Site İçi Arama

savunma

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Dünyanın En Büyük Kargo Uçağı Antonov AN-225 Vuruldu mu?

Antonov An-225 Mriya (Ukraynacada ‘rüya’ , 'hayal' anlamına gelmektedir), 1980'lerde Antonov Tasarım Bürosu tarafından tasarlanan stratejik hava ulaştırma uçağıdır.

Amerikan ve Sovyet Uzay Ajansları arasında süregelmekte olan uzay yarışında, yıldız savaşları projesiyle ve bu projenin uzay bacağındaki faaliyetleriyle ABD bir adım öne geçmişti. Bu dönemde Buran Uzay Mekiğini geliştiren Sovyetler Birliği, bu mekikte kullanılan Energia süper roketleriyle sona yaklaşmıştır. Buran uzay mekiği, ABD yapımı mekiklerle boy ölçüşebilecek özellikte üretilmişti. Bu devasa büyüklükteki uzay mekiğinin Energia roketleriyle birlikte Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssüne götürülmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştı. Demiryolu kullanımının uygun olmadığı anlaşılmıştır. Mi-26 helikopterinin kullanımı düşünülmüş ancak bunun da mümkün olamayacağı anlaşılmıştır. Akla ilk uçuşunu 1982 yılında gerçekleştiren stratejik ulaştırma uçağı AN-124’ün kullanımı gelmiştir. Ancak, mekiğin çok büyük olmasından ötürü uçağın aerodinamiğinin ve kuyruk kısmındaki hava akışının bozulması nedeniyle de uçağın uçmasının mümkün olamayacağı hesaplanmıştır.

Hava ulaştırmasına öncelik veren mühendisler, öncelikle AN-124’ü ‘büyütmeyi’ değerlendirmişlerdir. Yaklaşık olarak 7 metre daha uzatılan bu uçağın testleri geçememesi üzerine, uzay mekiğini taşıma poblemini çözmek SSCB yönetimi yeni bir stratejik ulaştırma uçağı geliştirme projesi başlatmıştır. Yeni uçağın 225 ton yük taşıyabilmesi öngörülmüştür. Uçağın sırtına monte edilecek Buran Mekiğini taşıyacak şekilde bir tasarım yapılmıştır. Böylece yavaş yavaş Antonov üretimi AN-225 ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bu arada Buran ve Energia roketlerinin yapımı tamamlanmıştı. SSCB yönetimi en kısa sürede mekiğin uzaya gönderilmesi için mühendisleri sıkıştırmaya başlamıştır. 1985 yılında yapımına başlanan ve 6 motorlu olması tasarlanan AN-225 henüz hazır olmadığından, bu uçağın yerine 1953 yılında ilk uçuşunu yapan Myasishchev 3 M ağır bombardıman uçağının modifiye edilerek mekiğin taşınmasında kullanılmasına karar verilmiştir. Modifikasyon kapsamında, belirlenen iki Myasishchev uçağının kanatları güçlendirilmiştir. Uçağa çapraz ve dikey kuyruk eklemesi yapılmıştır.

 

AN-225 programı, finans ve mühendislik tabanlı sorunlardan ötürü gecikmeler yaşamıştır. Başlangıçta 2 yılda bitirilmesi planlanan proje ancak 4 yılda tamamlanabilmiştir. Tüm parçaların üretimi tamamlandığında, 640 ton ağırlığında, Sovyet Havacılık harikası devasa bir uçak ortaya çıkmıştır.

Bu büyüklükte bir uçağın üretimi için kullanılabilecek bir hangar mevcut olmadığından, mevcut en büyük hangarlardan birisi, çapraz olarak tasarlanan montaj hattına ev sahipliği yapmış ve uçağın üretimi klasik yöntemlerin dışına çıkılarak gerçekleştirilebilmiştir. Uçağın nihai montajı tamamlandığında, hangardan dışarı çıkarılabilmesi için hangar tabanına litrelerce yağ dökülerek, Fatih’in Haliç’e gemileri indirmesine benzer yöntemle, uçak hangardan çıkarılabilmiştir.

Gorbaçov’un da katıldığı resmi bir törenle, 30 Kasım 1988 tarihinde uçağın yer testleri başlatılmıştır. Yaklaşık 20 gün sonra uçak ilk test uçuşunu gerçekleştirmiştir. Uçak gecikse de başarılı bir proje olarak havacılık tarihindeki yerini almıştır. 13 Mayıs 1989 tarihinde Buran Mekiği ile Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssüne uçağın intikali gerçekleşmiştir. Burada çeşitli test uçuşları yapan AN-225, Sovyet yönetimi tarafından Batı dünyasına Sovyet mühendisliğinin ulaştığı yetenek seviyesini göstermek için, Buran mekiğiyle birlikte 1989 Paris Air Show'a katılmıştır.

Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte Sovyet Uzay Ajansı da uzay çalışmalarının çoğunu durdurmak zorunda kalmıştır.

Şimdiye kadar bir adet AN-225 uçağı üretilmiş, ikincinin ise çeşitli nedenlerle üretim aşaması tamamlanamamıştır. Askeri hava ulaştırma görevlerinde başarıyla hizmet veren AN-225 uçağı, AN-225 SSCB'nin çökmesiyle birlikte sekiz yıl kadar süren bir ‘emeklilik’ dönemi geçirmiş, kenarda bekletilmiştir.

Bu dönemde, bazı Rus oligarklar uçağı uçan bir alış-veriş merkezine dönüştürmeyi planlamıştır. Başka bir projede mega bir üç katlı yolcu uçağına dönüştürülmesi düşünülmüş ve hatta havada zenginlerin kumar oynayabileceği bir mekâna dönüştürülmesi dahi gündeme gelmiştir. Bunların hiçbirisi gerçekleşememiş, sonunda uçak hava ulaştırması alanında kullanım için tekrar düşünülmüştür.

Bu kapsamda modernize edilen bu uçak, büyük boyutlu yükleri taşıma görevlerinde kullanılmak üzere, Antonov Havayolları tarafından uluslararası taşımacılıkta kullanıma sunulmuştur. 1997 yılından 2001 yılına kadar süren bu süreç sonucunda AN-225 uçağı sivil maksatlı uçuşlar için elverişli hale getirilmiştir. 2001 yılında Interstate Aviation Committee tarafından emniyetli bir uçak olduğuna dair tip sertifikası verilmiştir ve böylece tekrar uçak semalardaki yerini alabilmiştir. Ukrayna tesciline kaydedilen bu uçağa, UR-82060 kuyruk numarası atanmıştır.

Birinci uçaktan biraz farklı konfigürasyona sahip ikinci AN-225 uçağının gövdesi kısmen inşa edilme aşamasına, finansman ve ilgi eksikliği nedeniyle uçağın üretimi birkaç kez durmak zorunda kalmıştır. Bu ikinci uçağın en son 2009 yılında %60-70 oranında tamamlandığı bilgisi basınla paylaşılmış ancak devamı getirilememiştir.

Maksimum kalkış ağırlığı 640 ton olan AN-225, şimdiye kadar yapılmış dünyadaki en ağır ulaştırma uçağı olarak bilinmektedir. Sahip olduğu 84 metre uzunluğundaki kanat açıklığı ile de devasa büyüklükteki bir uçak olarak dikkatleri çekmiştir. 6-8 kişilik bir uçuş mürettebatı ile uçuşlarını gerçekleştirmekte olan AN-225, yaklaşık 254 ton yük taşıma kapasitesiyle, uluslararası birçok hava ulaştırma firmasının özel ve büyük hacim yükleri taşıma maksadıyla kiralamak için sıraya girmesine neden olmuştur. Bu çerçevede, uçağın işletmecisi Ukrayna’da konuşlu Antonov firması tarafından doğrudan kullanım veya isteyen firmalara kısa süreli kiralama şeklinde kullanımı söz konusu olmuştur.

Geçmişte bu uçağı Çinliler satın almak istemişler ancak Çin’deki havalimanlarının çoğunluğunun bu uçağın iniş-kalkışı için elverişli olmadığı anlaşılınca, 2017 yılında Antonov firmasıyla yapılan görüşmeler sonlandırılmıştır.

Mriya, büyüklüğü ve benzersiz yapısı nedeniyle küresel bir takipçi kitlesine ulaşarak havacılık tutkunlarının yüksek derecede ilgisini çekmeyi başarmıştır. İnsanlar, geçmişte bu uçağın tarifeli varış ve kalkış saatlerini takip etmişler ve uçağı daha yakından görebilmek için bu saatlerde bu uçağın kullandığı havaalanlarının etrafında yerlerini almışlardır.

Dünyanın en büyük stratejik ulaştırma uçağı olan ve türünün tek örneği olarak öne çıkan, Antonov AN-225 Mriya, Rusya-Ukrayna savaşının kurbanı olmuştur. Bu haber, Mriya hayranlarını üzmüş, havacılık sitelerinde çok sayıda haberin yapılmasına neden olmuştur. Uluslararası havacılık camiasının önemli ikonlarından biri olarak görülen bu uçağın konuşlu bulunduğu Kiev’in hemen kuzeybatısında bulunan Hostomel Havalimanından medyaya yansıyan görüntülere göre dev kargo jetinin burnun, kanatlarının ve bazı motorlarının ağır hasar aldığı ve uçağın büyük ölçüde enkaz yığını haline geldiği anlaşılıyor. Kuyruğun bir kısmı sağlam görünüyor olsa da tekrar kullanım için ne ölçüde elverişli olduğu bilinmiyor. Savaşın en sıcak noktalarından biri haline gelen Hostomel Havalimanının etrafındaki çatışmalar esnasında bir top mermisinin türünün tek örneği olan AN-225 uçağına isabet ettiği anlaşılıyor. Bazı kaynaklara göre ise uçak askeri hangarda bakımda iken Rus bombardımanına maruz kalmış ve alev almış, bu nedenle de kullanılamaz hale gelmiştir.

Dünyada ağır kargo taşımacılığında önemli bir boşluğu dolduran AN-225’in değerini daha iyi anlayan Antonov firması, ikinci uçağı üretmek için yeniden çalışmalara başlamaya karar vermiştir. Bununla birlikte ikinci uçağın bitirilebilmesi için gerekli olan 300 milyon dolarlık kaynak ayırma imkânı bulunamadığından, ikinci uçağın üretiminin tamamlanması süreci askıda kalmıştır.

Ukrayna ile Rusya arasında kısa süre içerisinde ateşkes sağlanır ve barış yeniden tesis edilebilirse, belki de bu ağır hasarlı AN-225 uçağının zarar görmeyen parçaları henüz yapımı tamamlanmamış olan AN-225 uçağının gövdesini tamamlamak için kullanılabilir. Ancak şimdilik bu düşünce sadece başka bir 'hayal' olarak nitelendirilebilir.

Belki şimdi savaş sonrasında tekrar ikinci uçak için gereken fon bulunabilirse, bu rüya uçağın tekrar gökyüzünde yerini alması, havalimanlarında kendisini bekleyen hayranları ile buluşması söz konusu olabilir. Dileriz bu düşünce bir hayal olarak kalmaz.

Dr. Hüseyin FAZLA
Dr. Hüseyin FAZLA
Tüm Makaleler

  • 07.03.2022
  • Süre : 5 dk
  • 3318 kez okundu

Google Ads