Donanımlı İnsan Kimdir?
Dünya görüşünüz, siyasi ideolojiniz, dini inancınız ne olursa olsun, mutlaka 'ötekini' veya 'karşı görüşü' de okuyun, dinleyin. Karşı cenahtan da bir şeyler öğrenmeye bakın. Çeşitlilik, farklı istikametler iyidir. İnsanı tekdüze düşünmekten kurtarır ve aynı zamanda bir konunun farklı yönlerini de görmemizi sağlar. Bilgi edinmede, öğrenmede ‘apolitik’ olun,
Her konuda söyleyecek bir şeyleriniz olsun istiyorsanız haliyle, çok şeyi bilmeniz gerekiyor. Ama bilmeyi istemek her zaman için yeterli olmayacaktır. Bunun için epey çaba sarf etmelisiniz. Ne kadar hevesli olursanız olun bir türlü doğru noktayı bulmak her zaman mümkün olmayabilir. Başlıca konularda ‘ahkam kesmek, bir şeyler söyleyebilmek’ için o konuda nerelere bakılması gerektiğini birinden öğrenmek, vakit kazanmak ve doğru bilgiyi doğru yerden ulaşmak için iyi bir yöntemdir. Birisine sormaktan çekinmeyin, bir şeyi gerçekten bilen bir zat, zaten sorulmasından, bilgisini sorana aktarmaktan mutlu olacaktır.
Dünya görüşünüz, siyasi ideolojiniz, dini inancınız ne olursa olsun, mutlaka 'ötekini' veya 'karşı görüşü' de okuyun, dinleyin. Örneğin, Sözcü, Cumhuriyet gazetelerini mi okuyorsunuz, gidin Milliyet, Yeni Şafak benzeri gazeteleri de okuyun. Karşı cenahtan da bir şeyler öğrenmeye bakın. Çeşitlilik, farklı istikametler iyidir. İnsanı tekdüze düşünmekten kurtarır ve aynı zamanda bir konunun farklı yönlerini de görmemizi sağlar. Bilgi edinmede, öğrenmede ‘apolitik’ olun, dar görüşlü kalmayın.
İnandığınız ve savunduğunuz şeyi sanki 'tutunacak son dalınızmışçasına' körü körüne ve her şartta savunmaya kalkışmayın. Olayı bağnazlık noktasına getirmeyin. Her okuduğunuz makale veya araştırmayı kendi ideoloji veya inancınıza göre yontmaya, o perspektiften illaki bir yorum getirmeye çalışmayın.
Hayatta her alanda uzman olamazsınız. Ama, bir veya en fazla iki alanda uzmanlaşabilirsiniz. Bunun yanında diğer alanlarla alakalı da asgari bir şeyler bilin. Fakat uzmanlık alanınızı çok ciddiye almanız gerekir. Yoksa eleştirdiğiniz insanların durumuna düşersiniz. Spor, sanat veya siyaset vb. her ne ile iştigal ediyorsanız edin, mutlaka o konuyu çalışın, pratik yapın, derinleşin. Her şeyi komplo teorilerine bağlamayın ama saf da olmayın.
Eğer olanağınız varsa veya önünüze güzel bir fırsat geçerse, bir veya birden fazla dil öğrenmeye çaba gösterin. Ben şahsen bunun sıkıntısını çok çekiyorum bunu da belirtmek isterim. Öğrenmek isteyenlere internette her türlü görsel ve yazılı kaynak var. Çoğunluğu da bedava veya cüzi bir ödemeyle ulaşım imkânı veriyor.
Sosyolojinin temel teorilerini ve ilk dönem teorisyenlerini bilmek çok önemli. Sosyologlar, kendi aralarında en iyi kitapları seçmişler. Karl Marx, Emile Durkheim, Herbert Spencer, August Comte başta olmak üzere Michel Foucault, Mills vb. düşün insanlarını okumak lazım. Bunun haricinde psikoloji, antropoloji, siyaset bilimi gibi alanlarda en azından ansiklopedik düzeyde temel kavram ve kuramları araştırmanızı salık veririm. Bu bilimler içinde sosyolojiyi ön plana çıkarmamın en önemli sebebi, bütün bu yukarıda saydıklarımın yanında coğrafya, ekonomi ve iletişim gibi bilimleri de kapsayacak şekilde geniş bir alanla meşgul olması ve bütüncül bakabilmesidir. Ayrıca aynı olaya farklı açılardan bakabilmeyi kazandırmasıdır.
Felsefe çok önemli. Hakikati anlamak yine felsefe okumak bir zorunluluk. Kant, John Locke, Thomas Aquinas, Rene Descartes, Plato, Aristoteles, Socrates, Sartre, Nietzsche vs. okumadan günümüz medeniyetinin temellerini anlamak zorlaşır. Gazali ve İbn-i Sina'yı mutlaka okuyun. Sadece filozofları değil, felsefe terimlerini de öğrenmeye gayret edin. Postmodernizm, küreselleşme, paradigma değişimi gibi yaygın kavramları öğrenmekle yolculuğunuza başlayabilirsiniz. Ben öyle yaptım ve hâlâ da devam ediyorum.
Edebiyata özel önem vermenizi öneriyorum. Türk Edebiyatında Yaşar Kemal, Tarık Buğra, Ahmet Hamdi Tanpınar, Sabahattin Ali, Orhan Pamuk, Peyami Safa, Halit Ziya gibi yazarların seçici davranarak eserleri okunabilir. Yabancı yazarlar arasında ise yine o geniş tercih skalası içinde önceliği Rus, İngiliz, Fransız klasiklerine vermenizi tavsiye ederim. Günümüz popüler kitaplarından uzak durun mümkün mertebe. Çoğu keçiboynuzu gibidir, yani çok yersiniz; ama az tat alırsınız.
Şahsen eksik olduğum konulardan biri de güzel sanatlar dalıdır. Sinema, resim, müzik gibi alanlarda temel kişi ve kavramları bilin. Film, kübizm, balat gibi kavram ve akımları duyduğunuzda en azından ne anlama geldiklerinin farkında olun.
Din; hangi dine inanırsanız inanın Kur'an, İncil ve Tevrat’ın meallerini mutlaka okuyun. Avrupa'da ateistlerin birçoğunun İncil bilgisi, bizim Müslümanların Kur’an bilgisinin üstündedir. Kur'an'ı derinlemesine bilmeniz sizden beklenmiyor. Yine de tefsir okuyabilirsiniz. Bizim Türk din alimlerinden Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsiri (meal demiyorum) gayet iyidir. Ayrıca Kadı Beydavi, Zemezahşeri gibi alimler de var tefsirleri okunabilecek. Ayrıca, Budizm, Hinduizm, Bahailik gibi din ve inanç sistemlerinin de en azından tarihini öğrenin. Yoksa feslinin muhabbetini yapan şerefsizlere gerekli yanıtları veremezsiniz.
Spor alanıyla ilgili zaman zaman yazılar yazdım. Spor ülkemizde futbol olarak algılandığından sporun ne olduğunu öğrenmek için İngilizce biliyorsanız, güzel kaynaklar var. Örneğin, Kuper, Zirin, Leitch, Lazenby, Halberstam, Benedict gibi yazarların spor kültürü, kulüpler ve taraftarlık üzerine yazdıkları eserleri tavsiye ederim. Bunların maalesef çok azı Türkçeye çevrilmiştir.
Doğa bilimleri; fizik, kimya, matematik, astronomi, geometri ve biyoloji gibi temel bilimleri bilmek size hayatınızda büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Sosyal bilimlere yatkınsanız bile, mesela kuantum fiziğinin Newton fiziğinden farkını bilmek yine size sosyal bilimlerde de fayda sağlar. Kardeşim Suat Yaman'ı anlamanın mutluluğuna da böylece varabilirsiniz.
Mümkünse yabancı ve yerli bilim teknik yayınlarına abone olun. Kurgu olan kitapları okumayı da zaman zaman ihmal etmeyin. Ufkunuzu genişletir, düşün dünyanızı çeşitlendirir.
Yeterince bilim-kurgu eseri okumuş biri olarak, hangi türler bu kategoriye girer derseniz, buraya bir göz atın derim. Non-fiction okumak sizi 'direkt' bilgili kılar. Daha çok non-fiction daha çok bilgi elbette; ama seçici olun. Yorumları okumadan kitap almayın.
Yurtdışında yaşamak ya da yurtdışına seyahat etmek de insanı büyük farkındalık kazandırır. Hayatınızın bir döneminde imkânınız varsa mutlaka bu deneyimleri yapmanız iyi olur. İşte benim en severek yaptığım iş bu. Gezmeyi kim sevmez, değil mi? Bu sayede gittiğim ülkenin sadece dilini değil, kültürünü, hayat felsefesini, siyaset kurumu başta olmak üzere pek çok kurumun bizden farklı işleyişini görme imkânı buldum hep. Gezilecek ülkeler için, sunduğu imkanlar ve kolaylıklar yönüyle Avrupa veya ABD öncelikle tercihiniz olabilir. Benim tercihim hep doğu kültürleri ve insanları olmuştur. Belki de ata toprakları olduğundandır. Kim bilir? Aşırı geri bir ülke olmadıktan sonra (ki geri ülkelerin kültüründen bile öğreneceğimiz çok şeyler olabilir), Türkiye seviyesinde orta halli ülkeler de tercih edilebilir. Hiçbir ülkeye veya kültüre karşı peşin hükümlü olmayın!
Öteki'yle yaşamak, birini tanımak alışveriş yapmak, geziye çıkmak veya birlikte yaşamakla mümkündür derler. Mesela Müslüman, seküler, Sünni ve Türk iseniz, bir Kürt, bir tarikat veya cemaat mensubu, bir Süryani, bir ülkücü, bir komünist, bir alevi, bir ateist ile bir süreliğine birlikte yaşayın veya bir geziye çıkın! Veya işte değişik kombinasyonları deneyin. Birlikte birbirinize şakalar, komiklikler yapın inanın birbirinize anlatacağınız birçok şeyiniz olacaktır. Ama bu kişileri seviyeli terbiyeli olanlardan seçmeye gayret özen gösterin.
Geldik en önemli olguya; sevmek. İnsanları sevmeden bir şey öğrenmek pek mümkün değil. Sizden farklı düşünen kişi düşmanınız değil, sizin için bir öğrenme ve tecrübe fırsatıdır. Sevgisiz ne düşünce olur ne derinlik ne perspektif. Sevgisiz felsefe de eksik kalır din de.
Yazı size biraz dağınık gelmiş olabilir. Çok şeye dokunmak, sizlere çoğu şey hakkındaki kısaca düşüncelerimi aktarmak istedim. Öğrenilecek çok şey var, hayat ise bir o kadar kısa.