Ukrayna’ya Verilen Tanklar; Nükleer Düelloya Davetiye Çıkarmak Anlamına mı Geliyor?
Ukrayna’ya verilecek tanklar Ana Muhabere Tankı-AMT (Main Battle Tank-MBT) olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde tanklar teknolojisi yoğun ve karmaşık bir silah sistemi haline gelmiştir. Ukrayna’ya verileceği bildirilen tanklar da bu kategoridedir.
Yaklaşık olarak geçen yıl 24 Şubat’ta başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı birinci yılına girerken her gün yeni bir haber ile dünyanın gündeminde olmaya devam etmektedir. Bu konuda gündemde olan en son gelişme ise Ukrayna’ya verilecek tanklardır. Savaş şu anda Ukrayna’nın doğusunda, kış şartlarının da etkisiyle stabil hale gelmiştir. Yapılan tüm değerlendirmeler bahar aylarında taraflarının birbirlerine yapacağı taarruz ve karşı taarruzlarla hasmını yenerek savaşa galip olarak son vereceği yönündedir.
Savaşın başlamasından hemen sonra her iki tarafın sahaya paralı asker ve yabancı gönüllü savaşçı sokmalarının ardından Batılı ülkeler tarafından Ukrayna’ya silah ve teçhizat yardımı başlamıştı. Yiyecek, mühimmat, küçük çaplı silahlar (Small Arm, Light Weapon-SALW), tanksavar silahları, topçu sistemleri derken şimdi de Ukrayna için adeta tank konsorsiyumu kurulmuştur. Çeşitli kaynaklarda aşağıda belirtilen ülkelerin, belirtilen model ve tipte yaklaşık 90 kadar tankın ilk etapta Ukrayna’ya verileceği açıklanmıştır.
Resim-1 Ukrayna’ya Verileceği Öngörülen Tank Miktarları
Öncelikle tank silah sistemini tanımaya çalışalım. Ukrayna’ya verilecek tanklar Ana Muhabere Tankı-AMT (Main Battle Tank-MBT) olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde tanklar teknolojisi yoğun ve karmaşık bir silah sistemi haline gelmiştir. Ukrayna’ya verileceği bildirilen tanklar da bu kategoridedir.
Tankların Ukrayna’da etkili kullanılabilmesi için iki önemli problem sahası vardır. Bunlar eğitim ve lojistik sistemdir. Söz konusu tankların Ukraynalı personel tarafından hemen kullanılması pek mümkün gözükmemektedir. Eğitim eksikliğinin giderilmesinin iki yolu vardır: Ukraynalı tank personeli ülke içinde veya ülke dışında bu konuda ciddi bir eğitimden geçirilmelidir. Aksi takdirde akıllara bu tankları veren ülkelerden Ukrayna’ya gönderilen tecrübeli tank personeli tarafından kullanılacağı gelmektedir. Challenger 2 tanklarında eğitim görecek Ukraynalı personelin İngiltere’ye ulaştığı İngiltere Savunma Bakanlığı sosyal medya hesaplarından paylaşılmıştır.
Tanklarla ilgili diğer bir konu ise mühimmat ve bakım-onarım konularıdır. Lojistik sistemin Ukrayna ordusunda mevcut olduğu varsayımından yola çıktığımızda daha az problem yaşanacak bir konu olarak görülmektedir. Hibe edilecek tankların mühimmatı da beraber verilerek Ukrayna’nın mevcut sistemi ile cepheye ulaştırılır ve ikmali yapılabilir. Tankların bakım ve onarımları özellikle yedek parçaları tecrübeler dahilinde motor dahil yedekleri ile birlikte Ukrayna lojistik sisteminde hazır edilmeleri gerekmektedir. Daha önce verilen topçu sistemlerinin bakım ve onarımları için internet kanalıyla cep telefonu ve tabletlerden yararlanarak top personeline bakım ve onarım desteği verildiği kamuoyu ile paylaşılmıştır. Ancak ABD’nin vereceğini taahhüt ettiği gaz türbinli motora sahip M-1 Abrams tankları için özel bir bakım ve onarım teknikleri kullanılacağı muhakkaktır.
Şimdi de hibe edilen tanklar ile Rus silahlı kuvvetleri envanterinde bulunan tankların imkân ve kabiliyetlerini inceleyelim. Aşağıdaki tabloda bu imkân ve kabiliyetler gösterirmiştir.
Tablo-1 Tank Mukayesesi
Toplam tank sayısının ilave ülkeler ile birlikte 150 civarında olacağı öngörülmektedir. Peki bu kadar sayıdaki tank savaşın gidişatını değiştirebilir mi? Tablodan da anlaşılacağı gibi hibe edilecek tankların teknik özellikleri Rus tanklarına göre biraz daha gelişmiştir. Rus Ordusu’nda bu tanklar ile mukayese edebilecek tankların T-80 ve T-90 olduğu görülmektedir. Rusya’nın tank sayısı yaklaşık 10.000’in üzerindedir ama T-90 gibi tankların sayısı yaklaşık 500 civarındadır. Ayrıca her iki tarafın bu savaştaki tank kayıpları da tam olarak bilinmemektedir.
Ukrayna’nın halen Sovyetler Birliği yani Rus taktik ve doktrinini kullandığını varsaydığımızda 150 tankın yaklaşık 5 Tnk Tb.na eşit geleceği öngörülmektedir. Batı ülkelerinin Tnk Tb.da genel olarak yaklaşık 40 tank bulunurken Rus doktrini uygulayan ülkelerin Tnk.Tb.larında 30 kadar tank bulunmaktadır. Eğer bu Tnk Tb.ları piyade birliği teşkilatında ise yine 40 kadar tanktan oluşmaktadır. Tanklar konvansiyonel kara harekatlarında karar silahıdır. Kütlesel olarak kullanıldığında düşman üzerinde ateş, hareketlilik ve moral üstünlüğü ile baskı yaratır. Yine Rus doktrininde Zırhlı Alayın (3 Tnk.Tb+1 Motorize P.Tb) taarruz ederken cephe genişliği arazi ve düşman tertiplenmesine göre yaklaşık 3-8 kilometrelik bir alanı ihtiva etmektedir. Dolasıyla Ukrayna kuvvetlerine hibe edilen bu tankların yukarıda belirtilen üstünlükleri etkili yansıtabilmeleri için yaklaşık 10-15 kilometrelik genişliğinde bir arazi parçasında kullanılabilecekleri öngörülmektedir. Dolasıyla Ukrayna’ya hibe edilen bu tanklar, Ukrayna’nın doğusundaki icra edeceği bir karşı taarruzunda başarı vaat eden bir yerde kütle halinde kullanıldığında uygun kullanım olabilir. Yoksa savaşın başından beri TV ve sosyal medyada yer alan görüntülerde yer aldığı gibi müstakil olarak 1-2 tank şeklinde kullanırsa bu tankların etkisi oldukça azalır.
Basında tanklarla birlikte gönderilecek seyreltilmiş uranyum çekirdekli mühimmatın kullanılması durumunda, Rusya’nın nükleer silah kullanabileceği yönünde iddialar paylaşılmıştır. Seyreltilmiş uranyum çekirdekli mühimmat özellikle ABD tarafından M-1 Abrams tanklarında kullanılmak için üretilmiştir. ABD tarafından Irak ve Afganistan’da kullanılmış ve eleştirilmiştir. MBT’lerde genel olarak çelik çekirdekli APFSDS-T (Armour Piercing Fin-stabilized Discarding Sabot-Zırh Delici Çelik Çekirdekli Sabot), yani kinetik enerji ile hedefe yüksek hızda giden mühimmatın çekirdeğinin sertliğini arttırmak için Tungsten madeni kullanılmaktadır.
ABD bu sertliği ve hedefte etkiyi daha da artırmak için bazı mühimmatta seyreltilmiş uranyum kullanmaktadır. Genel kanı olarak bu mühimmatın nükleer silah gibi patladığı yönünde bir kanı vardır. Dolayısıyla bu mermi hedefi vurduğunda herhangi bir nükleer silah gibi patlamamaktadır. Ancak kısıtlı ve tesadüfü de olsa çevreye veya araziye düşmüş bir mermi çekirdeği ile temas edildiğinde veya ilk vuruş anında sprey halinde havaya saçılan partiküller ile temas eden kişi kontamine olabilir. Ayrıca yine yağmur suları ile az da olsa içme sularına karışabildiği yönünde iddialar bulunmaktadır. Ancak kesinlikle taktik seviyede de olsa nükleer bir silah değildir. ABD Uranyumu M-1 tanklarının bazı modellerinde kulenin üstündeki zırhın yine sertliği ve mukavemetini artırmak için kullanmıştır. Ancak burada kullanılan Uranyumun tank personeline olumsuz etkisi nedeniyle bundan vaz geçmiştir. Yine savunma sanayii ile ilgili kaynaklarda yer aldığına göre ABD Uranyum çekirdekli mühimmat yapımından da vaz geçmiştir. Ancak stoklarda ne kadar uranyum çekirdekli mühimmat olduğu tam olarak bilinmemektedir.
Resim-2: Tungsten ve seyreltilmiş uranyum mühimmatının hedefteki etki mukayesesi
Rusya’nın AGİT Daimî Temsilcisi Konstantin Gavrilov ABD’nin Ukrayna’ya vereceği/verdiği M-1 Abrams ve Bradley Zırhlı araçları ile birlikte Uranyum çekirdekli mermi kullanılacağı, her ne kadar bu mühimmatların bir nükleer silah olmasa da, bunların Yugoslavya ve Afganistan’da sakat doğumlar olmak üzere hem sivillere hem de çevreye zarar verdiğini belirtmiştir. Gavrilov Batı’nın bu mermileri atan sistemleri Ukrayna’ya vermesi durumunda ülkesinin de Batı’yı nükleer düelloya davet edeceğini bildiren bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamaya karşılık ABD tarafından gönderilecek sistemlerde Uranyum çekirdekli mühimmat kullanılmayacağı yönünde bir açıklama yapıldığını farz edelim. Bu durumda Rusya Ukrayna’ya verilen tanklara hiçbir tepki göstermeyecek, meşru olduğunu kabul mü edecekti? Dolayısıyla Gavrilov’un bu açıklamasının Uranyum çekirdekli mermi kullanılmasının dışında hibe edilen tankları hedef alınarak yapılmasının daha uygun olduğu düşünülmektedir.
Az sayıda da olsa bu tankların gönderilmesinin amacı ne olabilir? Savaşın başlangıcından itibaren gündeme getirdiğimiz bir iddia vardı. ABD 2030 yılından sonra Rusya’yı Çin ile girişebileceği bir mücadelede etkisiz hale getirmek istemektedir. NATO-2030 Stratejik Dokümanı bize bu konuda ip uçları vermektedir. ABD bu savaş ile Rusya’nın konvansiyonel ve nükleer gücünün ne durumda olduğunu test etmek istemiştir. Savaşta gelinen aşama ile de konvansiyonel gücünü anlayabilmiştir. Ancak nükleer gücünün ne seviyede olduğunu hala anlayabilmiş değildir. Ukrayna savaş alanına sürekli yeni enstrümanlar sokarak Rusya’nın nükleer gücünü ne zaman? nerede? ne kudrette? Kullanabileceğini anlamaya çalışmaktadır. Dolayısıyla söz konusu tankların verilmesi de bu amaçla olabilir.
Sonuç
Sonuç olarak Ukrayna’nın baharda yapacağı öngörülen taarruzu sadece hibe edilen tanklarla oluşturacağı bir güç ile yapmayacağı düşünülmektedir. Tanklarla birlikte bol miktarda modern tanksavar silahları, toplar ve hatta Patriot hava savunma sistemlerinin de kullanılacağı göz önünde bulundurulmalıdır. ABD eğer Rusya’dan gerekli tepki gelmezse belki çok daha fazla tank ve karmaşık sistemleri Ukrayna’nın kullanımına verilmesi için öncülük edebilir. Ancak şu anda görünen odur ki Rusya tanklardan daha çok mühimmatlarına takılmıştır. Ancak her şeye rağmen baharda yapılması öngörülen bu taarruzda kimin daha üstün geleceğini Ukrayna’nın değil, Rusya’nın askeri anlamda vereceği tepkinin belirleyeceği öngörülmektedir.
Kaynakça:
-Ukrayna’ya gönderilecek tanklar. https://www.trthaber.com/haber/dunya/ukraynaya-gonderilmesi-planlanan-tanklar-neden-onemli-740881.html
-Tankların mukayesesi. https://tanks-encyclopedia.com/
-Rusya AGİT temsilcisi gavrilov’un açıklaması https://halturnerradioshow.com/index.php/en/news-page/world/flash-russia-throws-down-nuclear-gauntlet-over-m1-bradley-and-other-offensive-weaponry-to-kiev
-Rusya –Ukrayna savaşı ABD’nin bir denemesi mi? https://strasam.org/analiz-ve-raporlar/analiz/rusya-ukrayna-savasi-abdnin-bir-denemesi-mi-595