Elon Musk, Gerçekten Sıra Dışı Bir Çılgın
Isaacson, Musk'ın nihayet bir yapay zekâ şirketi kurma yönünde şimdiye kadar gizli olan bir girişime imza atmak üzere olduğunu söylüyor. Öyle görünüyor ki Musk, X ve Tesla'nın devasa veri depolarını, OpenAl gibi diğer yapay zekâ şirketleriyle rekabet etmek için kullanmayı umuyor.
Güçlü insanların hayatı her zaman ilgimi çekmiştir. Bu perspektiften baktığımda günümüzün en güçlü insanlardan biri olan Elon Musk'ın hayatını incelemeye çalıştım. Elon Musk'ın hayatı gerçekten çok enteresan. Bizim ilk duyduğumuzda hayal dediğimiz şeyleri gerçekleştirmesi, uzayın fethini takıntı haline getirmesi ile muazzam bir fenomen. Elon Musk, seçkin bir ailenin bireyi olarak bu dünyaya gelmedi! Şiddet ve kaos ortamında çocukluk yılları geçti. Bu sarsıntılı durum hayatı boyunca onu hiç bırakmadı. Kendisi, kendini ifade ettiğinde bakın neler söylüyor. "Evet biliyorum, öngörülemeyen bir ruh hali değişimleri yaşıyorum ve can sıkıntısından "X" platformunu satın aldım!" Geçenlerde Elon Musk'ın biyografisi kitap olarak yayımlandı. Bu kitapta Tesla, X (eski adıyla Twitter), SpaceX 'in uzayı fethi ve sert yönetim yöntemlerine takıntılı olduğunu ortaya koyuyor.
Apple'ın kurucu ortağı Steve Jobs (2011), Albert Einstein ve diğerleri hakkında daha önce başka başarılı biyografi kitapları yayınlayan yazar Walter Isaacson, Musk'la tanışmak için benzeri görülmemiş bir fırsat yakaladığını ve onunla bu kapsamda bir dizi toplantılar ve söyleşiler yaptığını belirtiyor. Yazar, bu çalışmanın daha önce yaptığı hiçbir biyografi çalışmasına benzemediğini söylüyor. Musk’ın, Ukraynalıların Starlink sisteminin aktif hale getirilmesi yönündeki isteklerini reddettiğini, böylece Ukrayna'nın Karadeniz'deki Rus filosunun üssüne yönelik bir saldırıyı önlediğini iddia ediyor. Isaacson, Musk'ın kendisine Ukrayna Dijital Dönüşüm Bakanı Mikhailo Fedorov ile olan tüm şifreli mesajları, Ukraynalılara sormadan verdiğini açıklamaktan da hiç çekinmiyor.
Daha da dikkat çekici olanı Isaacson, Musk'ın nihayet bir yapay zekâ şirketi kurma yönünde şimdiye kadar gizli olan bir girişime imza atmak üzere olduğunu söylüyor. Öyle görünüyor ki Musk, X ve Tesla'nın devasa veri depolarını, OpenAl gibi diğer yapay zekâ şirketleriyle rekabet etmek için kullanmayı umuyor. Bu durum, yapay zekâ sektörü için büyük ticari öneme sahip olabilir. 10 yıl önce Musk'ın iki şirketi Tesla ve SpaceX neredeyse borç batağındaydı. Ancak 2021 yılına gelindiğinde Tesla, neredeyse bir milyon araba sattı ve SpaceX, 31 başarılı fırlatma gerçekleştirdi. Bu ticari ve teknolojik patlama, Musk'ı dünyanın en zengin adamı haline getirdi. Time ve Financial Times dergileri, yeşil ulaşımı ve uzay yolculuğunu dönüştürme vizyonu nedeniyle onu "Yılın Kişisi'' seçtiler.
Musk biraz rahatsız bir kişilik. İşlerin yolunda gitmesinden bile rahatsız olabiliyor. Bu konuda, "Daha sonra her şey o kadar iyi gidiyordu ki Musk, rahatsız olmaya başladı" diyor Isaacson. Yazar, "İşlerin iyi gitmesinden hoşlanmaz. Drama bağımlısıdır. Musk, belki de can sıkıntısından, artık X olarak bilinen sosyal medya devi Twitter'ı satın almak için bir plan yaptı" ifadelerini kullanıyor. Musk, twitter platformla ilgili olarak "İlk başta bunun benim daha büyük temel görevlerime uymadığını düşündüm. Ancak bunun medeniyeti koruma misyonumun bir parçası olabileceğine ve toplumumuzun çok gezegenli hale gelmesi için daha fazla zaman kazanabileceğime inanmaya başladım" diyor. Musk, 2022 baharında Twitter platformunu satın almak için 44 milyar dolar teklif etti ve şirketin çalışanları, medya, Twitter kullanıcıları ve liberal politikacılarla yıkıcı bir savaşa girdi.
Bu arada Isaacson biyografi kitabını nasıl yazdığını şöyle anlatıyor. Musk, biyografiyi yazarken, sıkılmadı ve beni kovmadı diyor. Isaacson, "Haftalar boyunca kenarda oturup notlar alıyordum. Tüm şirket toplantıları için konferans odasındaydım ve onun Zoom çağrılarına katıldım" diyerek, Musk’ın çalışma hayatının bir parçası haline geldiğini vurguluyor.
Musk’ın ailesinin kökenleri Güney Afrika'ya uzanıyor. Musk kendisinin bipolar olduğunu düşündüğünü ama kendisine hiçbir zaman böyle bir teşhis konmadığını bu söyleşisinde dile getiriyor. Musk'un dalgalanmalarına gelince; Isaacson, bunun temel olarak çocukluğunda yaşadığı acılardan kaynaklandığını, Güney Afrika'da şiddetin ortasında büyüdüğünü ve babasıyla zor bir ilişkisi olduğunu, tüm bunların Musk’ın hayatına yansıdığını belirtiyor. Babasıyla ilişkisi ona kendini yabancı gibi hissettiriyordu. Bu nedenle babasına sürekli kendini kanıtlama ihtiyacı duyuyordu. Bu durum bütün hayatını etkilediği gibi, yaşadığı savrulmalarına da bir anlam katıyor. Musk'ın etrafındaki insanlarla, özellikle de eşleri, çocukları ve şirketlerinde çalışanlarla insani düzeyde iletişim kurma becerisinden yoksun olduğu söyleniyor. Karmaşık ve ıstıraplı bir karakter olarak tasvir ediliyor. Bu duygusal gel-gitlerin hepsinin başrolünde babasının olduğunu belirtmesi de çocukluk yıllarındaki travmayı bizlere anlatıyor.
Babayı hem duygusal hem de fiziksel olarak sömürücü bir kişi olarak tanımlayan Musk, babasıyla tekrar temas kurmadan uzun yıllar geçiriyor. En nihayetinde ısrarlar üzerine 2016'da babasıyla görüşmeyi kabul ediyor. Kitapta bu buluşmayla ilgili olarak Musk'un arkadaşlarından biri, "Elon'un ellerinin titrediğini gördüğüm tek an oydu" diyor. Isaacson, "Musk'ın beyninde şeytani bir köşeyi işgal eden ve onda soğuk öfke uyandıran bazı kişiler var. Bunların başında babası geliyor!" yargısına varıyor. Musk'ın sık sık dövüldüğüne ve babasının onu çok azarladığına dikkat çekiyor. Ancak 10 yaşındayken, anne ve babasının boşanmasından birkaç yıl sonra onunla yaşamayı seçti.
Elon Musk, biyografi yazarına kendisine otizmin bir türü olan Asperger Sendromu tanısı konulduğunu ve başkalarıyla ilişkilerinde ilişkisel sinyalleri çözme konusundaki zayıf yeteneğinin nedeninin bu olduğunu söylüyor. Yazar, Musk'ın fırtına ve dramadan etkilendiğini belirtirken, yönettiği şirketleri yönetme biçiminde kendini gösteren 'öngörülemeyen duygusal dalgalanmalara maruz kaldığını vurguluyor. Kitapta Elon Musk'un, çalışanlarından beklentileri olduğunu, bunlar karşılanmadığında sinirlendiği ve kendisine direnmeleri halinde onları küçük düşürmekten çekinmediği birtakım öfke nöbetlerinden birkaç örnek veriliyor. Musk'un eski hayat arkadaşı şarkıcı Grimes, yazara milyarderin rahatsızlığını dile getirirken Musk'ın şeytani ve çok fazla kaos yaratan bir duruma girdiğini söylüyor. Isaacson, Kanadalı sanatçının Elon Musk'tan üçüncü bir çocuğu olduğunu kitapta açıklıyor. Elon Musk'un çocuklarının sayısı 11 olarak zikrediliyor. Bunlardan ikisi, sperm bağışladığı Neuralink şirketindeki bir kadın yetkiliden. 2022'de Musk'un eşi Justine Wilson'la olan kızı 18 yaşına girecek.
Kitaba göre Marksist olan Xavier adında bir erkek çocuk olarak doğan ve daha sonra cinsiyet değiştirip kız olan çocuğu, Musk'a "Senden ve temsil ettiğin her şeyden nefret ediyorum" demiş. Aynı yıl, kızı Kaliforniya mahkemesine isminin Vivian Gina Wilson olarak değiştirilmesi için dilekçe vermiş. Dilekçede gerekçe olarak "cinsiyet kimliğindeki değişiklik ve artık biyolojik babasıyla yaşamadığı ya da onunla hiçbir biçimde bir ilişkisinin olmasını istemediği" gerçeğini öne sürmüş. Kızı şu anda babasını görmeyi reddediyor.
Yazar, iş adamının bir takıntısı olduğunu, onun da uzay şirketi SpaceX aracılığıyla insanları "birden fazla gezegenin" sakinleri yapma arzusu olduğunu belirtiyor. Kitap, Musk'ın bir yapay zeka şirketi kurma kararının kısmen nüfus kıtlığıyla ilgili endişelerinden kaynaklandığını belirtiyor. Musk, insanların yeterli sayıda çocuğu olmaması nedeniyle insan zekasının azaldığına, aynı zamanda bilgisayar zekasının da dramatik bir şekilde arttığına inanıyor. Ayrıca bir noktada biyolojik beyin gücünün, dijital beyin gücünün yanında gölgede kalacağına inanıyor. Bu nedenle yapay zekanın temsil ettiği dijital güce karşı çıkmanın tek çözümünün daha fazla çocuk sahibi olmak ve nüfus azalması sorunuyla mücadele etmek olduğuna inanıyor. Popüler algının aksine Isaacson, Musk'un 'dolandırıcı' olarak gördüğü eski ABD Başkanı Donald Trump'tan hoşlanmadığı konusunda ısrar ediyor. Ancak aynı zamanda, yazara "oy vermiş olsaydı 2020'de Biden'a oy vereceğini" söylemesine rağmen, Musk mevcut Başkan Joe Biden'ın destekçisi de değil. Kitaba göre Musk, Biden'la yıllar önce yaptığı bir toplantıyı şöyle anlatıyor: O kadar sıkıcıydı ki, ipi çektiğinizde aynı aptalca şeyleri tekrar tekrar söyleyen kuklalar gibiydi.
Musk, yaşayan bir efsane, çılgın bir dahi kişilik, iyi bir sanayici. Para kazanmasını da çok iyi biliyor. Teknolojik gelişmelere imza atabiliyor ve bunlardan zaman içinde büyük paralar kazanmasını biliyor. Küçüklüğünde ailesinde geçirdiği travmaların etkisi altında kaldığını çeşitli davranışlarıyla gösteriyor olsa da, esas odak noktasını her zaman yeni projelere imza atabilmesi teşkil ediyor. Bu yönüyle hep insanlığa faydalı işlere imza atıyor. Hem de teknoloji gurusu olarak tüm çocuklara, gençlere, bilim insanlarına rol model olmaya devam ediyor. Musk’ın nefes aldıkça pek çok yeni çılgın projeye imza atmaya devam edeceğine inanıyorum. Dünyanın bu çılgın adama ihtiyacı var ve o da bunun farkında. Kendisinden daha çok şeyler göreceğiz. Musk’ı izlemeye devam edeceğiz. Belki yakında onun sayesinde gezegenler arasında uzay yolculuğu yapacağız. İyi ki Musk bu dünyaya gelmiş diyeceğiz.
Saygı dolu sevgiyle