Site İçi Arama

analiz-ve-raporlar

ABD’de Yayınlanan Dicle ve Fırat Raporuna Göre Bölge Suyu 10-15 Yıl İçinde Yönetilemez Duruma Gelebilir

Dr. Erickson ve Albay Lorenz, 2013 yılında Orta Doğu'daki su kıtlığının askeri planlama için önemini vurgulayan “Stratejik Su” raporunun ilk baskısını yayınlandı. Bu raporun genişletilmiş ikinci baskısı da Quantico, Virginia: Deniz Piyadeleri Üniversitesi tarafından 2023 yılında yayınlandı.

Çok uzun dönemdir siyasal istikrarsızlığın yaşandığı Ortadoğu’daki su kaynaklarının havzadaki güvenlik planlaması üzerindeki etkileri ABD’nin Quantico, Virginia: Deniz Piyadeleri Üniversitesi uzmanları tarafından incelendi ve “Dicle ve Fırat Havzasında Su ve Güvenlik Planlaması” raporu yayınlandı.

Bu proje 1997 yılında ABD Hava Kuvvetleri Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nün finansmanı ile başlamış ve 1999 yılında Ulusal Savunma Üniversitesi tarafından “Fırat Üçgeni: Güneydoğu Anadolu Projesinin Güvenlik Sonuçları” başlıklı bir rapor yayınlanmıştır. 2004 ve 2005 yıllarında, ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Avrupa Komutanlığı'ndan alınan finansmanla bölgeye tekrar seyahat edilmiştir.

Bu incelemelerden sonra Dr. Erickson ve Albay Lorenz, 2013 yılında Orta Doğu'daki su kıtlığının askeri planlama için önemini vurgulayan “Stratejik Su” raporunun ilk baskısını yayınlandı.  Bu raporun genişletilmiş ikinci baskısı da Quantico, Virginia: Deniz Piyadeleri Üniversitesi tarafından 2023 yılında yayınlandı.

Stratejik Su: Irak ve Bölgede Güvenlik Planlaması

Stratejik Su: Irak ve Bölgede Güvenlik Planlaması başlıklı raporun özet bölümünde raporla ilgili aşağıdaki bilgilere yer verilmiş;

Tatlı su kıtlığı sorunu her zaman insanlar için hayati endişe kaynağı oldu.  Bugün ise su kaynakları ülkelerin güvenlik planlamasında çok stratejik bir faktör olarak değerlendiriliyor. Fırat-Dicle nehir havzasında su dağıtımı ve yönetimi iklim değişikliği ile birlikte bölgesel istikrar tehdidi olarak giderek daha fazla ortaya çıkmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, kıyıdaş devletlerinin ulusal çıkarlarıyla doğrudan bağlantılı olan Fırat-Dicle Havzası'nın istikrarı konusunda uzun vadeli bir stratejik ilgiye sahiptir.

“Stratejik Su: Irak ve Bölgede Güvenlik Planlaması “raporunun genişletilmiş ikinci baskısı, Fırat-Dicle Nehir havzasında jeopolitik durumun analizini güncellemekte ve havza ülkelerinin isteklerinin kapsamını genişleterek ele almaktadır. Rapordaki yeni bölümler olarak “Coğrafya, Kürtler ve Su” ile “Veri, Bilim ve Diplomasi” bölümleri yer almaktadır. Raporun “Güvenlik planlaması ve gelişen kriz” başlıklı sonuç bölümü güvenlik planlamacıları için değerlendirmeler sunmakta ve çözüm için yaklaşımlar önermektedir. Bu raporda ayrıca “azalan su kaynaklarının tüm askeri operasyonların planlanması ve yürütülmesinde dikkate alınması gerektiği” de vurgulanmış 

Raporda öne çıkan konular 

Raporun genişletilmiş ikinci baskısı yeni sonuçları içeriyor ve önümüzdeki 10 -20 yıla yönelik eylemler için bir çerçeve öneriyor. 

İlk rapor 2013 yılında yayınlanmış. Aradan geçen 10 yıl boyunca Dicle ve Fırat Havzasının jeopolitiğinde ve hidropolitiğinde çok şey değişti. Bu nedenle konu tekrar incelenmiş. 

ABD’li iki Türkiye uzmanı akademisyen albay tarafından hazırlanan raporun genişletilmiş ikinci baskısında “Coğrafya, Kürtler ve Su” gibi yeni bölümler ve genişletilmiş analizler de yer alıyor.

Raporda ABD’nin Dicle-Fırat havzasına uzun vadeli stratejik ilgisinin olduğu, Irak ve Suriye’nin siyasi istikrarsızlık içinde bulunduğu, bölgedeki belirsizliğin arttığı ve bunun da su konusundaki işbirliğini azalttığı belirtilmiş. Bunun bölgede istikrarı bozucu olumsuz sonuçlar oluşturacağından söz edilmiş.

Raporda havzadaki otonom ve bağımsız Kürt oluşumlarının ortaya çıkması konusu da ele alınmış. Bunun ise zaten tehlikeli derecede karmaşık olan bir jeopolitik durumu, daha da karmaşıklaştırdığı belirtilmiş.

Temiz suya ulaşmak bir ulusal güvenlik konusu 

Raporda ABD’nin temiz suya ulaşmayı bir ulusal güvenlik konusu olarak gördüğü de belirtilmiş Ayrıca Raporda 10-15 yıl içinde bölgede suyun yönetilemez bir duruma geleceği riskinden de söz ediliyor. Ancak tüm olumsuz koşullara rağmen bölgede yapılacak çok şey olduğu ve suyun bölgede işbirliği için hala bir fırsat olarak düşünülmesi ve ABD’nin bu faaliyetler için bölgeye finansman ayırması gerektiği de belirtiliyor.

Özetle bu raporda Dicle ve Fırat’ın suyunun bölgenin geleceği için artan önemi ve artan jeopolitik riskler vurgulanmış. Rapor incelendiğinde, ayrıca ABD’nin bölgeye olan stratejik ilgisinin Coğrafya, Kürtler ve Su üçlüsünü kapsamına alarak devam edeceği de görülüyor. 

Dünya Orta Doğu'daki yeni krizleri izlerken Fırat-Dicle Havzası'ndaki su ve güvenlik sorunları yeni bir duruma ulaştı. Bölgedeki belirsizlik arttı. Bu belirsizlik ve gerilim bölge ülkelerinin mevcut siyasi sınırlarını değiştirmeye yönelik uluslararası girişimler nedeniyle gelecekte daha da artacak. 

Türkiye uzun zamandır suyu bölgede bir barış ve işbirliği aracı olarak kullanacağını ifade etmiş ve bu politikasının gereklerini de yerine getirmişti. Türkiye’nin bu konudaki olumlu tavrı sürüyor. Ancak Dicle ve Fırat nehirlerinin kaynak ülkesi olan Türkiye’nin orta ve uzun vadeli hidropolitikasını bu gelişmeleri ve bölgenin yeni jeopolitiğini de dikkate alarak şekillendirmesinin yararlı olacağı görülmektedir. 

Kaynak: 

Frederick Lorenz and Edward J. Erickson (2023) Strategic Water Iraq and Security Planning in the Euphrates  - Tigris Basin, Expanded Edition. Marine Corps University Press USA. Available at: WWW.USMCU.EDU/MCUPRESS

Araştırmacı Yazar ve Akademisyen  Dursun YILDIZ
Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ
Tüm Makaleler

  • 09.08.2023
  • Süre : 4 dk
  • 2015 kez okundu

Google Ads