Prigozhin’in Ölümü Bir “Kaza Değildi, Yoldaş!”
Uçağının düşürülmesinden bir gün önce, kendisinin Afrika'da olduğunu iddia ettiği bir video yayınlamıştı ve "Rusya'yı her kıtada daha da büyütme" sözü vermişti. Kendisini Rus hisseden herkesin altına imza atacağı bu söze rağmen Putin, bir zamanlar Belarus’a gitmesine izin verdiği Prigozhin’in St.Petersburg’a inmesine izin vermedi.
İki ay önce Rus ordusuna karşı kısa süreli bir isyan başlatan Wagner Grubunun Yevgeniy Prigozhin; dün, 23 Ağustos Çarşamba günü Moskova'dan St Petersburg'a özel bir uçakla seyahat ederken beraberindeki dokuz yolcuyla birlikte, uçağın havada infilak etmesi sonucu öldü ve/veya öldürüldü. Wagner'in kurucusu Dmitry Utkin'in de düşürülen Embraer uçağında hayatını kaybetti. Bazılarına göre uçak Rus hava savunması tarafından füzeyle vurularak düşürüldü. Prigozhin’in ölümüyle birlikte, isyan girişiminden bu yana ortalıkta görülmeyen Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Sergei Surovikin de görevden alındı. Akıbeti bilinmiyor.
Prigozhin geçmişte Ukrayna cephesinde binlerce Wagner askerine komuta eden, Afrika'da iç karışıklıkları ve şiddet eylemlerini destekleyen güçlü bir figür olarak, Haziran’daki isyan hareketiyle, rejime ve yirmi yılı aşkın süredir devam eden Putin iktidarına yönelik en dinamik iç tehdidi temsil ediyordu. Görünürde Belarus’ta inzivaya çekilmesine izin verilen Prigozhin’in er ya da geç ortadan kaldırılacağı, Putin’in gibi bir diktatörün isyancı başını gerçekten affetmesini kimsenin beklememesi gerektiği konuşuluyordu. Gerçekten affetmedi. Prigozhin görünürde her şeyden sıyrılmış gibiydi. Geçtiğimiz haftalarda çeşitli şekillerde Belarus'ta, Saint Petersburg'da ve hatta Afrika'daki Wagner güçleriyle birlikte olduğunu iddia eden görüntüleri sosyal medyada paylaşmaya devam ediyordu. Uçağının düşürülmesinden bir gün önce, kendisinin Afrika'da olduğunu iddia ettiği bir video yayınlamıştı ve "Rusya'yı her kıtada daha da büyütme" sözü vermişti. Kendisini Rus hisseden herkesin altına imza atacağı bu söze rağmen Putin, bir zamanlar Belarus’a gitmesine izin verdiği Prigozhin’in St.Petersburg’a inmesine izin vermedi.
Prigozhin'in görünürdeki ölümünün zamanlaması ve koşulları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in rejiminin durumu hakkında neye işaret ediyor? Bu durum Afrika'daki kapsamlı operasyonları da dâhil olmak üzere Wagner Grubunun geleceği açısından ne anlama geliyor? Ve bu güç mücadelesinin Ukrayna'daki savaş üzerinde nasıl bir etkisi olacak? benzeri sorular dünden itibaren dünya kamuoyunda konunun uzmanları tarafından hararetle tartışılmaya başlandı.
Putin, GodFather (Baba) Filminin Son Serisini Yazdı, İsyancı Başından İntikamını Aldı
Haziran ayındaki isyan esnasında Kremlin’in çekingen bir tavır takınması gözlerden kaçmamıştı. Ancak Kremlin koridorlarında Godfather filmindeki sahneleri andıran gizli görüşmelerin yapıldığı ve dün bu görüşmelerin uzantısı olarak Prigozhin’den intikam alındığı anlaşılıyor. Şüphesiz bunun olağan bir uçak kazası mı yoksa uçağa doğrudan yapılan bir suikast saldırısı mı olduğu bilinmiyor. Çoğu kaynağa göre Prigozhin’in uçağı, füzevari bir şeyle veya İHA ile düşürüldü. Düşüş nedeni henüz netleşmemiş olsa da, bunun bir kazadan ziyade kasti bir saldırı olduğunu varsaymamız gerekiyor.
Bununla birlikte, Prigozhin'in diğer Kremlin muhalifleri gibi bir pencereden itilmedi, sokakta veya bir apartmanın merdiven boşluğunda faili meçhul bir cinayetle yok edilmedi. Havada patlayan bir uçakta işinin bitirilmesi, Baba’nın daha ses getirici bir usulü tercih ettiğini bize gösteriyor. İsyan günü sessiz kalan Putin, Prigozhin’in gücünü iyice test ettikten sonra, dün öldürücü darbeyi vurmakta gecikmedi. Rakibine karşı isyan sırasında soğukkanlılığını korurken, kendi şartları ve zamanlaması doğrultusunda isyancı başını dünyanın gözü önünde yok ediverdi. Putin'in kindarlığını bilen herkes, Prigozhin Moskova'ya yürüyüşünü yarıda kestiği andan itibaren artık yürüyen bir ölü olduğunu zaten biliyordu. Hakiki ölüm, Haziran yerine Ağustos’ta gerçekleşmiş oldu.
Rejimini Korumak İçin Putin'in Korku Salmaya Devam Etmesi Gerekiyor
Tarihsel olarak Rusya'da siyasi değişim için üç faktörün bir araya gelmesi gerektiği iddia ediliyor. Buna göre, elit kesimin kendi arasında bölünmesi, memnuniyetsiz halk kitlesi ve korku eşiğinin aşılmış olması gerekiyor. Putin'in otoriter yönetimi büyük ölçüde kitlelerin sessiz onayına dayanıyor. Prigozhin’in isyanı rejimi bir an için de olsa kırılganlık testinden geçirdi. İddialara göre, isyan öncesinde elit kesim parçalanmış durumdaydı ve halk da Putin’den ekseriyetle memnun değildi. Birisinin Putin rejiminden korkmanın boşuna olduğunu, Kremlin’in bir gücünün olmadığını göstermesi gerekiyordu. Bu role Prigozhin soyundu. Başarısız olsa da Putin’in tahtı sallandı. Prigozhin cezasız bırakılmış olsaydı, yeni isyan girişimleri arkadan gelebilir, Putin’in iktidardan düşürülmesi için başka isyanlara kalkışılabilirdi. Prigozhin’in ipinin çekilmesi, Putin'e karşı saldırıya geçmeyi düşünen muhalif kesim üzerinde de muhtemelen caydırıcı bir etki yaratacaktır. Rus diktatör kontrolü tamamen elinde tutamayabilir ama en önemli rakibini yok etmesi, rejimine yönelik olası düşürme girişimlerinin şimdilik dondurucuda beklemeye alınması için yeterli olmuş olabilir.
Putin, Stalin’in yolundan gidiyor. Muhaliflerine karşı acımasız bir lider portresi çiziyor. Prigozhin’den önce de liberal, aşırı milliyetçi muhaliflerini hapse attırmıştı. Alexei Navalny ve Vladimir Kara-Murza sırasıyla on dokuz ve yirmi beş yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Igor Girkin de tutuklu olarak yargılanıyor. Prigozhin’i öldürtmekle, hapisteki ve olası diğer muhaliflerine, sonlarının böyle olacağı mesajını veriyor.
Kremlin, özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşa karşı ülke içindeki her türlü muhalefeti susturmayı gerekli görüyordu. Buna rağmen Prigozhin, Kremlin’in hilafına, aylarca Rus ordusunu eleştirirken, savaşta uygulanan Rus stratejisini, harekât planlarını açıktan sorgulamaya devam ediyordu. Aynı zamanda Ukrayna cephesinde hatalı bulduğu Rus askeri komuta katının değişme zamanının geldiğini iddia ediyordu. Bunun için aktif bir isyana öncülük etmekten bile çekinmedi.
Wagner, Rusya için Afrika'da ‘Görevine’ Devam Eder mi?
İsyanından sonra Prigozhin Belarus'ta sürgünde tutuluyordu. Bu arada Prigozhin olmadan Wagner'in Afrika'daki geleceğinin ne olacağı tartışılıyordu ancak Rusya için Wagner’in Afrika’da üstlendiği siyasi ve askeri pozisyonun rafa kalkmasını da kimse beklemiyordu. Zira, Wagner'in sahip olduğu maden imtiyazlarının devamı yanında, bu örgütün Batı karşıtı propagandayı araçsallaştırması da Moskova için önemliydi. Prigozhin’in görünürdeki ölümü, Rus rejimi için gelecekteki potansiyel bir tehditten kurtulmanın dışında Kremlin’in Afrika’da Wagner’i bir Rus aparatı olarak kullanma planlarında değişikliğe gitmesini gerektirmiyor. Ruslar için, Wagner'in özellikle Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki faaliyetlerinin devam etmesi önemini koruyor. Zaten isyan sonrasında Lavrov da, Afrikalı dostlarına bu teminatı vermişti, yanlarında olmaya devam edeceklerini diplomatik bir dille deklare etmişti.
Geçtiğimiz haftalarda St Petrersburg’da Rusya’nın evsahipliğinde 50’yi aşkın Afrika ülkesinin üst düzey temsilcisinin katılımıyla, Rusya-Afrika Zirvesi yapıldı. Afrika, Putin'in Ukrayna'daki stratejisinde kilit önemi koruyor. Putin yönetimi, Batı’ya rağmen, izole olmadığını kanıtlayacak her fırsatı kaçırmıyor, Batı'nın ekonomik yaptırımlarını aşacak her yolu deniyor. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde icra edilmekte olan ve Putin’in uzaktan bağlantıyla katıldığı BRICS zirvesi de bu yönüyle önemli bir işlevi yerine getiriyor. Her durumda Kremlin, Wagner aracılığıyla Afrika ülkelerindeki varlığını pekiştirmeyi, Prigozhin olsun ya da olmasın, Afrika'daki ticari ve güvenlik çıkarlarını korumayı istiyordu.
Uçak kazası Lukashenka'ya Putin'in Tek Patron Olduğunu Teyit Ettirdi
İki ay önce Belarus lideri Alyaksandr Lukashenka, Prigozhin'e güvenlik güvencesi verdi. Ayaklanma ve sonrasında Lukashenka ustalıkla bir arabulucu rolü üstlendi ve kendisini Rusya içindeki gerginliklerin çözümünde önemli bir oyuncu olarak konumlandırdı. Propagandası, Rus halkını kurtardığını iddia edecek kadar ileriye götürdü. Çarşamba günü Rusya'nın Tver bölgesinde meydana gelen uçak kazası Lukashenka'nın konumunu önemli ölçüde zedeledi. Öncelikle, yetenekli bir arabulucu olduğuna işaret eden imajı darbe aldı.
Bu olay Lukashenka'nın kontrolünün kısıtlı olduğunu, kendisinin sadece Putin’in izin verdiği kadar bir oynama alanı olduğunu gösterdi. Şimdi, Prigozhin'in ölümünün ardından, paralı askerlerin Belarus'tan ayrılmak zorunda bırakılmaları herhalde kimseyi şaşırtmayacaktır. Ayrılmalarının Belarus halkına bir rahatlama duygusu getirmesi de muhtemeldir. Wagner kalıntılarının ayrılma takvimini Kremlin’in dikte ettireceği anlaşılıyor. Bu yaşananları/yaşanacakları, Belarus’ta Lukaşenka'nın da yakında göz ardı edilebileceğine ya da ikincil bir figür olarak varlığını devam ettirmesine izin verilebileceğine dair bir sinyal olarak okumak gerektiğini değerlendiriyorum.
Sonuç
Netice itibariyle, Prigozhin ve yardımcısı Dmitry Utkin'in Embraer yapımı bir iş jetinde öldürülmesi, büyük olasılıkla, Putin'in emriyle Rusya'nın istihbarat servislerinden biri tarafından tasarlanan kasıtlı bir suikast eylemi olarak görülüyor. Gerçek böyle midir değil midir, şimdiden net bir şekilde bunu kimse iddia edemiyor ama genel kanı, Putin’in iki ay önceki isyan girişiminde başroldeki iki kişiyi ortadan kaldırdığı yönündedir. İş jetinde olmayan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Sergei Surovikin’in de benzer bir sonu paylaştığı da iddialar arasında yer alıyor.
Bir kaza ya da bir suikast olup olmadığına bakılmaksızın, Putin; iktidarını devam ettirmek için senaryosunu kendi yazdığı oyunda, Kremlin sahnesinde başrolü oynamaya devam ediyor. Bir tiran olarak, cinayet ve korku yoluyla kısa vadede iktidarını sürdürecek gibi gözüküyor. Tarih, Putin gibi bir tiranın ajanları ve hizmetkarları olduğunu ancak gerçek müttefikleri ya da dostları olmadığını gösteriyor. Kendisinin örnek aldığı Stalin’in sonu, kendi yaşamı için en iyi örnek olarak önünde duruyor.