Dünyanın Merkezinde Nükleer Tepkimeler Devam Ediyor mu?
Dünyanın iç çekirdek denilen en iç katmanı, %80 demir ve %20'si diğer metallerden meydana gelen katı bir küre. Henüz günümüz teknolojisi bu katmanın fiziki incelemesini yapabilecek seviyeye erişmiş değil.
Güneşten gelen enerjinin sebebi nedir?
Gün ışığı işte. Güneş parıl parıl pırıldar ve dünyamızı ısıtır.
Tamam da, bu nasıl oluyor?
Nükleer tepkimeler sayesinde!
Güneşte kütlesinin büyük çoğunluğunu içeren hidrojen atomları güneşin merkezindeki basınç ve ısı ile helyum atomlarına dönüşüyorlar ve bu nükleer dönüşüm sayesinde muhteşem bir enerji açığa çıkıyor.
Güneş de etrafına bu enerjiyi konveksiyon sayesinde yayıyor.
Füzyon tepkimesi, bunu bütün yıldızlar yapıyorlar!
***
Peki dünyanın merkezinde de aynı nükleer tepkimeler oluyor mu sizce
Bilmem?
Bakın bunu hiç merak etmemiştim.
Gerçi dünya bir yıldız değil, kütle olarak da güneşle karşılaştırılamayacak kadar küçük bir kütlesi var. Sonuçta dünya bir gezegen!
Yani normal şartlarda dünyanın merkezinde füzyon tepkimeleri olmasını doğrusunu isterseniz ben tahmin etmiyorum.
Zaten dünyanın merkezinde bildiğim kadarıyla hidrojen de yok.
Yani güneşte olduğu gibi dünyanın merkezinde de füzyon tepkimeleri olması bence mümkün değil!
***
Evet, dünyamızın merkezinde demir bir küre var.
Yapısal açıdan dünyayı kabuk, üst manto, alt manto, dış çekirdek ve iç çekirdek şeklinde katmanlara ayırabiliriz.
Diğer bir tarif de hava küre, su küre, taş küre, ateş küre, dış çekirdek ve iç çekirdek şeklinde yapılabilir.
İşte dünyanın bu iç çekirdek denilen en iç katmanının %80 demir ve gerisinin de nikel ve bir takım nükleer metallerden meydana gelen katı bir küre olduğu düşünülüyor.
Düşünülüyor diyorum, çünkü günümüz teknolojisi her ne kadar oldukça ilerlemiş olsa da bu katmana kadar bizzat fiziki inceleme yapabilecek teknolojimiz halen daha mevcut değil maalesef.
Röntgen çeker gibi birtakım testler yapılıyor tabii ki, ama bahsettiğimiz derinlikler o kadar fazla ki, bu kadar derinlerden yansıma yapan sismik dalgalar oldukça zayıf olduğu için test sonuçları da istenilen hassasiyette sonuçlar vermiyor. Sismik dalgaların büyük bir Kısım iç çekirdek seviyesine ulaşana kadar aradaki diğer diğer katmanlarda soğuruluyor.
Son kanıtlar dünyanın iç çekirdeğinin dünyanın kendi etrafında dönüşünden biraz daha hızlı dönebileceğini göstermiş. Ama bu dönüş farkı öyle çok fazla hissedilebilir bir fark göstermiyor. Çekirdekte yılda 0.3 - 0.5 derece olacak kadar kabuk dönüşünden hız olarak daha fazla bir dönüşten bahsediliyor. Bu konu Ağustos 2005 tarihinde araştırma yapan bir jeofizik ekibi tarafından ortaya çıkartılmış.
Bu araştırmada iç çekirdek ısısının dünyanın oluşumundan beri bu seviyede kalamayacağı, dolayısıyla ısının çekirdek içerisinde az miktarda meydana gelen nükleer tepkimeler yüzünden olması gerekenden daha yukarıda olduğu tespit edilmiş.
Bu tepkimelerin detaylarını bilmiyorum, yani hangi madde hangi maddeye ne şekilde dönüşüyor bu konuda tam bir bilgim yok.
Ancak dünyamızın merkezinde oluşan basınç ve sıcaklık anladığım kadarıyla nükleer tepkimelere yetebilecek düzeyde.
Bu durum katı halde olması gereken çekirdeğin aslında bir plazma halinde olmasına sebep oluyor deniyor.
Ayrıca iç çekirdek yapısının büyük kısmını oluşturan demir dışında nikel de var demiştik ya, işte nikel dışında altın ve platin gibi değerli metallerin de iç çekirdekte oldukça çok oranda olduğu yapılan araştırmalar sonucunda çıkan bir sonuçmuş.
***
Kısacası
1. Henüz tam olarak yapısı anlaşılamasa da dünyamızın merkezinde halen daha nükleer tepkimelerin sürmekte olması,
2. İç çekirdeğin belli bir miktar dünyanın dönüşünden farklı hızda dönüyor olması ve
3. Çekirdekte altın, platin gibi değerli metallerin olması bana ilginç geldi.
***
Zaten dünyanın manyetik kutuplarının bir dönüş hareketi içinde olduğunu daha önce bir yerlerde okumuştum.
Bu durum pusulaların navigasyonda kullanıldığı o eski tarihlerdeki gibi bugün de aynı kuzeyi göstermiyor olmaları demek.
Manyetik kutuplar yıllar içinde yön değiştiriyor!
İşte bunun sebebinin iç çekirdeğin dünyanın dönüş eksenine nazaran yalpalama yapması olarak belirtilmişti o zamanlar okuduğum dokümanlarda.
Anlaşılan artık bu yalpalamanın hızını da ölçebilmişler.
***
Dünyanın soğumasının çekirdekteki nükleer tepkimeler sayesinde olması gerekenden daha geç olması bir yandan iyi bir durum.
Bu hayatın dünyada yeterince uzun sürecek olması anlamına geliyor.
Ancak hava küre içerisindeki artan karbondioksit oranı yüzünden zaten büyük sorun olan küresel ısınmaya bu durumun ek bir olumsuz katkısının olması da diğer yandan bu durumun geleceğimiz için olumsuz sayılabilecek yanı.
Yine de küresel ısınmanın asıl sebebinin bizim kendi hatamız, yani yoğun karbondioksit salınımı olması ve eğer istenirse biz insanlar tarafından karbondioksit salınımı kontrol altına alınabileceği için dünya merkezindeki nükleer tepkimelerin bu konuya çok büyük bir olumsuz etkisi var anlamına gelmiyor.
İstersek biz insanlar küresel ısınmayı engelleyebiliriz!
***
Evet bugün de burada duralım isterseniz.
Dünya üzerinde ve içinde daha keşfedilecek çok şey var.
Biz insanlar henüz çekirdeğe kadar sondaj yapıp değerli madenleri çıkartabilecek teknolojiye ulaşmış değiliz. Dolayısıyla o seviyelerde mevcut değerli madenlerin kimseye bir faydası yok.
Ama jeotermal enerjinin kullanılması konusunda yapılabilecek çok şey var.
Jeotermal enerji üzerine de eğilmeliyiz diyerek bitireyim bugün de yazıyı. Bunu nasıl yaparız, artık bu konu bir başka yazıya kalsın.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla