Fenerbahçe stadının halen Şükrü Saraçoğlu olan ismi değişmeli ve stada en yakışacak "FENERBAHÇE ATATÜRK STADI" ismi verilmelidir
Fenerbahçe stadının Şükrü Saraçoğlu olan isminin "Fenerbahçe Atatürk Stadı" olarak değiştirilmesi kararını alan Fenerbahçe yönetimini candan kutluyoruz. İstanbul’da Atatürk Olimpiyat Stadı ismi varken, İstanbul’daki ikinci bir stada Atatürk isminin verilmesi, çeşitli nedenlerle eleştiri konusu yapılmıştır. Bu konuya yönelik 2006 yılında dönemin Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı olan Sayın Togay Bayatlı’ya yazdığım mektubu, Fenerbahçe yöneticilerine 14 Eylül 2023 tarihinde bir ön notla iletme ihtiyacı duydum.
Fenerbahçe stadının Şükrü Saraçoğlu olan isminin "Fenerbahçe Atatürk Stadı" olarak değiştirilmesi kararını alan Fenerbahçe yönetimini candan kutluyoruz. Fenerbahçe yönetiminin bu kararını, yapılan isim değişikliğini yerinde ve çok değerli buluyorum.
Bilindiği üzere halihazırda İstanbul’da Atatürk Olimpiyat Stadı ismi varken, İstanbul’daki ikinci bir stada Atatürk isminin verilmesi, çeşitli nedenlerle eleştiri konusu yapılmıştır. Bu konuya yönelik 2006 yılında dönemin Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı olan Sayın Togay Bayatlı’ya yazdığım mektubu, Fenerbahçe yöneticilerine bir ön notla iletme ihtiyacı duydum. 14 Eylül 2023 tarihinde gönderdiğim bahse konu ön notun metni aşağıda yer almaktadır:
"Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı" isminin "Fenerbahçe Atatürk Stadı" olarak değiştirilmesi kararını alan başta Ali Koç Başkanımız olmak üzere Yönetim Kurulu üyelerini candan, yürekten kutluyoruz.
Bu çok anlamlı ve Fenerbahçe stadına en yakışacak Atatürk isminin verilmesi kararı alındıktan sonra; bir şehirde iki spor tesisine ayni ismin verilemeyeceği ve dolayısıyla İstanbul'da Atatürk Olimpiyat Stadı ismi varken, Atatürk isminin Fenerbahçe stadına verilemeyeceği konusu basın haberlerinde yer aldı.
Şu tesadüfe bakın ki ben 25 Mayıs 2005 tarihinde Milan ile Liverpool arasında yapılan Avrupa Şampiyon Kulüpler Final Maçını Olimpiyat Stadı'nda seyrettikten sonra, o tarihte Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı'ya bir mektup yazarak Olimpiyat Stadı'nın kötü bir mimariye sahip olduğunu, Atatürk isminin bu stada yakışmadığını ve isminin "İstanbul Olimpiyat Stadı" olarak değiştirilmesini teklif eden bir mektup göndermiştim. O tarihte elbette Fenerbahçe Stadı'nın isminin değiştirilmesi diye bir konu yoktu. Şimdi bu konu ortaya çıkınca, ben gaipten haber almışım gibi o tarihte bu stada "İstanbul Olimpiyat Stadı" ismini teklif ettiğim aklıma geldi. 2006 yılında yaptığım teklif bugün için de geçerlidir. Çok kötü bir mimariye sahip olduğu için Atatürk ismine hiç yakışmayan Olimpiyat stadının ismi "İstanbul Olimpiyat Stadı" olarak değiştirildikten sonra Fenerbahçe stadımıza Atatürk ismi verilmesinin yolu açılacaktır.
2006 yılında yazdığım ve o tarihten beri arşivimde sakladığım mektubu ekte bilgilerinize sunuyorum. Arzu edildiği takdirde mektubumda yer alan bilgiler, ismim de belirtilerek istenen makam ve kişilerle paylaşılabilir.”
Fenerbahçe yönetimine yazdığım bilgilendirme notunda geçen 29 Kasım 2006 tarihli, Sayın Togay Bayatlı’ya hitaben yazdığım mektubu da sizlerin dikkatine sunuyorum:
Sayın Togay Bayatlı, İstanbul, 29 Kasım 2006
Siz Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı olarak basına verdiğiniz demeçlerde ve Milliyet Gazetesi spor sayfasında yazdığınız yazılarda, İstanbul'un 2008 Olimpiyat oyunlarına aday olabilmesi için İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nın çok uygun bir tesis olduğunu savunuyorsunuz. Bilindiği gibi 2008 olimpiyatlarını Çin’e verdiler. 2012 Olimpiyatları için yine bu tesisi aday gösterdiniz. Ancak 2012 olimpiyatları da Londra’ya verildi. Ben geçen yıl 25 Mayıs günü Liverpool ile Milan takımları arasında oynanan Avrupa Futbol Şampiyon Kulüpler final maçını Olimpiyat Stadı’nda seyretmiş ve bu stadın ne kadar kötü bir mimariye sahip olduğunu bizzat gözlerimle görmüştüm. Bu stadın kötü mimarisiyle ilgili olarak basında çıkan yazıları da elbette biliyorsunuzdur. Olimpiyatların hangi şehirde yapılacağına karar veren Beynelmilel Olimpiyat Komitesi’nin böyle kötü bir mimariye sahip olan bu statta olimpiyat oyunları yapılmasına izin vermesi asla düşünülemez. Bu stadın ne kadar kötü bir mimariye sahip olduğunu ve bunun gerekçelerini şöyle izah edeyim:
1. Stat asimetrik dizayn edilmiştir. Doğu ve batı yönlerinde iki kapalı tribün, kuzey ve güney yönlerinde iki açık tribünü bulunmaktadır. Batı tribününün çok kalın iki ana sütun üzerine oturtulmuş olan kapalı kısmı ile karşısındaki doğu tribününün 10 -12 sütun üzerine oturtulmuş olan kapalı kısmı çok farklı bir görünüm arz etmektedir. Kuzey ve güney tribünlerinin hem üstlerinin açık olması hem de diğer iki tribünden aşağı seviyede inşa edilmesi yüzünden, bölgede genellikle Kuzey ve Güney yönlerden esen rüzgâr bir huni tesiri yaratarak hem seyircileri hem de sahadaki sporcuları etkisi altında bırakmaktadır. Kuzey ve güney tribünlerinin üzerlerinin açık olması seyircileri rüzgâr etkisinde ve yağışlı havalarda kar ve yağmur altında bırakmaktadır. Daha önceki yıllarda olimpiyat oyunlarının düzenlendiği Berlin, Londra, Helsinki, Melburn, Roma, Tokyo, Meksiko City, Münih, Montreal, Moskova, Los Angeles, Seul, Barcelona, Atlanta, Sydney ve Atina Olimpiyat statlarının tamamının tribünleri kapalıdır ve hiçbirinde açık tribün bulunmamaktadır. Almanya'da yapılan son Dünya Futbol Şampiyonası 12 değişik statta oynanmıştır. Maçların oynandığı Berlin, Münih, Gelsenkirchen, Dortmund, Hamburg, Hanover, Frankfurt, Nurnberg, Köln, Kaiserslautern, Leipzig ve Stuttgart statlarından hiçbirinde açık tribün bulunmamaktadır. Dünya üzerinde ismi Olimpiyat Stadı olup da iki tribününün üstü açık olan tek stat İstanbul Olimpiyat Stadı’dır! (NOT: Dikkat ederseniz bu stada Atatürk Olimpiyat Stadı değil, İstanbul Olimpiyat Stadı diyorum. Çünkü bu kötü inşa edilmiş stada Büyük Önderimiz Atatürk'ün ismi hiç yakışmamaktadır)
2. İnanılmayacak gibi ama bu statta seyircilerin bir kısmı sahanın tamamını görememektedir. Ben Liverpool – Milan maçını batı tribününün sol üst kısmındaki 913 Blok, 81 Sıra, 519 koltuk numaralı yerden seyrettim. Bulunduğum yerden, tribün üzerindeki beton örtünün meyli, korner flamasının bulunduğu noktada görüşü kapatıyordu. O koltuklarda yeri olan ve korner noktasını göremeyen İngiliz seyirciler yerlerinden kalkarak, sahanın tamamını görebilecekleri ortalardaki merdiven çıkışına gelip maçı ayakta seyrettiler. Oturduğum sıranın numarasını da verdim ki eğer bir ilgili ve yetkili o noktada sahanın ve yarış pistinin bir kısmını göremeyen seyirci sayısını merak ederse, stadın tribünlerinde tarif ettiğim noktaya çıkarak sahanın tamamının görülemeyeceği seyirci koltuğu sayısını tespit edebilsin.
3. İstanbul Olimpiyat Stadının 82.000 seyirci kapasiteli olarak inşa edildiği basın haberlerinde yer almıştır. Liverpool-Milan maçında 82.000 yerine 70.000 adet bilet satılacağına dair basında haberler çıkınca ben, Milan ve Liverpool taraftarları arasında belirli mesafelerin güvenlik nedeniyle boş bırakılacağını düşünmüştüm. Seyirciler stadı doldurduktan sonra, Milan ve Liverpool seyircileri arasında boşluk bırakılmadığını, ancak stadın kapalı ve açık tribünlerinin tamamında, en alt sıralardan üç veya dört sıranın boş bırakıldığını gördüm. Bu sıraların tamamının neden boş bırakıldığını merak ederken, ertesi gün bir gazetede çıkan haberde, Olimpiyat Stadı’nın tribünlerindeki en alt sıraların, sahanın zeminiyle hemen hemen ayni hizada inşa edildiği için, buraya oturacak seyircilerin saha içinde sporcuların hareketlerini rahatlıkla göremeyecekleri dikkate alınarak bu biletlerin satılmadığı yazıldı. Tabii bu gazete haberinin gerçek olup olmadığı konunun uzmanları tarafından gidip yerinde incelenebilir.
4. Batı tribünündeki beton örtü, tribünün üst kenarlarında oturan seyircilerin kale arkasında bulunan kısımlardaki görüşlerini tamamen kapatmaktadır. Dolayısıyla atletizm yarışmalarında batı tribününün üst tarafındaki sıralarda oturan seyircilerin bir kısmı, yarış pistinin kale arkalarındaki bölümlerini göremeyeceklerdir! Acaba Dünya üzerindeki statlar arasında, tribündeki seyircilerin, stadın tamamını göremediği başka bir stat mevcut mudur? Seyircilerden bir kısmının yarış pistinin tamamını göremediği bir statta olimpiyat oyunlarının yapılmasına müsaade edilebilir mi? Tabii ki edilemez! Liverpool – Milan maçının İstanbul Olimpiyat Stadında yapılmasında UEFA’nın üst düzey yöneticisi Sayın Şenes Erzik’in yoğun çabalarının etkili olduğu basın haberlerinde yer almıştır. Maçın ertesi günü bizim basınımız maçın bu statta oynanmasının büyük başarı olduğunu söyleyip övünürken, maçtan sonra Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yolcu edilen üst düzey bir UEFA yetkilisi: “Bu final maçı burada yapılmamalıydı!” diyerek, final maçının bu statta oynatılmasına karar verilmiş olmasından duyduğu pişmanlığı dile getirmiştir. Takip eden günlerde spor yorumcusu, gazeteci Hıncal Uluç bu stadın tamamen yıkılıp modern bir mimariyle yeniden yapılmasını gazetedeki köşesinde yazdı. Türkiye’de milli maçların hangi şehir ve statta yapılmasına karar veren Türkiye Futbol Federasyonu da bu statta bugüne kadar bir milli maç oynatmamıştır. Nitekim Olimpiyat Stadının ilk açılış maçından sonra Türkiye'de yapılan üç milli maçımızdan hiçbiri de bu statta oynanmamıştır. Söz konusu milli maçlar Olimpiyat Stadı yerine Trabzon Avni Aker, İstanbul İnönü ve Fenerbahçe Stadında oynanmıştır.
Siz bu stadın yapılmasına en başta öncülük edenlerden biri olarak statla ilgili eleştirilere karşı çıkıyor ve bu stadı koruyorsunuz. Ancak Beynelmilel Olimpiyat Komitesinin bu statta hiçbir zaman olimpiyat oyunları yapılmasına izin vermeyeceği gerçeğini lütfen kabul etmelisiniz. Aslında bu stada verilen isim de yanlıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu, bütün devrimlerin ve yeniliklerin öncüsü Büyük Önderimiz Atatürk’ün ismi bu çirkinlik abidesi stada yakışmamaktadır. Onun için bu stat “ATATÜRK OLİMPİYAT STADI” ismiyle değil, “İSTANBUL OLİMPİYAT STADI” ismiyle kullanılmalıdır.
Saygılarımla,
İrfan Sarp
İletişim: isarp56@gmail.com