma ekipleri bunlara örnek olarak verilebilir. Çünkü dünyada, Türkiye’deki durumun aksine, afet ve akabindeki iyileştirme faaliyetlerinde askeri birliklerin kullanılmasının önemi özellikle Covid-19 pandemisi döneminde bir kez daha anlaşılmıştır. [2]
İspanyol Silahlı kuvvetleri unsurları Türkiye’de büyük ihtimal NATO Response Force[3] (NATO Hazır Kuvveti-NRF)’ne deklare ettiği unsurları göndermiş olabilir. Çünkü bu birlikler bu dönemlerde hazır olarak beklemektedir. NRF konsepti NATO’da 2003 yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Bu konsepte göre ülkeler tarafından NATO’ya deklare edilen kolordu seviyesindeki birlikler birer yıllık dönemler halinde NATO anlaşması hükümlerine göre görevlendirilmektedir. Bu görevlendirmeler iki türlü olmaktadır. Birincisi birer yıllık dönemler halinde NATO NRF kuvvetinin komutasını almak, ikincisi ise her dönem için bu kuvvete ne kadarlık bir kuvvet tahsis edileceği ile ilgilidir. Almanya 2023 yılı için NRF görevinde liderliği üstlenen ülkedir.
İskenderun’da devriye yapan İspanyol askerleri de bu kapsamda olan askeri birliğin personeli olabilir. İspanyol askerlerinin bu şekilde algılanmasının iki nedeni olabilir. Birincisi yardımların nasıl ve nereye yapılacağı ile ilgili koordineyi, sosyal medyada yer alan bazı haberlerin de etkisiyle angajman kurallarını abartmaları, ikinci ise bölgedeki TSK unsurlarının A/K, yardım faaliyetleri ile uğraşmasından dolayı yeterli irtibat elemanı tahsis edilememesinden kaynaklanmış olabilir.
Ayrıca A/K faaliyetlerinde yer alan askerlerin dışında MSB Sn. Hulusi AKAR’ın yapmış olduğu açıklamadan Katar ve ABD’nin ayrıca helikopter tahsis ettiği de anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak deprem nedeniyle Türkiye’de bulunan askeri personel ve birlikler Türkiye Cumhuriyeti iç hukuku ve taraf olduğu uluslararası anlaşmaların gereği olarak bulunmaktadır. Eğer bu personel ve birlikler kamuoyunda bir kesim tarafından iddia edildiği gibi işgal amacıyla geldilerse, o zaman da bu unsurların Türkiye Cumhuriyeti’nin daveti veya reddine ihtiyaç olmadığı öngörülmektedir. Pandemi esnasında Rus Silahlı Kuvvetleri İtalya’ya yardıma gelmiştir. Ancak bugün için baktığımızda Ukrayna-Rusya savaşında İtalya, AB ve NATO üyesi olmasından dolayı Rusya karşıtı politika yürütmektedir.
Yine buradan çıkaracağımız bir diğer sonuç ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eskiden olduğu gibi özellikle afet ve pandemi gibi acil durumlarda başat konumunda olmasının gereğidir. Çünkü TSK hem barış, savaş ve olağanüstü durumlarda ülke çapında sahip olduğu lojistik kanalları hem de DAFYAR (Doğal Afet Yardım) birlikleri ve planları ile bu tür krizlerin aşılmasında maddi ve manevi gücü ile önemli bir rol oynayacağını geçmişte göstermiştir. Ayrıca bu konu tüm dünyada ister demokratik isterse anti-demokratik kurallarla yönetilsin, tüm ülkelerde ortak bir anlayış olarak kabul gören bir durumdur. Aksinde ısrar, Türk insanına doğal afetlerde zarar verir. Zararda ısrarın kime ne faydası olabilir?
[1] NATO EADRCC Çalışma Mekanizması, https://www.nato.int/nato_static_fl2014/assets/pdf/2020/4/pdf/200401-EADRCC-Requesting-assistance-in_3.pdf
[2] AKYAR M.S, Dünyada Silahlı Kuvvetler Covid-19 ve benzeri salgınlara hazır mı? , SAVTÜRK, https://www.savturk.com/tr/dunyada-silahli-kuvvetler-covid-19-ve-benzeri-salginlara-hazir-mi
[3] NATO NRF Kuvveti https://www.nato.int/cps/en/natohq/topics_49755.htm