Gülmek, Tebessüm Etmek Her İnsana Neden Yakışıyor?
“İnsanın yüzü, içinin aynasıdır” derler. Çünkü, insan denen varlık, üzüntüsünü ve sevincini her şeyden önce yüzünde taşır. Duyguları da dilinde terennüm eder. Hâl böyle olunca da insanın yüzü ve dili içinin aynasıdır diyebiliriz. İki insan birbiri ile karşılaştığında dillerinden dökülen sözler mi? Yoksa yüzlerinden yansıyan jestler, tebessümler ve mimikler mi daha etkilidir?
Hayat sevince-sevilince, insanlar tebessüm ettikçe ve güldükçe güzel. Ah o eski şarkılar yok mu? Güfte yazarı ne kadar da güzel söylüyor: "Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış’tan". Bendeniz ne gençliğimde ne de şimdi hiçbir zaman huzuru bulabilmek için Kalamış'a seyahat etmedim. Ama gezmeye çok gittim. Çünkü kendi iç huzurunu bulmuş ve bunu çevresine yansıtanlardan olduğuma inanıyorum.
“İnsanın yüzü, içinin aynasıdır” derler. Çünkü, insan denen varlık, üzüntüsünü ve sevincini her şeyden önce yüzünde taşır. Duyguları da dilinde terennüm eder. Hâl böyle olunca da insanın yüzü ve dili içinin aynasıdır diyebiliriz. İki insan birbiri ile karşılaştığında dillerinden dökülen sözler mi? Yoksa yüzlerinden yansıyan jestler, tebessümler ve mimikler mi daha etkilidir? Bu sorunun en doğru cevabını herhalde insan psikolojisi üzerine dirsek çürüten, ter döken ve emek veren sahanın bilim adamları verirler. Bin
Bir çeşit sıkıntı ve bin bir çeşit yanlışlardan ötürü tebessümlü bir yüz görmeye gerçekten hasret çektiğimiz günümüz dünyasında, yüzlerden yansıyacak bir tebessümün, dillerden dökülecek sözlerden daha etkili olacağını söyleyebilirim. Gülmek ve tebessüm etmek insanı daha da güzelleştiren ve insanın iç dünyasını ortaya çıkaran bir davranıştır aslında. Çünkü gülmek ve tebessüm etmek insanları birbirine yakınlaştırır ve insanlar arasındaki kardeşlik duygusunu da artırır. Çevremize baktığımızda ya da zor bir duruma düştüğümüzde yardım isteyeceğimiz ilk kişiler genelde gülen ve tebessümü yüzünden eksik olmayan insanlardır. Çünkü biz birey olarak biliriz ki bu tip sıcakkanlı insanlar bizi yarı yolda bırakmaz ve zor zamanlarımızda elimizden tutup bizi kaldırırlar, bunun için samimiyetle çaba harcamaktan gocunmazlar. Ama gerçekten o gülüş ve tebessümün samimi sahipleri bunu yapabilir. Biz de onları çok iyi biliriz. O yüzden kapılarını samimiyetle çalarız.
Kimi insanlar içinden iyi niyetli olsalar bile gülmekten ve tebessüm etmekten kaçınırlar. Eğer bu şekilde davranırlarsa, yani tebessüm gösterirlerse, karşılarındaki insanların sınırlarını aşacaklarını düşünürler. Aslında bu şekilde davranarak hayatın coşkusunu ve anlamını yaşamayı bıraktıklarını unuturlar. Böylece bir karakter haline getirdikleri bu tutumlarıyla hayatlarına bu şekilde devam ederler. Ama bu iyi bir şey değildir! Çünkü, kişiyi yaşama karşı hep mesafeli yapar ve insanlar bu şekilde mutlu olduklarını zannetseler bile, gerçekten mutlu olamazlar!
Gerçek mutluluk basit bir gülümseme ve içten bir tebessüm sayesinde olur! İşte o zaman içimizdeki çocuk ruhumuzu ve gerçek insan oluşumuzu ortaya çıkarırız. Örneğin; sert görünüşlü bir yönetici olduğunuzu varsayalım, çalışanların ile çok samimi değilsin ve çalışanların senden korkuyor ve bu durumda işlerinde de verimli olamıyorlar. Oysa gülmekten ve tebessüm etmekten korkmayın, sert duruşun aksine tebessüm edin, ama şüphesiz yılışıklık ve laubalilikle bu olguyu lütfen karıştırmayın! Fakat aynı zamanda sınırların korunması gerektiğini de kibar bir şekilde belli edin. İşte o zaman çalışanlarınızın morali daha yüksek olur ve yaptığı işler de verimli olur. Ben kendi çapımda, yöneticilik yaptığım dönemlerde olabildiğince böyle yapmaya özen gösterdim, buna dikkat ettim ve hiçbir sıkıntısını, istismar edeni de görmedim.
Unutmayalım lütfen. Güler yüz, gülleri açmış bahçe gibidir. O bahçeyi seyredenlere mutluluk ve huzur verir. Büyüklerimiz, insanı giydikleri, takıp takıştırdıkları değil, tebessümü güzelleştirir. Hepimiz biliyoruz ki, güler yüzlü olanların yanında huzur ve sükûnet bulur, yaşama enerjimiz artar. Bir gülümsemeyi karşımızdakinden esirgemeden yaşamasını bilmek gerekir.
Hayatımızın daha anlamlı olması için, hayatımızın daha coşkulu bir yaşam olması için gülmekten ve tebessüm etmekten, öncelikle kendinizin iyiliği için ve sonra da yakın çevrenizdekilere bir iyilik için lütfen hiç vaz geçmeyin diyorum. Çünkü, toplum olarak bütün zorlu yolları bu şekilde daha kolaylıkla aşabileceğimize inananlardanım. Yüzünüzden gülümseme, tatlı bir tebessüm hiç eksik olmasın.
Sevgi ve saygıyla