Site İçi Arama

savunma

350 Milyonluk Hizmet Toplumu, 1,5 Milyarlık Sanayici İle Baş Edebilir mi?

ABD Savunma Bakanlığı'nın yaptığı bir çalışmaya göre, 2010 ile 2020 yılları arasında savunma sanayinde çalışan küçük işletmelerin sayısı yüzde 40 düştü ve düşüş eğiliminin devam etmesi halinde önümüzdeki on yıl içinde yaklaşık 15.000 firmanın daha faaliyetlerini sonlandıracağı tahmin ediliyor.

ABD; Savunma Sanayinde Çin’i Örnek Almayı Tartışıyor

ABD, Ukrayna ve Orta Doğu'daki savaşlar ve Çin ile artan gerilimler arasında silah üretimini artırmanın yollarını bulmak konusunda çaresiz durumda.

ABD savunma sanayisindeki nihai üründeki markalama, tanınmış, milyarlarca dolarlık bir şirketin adını taşısa bile, alt kademe üreticiler silah üretim süreci boyunca katmanlıdır. Örneğin; Boeing 55.737 tedarikçiye, Lockheed 17.722 tedarikçiye ve General Dynamics 17.701 tedarikçiye projelerindeki parçaların siparişlerini veriyor.

Bu küçük tedarikçilerin çoğunun savunma tedarik zincirinde "beşinci, altıncı ve yedinci kademede" yer aldıklarını söyleyebiliriz. Kabloların, teçhizatın, bağlantı elemanlarının ve benzeri binlerce kalem ürünün imalatından bahsediyoruz.

ABD Savunma Bakanlığı, büyük firmalar için çalışan taşeronlar hariç 39.000'den fazla küçük işletmeyle de doğrudan çalışıyor.

Dolayısıyla eğer Lockheed füzelerinin üretimini artırmak istiyorsa, bu küçük makine atölyelerinin de üretimi artırması gerekiyor. Füze gövdesinin montajı için bir hırdavatçıya gidip bir somun ve cıvata satın alamazsınız; bunların belirli spesifikasyonları karşılamaları gerekir.

Bu arada bu firmaların sayısı da azalıyor. ABD Savunma Bakanlığı'nın yaptığı bir çalışmaya göre, 2010 ile 2020 yılları arasında savunma sanayinde çalışan küçük işletmelerin sayısı yüzde 40 düştü ve düşüş eğiliminin devam etmesi halinde önümüzdeki on yıl içinde yaklaşık 15.000 firmanın daha faaliyetlerini sonlandıracağı tahmin ediliyor.

Bu insanlar iflas ettiğinde ya da emekli olduklarında ürettikleri şeyler artık üretilmiyor. Bu pazarı cazip bulmayan diğer firmalar veya girişimciler bunların ürettiklerini üretmeye talip olmuyorlar ve bu amaçla yatırım yapmıyorlar. 

Geriye kalan diğer küçük üreticilerin birçoğunun, üretimi artırmak için yalnızca ABD savunma harcamalarındaki artışlar sırasında kullanacakları ilave makinelere yatırım yapacak finansmanı yok. 

Paraları olsa bile çoğunlukla yatırım yapmakla ilgilenmiyorlar. Bu şirketlerin birçoğunda yaşlı çalışanlar çalışıyor; fabrika işçilerinin neredeyse dörtte biri 55 yaş ve üzeri. Bu firmalara savunma sanayinden daha fazla sipariş olsa bile yaşlı çalışanlarının adaptasyon zorluğu nedeniyle modernizasyona yatırım yapmıyorlar. ABD Savunma Bakanlığı, savunma sanayilerini canlandıramıyor, şu ana kadar süreçte üstlendikleri rol tam olarak anlaşılamayan küçük seviyedeki sanayi işletmelerinde kaybedilen zemin mega sanayi şirketlerini de etkiliyor. Örneğin Boeing sayıca ve nitelik olarak yetersiz personelden dolayı, savunma projelerinin tamamlanma sürelerini sürekli ötelemek zorunda kalıyor.

60'lı yaşlarında görünen küçük bir savunma sanayi işletme sahibinin firmasının modernizasyonu ve büyütülmesi için niyeti sorulduğunda, firma sahibi; "bunu neden yapayım ki?" diye yanıtladı. Makul bir kâr elde ettiğini, savunma projelerinden alacağı siparişlerin artık eskisi gibi olmadığını, çalışanlarının hepsinin 40'lı yaşlarında olduğunu ve çocuklarının bu işi yürütmek istemediğini, kendisi bu işten emekli olmaya karar verdiğinde şirketini de talep olursa satacağını veya kapatacağını söyledi.

ABD Savunma Bakanlığı, büyük üreticilerin tedarik zincirlerini besleyen daha küçük firmalar için onlara bağımlılığı tamamen azaltacak çözümler üzerinde çalışıyor.

Bir grup uzman, savunma sanayine Çin’in yaptığı gibi devlete ait sanayi şirketleri ile dahil olmayı ve özel sektöre olan bağımlılığı azaltmayı hararetle savunuyor, ancak bu iş modeli ABD’nin çok da uzun geçmişi olmayan savunma sanayi kültürüne tamamen ters, üstelik de hiç tecrübe etmedikleri bir konsept. Onlar liberal ekonomiye ve hür teşebbüs motivasyonuna sahip bir toplum, onlara göre; devlet ne istediğini söyler, özel sektör devletin istediklerini tasarlar ve üretir. Kamu iktisadi tesis ve şirketlerine alışkın değiller, özel sektörün bu modeli tasvip edeceğini hayal dahi edemiyorlar. 

Serbest ekonominin savunucuları ise; Çin’in devlet olarak savunma sanayine üretici olarak dahil olmasının onlara büyük yarar sağladığını gördüklerini, ancak ABD hükümetinin piyasalara önemli ölçüde müdahale etmeyi düşünmemesini, özel yatırımı teşvik etmenin eninde sonunda kilit öneminin hatırlanması gerektiğini vurgulamaktalar.

Peki, piyasadan çekilen küçük şirketlerin yarattığı büyük boşluk nasıl doldurulacak? 

Kanaatimce bu boşluk hükümetin onlara vereceği büyük siparişler neticesinde; ABD’nin güçlü ve büyük savunma sanayi şirketlerinin küçük şirketlerden temin ettikleri ürünleri üretmek için kendi bünyelerinde ilave tesisleşmelere gitmeleri ve kapasite arttırmaları ile doldurulmaya çalışılacaktır.

Peki, küçük ve orta seviyedeki savunma sanayi şirketlerinin yarattığı boşluğu büyük OEM (Original Equipment Manufacturer)’lerle doldurmak mantıklı ve mümkün mü?

Cevabım; mantıksız ve mümkün değildir olacaktır. Özellikle; mühimmat üretiminde ABD Savunma Bakanlığına çalışan birlerce üreticinin boşluğunu devasa imalat şirketleri ile doldurmak pratik değildir. Çünkü o küçük şirketler mevcut imalat kabiliyetleri ile özel sektöre de iş yapıyorlar. Esnek ve süratliler. Bu modeli ne kadar büyütürseniz hem elastikiyet kaybolacak hem hantal bir yapı ortaya çıkacak, hem de yapılan yatırımın karşılığında sadece Savunma Bakanlığı siparişlerine bağlı Kalıp, özel sektörden iş alınamadığı durumlarda oluşacak atıl kapasite, yapılan yatırımın verimini düşürecektir.

Lokheed Martin, Boeing, Northrop, General Dynamics gibi devasa OEM’lere 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. seviyelerde parça imali yapan binlerce outsource (taşeron/fason) imalat yapan şirketin yerinin de bu OEM’ler tarafından doldurulması ne mantıklı ne de mümkün.

Bir F-16 için 36.000 şirketin girdisi olduğunu vurgularsak, ne demek istediğimiz anlaşılacaktır.

Bu sorun aslında net bir “endüstriyel imalat kabiliyetinin kaybolması” sorunudur. Sadece savunma sanayi ile sınırlı kalması da mümkün değildir. ABD son elli yıldır özellikle Çin üzerinden yarattığı endüstriyel modern kölelik ekolünün şimdi altında ezilmeye başlamıştır.

ABD; adeta 350 milyonluk bir “hizmet toplumu” haline dönüşüyor, 1.5 milyarlık Çinli “sanayici” ile baş edemez.

Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN
Araştırmacı Yazar Raif BİLGİN
Tüm Makaleler

  • 30.10.2023
  • Süre : 3 dk
  • 1961 kez okundu

Google Ads