Dünya Dili Türkçe
Ülkenin bir sürü sorunu varken ana dilimizle ilgili ulu orta konuşarak ortamı germenin kime ne faydası olabilir diye de düşünmekten kendimi alamıyorum. Oysaki bu konu dil bilimcilerin ve bu konularda kafa yoran akademisyenlerin konusu olmalıyken seçim öncesi siyasi ikbal için bu konuyu seçim malzemesi yapmak hangi akla mantığa sığıyor acaba?
Ülkemizin en belirli özelliklerinden birisi de, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insan karakterlerinin çok sayıda olması ve her alanda bu özlü söze uyacak şekil de hareket etmeleridir. Bu güzel ve doğru sözü söyleyen değerli insan Rahmetli Uğur Mumcu’yu bir kez daha saygı ile anıyorum.
Ülkenin bir sürü sorunu varken ana dilimizle ilgili ulu orta konuşarak ortamı germenin kime ne faydası olabilir diye de düşünmekten kendimi alamıyorum. Oysaki bu konu dil bilimcilerin ve bu konularda kafa yoran akademisyenlerin konusu olmalıyken seçim öncesi siyasi ikbal için bu konuyu seçim malzemesi yapmak hangi akla mantığa sığıyor acaba?
Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl kutlamalarına bir yıl kala ve Cumhuriyetimizin kuruluşunun kutlanacağı 99’uncu yıl kutlamasına sayılı günler kala nedir bu söylem dili. Hiç şık şeyler değil bunlar. Cumhuriyet yönetiminin en tepelerinde olanlardan böyle ifadeler duymak bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak beni ve benim gibi düşünenleri fazlasıyla üzmüştür, üzmeye devam ediyor.
Her zaman her yerde söylediğim bir cümleyi yine bir kez daha tekrar etmek istiyorum. Türk dili "Türkün namusudur, şerefidir". Hepimiz çok iyi biliriz ki, tarihte dili yok edilen uluslar tarih sahnesinden silinmişlerdir. Türk kültürünün özünü Türk dili oluşturur. Eğer geleceğe ulusça birlikte, bir ve bütün olarak üniter bir anlayışla yürüyecek isek, dilimize ve kültürümüze her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Şimdi bu konuyla ilgili yaptığım kısa bir araştırmanın sonucunda elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşmak isterim.
Yeryüzündeki diller, genellikle köken bakımından ve yapı bakımından olmak üzere iki şekilde sınıflandırılmışlardır. Köken bakımından Türkçe, dünya dilleri içinde Altay dilleri arasında gösterilmiştir. Bu gruba Türkçenin dışında Moğolca ve Mançu Tunguzca da dahil edilmiştir. Bazı araştırmacılara göre Korece ve Japonca da bu gruba dahil edilebilir. Diller, yapılarına göre, yani tipolojik sınıflandırmaya tâbi tutulunca Türkçe, eklemeli diller grubunda yer alıyor. Bu grupta Türkçe ile birlikte Macarca, Fince, Moğolca gibi diller de bulunuyor. Türkçe sondan eklemeli bir dildir. Eklemeli dillerde yeni kelimeler ve terimler türetmek oldukça kolaydır. Türkçe bu bakımdan yeni kelimeler türetmeye elverişli bir dildir ve zengin bir ekleme sistemi mevcuttur.
Türkçenin bu eşsiz yapısını fark eden Fransız Türkolog Jean Deny, Türkçenin yapısının mükemmelliğini matematik formülüne benzetmiştir. Türkçe dünyanın en zengin dillerinden biridir. Türkçeye bu zenginliği sağlayan çeşitli güç kaynakları mevcuttur. Bu güç kaynaklarının en başında tarih gelir. Türkçe, kökleri binlerce yıl önceye uzanan yeryüzünün sayılı dilleri arasındadır.
Türkçenin yaşını ortaya koymaya çalışan araştırmacılar Sümercedeki kelimelerle Türkçeyi karşılaştırmışlardır. Osman Nedim Tuna bu konuda araştırma yapan isimlerin başında gelir. Tuna’ya göre Sümerce ile Türkçe arasında ortak 168 kelime vardır.
Türkiye Türkçesi, Türkmence, Salarca ve Azericenin, Ana Oğuzca denilen bir dilden evrilerek oluştuğu varsayılır. Bu ön dilin Türkiye Türkçesini oluşturacak batı kolu, 11. ve 15. yüzyıllar arasında Anadolu Selçuklu Devleti ile Anadolu Beylikleri etrafında gelişerek Eski Anadolu Türkçesine evrilmiştir.
Türkçenin dünyanın köklü dillerinden oluşunun bir başka kanıtı da ortaya çıkışı yüzyıllar alan üst anlamlar ve mecazlı kullanımların Türkçe de bolca kullanılmasıdır. Lehçeler bir tarafa bırakılacak olursa, yalnızca Türkiye Türkçesinin yazı dilinin söz varlığı bugün 114 bini aşmıştır. Türkçe kelime hazinesi bakımından sahip olduğu bu zenginlik ile de dünya dilleri arasında önemli bir yere sahiptir.
Türkçe, her dönemde doğaldır ki, dünya dilleriyle etkileşim hâlinde olmuş ve olacaktır da. Başka dillerden Türkçeye çeşitli kelimeler geçtiği gibi Türkçeden de başka dillere kelimeler geçmiştir. Bugün, Çincede 300, Farsçada yaklaşık 3.000, Urducada 227, Arapçada yaklaşık 2.000, Rusçada yaklaşık 2.500 ve Sırpçada 8.742 sözcük olmak üzere çok sayıda Türkçe kelime başka dillerde kullanılmaktadır. Türkçenin yaygınlığı da onun güç kaynaklarındandır. Ayrıca, Türk tarihi ve Türkçe açısından en önemli metinlerin başında gelen Kültigin ve Bilge Kağan yazıtlarının birer yüzlerinin Çince olması, Türklerin Çince ile temaslarının derecesini göstermektedir.
1980’li yıllarda UNESCO tarafından hazırlanan bir raporda, Türkçe, bu dili konuşan insanların sayısı bakımından dünyanın beşinci büyük dili olduğu gerçeği vurgulanmıştır. Adriyatik Denizi'nden Çin Denizi'ne kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada yaşayan Türkçe birçok lehçelere ayrılmıştır: Batı Türkçesinin Anadolu, Azerî, Türkmen lehçeleri gibi ve Özbek lehçesi, Kazak lehçesi, Kırgız lehçesi...
Hal böyleyken bugünlerde ortaya atılan yakışıksız sözler ağızdan çıkan alelade bir hezeyanın sonucu sözler olarak görmemiz, kabullenmemiz, bir Türk evladı olarak doğru değildir. Bilinçli olarak sarf edilen bu sözler bizlerin ulusumuzun ana diline her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerçeğini ortaya koymaktadır. "Cumhuriyetten Atatürk'ü, tarihten Türkü, kültürümüzden de Türkçeyi çıkarırsanız (inanın) geriye hiç-bir şey kalmayacaktır."
Saygı dolu sevgiyle kalın
Kaynaklar:
Akalın, Şükrü Haluk, “Türkçe ve Güncel Problemleri”
Akar, Ali, Türk Dili Tarihi, Ötüken Yay., İstanbul 2006
Caferoğlu, Ahmet, Türk Dili Tarihi, Enderun Kitabevi, (3. baskı),
Demir, Nurettin, Yılmaz, Emine, Türk Dili El Kitabı, Grafiker Yay., Ankara 2003
Ercilasun, Ahmet B., “Tarihten Geleceğe Türk Dili”, Türk Dili, 569, Mayıs 1999, s. 355-362.
Ercilasun, Ahmet B., Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, Akçağ Yay.,