İş Yaşamında Anlaşmazlıklar Nasıl Çözülmelidir?
Anlaşmazlıkların yapıcı bir şekilde çözülmesi ile ilgili kavramlar ve teknikler gözden geçirildiğinde ortaya şu sonuç çıkar: “Riski paylaşan ve konuyla ilgisi olan herkesin çıkarlarına saygı göstermek gerekir.”
Anlaşmazlık Nedir?
Anlaşmazlık, "İki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, uyuşmazlık" demektir. Anlaşmazlıkların yapıcı bir şekilde çözümü hem kişisel doyum hem de kurumsal verimlilik için çok önemlidir. Aralarında sağlıklı bir iletişim geliştiren bireyler iş kapasitelerini, iş ilişkilerini ve mesleki başarılarını arttırabilir. Böylece bireylerin çalıştıkları kurumun da iş verimliliği yükselebilir.
Anlaşmazlık Nasıl Belirlenir?
Sağlıklı iletişim kurmak için anlaşmazlıkları önceden belirleyerek çözüme kavuşturmak gerekir. Öncelikle, aşağıda belirtilen eylemleri dikkate almak iş yaşamında uyumlu çalışmayı ve psikolojik rahatlığı beraberinde getirecektir.
• Anlaşmazlıkları önceden sezmek ve yıkıcı olanları önlemek,
• Kontrolden çıkmadan anlaşmazlıkları belirleyebilmek,
• Anlaşmazlıkları yüksek bir beceriyle ve cesaretle çözebilmek.
Anlaşmazlık Kaynakları Nelerdir?
Bu eylemleri gerçekleştirmek amacıyla gelecekte oluşması beklenen anlaşmazlık kaynaklarını bilmek önemlidir. Anlaşmazlık kaynakları şunlardır:
• Birbirine zıt olan hedefler,
• Yanlış ve yetersiz bilgiler,
• Etkili olmayan ve kabul edilmeyen yöntemler,
• Karşıt duygular,
• Sözlü veya yazılı ifadelerde yanlış anlaşılmalar.
Anlaşmazlıkların Yapıcı Çözümleri Nelerdir?
Anlaşmazlıkların yapıcı bir şekilde çözülmesi ile ilgili kavramlar ve teknikler gözden geçirildiğinde ortaya şu sonuç çıkar: “Riski paylaşan ve konuyla ilgisi olan herkesin çıkarlarına saygı göstermek gerekir.” Bu kapsamda, anlaşmazlıkların yapıcı çözümleri şunlardır:
Hazırlık Yapın:
Bir kurum içinde veya kişiler arasında planlı bir ortamda iletişim ve etkileşim olacaksa tüm katılımcıları konu ve hedefler konusunda bilgilendirin, onların konuya hâkim olmaları için yeterli zaman verin. Böylece hedefe yönelik görüşlerin birleşmesi, yakınlaşması veya yaratıcı düşüncelerin oluşturulması için uygun ortam sağlanacaktır. Ortaya çıkacak yeni bir düşünce, öneri veya yaklaşım, bir kurumda büyük bir dönüşümün başlangıcı olabilir.
Saygınlığınızı Koruyun:
Kendiniz de içinde olmak üzere riski paylaşan herkesin saygınlığını koruyun, kollayın ve görüşlerine saygı gösterin. Ateşli bir tartışmada aşağılayıcı söz kullanmak kolaydır. Dikkatinizi kişilere değil de konulara odaklayın. Tersi kanıtlanmadıkça kişinin anlaşmazlık sırasında haklı bir endişesini dile getirdiğini düşünün. Sizinle aynı fikirde olmayan birisi yanlış davransa bile onu eleştirerek susturmaya çalışmak anlaşmazlığı hiçbir zaman çözüme kavuşturmayacak, tersine tırmandırıp iletişimi koparacaktır.
Duygudaşlıkla (Empati Kurarak) Dinleyin:
Bir başkasının görüşlerini dinlediğinizde, kendinizi onun yerine koyun. O kişinin bakış açısı ile olaya bakın; onun duygusal yaklaşımını hissetmeye çalışın. Sizin var olan düşüncelerinizle onun düşünceleri çatışıyorsa konuşanın iletisini tam olarak anladığınızdan emin olun.
Karşınızdaki bireye “Sana bir insan olarak saygı duyuyorum, katılsam da katılmasam da düşüncelerin ve duyguların benim için önemlidir” duygusunu iletmeniz veya onda bu duyguyu uyandırmanız gerekir.
Karşınızdakilerin Davranış Biçimlerini Değiştirmelerini Beklemeyin:
Genelde riskler büyük olduğunda anlaşmazlığa ve olumsuz konuşmalara verilen tepkiler, karşıdaki insanın temel davranış biçimini değiştirmeye yöneliktir. Bir başkasının davranış özelliğini değiştirmek bir anlaşmazlığın giderilmesine katkı sağlamaz. Bunun yerine; kendi davranış ve sözlerinize dikkat edip zor bir insanla birlikteyken davrandığınız gibi davranın. Taraflardan birisi alışılmış katı tutumlarını ilişki kurma biçiminde değiştirdiğinde daha kabul edilebilir davranışlar sergiler. Bu olumlu yaklaşım insanların birbirlerini çözüm odaklı olarak görmesine olanak verir.
Kendi Bağımsız Bakış Açınızı Belirtin:
Taraf olarak tek başına kalmanız daha bilinen ve kabul edilen görüşlere boyun eğmek zorunda kalmanıza ve çoğunluğun kararına teslim olmanıza neden olabilir. Bu da iletişimi koparır, öfkeyi artırır. Bu durum kendinizi kaybedecek kadar ateşli bir tartışmaya neden olur ve çalışma ortamında rahatsızlık yaratır. En doğru olan şüphesiz bağımsız ve tarafsız görüşlerinizdir. Olaya bakış açınızı ve kaygılarınızı sağlıklı bir iletişimle, anlaşılır bir dille paylaştığınızda karşıdan gelecek diğer görüşleri de benimsemeye hazır olun, görülecektir ki sorun daha kısa zamanda çözülecek ve daha sağlıklı bir iletişimin zemini oluşacaktır.
Sonuç
Sonuç olarak, iletişim kopukluğunun ve anlaşmazlıkların çözümü olmadan bir kurumda sağlıklı iletişimden söz etmek ve verimliliği sağlamak çok zordur. Kurum içinde rahat bir çalışma ortamı oluşturmak için sağlıklı iletişim kurulmalı ve anlaşmazlıklar önceden tespit edilip büyümeden çözülmelidir.