Dünyanın En Uzun Parkurunu Yürümeye Var mısınız?

Bu aralar daça yolculuklarımızı banliyö trenleri ile yaptığımızı daha önce yazmıştım.

Evin yakınındaki banliyö istasyonundan eve ulaşmak oldukça kolay oluyor.

Geçenlerde havanın güzel olduğu bir günde hanım hadi gel bir durak önce inelim ve biraz şehir merkezini gezelim dedi. Olur dedim. 

Şehir merkezi oldukça kalabalıktı. İnsanlar da havanın güzel olmasından faydalanmak istemiş muhtemelen, tabii bir de hafta sonu olduğu için herkes resmen yollardaydı. Biz de katıldık aralarına.

***

Bir insan günde kaç kilometre yürüyebilir acaba?

Tempolu bir yürüyüş ile sanırım günde 10 bin adım yürümek oldukça sağlıklı oluyor diye biliyorum.

Uzmanları paslanmamak için 5 bin adım, yağlanmamak için 7 bin 500 adım, iyi yaşlanmak için ise 10 bin adım atmak gerekiyor diyorlar.

Sıradan bir insanın adımı 60-70 santimetreymiş. Yani 10 bin adım en azından 6 km yol demek.

Bilmiyorum o gün hanımla ne kadar yol aşındırdık. Daçada tüm günün yorgunluğu üzerine bir de akşam üzeri onca yol yürümek aslında oldukça yordu beni demeliyim.

Yine de şikâyet etmiyorum tabii ki, çünkü aslında yürüyerek insan çevresine de daha hakim oluyor demeliyim.

Bak burada bir Ermeni dükkânı varmış, hiç fark etmemiştim.

Ermeni dükkânı dediğim Ermenistan’dan gelen ürünlerin satıldığı dükkân. Enfes koyun peynirleri vardı burada. Bir sürü de konserve. Oldukça da ekonomik fiyatlarda. Üstelik eve bu kadar da yakın yerdeymiş!

***

Sayın Kılıçdaroğlu günde kaç kilometre yol yürümüştü biliyor musunuz?

Ankara İstanbul arası 420 km ve sayın Kılıçdaroğlu bu mesafeyi 2017 yılında, 25 günde yürümüş. 68 yaşındaydı sanırım o zamanlar.

Ortalama günde 16.8 km, adımı 60 santimetreden günde ortalama 28 bin adım!

Akıllı işi değil gerçekten!

Yollar yürümekle aşınmaz demişti bir siyasetçimiz bir zamanlar, ancak insan için bu kadar yürümek çok da sağlıklı değil galiba. Demirel demişti değil mi bu sözü?

***

Dünya rekoru ne kadar acaba yürüme konusunda?

Perulu atlet Kimberly Garcia 2022 Dünya Atletizm Şampiyonasında 2 saat 37 dakika 44 saniyelik derece ile 35 kilometre mesafede kadınlar dünya rekorunu kırmış. 

Ortalamada saniyede 3.70 metre hız! Nasıl adım atıyorlarsa artık, normal bir insan adımıyla 70 cm bile kabul etsek bir adımı, bir saniyede 5 adımdan fazla adım atması gerekiyor! Adım araları çok daha fazla olsa bile saniyede 4 adım bile muhteşem bir hız!

***

Erkeklerde dünya rekoru 50 km mesafenin 3 saat 33 dakika 22 saniyede yürünmesi ile Fransız Yohann Diniz’e ait. Bu rekor 15 Ağustos 2014 de İsviçre Zürih’te elde edilmiş. 

Yine saniyedeki hızı hesaplarsak 3.90 metre/saniye. Hem mesafe daha fazla hem de erkekler hanımlardan daha hızlı!

***

Bir başka rekor da tabii ki en uzun mesafeyi yürüyen insan rekoru.

Dünyanın en uzun yürüme yolu Afrika’nın bir ucundan Rusya’nın Kamçatka bölgesine uzanan 22 bin 387 kilometrelik yürüyüş parkuru.

Bu parkuru yürümeye bugüne kadar hiç kimse cesaret edememiş. Cesaret edebilen olsa 3 yıldan fazla sürecek bir yürüyüş olurdu bu diye hesaplıyor uzmanları. 4 bin 492 saatlik bir yürüyüş! Tabii ki dinlene dinlene. Yaklaşık olarak saatte 5 kilometre bir hız ile, saniyede 1.40 metre.

Ama kimse bu mesafeyi yürümeye cesaret edememiş bugüne kadar.

Guinness dünya rekorları sitesine baktım, çeşit çeşit yürüyüş rekorları var. Amerika’da bir kişinin 40 yıllık meslek kariyeri süresince bunun 37 yılını yürüyerek geçirdiği ve toplamda 222 bin 288 kilometre 90 metre yol yürüyerek meslek hayatını tamamladığına dair bile rekor var.

Türkiye’de kırılmış podyum yürüyüşü diye de bir rekor var. Sevgili Cemil İpekçi’nin yakın zamanlarda Ankara’da organize ettiği bir etkinlikmiş. Modeller tam olarak 2069,17 metrelik podyumda yürümüşler ve Türkiye bu dalda Guinness rekorlarına girmiş.

Bunlar dışında geri geri yürüme, ip üzerinde yürüme, su altında yürüme gibi garip garip rekorlar var sitede. 

Meraklıları açıp inceleyebilir.

***

Küçük kızın bir yaş günü hediyesi olan yürüme bandı evin bir kenarında duruyor. Gözüm ona takıldı şimdi.

Ermeni dükkanından aldığımız koyun peyniri ile karpuz yerken açsam mı acaba yürüme bandını yine diye de düşünüyorum bir yandan.

Neyse, şimdilik dursun durduğu yerde, nasıl olsa kış geldiğinde dışarıda yürüyemeyeceğime göre evde yine bantta yürümeye devam edeceğim.

Şimdilik havalar güzelken yine şehir gezilerine devam edeyim ben, hem gerçekten yürürken ilginç ilginç yerlere denk geliyoruz. Araba ile böyle yerleri hiç fark edemiyor insan.

Sizlere de tavsiye ederim, yürümek gerçekten faydalı oluyor diyerek bitireyim bugün de yazıyı.

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla