Yanar Döner, Fırıldak Tipler
Bunlar daha çok güçlünün yanında dururlar, kısaca güce, güç sahibine taparlar. Fakat işlerin rengi, güç sahibinin gücünü kaybetmeye başlamasıyla değişir. Bunlar bunu fark ettikleri an saf değiştirir ve kendileri için yeniden pozisyon bulurlar, kendilerini yeniden çıkarları etrafında konumlandırırlar.
Bugün de ülkemin insan tiplemelerinden birini oluşturan "yanar döner" insanlardan kalemim yazdığınca dilim döndüğünce bahsedeyim dedim. Bu tip insanlar hayatın her anında çok yakınımızda bulunurlar. Bunlar kısaca, her dönemde görülen, her ortama ayak uydurabilen bukalemun gibi denen tiplerdirler. Bunlar kötü dönemlerde çok çabuk saf değiştirip karşı tarafa geçerler. İlkesizdirler, kaypaktırlar, alçaktırlar, en önemlisi de bir insanda olması gereken güzel hasletlerden, değerlerden ve duygulardan yoksun insanlardır.
Bunlar daha çok güçlünün yanında dururlar, kısaca güce, güç sahibine taparlar. Fakat işlerin rengi, güç sahibinin gücünü kaybetmeye başlamasıyla değişir. Bunlar bunu fark ettikleri an saf değiştirir ve kendileri için yeniden pozisyon bulurlar, kendilerini yeniden çıkarları etrafında konumlandırırlar.
Bir de bunları bile bile bünyesine alan kurumlar ve İnsanlar vardır. İşte bunlar da en az bu tipler kadar şerefsiz ve namussuz insanlardır. Haydi gelin size edebiyatta önemli bir yer tutan teşbih sanatından örneklemelerle konuyu biraz daha açalım.
Ayçiçeğinin özelliği, güneş ışınlarının geldiği yöne doğru sürekli dönmesidir. Yani, sabah durduğu yerle akşam durduğu yer, sabah baktığı yön ile akşam baktığı yön birbirinden tamamen taban tabana zıt olur. Ayçiçeğinin sabah farklı, akşam farklı yöne dönmesi ve güneş ışınlarının geldiği tarafa bakarak yaşaması, onun yaşam formatıdır. Çünkü, o bitki böyle yaratılmış, kodları bunun üzerine inşa edilmiştir. Toplumda, ayçiçeği örneğinde olduğu üzere yaşayanlar için “yanar döner insan” denir. Bu tip yaşam şekli kişiyi itibarsız hale getirir. Kaldı ki, zaten böyle bir yaşam biçimini tercih edenler, zaten itibar kaybını sorun etmeyen insanlardır.
Felsefede insan üç değer üzerinde durur. Bunlar: Mal, sağlık ve itibardır.
Malınız elinizden çıkarsa buna sakın üzülmeyin, çünkü kazanan da, kaybeden de sizsiniz. Tekrar kaybettiklerinizi yerine koyabilirsiniz.
Sağlığınız elinizden giderse o zaman sahip olduğunuz değerlerin yarısını kaybetmiş olursunuz. Bu üzülecek bir şeydir. Zira, ticaretimiz yaşam için gerekli olan birçok dünyevi varlıklarımız sağlığa bağlıdır. Sağlığımız da zaman içinde yerine gelebilir. Yani, çok şey kaybetmiş olmayız. Ama! Öyle bir temel değerimiz vardır ki, onu elde etmemiz de, elden çıkarmamız da kendi yaşam şeklimize ve irademize bağlıdır. Bu da; itibardır.
Eğer itibarımızı kaybedersek, sahip olduğumuz hiçbir şeyin maddi ve manevi anlamı yoktur artık. O zaman her şeyimizi kaybetmiş oluruz. Toplumsal dille ifade edilen ve iki yüzü insanlar için kullanılan “yanar döner olmak” insanlar arasındaki güveni bozar, toplumsal dengeleri yerinden oynatır. Çıkarcılığı her şeyin önüne koyan insanların “değer” görüyor olması, toplumda gençlerin kendilerine bu tür insanlara özenmelerine, onlar gibi yanar döner olmaya çalışmalarına neden olur. Dolayısıyla, özü sözü bir insanlar yerine yanar döner insanlara toplumlar değer vermeye başladığı an, o toplumun da yıkılması mukadder hale gelir.
Toplumsal felaketimiz de burada başlar. Böylelerine zaman zaman toplumun önünde yer verilmesi, itibar gösterilmesi, hak etmedikleri makam ve imkanların bunlara sunulması, diğer insanları bozucu etkiler doğurur. Toplumda bu tiplerin belirleyici olduğu ortam ve durumlarda, haktan ve hakikatten bahsedilemez.
Oysaki itibarsız insanların sözüne ve kalemine, ağzına ve kafasına güvenilemez. Bu tiplere; devlet, makam, imkân teslim edilemez. Takdir yetkisine sahip olan her pozisyondaki kimselerin, en çok dikkat edeceği husus, etrafından oluşan yanar döner takımına dikkat etmeleridir. Onlar güçten yana tavır alırlar ve güçlünün yanında dururlar. Bu duruş; yanında durduğu kişinin gücünü korumak için değil, onun gücünden istifade etmek içindir. Bunlar gölgesine sığındıkları insanların ötesinde onun sahip olduğu yetkileri kullanmaya da heveslidirler. Kraldan fazla kralcı olan yanar döner insanlar, iktidar sahiplerini de kolaylıkla yanıltmaya yatkın bir tutum içinde olurlar.
Ülkemizde 2023 seçimleri yaklaşırken, siyasi yaşamda hava durumuna bağlı olarak rüzgârın yönü ve şiddeti değişiyor. Buna göre de yanar dönerler kendi saflarını belirleme telaşına düşüyorlar. Onlar için bugün orada yarın burada fark etmiyor. Gündem olsunlar, gündemde kalsınlar ve özellikle de öz çıkarları zarar görmesin yeter.
Saygı dolu sevgiyle kalın diyorum...