Kendinizi Keşfedin
"Hayatı kitaplardan değil yaşayarak öğrenirsin!" Evet şu son beş yılda hayatıma çok şey sığdırdım, okuduğum FELSEFE ve SOSYOLOJİ kitapları hayatıma DERİNLİK ve MÂNÂ kattı...
"Hayatı kitaplardan değil yaşayarak öğrenirsin!"
Evet şu son beş yılda hayatıma çok şey sığdırdım, okuduğum FELSEFE ve SOSYOLOJİ kitapları hayatıma DERİNLİK ve MÂNÂ kattı... HAYATI tanımak için yaptığım bu gayret ve çabalar önce kendimi iyi tanımama, başka bir deyişle de kendimi keşfetmeme VESİLE oldu...
Özellikle; TÜRK TARİH ve TEZLERİNİ çalıştım. KÜLTÜR ve YAŞAM tarzlarımıza yönelik BUGÜNÜN ve DÜNÜN mukayesesini yaptım. Yazılarıma da zaman zaman bunları yansıtma arayışı içerisinde oldum. Geleceğimin şekillenmesinde TARİH biliminin faydalarını hayatıma yansıttım... MODERN ve çağdaş bir İNSAN olabilmek için, TARİH ile KÖKLERİMDEN kopmadan günümüzün DEĞİŞKENLİKLERİNE yorumlar getirme YETİLERİMİ geliştirdim... Araştırma nasıl yapılır(?), güzel akıcı bir yazı nasıl yazılır(?) gibi düşüncelerle, konuların içine girerek kendimi adeta yeniden formatladım(!)...
Sonucu mu?: İŞTE okuduğunuz yazılarımın hepsi diyebilirim...
Ama, sadece yukarıdaki yazdıklarım beni bu duruma getirmedi(!)...Yaşadığım yaşanmışlıklar, çevrem, dostlarım, hayallerim, başarılarım, başarısızlıkların, sevinçlerim, üzüntülerim ve ailem, kısacası benim RUHANİ ve MİSTİK hayatıma yön veren her şey diyebilirim(!)...Bu yazıyı da yazmama sebep olan, hayatıma dokunan, bende iz bırakan en sevdiklerimden olan bir büyüğüm geçen gün çok güzel bir çift laf etti bana; “HAYAT KİTAPLARDA YAZILDIĞI GİBİ DEĞİL, YAŞAYARAK ÖĞRENİR İNSAN. YAŞAYARAK KENDİ ÇIKIŞ YOLUNU BULURSUN...SEN KENDİN BUNU ANCAK BULURSUN VE YAŞARSIN” dedi...Bunu çok düşündüm(!), sonra...VAKİT harcayarak okuduğum yüzlerce kişisel GELİŞİM kitaplarını ÇÖPE atmak değil de, kendi hayatımla ilgili DUYGULARI, DÜŞÜNCELERİ kısacası her ne varsa yine kendim hissedip karar vereceğim sanırım...Aklıma MEVLANA’nın sözleri geldi; “Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç...Hüznü, acıyı ve neşeyi tat... Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl... Yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi... Ancak ondan sonra, beni yargılayabilirsin...Geçer dediklerimi GEÇİRDİM, biter dediklerimi BİTİRDİM...Nefret ettiklerimi SİLDİM, artık yeter dedim... Geride bıraktıklarım HESAP sormaya kalkmasın o yüzden bana... Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün benim için YOKSUNUZ!”
Fazlalıklardan Kurtulmak:
Kimsenin başka bir kimse için AHKAM kesmesi ya da onların doğruları, onların yanlışları ile HAYATINI şekillendirmesi veya bir insan için duygu ve düşüncelerini değiştirmesi ne kadar doğru veya sağlıklı bir karar olabilir ki(?)...ÖĞRENİYORUM...ÖĞRENİYORUZ...Ve ÖĞRENECEĞİZ (!)... Oldum değil, ne olacağım demeli insan...Her insanın bir HİKÂYESİ var, öyle ya da böyle(!)... Bir gün geriye dönüp baktığınızda nasıl bir hayat yaşadım demek isterdiniz(?)...
Sanırım esas olay bu galiba...
Bunu niçin yapalım biliyor musunuz(?)... Ertelediklerimiz için...Keşkelerimiz için...
Pişmanlık duyuyorsak, duyduklarımız için...
En azından bundan sonraki günlerimizde, içimizde UKDE kalmadan neyi istiyorsak, nasıl hissediyorsak öyle yapalım ve yaşayalım...Bu DÜŞÜNCE ile ben mesela yıllardır uzak kaldığım, yapamadığım MOTOSİKLET sürme zevkine geri döndüm...Bu benim görevim nedeniyle ertelediklerimdendi(!).. Ne güzel özlemişim anlatamam... O kadar iyi geldiki bana, DOĞAYA iki TEKERLEĞİ sürmek... Hayatıma bu VESİLE ile tekrar girmiş oldu...
Sonuç:
Şimdilik çok uzun bir liste yok önümde, neyi ES geçtiysem hepsini yapacağım, ÖMRÜMÜN GERİ kalanında... Hiç kimsenin ne NASİHATLERİNE, ne de ÖNGÖRÜLERİNE ihtiyacım var… Ertelediğim, İHMAL ettiğim her şeyi yapmaya PROGRAMLADIM kendimi...Ve neyi de yaşamak istiyorsam onu DİBİNE kadar yaşayacağım...Bu yüzden de artık çok iyi ANLIYORUM insanların bize göre ani olan verdikleri kararlarını...Demek ki o noktaya geldiğinizde bazılarına göre RADİKAL olan kararları verebiliyorsunuz...SIFIR noktası gibi bir şey bu...Benim için önemli olmayan, her şeye ve herkese boş vermeyi öğrendim artık...Hem de bu yaşımda(!)...Bu kendim için verdiğim en güzel 63’üncü yaş değeri, hediyesi oldu... Şiddetle tavsiye ederim... Bu demek değildir ki sürekli PEMBE gözlükler ile dolaşıyorum; şu an veya başka bir AN beni üzen kötü şeyler olabilir, BERBAT hissedebilirim... Bazen aynaya bakıyorum, yüzümdeki KIRIŞIKLIKLARA, AK DÜŞEN saçlarıma. Sonra bunlar benim AKSESUARIM diyorum, her biri hayatımdaki geçen yılların izleri diyerek hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum; çünkü, hayatla BARIŞIK birisiyim... Tekrar başa dönersek; “Hayatı kitaplarda yazıldığı gibi değil, yaşayarak öğrenir insan, yaşayarak kendi çıkış yolunu bulur her insan"... Ne olursa olsun, sizin havanız yerinde olsun diyerek yazımı bitiriyorum...
Bir sonraki yazımızda buluşuncaya kadar, SAYGI dolu sevgiyle kalın diyorum...