İkinci Turun Değerlendirmesi
İlk turda toplam geçerli oy sayısı 54 milyon 796 bin 49 imiş. İkinci turda ise toplam geçerli oy sayısı 53 milyon 339 bin 313 olmuş. Aradaki fark 1 milyon 456 bin 736 oy. Demek ki ne kadar oy vermeye gidin kampanyası da yapılmış olsa, seçmenlerin %2.7 civarında bir kısmı ikinci tur sandığına gitmemiş.
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan seçimlerde cumhurbaşkanlığı için verilen oylar üzerine seçim sonrasında o günlerde bir değerlendirme yapmıştım.
https://strasam.org/stratejisiyaset/siyaset-bilimi/secmen-sayisi-sebep-oranlar-ise-neticedir-1990
O değerlendirmenin devamı esasında gelin bugün 28 Mayıs 2023 seçimlerinin sonuçlarını da irdeleyelim ve bu konuyu kapatalım.
YSK yurtiçi ve yurtdışı, ayrıca gümrük kapılarındaki kesin sonuçları 1 Haziran itibariyle açıklamış durumda.
Bir önceki değerlendirme yazımdaki sonuçlarla karşılaştırma yapacak olursak şu sonuçlara ulaşıyoruz diyebiliriz.
Öncelikle seçmen sayısı iki haftalık seçim aralığında 64 milyon 145 bin 504 seçmenden 64 milyon 197 bin 454 seçmene yükselmiş.
Aradaki fark 51 bin 950 seçmen. Bu fark bu iki haftada 18 yaşını doldurup oy verme hakkını elde edenlerden, bu sürede vefat veya daha farklı sebeplerle oy veremeyecekler düşündüğünde arasında oluşan fark olmalı.
Sonuç negatif olmadığına göre iki haftada seçimlere katılmaya hak kazanan genç seçmen sayısı yeterince fazla olmuş diyebiliriz.
Oranlarsak on binde 8 gibi bir oran çıkıyor ki, haftalık on binde 4 eder ve 52 haftada, yani yılda % 2.1 diyebileceğimiz bu oran, son beş yılda yıllık ortalama nüfus artış oranımız olan %1.61 oranından çok da yukarıda değil.
Yani seçmen sayısındaki bu artış mevsimsel etkileri de dikkate alacak olursak (belki bu mevsimde doğum oranları yılın diğer mevsimlerine nazaran çok daha fazla oluyordur!) bence kabul edilebilir seviyede denebilir.
Bu konuda anlaştıysak, şimdi gelelim bir önceki yazımızdaki değerlerle olan karşılaştırmalara.
Bu turda seçime katılım oranı şöyle oldu, böyle oldu ile uğraşmayacağım. Direk olarak ilk turdaki geçerli oy sayıları ile ikinci turdaki geçerli oy sayılarını ve her iki adayın da iki turda aldıkları oyları karşılaştıracağım.
Yazımda dikkate aldığım ilk turda toplam geçerli oy sayısı 54 milyon 796 bin 49 imiş.
İkinci turda ise toplam geçerli oy sayısı 53 milyon 339 bin 313 olmuş.
Aradaki fark 1 milyon 456 bin 736 oy.
Demek ki ne kadar oy vermeye gidin kampanyası da yapılmış olsa, seçmenlerin %2.7 civarında bir kısmı ikinci tur sandığına gitmemiş.
İlk yazıda, eğer o yazıyı okursanız, hesabı seçeneklerden birinde ben eğer oy kaybı %10 civarında olursa ne olur diyerek yapmıştım.
%2.7 oy kaybı benim maksimum olabilecek oy kaybı tahminimin oldukça altında. gerçekten kampanyalar bir işe yaramış diyebiliriz.
Peki gelelim adayların aldıkları oylara.
İlk turda sayın Erdoğan'ın aldığı 27 milyon 133 bin 849 oy ikinci turda 27 milyon 834 bin 589 oya çıkmış!
Aradaki fark 700 bin 740 oy. Yani seçime katılım azalmış olsa da sayın Erdoğan hem ilk turda aldığı oyları korumuş, hem de üzerine 700 küsür bin oy eklemiş!
Gelin sayın Kılıçdaroğlu için de bu analizi yapalım ve sonra değerlendirmeye çalışalım.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun ilk tur oyu 24 milyon 595 bin 178 imiş. Bu arada bu oyları ilk yazımdan alıyorum, YSK bildiğim kadarıyla maalesef henüz ilk tur cumhurbaşkanlığı kesin sonuçlarını yayımlamadı.
Sayın Kılıçdaroğlu ikinci turda ise 25 milyon 504 bin 724 oy alarak oylarını 909 bin 546 oy artırmış görünüyor.
Doğal olarak sayın Erdoğan'ın ikinci turda almış olduğu oylar sayın Kılıçdaroğlu'ndan fazla olduğu için seçimi sayın Erdoğan kazanmış oldu.
İki aday arasındaki oy farkı ilk turda 2 milyon 796 bin 49 iken, ikinci turda bu fark 2 milyon 329 bin 865 oya kadar inmiş, ancak bu iniş yine de doğal olarak yeterli olmamış.
İkinci turda sandığa gitmeyen tüm seçmen sandığa gitmiş olsaydı, yani 1 milyon 456 bin 736 oyun tümünü sayın Kılıçdaroğlu almış olsaydı bile sayın Erdoğan her halükârda seçimi kazanmış olacaktı!
O zaman galiba sorun başka bir şeyde.
Siz ne kadar pozitif kampanya yaparsanız yapın, hatta iki tur arasında milliyetçi oyları alacağım diye 180 derece dönüş yaparak kampanyanın dilini ırkçı denebilecek bir yöne de çevirseniz, sayın Erdoğan'ın seçmeni ona inanıyor ve güveniyor.
O ne kadar seçmeni aldatan, kandıran, gerektiğinde seçim kampanyasında montaj da olsa, yalan da olsa sizi karalayarak seçmenine ulaşıyor ve seçimi almasını biliyor.
Boş tencere bile onu iktidardan düşürmek için yeterli olmuyor.
Demek ki muhalefet bir şeyleri yanlış yapıyor. Ne yapsa insanları inandıramıyor.
Altılı masa, toplumun her kesiminden temsilci, onca vaat. Yok, hepsi boşa nefes harcama.
İnsanlar inanmıyor işte ve ülkenin gelmiş olduğu durumu bile bile gidip yine o sandıkta sayın Erdoğan'a oy veriyorlar.
Bu süreçte muhalefet eğer nerede hata yaptığını çözemezse, insanlara ulaşıp kendini daha iyi anlatamazsa, bu gidişatın yanlış olduğuna insanları ikna edemezse, seçim falan alma şansı yok gibi geliyor bana.
Evet, modern Türkiye! Atatürk'ün gösterdiği yoldan ilerleyerek muasır medeniyetler seviyesine çıkması gereken Türkiye iktidarın elinde belki de yüzyıl geriye gitmiş durumda.
Ancak bunu gel de anlat bu millete!
Bir yatırım yapılacaksa önümüzdeki beş yıla değil, önümüzdeki elli yıla, yüz yıla yapılmalı! Ve bu yatırım insanlara doğru şekilde anlatılmalı!
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla