Rus Wagner'in Desteğine Rağmen Nijer’e ECOWAS ve/veya ABD-Fransa Ortak Askeri Operasyonu Olur mu?
ECOWAS (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu), devrik Başkan Bazoum'u yeniden göreve getirmek için askeri müdahalede kararlı bir görüntü veriyor. Fransa ve ABD; bölgedeki çıkarlarını optimize etmek için eğer Nijer’in askeri yönetimiyle anlaşamazlarsa, demokrasiyi getirmek söylemine sarılarak, ECOWAS’la eşgüdümlü bir askerî harekâtı başlatabilir.
Haberlerden takip edebildiğim kadarıyla, Nijer'in başkenti Niamey'de, 26 Temmuz 2023 tarihinde Devlet Başkanı Mohamed Bazoum'un devrilmesiyle kopan fırtınanın ardından hayat nispeten sakin görünüyor. Öte yandan bu sakinlik bana biraz aldatıcı gibi geliyor. Zira, sakinliğe rağmen tansiyon giderek yükseliyor.
ECOWAS (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu), 2021 yılında seçimle iktidara gelen Bazoum'u yeniden göreve getirmek için askeri müdahale kararlılığını yinelerken, Nijer’e komşu ülkeler Burkina Faso ve Mali ise iktidardaki cuntaya desteklerini yinelemeye devam ediyorlar. Hatta geçtiğimiz gün, bu amaçla üç ülke (Nijer, Burkina Faso ve Mali) güvenlik meseleleri için ortak bir sekreterya kurma kararı aldılar. ECOWAS tarafından Nijer topraklarına olası bir saldırı durumunda, Burkina Faso ve Mali’nin savunma ve güvenlik güçlerinin de Nijer’in yanında yer alması bekleniyor. Askeri Cuntanın lideri, Nijer Ulusal Konseyi Başkanı Tuğgeneral Abdurrahman Tchiani bunu memnuniyetle karşıladığını saklamıyor.
Nijer’deki Askeri Darbe Domino Etkisi Yaratabilir mi?
Buna karşılık ECOWAS da, iki gün önce, 25 Ağustos Cuma günü Nijer’de yönetimi ele geçiren darbe liderlerine, yeniden düşünmek için hâlâ zamanları olduğunu, bölgesel liderlerin Nijer’deki darbeye göz yummayacağını deklare etti. ECOWAS ayrıca Nijer cuntasının demokratik yönetime üç yıllık geçiş önerisini de "provokasyon" olarak değerlendirerek reddetti, bunun kabul edilemez olduğu ifade etti. Blok, Nijer'deki darbeye izin verilmesinin, tanınmasının, bölgede domino etkisi yaratacağına inanıyor ve bunu durdurmaya kararlı bir duruş sergilemek istiyor.
Atlas Okyanusu'ndan Kızıl Deniz'e kadar uzanan geniş bir yarı kurak bölge olan Sahel, kuzeyde Sahra Çölü ile güneyde tropikal savanlar arasında sıkışıp kalan bir şerit alandır. Senegal, Moritanya, Mali, Burkina Faso, Nijer, Nijerya, Çad ve Sudan'ın bazı bölgelerinden Sahel hattı geçmektedir. Bu hat üzerinde yer alan ülkelerin çoğunda kökleşmiş bir yolsulluk, meşruiyeti olmayan ya da zayıf olan hükümetler, yıkıcı iklim değişikliği ve diğer sorunlar yer alıyor. Bu şartlar altında farklı illegal hedefler doğrultusunda terör bir araç olarak bu ülkelerdeki militanlar tarafından kullanılıyor.
Bu genel çerçeveyi dikkate alarak Nijer’deki duruma bakılması gerekiyor. Nitekim Batı Afrika bölgesel bloku, keskin söylemlerine rağmen henüz darbecileri bastırmak için Nijer’e girmeye henüz hazır değil görüntüsü veriyor. Şimdilik söylem bazında bir askerî müdahalede seçeneği masada tutuluyor izlenimi edindim. Kanaatimce, ECOWAS önümüzdeki günlerde askeri seçenekten ziyade diplomatik bir yaklaşımı daha öne çıkaracak. Yine de Nijer cuntasıyla diplomasi kapısının açık olduğu ancak bloğun hiçbir yere varmayan uzun süreli görüşmelere girmeyeceğinin altı ECOWAS tarafından çiziliyor. Blok, Nijer’deki askeri yönetimle uzun uzadıya pazarlık yapma taraftarı değil. Daha önce Mali'de, Burkina Faso'da ve başka yerlerde bu yola girilmesi ancak bu görüşmelerin uzaması nedeniyle hiçbir yere varılamaması buna gerekçe olarak gösteriliyor. Öte yandan, ECOWAS liderlerinin Nijer’de demokrasiye geçiş için çalışan Mali, Burkina Faso ve Gine'deki askeri yönetimlerle görüşmelerini sürdürüyor olmaları da ironik bir görüntüye neden oluyor.
Darbeler ve yaptırımlar
Nijer Devlet Başkanı Mohamed Bazoum'un 26 Temmuz'da ordu tarafından devrilmesinin ardından ECOWAS 10 Ağustos'ta, Nijer'de anayasal düzeni yeniden tesis etmek üzere bir Batı Afrika gücü konuşlandırma niyetini açıklamıştı ancak henüz bu yönde bir hareketlilik gözlenmiyor. Durum bu olunca da, Nijer’deki Cunta yönetimi, devrik Başkan Bazoum ile eşi ve oğlunu ev hapsinde tutmaya devam ediyor. ECOWAS ise Bazoum'un serbest bırakılmasını ve anayasal düzenin yeniden tesis edilmesini, seçilmiş Başkan Bazoum’un tekrar Nijer’in başına geçmesini talep ediyor.
ECOWAS, 2020'den bu yana Mali ve Burkina Faso'da ikişer kez yaşanan bölgedeki darbelerin ardından bölgede başka bir darbenin yaşanmaması için Nijer'i kırmızı çizgisi olarak gördüğünü beyan ediyor. Blok, Nijer’e karşı ciddi ekonomik ve seyahat yaptırımları uygulamaya başladı. Bazoum'un görevine iade edilmemesi halinde askeri güç kullanma tehdidinde bulundu ancak cunta halen geri adım atmadı, atmaya da niyetli bir duruş sergilemiyorlar. Üstelik, cunta geriye dönüş olmayacağını ifade etti ve yeni bir hükümet atadı. Tchiani ve beraberindekiler ülkeyi birkaç yıl içinde demokratik yönetime döndüreceklerini söylüyorlar. Şüphesiz bu ucu açık bir söylem. İnandırıcı bulunmuyor.
Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi de geçen Salı günü, anayasal düzenin etkin bir şekilde yeniden tesis edilmesine kadar Nijer'in Afrika Birliği organlarının ve kurumlarının tüm faaliyetlerine katılımını askıya aldığını bildirerek, dolaylı yoldan ECOWAS’a destek verdiğini ilan etmiş oldu.
Nijer, Batı’nın Bölgesel Terörizmle Mücadele Üssüdür
Darbe öncesinde Nijer, Sahra Çölü'nün altındaki Sahel bölgesinde, El Kaide ve İŞİD’le bağlantılı büyüyen cihatçı isyanı bastırmak için Batılı ülkelerin ortaklaşa hareket ettiği ülkelerden biri olarak görülüyordu. Başta Fransa olmak üzere, diğer Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri ortaklaşa Nijer ordusuna ekipman ve eğitim sağlamak için yüz milyonlarca dolar akıttılar. Birlikte ortak operasyonlar düzenlediler.
2023 Küresel Terörizm Endeksi, 2022 yılı içinde terörizmden kaynaklı dünyadaki ölümlerinin %43'ünün Sahel bölgesinde meydana geldiğini gösteriyor. Burkina Faso, 8.564 kurbanla Afganistan'ın hemen ardından bu endekste ikinci sırada yer alıyor. Somali, Mali ve Suriye sırasıyla 3., 4. ve 5. sırada yer alan ülkeler. Belgeye göre daha sonra Pakistan, Irak, Nijerya, Burma ve Nijer geliyor.
Darbeden bu yana, Nijer merkezli terörizmle mücadele kapsamındaki askeri operasyonlar askıya alındı. Paris, geçen yıl Nijer’i Sahel operasyonlarının merkezi haline getirme kararı almıştı ve yaklaşık 1.500 Fransız askerini Nijer'de konuşlandırmıştı. Eski bir Fransız sömürgesi olan Nijer, 1960 yılında bağımsızlığını kazandı. Son aylarda Fransa'nın Batı Afrika'daki eski sömürgelerinde Fransız karşıtlığı yükselişe geçti. Darbe sonrasında Nijer bu karşıtlığın en yoğun yaşanmakta olduğu yer haline geldi. Ağustos ayı başında cunta, Fransa ile devrik Cumhurbaşkanı döneminde yapılan çeşitli askeri işbirliği anlaşmalarını iptal edeceğini açıklamıştı. Geçtiğimiz Cuma günü, 25 Ağustos’ta, Fransız hükümetinin Nijerlilerin çıkarlarına aykırı eylemlerde bulunduğu iddiasıyla, askerî yönetim ülkedeki Fransa elçisine 48 saat içinde Nijer’i terk etmesini istedi. Cunta; Paris'i Bazoum'u yeniden göreve getirmek için ülkeye askeri bir müdahale planlamakla suçluyor. Ayrıca Batı Afrika bloğu ECOWAS'ın da "Fransa'nın emrinde" olduğunu iddia ediyor.
Fransa gibi ABD'nin de bu ülkede yaklaşık 1.100 askeri personeli konuşlu bulunuyor. Nijer, ABD’nin Afrika’daki en büyük İHA üssü ve terörle mücadele merkezi işlevini görüyor. ABD, Sahel'de terör estiren El Kaide ve IŞİD bağlantılı militan örgütlerle mücadele etmek üzere Nijer ordusunu eğitmek ve donatmak için son on yılda yaklaşık 500 milyon dolar bu ülkeye yatırım yaptı. ABD, sahadaki askerleriyle ülkenin kuzeyindeki silahlı grupların sınır ötesi hareketlerini gözetlemek ve istihbarat toplamak için bir insansız hava aracı üssünü aktive etti. ABD’ye göre Sahel'deki darbe dalgası şimdi bu işbirliğini ve ilerlemeyi riske atıyor.
ECOWAS ile ABD ve Fransa İkilisi Nijer’e Ortak Operasyon Düzenleyebilir mi?
Kaynaklara göre, ECOWAS'ın herhangi bir dış ortakla askeri plan yapmadığı, bu yönde görüşmediği biliniyor. ECOWAS, dolayısıyla Nijer’in güneyden sınır komşusu Nijerya, her şeyin üye devletlerin kaynaklarına dayanarak yapılacağını belirtiyor. Bu ayın başlarında ECOWAS, 15 üye ülkesinden 11'inin Nijer’le diplomatik görüşmelerin işe yaramaması halinde, nihai çözüm olarak Nijer’deki cuntayı düşürmek için askeri müdahalede bulunmayı kabul ettiğini açıklamıştı.
ECOWAS halen yaptırımlar yoluyla Nijer üzerindeki baskının işe yarayacağını umuyor. Bunun cunta içindeki huzursuzluğu tetiklemesi neticesinde, ülkede eski düzene geçiş için bir hareketlenmeye neden olabileceğine dair hesaplar yapılıyor. Cunta lideri Tchiani'nin birçok girişimden sonra ECOWAS temsilcileriyle yüz yüze görüşmesinin darbe liderlerinin baskıyı hissettiğinin bir işareti olarak okunuyor.
Cezayir’in ECOWAS ve Nijer Arasındaki Diplomatik Çabaları Sonuç Getirir mi?
Bu arada Cezayir arabuluculuk çabalarını sürdürüyor. Cezayir diplomasisi çok sayıda uluslararası ihtilafın çözümünde arabuluculuk yapma ya da girişimde bulunma konusunda uzun bir geçmişe sahip. Nitekim geçen hafta içinde Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf; Nijerya, Benin ve Gana'yı kapsayan bir ziyaret turu gerçekleştirdi, Nijer krizinden bir çıkış yolu bulunması için çaba harcadı. Cezayir, Nijer’i ve tüm bölgeyi olası bir tırmanışın kötü yansımalarından koruyacak siyasi bir çözüme ikna etmeye gayret gösteriyor.
Cezayir; 6 Ağustos’ta, Nijer'e dışarıdan herhangi bir askeri müdahaleyi kategorik olarak reddettiği yönünde bir açıklamada bulunmuştu. ECOWAS’in askeri müdahale seçeneğine, güç kullanımına bu kapsamda sıcak bakmadığı anlaşılan Cezayir’in etkin bir arabulucu olup olmayacağı henüz netlik kazanmış değil. Geçen hafta Çarşamba günü başlatılan ikili görüşme trafiği devam ediyor. Cezayir aynı zamanda Nijer'deki kriz ve bununla başa çıkma yolları üzerine istişareler için üç ECOWAS ülkesiyle (Nijerya, Benin ve Gana) de bir görüşme turu başlattı.
“Biz olmadan çözüm olmaz” diyen Cezayir, Nijer ile kuzeyden yaklaşık 1.000 km'lik bir sınırı paylaşıyor. Cezayir, daha önce askeri müdahaleye maruz kalan Libya ve Suriye'deki duruma bakılması gerektiğini söylüyor. Afrika'nın en büyük ülkesi olan Cezayir, derin krizlerin pençesindeki iki ülkeyle (Mali ve Libya) sınır komşusu olduğundan, sınırlarında üçüncü bir cephe açılmasını istemiyor. Cezayir; Nijer'e ECOWAS müdahalesi olursa, bu ülkenin yanında olduklarını ilan eden Mali ve Burkina Faso’nun da Nijer’le birlikte savaşa girmesinden, Nijer cuntasına karşı düzenlenecek askeri bir operasyonun tüm Sahel'in alevler içinde kalmasına neden olmasından çekiniyor.
Prigozhin Öldü Ama Wagner Nijer Askeri Yönetimine Kalkan Olmaya Devam Ediyor
Rusya, Ukrayna'nın Kırım Yarımadası'nı zorla ele geçirmesinin ardından ABD ve Avrupa Moskova'yı dünyanın geri kalanından izole etmeye başlamıştı. Buna karşın Rusya da 2014 yılından bu yana Afrika'ya girmeye çalışıyor. Rusya'nın Afrika'daki çıkarları arasında silah satışı, BM oyları ve doğal kaynaklara erişimi yer alıyor. Bu çerçevede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçtiğimiz ay Afrikalı liderler ve delegasyonlarla St. Petersburg'da bir zirve düzenledi. Rusya kendisini Küresel Güney'de geçerli bir oyuncu olarak göstermeye gayret gösteriyor. Batı'yı bu konuda endişelendirmeye, başka alanlarda pazarlık gücünü artırmaya çalışıyor. Wagner Grubu bu manada Rusya için kullanışlı bir aparat olmaya devam ediyor.
Bu çerçevede, Nijer’deki Askeri Cunta, Rusya’nın Wagner üzerinden kendilerine destek vermesini umut ediyor. Nitekim, Kremlin bağlantılı Yevgeny Prigozhin ölmeden önce darbe liderlerine destek teklif etmişti ancak grubun kısa vadede ne yapabileceği henüz netleşmemişti. Öte yandan Cunta’nın dış desteğe ve tanınmaya ihtiyacı bulunuyordu. Wagner’in sunabileceği şey de kısa vadede askeri yönetimin Kremlin tarafından tanınmasını, desteklenmesini sağlamada katalizör rolünü üstlenmek olabilirdi. Böylece Rusya’yı arkasına alabilecek Cunta’ya karşı ECOWAS’ın askeri bir müdahalede bulunma olasılığının önü kesilebilirdi.
Wagner’in Nijer'deki darbe liderlerini desteklemek için adam toplaması gerekiyordu. Öte yandan Wagner'in Rusya'daki başarısız isyanı, grubun Afrika'daki mevcut taahhütlerinin geleceğini de belirsizleştirmişti. Şimdi Prigozhin'in ölümü durumu daha da belirsiz hale getirdi. Buna rağmen Wagner’in bölgeye yardım edeceği konusunda Nijer askeri yönetiminin beklentisi halen de devam ediyor. Bununla birlikte, Rusya'nın, Wagner'in bölgedeki işbirliğini kolaylaştırmak için gerekli tarihi, ekonomik ve diplomatik bağları Nijer’le pek bulunmuyor.
Halihazırda Wagner'in Mali (askerî eğitmenler var) ve Libya'nın yanı sıra Nijer yakınlarındaki Sudan'da 1.000 kadar askeri konuşlu bulunuyor. Ayrıca Orta Afrika Cumhuriyeti'nde de kuvvetleri var. Wagner; Nijer'in ECOWAS'a karşı koymasına yardımcı olabilecek yeterlilikte fazla ağır teçhizata sahip görünmüyor. Esasında Wagner'in Afrika'daki varlıklarını temelde kaleşnikoflar ve Toyota araç havuzu oluşturuyor.
Sonuç
26 Temmuz sonrasında Nijer’i merkeze alan Sahel’deki gelişmeler, bugünlerde Rusya'nın bölgeye angajmanı için verimli bir zemin oluşturuyor. Bu bölgedeki kırılgan hükümetlerin yönetimi altında kıblesini şaşıran bölge insanı, sömürge kültürünün temsilcisi Fransa, İngiltere ve genel manada Batı karşıtı duyguları yaygın olarak paylaşıyor. Bu yüzden Rusya’yı ve Kremlin’in Afrika’daki gölgesi Wagner’i kurtarıcı olarak görüyorlar. Peygamber Prigozhin öldü ama ruhu bir süre daha bölgedeki insanların kurtuluş umudu olarak yaşamaya devam edeceğe benziyor. Bu zaman zarfında yeni bir lider etrafında Moskova’nın göstereceği istikamette yeniden hayat bulacak Wagner (başka isim altında da olabilir), Nijer’in yanında kuvvetli bir duruş sergileyebilirse, ECOWAS’ın cunta yönetimine müdahale etme şansı olmayabilir diye değerlendiriyorum.
Öte yandan ABD ve ECOWAS'ın Nijer'deki cuntaya geri adım attırabilmesi, iktidarı sivil yönetime bıraktırması halinde bunun Sahel'de olumlu yansımaları olacaktır. Mali ve Burkina Faso'daki darbe liderleri kendi iktidarlarını koruyabilmek için ECOWAS'a verdikleri sözlerle oyalıyorlar. Eğer ECOWAS dişsiz olmadığını gösterebilirse, Mali ve Burkina Faso askeri yönetimleri sivil yönetime geçişe izin verebilirler. Son tahlilde, Fransa ve ABD; bölgedeki çıkarlarını optimize etmek için eğer Nijer’in askeri yönetimiyle anlaşamazlarsa, demokrasiyi getirmek söylemine sarılarak, ECOWAS’la eşgüdümlü bir askerî harekâtı bugün-yarın başlatabileceğini öngörüyorum.
Kaynakça
AfricaNews, Nigeriens react to news of death of Wagner chief, 25 Ağustos 2023, https://www.africanews.com/2023/08/25/nigeriens-react-to-news-of-death-of-wagner-chief/
Todd Prince, “Niger Coup Puts West In Tough Spot As Wagner Eyes More Africa Opportunities”, Radio Free Europe Radio Liberty, 9 Ağustos 2023, https://www.rferl.org/a/niger-coup-wagner-mercenaries-russia-africa-west/32541190.html
Hüseyin FAZLA, “Batı Destekli Nijerya/ECOWAS, Rusya Destekli Nijer’e Neden Operasyon Düzenliyor?”, STRASAM, 6 Ağustos 2023, https://strasam.org/savunma/askeri-harekat/bati-destekli-nijerya-ecowas-rusya-destekli-nijere-neden-operasyon-duzenliyor-2221