Karizma Doğuştandır
Bir insanın karizmatik olup olmadığı, ilk bakışta anlaşılır. Fakat o insanı karizmatik yapanın ne olduğunu tarif etmek zordur. Nicole Torres, “Karizmayı tanımlamak zordur ama insan karizmatik birisini gördüğünde hemen anlar.” der.
Kimi insanlar mıknatıs gibi bir çekiciliğe sahiptirler. Tavırları, davranışları, konuşmaları, olaylar karşısındaki duruşları ve verdikleri tepkiler farklıdır. Onlar bir çaba göstermeden insanları etkiler. Bu insanlar ne söyleseler dikkatleri üzerlerine toplarlar. Herkesin dile getirdiği bir fikri, onlar dile getirdiğinde kelimelerin ağırlığı artar, insanlar fikirle birlikte o kişinin etkisi altına girerler, hem de gönüllü olarak. Bulundukları ortamlarda insanlar onlara öykünür, onlar gibi davranmaya çalışırlar. Bu insanlar hiç zorlanmadan insanları peşlerinden sürüklemeyi başarırlar.
Bir insanın karizmatik olup olmadığı, ilk bakışta anlaşılır. Fakat o insanı karizmatik yapanın ne olduğunu tarif etmek zordur. Nicole Torres, “Karizmayı tanımlamak zordur ama insan karizmatik birisini gördüğünde hemen anlar.” der. Liderlik eski zamanlardan beri erkeklere atfedildiği için, karizma dendiğinde insanların aklına bir erkek figürü gelir ama karizma sadece erkeklere özgü bir özellik değildir. Sadece güzelliğiyle değil özgüveni, sosyal cesareti ve duruşlarıyla da, kendilerini fark ettiren gerçekten çok karizmatik kadınlar vardır.
Karizma, ilk bakışta fark edilen bir özellik olduğu için, çoğu insan karizmanın fiziki özelliklerden kaynaklandığını düşünür. Ama karizmanın güzel ya da yakışıklı olmakla alakası yoktur. Güzel veya yakışıklı olanlar da insanları etkiler ama karizmatik bir insanın etkisi bundan farklıdır. Bir insanı karizmatik yapan onun karakteri, duruşu, güçlü beden dilli ve etkili konuşma yeteneğidir. Karizmatik insanların fiziksel özelliklerinden öte farklı bir duruşları vardır.
Karizmatik insanlar, özgüvenli, kendi duyguları ve içinde bulundukları ortam hakkında yüksek farkındalıkları olan, pek çok durumda “olması gerekenle” ilgili güçlü fikirleri olan, kendilerine özgü bir heyecan ve coşkuya sahip, etkili ve güzel konuşan insanlardır.
Statü, unvan, güzel ya da yakışıklı olmak insanları etkilese de, herkes bunların geçici olduğunu bilir ama karizma bir şekilde kalıcıdır. Karizmatik insanların ışığı hiç sönmez. Yaşı 90 olup da karizmatik bir kişiliğe sahip insanları görmediniz mi? Bu nedenle karizma, kimsenin kayıtsız kalamayacağı bir güçtür.
Karizma, çoğu insanın arzuladığı, imrendiği bir özelliktir. Alman sosyolog Max Weber, insanların karizmatik liderlerde istisnai hatta insanüstü güçler olduğuna inandıklarını söyler. Çoğu toplum karmaşa ve kriz koşullarında sorunları çözecek olağanüstü özelliklere sahip karizmatik bir lider arar. Karizması yüksek insanlar sahip oldukları özgüven ve etkileyicilikle bu durumlarda bir kurtarıcı olarak ortaya çıkarlar. Psikologlar bu durumlarda insanların kendi kimliklerini olağanüstü kişi olarak gördükleri karizmatik liderin kimliğiyle birleştirerek üstünlük duygusu yaşadıklarını söyler.
Hepimizin karizmatik insanlardan etkilendiği bir gerçek. Bu nedenle karizmatik insanlar kariyerlerinde daha hızlı yükselip daha fazla yetki sahibi olurlar. Ama karizmatik insanların daha isabetli kararlar aldıklarını, şirketleri veya toplumları daha iyi yönettiklerini kanıtlayan bilimsel hiçbir veri yoktur. Karizmatik insanlar arasından çok etkili liderler elbette çıkabilir ama karizma bir liderin başarılı olmasını %100 garanti etmez. Bu nedenle her karizmatik insanın başarılı olacağı gibi bir genellememeye gitmek yanlıştır.
Çoğu insanın liderliğin özü olarak gördüğü karizmanın gerçekte liderlikle pek ilgisi olmadığını söyleyebiliriz. Karizmatik liderlik, gerçek üstü güçler ya da romantik ilişkilerle değil, tam tersi gerçeklerle, gün be gün akıp giden hayatla ilgilidir. Karizmatik bir liderin en belirgin özelliği, havalı olması değil, hizmet ettiği toplumun refahını ne kadar artırdığıdır. İşin kısa özeti için şunu belirtebilirim, liderlik karizmayla değil vizyonla alakalıdır. Güçlü sorumluluk duygusu, çalışma tutkusu ve liyakatle ilgili bir iştir.
Karizmanın başarı getireceği gibi bir genelleme yapılamazken, kimi durumlarda başarısızlığa yol açabileceği bile söylenebilir. Çünkü; karizmatik insanların çoğu ölçüsüz bir özgüven hissine kapılabilirler. Üstelik başarı arttıkça liderin kendini beğenme tavrı, onu büyük yanılgılara sürükleme riskini de beraberinde getirebilir. Özellikle son yıllarda liderlikle ilgili yazılan bilimsel makale ve kitaplarda, alçakgönüllü liderliğin altının çizilmesi bu tehlikeye dikkat çekmek içindir.
Günümüz toplumlarının ve şirketlerinin içinde bulundukları hızlı değişim dönemlerinde çözülmesi gereken sorunlar, tek bir kişinin, tek bir aklın çözemeyeceği kadar karmaşık ve çok boyutlu cereyan etmektedir. Bu sorunları çözmek için, “en doğrusunu ben bilirim” tavrı yerine birçok aklın katkı verdiği ve sonunda liderin karar aldığı bir yönetim biçimini, yani ortak aklı benimsemek daha doğrudur. Ancak böyle bir yönetim biçimini benimseyen toplumlar başarılı olabilirler.
Karizmatik olmak, alçak gönüllü olmakla çelişmek zorunda değildir. Bir insan karizmatik ama aynı zamanda da alçak gönüllü olabilir. Bunu başaran liderler hem etkileyici hem de başarılı ve ilham verici olurlar. Karizmatik liderler, kendilerini daha kolay anlatır, daha rahat ilişki kurar ve insanları daha kolay etkilerler. Bu özellikler; bilgi, yetkinlik ve etkili karar almayla birleştiğinde sadece sahibine şöhret ve itibar değil herkese iyilik ve refah getirir.
Daha evvelde imaj olgusunu yazmıştım. İmaj, karizmanın içindedir. Karizma doğuştan, imaj sonradan oluşur.
Saygı dolu sevgiyle kalın.