Yaşamanın Kodları - 9
Eskiden benim çocukluğumda sobalı evde otururduk. Odunu bir derttir, kömürü bir başka dert. Sobaya sürekli odun kömür taşıması yetmiyormuş gibi bir de külü cürufu olur, sobanın kapağını açınca dumanı kaçar odaya, is kokar evin içi, hele bir de baca iyi çekmiyorsa sabah yakarken tüter bütün boru bağlantılarından, kış vakti soğukta her gün uğraş dur.
Ailenin Elektrik İhtiyacının Parasal Karşılığını Bulma:
Bugün evdeyiz hem aldığımız mobilyaları yerleştirelim hem de oturup aylık elektrik, su ve doğalgaz masrafımızı hesaplayalım. Dünkü hesap sonucu ulaştığımız aylık 12.670 lira masraf üzerine bakalım bugün ne masraf çıkacak, hep beraber görelim.
Eski defterleri karıştırdım, bu yılın başında, 1 şubatta oturup hesaplamışım bir aylık elektrik ihtiyacını. Detaylarını merak edenler Facebook sayfamdan bakabilirler. Ben bugün kısa özet geçeyim sadece:
∆ 5 kWh Lambalar (LED)
∆ 21 kWh Buzdolabı
∆ 31 kWh Ütü
∆ 21 kWh Televizyon
∆ 16 kWh Elektrikli süpürge
∆ 20 kWh Elektrikli fırın
∆ 10 kWh Bulaşık makinesi
∆ 5 kWh Çamaşır makinesi
∆ 6 kWh Saç kurutma
∆ 5 kWh Tablet, cep telefonları
∆ 10 kWh Mutfak aletleri
∆ 20 kWh Kombi (kış aylarında çalıştığında doğalgaz yanında 30~45 kWh elektrik harcıyor)
Aslında internette ortalama bir ailenin aylık elektrik harcaması 250~280 kWh'tır demişler, ama biz çok ekonomik kullanıyoruz kabulüyle, yukarıda dökümünü yaptığımız gibi bizim toplam harcamamız minimum 170 kWh diyelim. Lambaları enerji tasarruflu kullanmazsak ilave 50 kWh sırf lambalardan gelir.
Son zamlarla konutlar için elektrik 210 kWh'a kadar harcama için düşük tarifeden 1,70 lira/kWh'a çıktı. 210 kWh üzeri %125 artışla 2,06 lira/kWh.
Bizim hesabımız düşük tarifeden, aylık 290 lira tutuyor.
Keşke hanım fırını gazlı tip seçseymiş, biraz daha az elektrik harcardık. Gerçi o tipleri daha pahalıydı. Her halükârda elektrik harcamasını önden ödemek zorunda kalırdık.
Doğalgaz Giderimiz:
Elektriği hallettiğimize göre gelelim ısınma derdimize, doğalgaz masrafımıza.
İyi ki kiraladığımız evde kombi var, ısınmak en büyük dertlerden biri.
Eskiden benim çocukluğumda sobalı evde otururduk. Odunu bir derttir, kömürü bir başka dert. Sobaya sürekli odun kömür taşıması yetmiyormuş gibi bir de külü cürufu olur, sobanın kapağını açınca dumanı kaçar odaya, is kokar evin içi, hele bir de baca iyi çekmiyorsa sabah yakarken tüter bütün boru bağlantılarından, kış vakti soğukta her gün uğraş dur.
Soba kovalı olunca bir de onca ağır kovasını kaldırıp sobaya yerleştireceksin.
Kömür çuvalları da çok ağır olur. Benim bel ağrılarım çocukluğumda bir seferinde kaldırdığım kömür çuvalı yüzündendir. Bugün olmuş gibi hatırlıyorum belimden gelen kırk sesini. Artık gerçi iyileşti, ama dikkat etmeden ani bir hareket yaparsam yine arada nükseder.
Eğer odun kömürlü bir evde otursaydık şimdi meşe odununun tonuna minimum 2.500 lira ödemek gerekecekti. Yöresine göre tonu 3.500 liraya olan da var. Çuvalı 75 lira, çuval hesabıyla bir çuval odun 20 kilo desek tonu 3.750 lira olurdu. Kırılma ve kolaylık payı diyelim, çuvalla alanlar daha fazla ödüyor.
Bir ton yerli kömür ise ortalama 4.400 liraymış. Çuval hesabıyla 25 kilo desek çuvalı 110 lira ediyor. İthal kömürler daha pahalı, tonu 6.500~7.500 lira arası.
Yöresine göre değişiyor, ama kış vakti ortalamada bir ton odun, bir buçuk ton kömür yeter herhalde. Bir kış için ikisi için minimum 9.100 lira masrafımız olurdu. O da İstanbul gibi hava şartları aşağı yukarı ılıman diyebileceğimiz şehirler için. Doğuda Erzurum gibi soğuk şehirlerde bunun en az iki katı harcanıyordur mutlaka. Bu bir senelik harcamamız desek odun kömürle ısınıyor olsaydık ortalama ayda 760 lira ısınma gideri katmamız gerekecekti hesaba.
Ama bizde kombi var, odun kömür gibi öyle uğraşmıyoruz.
Spot piyasada haziran başında 1000 m3 doğalgaz fiyatı 12 bin 153 lira 23 kuruşmuş. Her gün değişiyor. Bir de dolarla fiyatlandığı için bizde kur ne kadar artarsa fiyata bir o kadar da kur farkı biniyor. Sonuç zam, zam, zam. Biz şimdi spot piyasa fiyatlarına dalmayalım. Zaten günümüz şartlarında uluslararası konjonktüre göre biz gazı kaç paraya alıyoruz, kamuoyu olarak bilmiyoruz, ticari sır. Ama doğalgaz Rusya'dan, İran'dan ve Azerbaycan'dan geliyor. Büyük ihtimal ile fiyat önceden yapılmış sözleşmeler sayesinde spot piyasa fiyatından düşüktür.
Fiyatı spot piyasa ile aynı olsa metreküpü haziran başında 12 lira 15 kuruş olurdu. Bizim konutlarda kullandığımız gaz fiyatı bunun epey altında. Demek ki devlet konutlar için epey bir destek veriyor. Farkını da muhtemelen iş yerlerinden ve sanayiden karşılıyorlardır. Destek ama nereye kadar, karşılıksız destek para basmak demek, o da enflasyon.
Aslında fark etmiyor, öyle ya da böyle her şeyin bedeli dönüyor dolaşıyor, son tüketiciden çıkartılıyor. Farkı sanayici cebinden ödemiyor, ürettiği mala giydiriyor, malın maliyeti artıyor. Son tüketici de bizde genellikle dar gelirli zaten. Vur abalıya misali, sürekli zam.
Millet alıştı artık zamlara, karikatürünü bile yapmışlar, hastaneye düşmüş vatandaş bugün zam yok diye, meğer zam bağımlısı olmuş. Çok güldüm gördüğümde.
Kendi gazımızı çıkardığımızda bir miktar dışa bağımlılığımız azalacak, ama denizde kilometrelerce suyun altında sondaj yapmak, onca derinden gaz çıkarmak kolay değil, epey maliyetli. Bakalım dışarıdan satın aldığımız fiyatın altına düşecek mi maliyeti, çıksın da görürüz. Bir de çıkan gazın kalitesi ve kullanılabilecek şekilde işlenmesi, hepsi maliyet. Bakalım fiyatı ne olacak.
Biz hesabımıza dönelim.
Haziran 2022 zamları ile fiyat, konutlar için:
∆ 0~100.000 m3 yıllık tüketim aralığında metreküpü 4,27 lira,
∆ 100.000~1.000.000 m3 yıllık tüketim aralığında m3'ü 4,07 lira.
Bu ikinci fiyat aylık minimum 8.333 m3 gaz demek ve bu alt limit bizim aylık ihtiyacımızın hayli üstünde. Muhtemelen merkezi kazan ile ısıtılan apartmanlar için biraz daha indirimli fiyat düşünmüşler. Bizim harcamamız kombi ile ve tek bir daireye özel olacağı için çok daha düşük olmalı.
Bakalım standart bir kombi ne kadar gaz yakıyormuş. Sirkülasyon pompasının harcadığı elektriği yukarıda elektrik hesabımıza kattık, biz sadece gaz harcamasına bakacağız.
Konforlu bir ortam için oda sıcaklığı 20°C olmalı. Oturduğumuz evlerde pencerelerden, duvarlardan kışın sürekli ısı kaybı olur. Yaz aylarında da tam tersi dışarısının sıcaklığı içeriye aynı yollardan girer. Bu ısı kaybı ya da girişini minimuma indirmek için pencerelerimize özel ısı geçirimsiz camlar taktırabiliriz. Duvarlara ve çatıya da izolasyon yapmak gerekir. Ama hepsi maliyet. Bizde bir standardı olmadığı için laz müteahhit hesabı, inşaat maliyetleri minimumda olsun diye hiç böyle konulara dikkat edilmez. Halbuki maliyet hesabını kullanım süresini de dikkate alarak yapsalar, izolasyonun aslında maliyeti epey azalttığı anlaşılacaktır.
Evet, bizdeki şartlarda kombi sıcaklığı genellikle 50°C da tutuluyor ve aylık gaz harcaması günlük 10 m3 ten ayda 300 m3 civarında oluyor.
Bu da metreküpü 4,27 liradan aylık 1.281 lira demek. Tüm yıl boyunca kombi yakmıyoruz. Ama genellikle kasım ayı başından, mart sonuna kadar başlarda ve sonlarda kısık ayarda, toplam beş ay ısınma amacıyla kombiyi kullanıyoruz. Kasım ve martı yarımşar kapasiteden saysak yılda dört ay kombi tam kapasite çalışıyor diye düşünebiliriz. Yani bu da 1200 m3 gaz demek. Diğer aylarda da sıcak su ihtiyacı ve ocakta kullanım için ilaveten 300 m3 desek yıllık 1500 m3 eder. Fiyatı 4 lira 27 kuruştan, yılda, yani 12 ayda 6405 lira.
Aylık ortalaması 535 lira.
Enerji Kaynaklarının Hava Kirliliğine Neden Olması
Hayret, doğalgaz odun kömürden daha ucuz çıktı. Böyle olması daha iyi aslında. Orman bırakmadık kese kese. Kömür de gerçekten çok fazla hava kirliliği yapıyor. Eskiden hatırlarım, şehrin üstüne çökerdi isli duman.
Karbon salınımı açısından her ikisi de fark etmiyor. Elektrik ucuz olsa da her şeyimiz elektrikli olsa. Bence elektriği ucuzlatmanın bir çaresini bulmalıyız.
Bu işin en doğrusu biraz daha çalışıp yeni bir teknoloji geliştirmek. Doğadan esinlenebiliriz. Doğa enerji kaynağı olarak güneş ışıklarını değerlendiriyor. Biz de öyle yapmalıyız. Güneş panellerinden bahsetmiyorum, direk güneşten gelen enerjinin depolanmasından bahsediyorum.
Çeşitli enerji kaynaklarını elektrik enerjisine çevirmek için henüz yeterli olmasa da bir şeyler yapılıyor.
Ülkemiz de hem güneş hem rüzgâr hem jeotermal enerji, hem de dalga enerjisini değerlendirmek için çok ideal.
Bu enerjiler hem temiz hem de karbon izi düşük.
Hepsi güzel, ama benim dediğim üretilen enerjinin depolanması, sorun enerji depolanmasında. Asıl buna bir çare bulmalıyız. Alternatif akımdan bahsediyorum, doğru akımdan değil. Doğru akım için bazı kimyasallarla piller geliştiriliyor. Elektrikli araçların çoğu bu pillerle çalışıyor. Ama alternatif enerjiye gelince onu depolamak o kadar kolay değil. Bazı yöntemler var. İleride, başka bir yazıda bahsederim.
Biz konumuza dönelim. Bu arada doğalgaz için son bir hatırlatma, tabii kış aylarındaki aylık harcama tutarını yıl içine yaymak için muhtemelen tüketici kredisi kullanmak zorunda kalabiliriz. Ama biz kendi hesabımıza aylık ortalama üzerinden ekleyeceğiz.
Kaldı su giderimiz. Su gideri harcanan su+%50 oranında atık su bedeli olarak hesaplanıyor. Her belediyenin su için aldığı bedel kendi maliyet hesabına göre değişiyor.
Son çıkan cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile su için KDV %1'e indirilmiş, ama atık su için KDV oranı %8 de bırakılmış. Hesabı ve tarife fiyatları biraz karışık. 0~16 m3 ve 16 m3 üstü kademeli fiyatlar var, bazı bölgelere özel fiyatlar var, ücretsiz ödenen kısmı var. İçinden çıkmak kolay değil. Dünyada bu kadar çok su varken buna bedel ödenmesi, hem de karışık kuruşuk hesaplarla, çok ironik.
Bir kişi günde ortalama 120~250 litre su tüketiyormuş, dört kişilik bir ailenin aylık ortalaması 22 ton 200 litre. Biz bebeği ve çocuğu dikkate alarak birinci kademe sınırı olan 16 ton'u esas alalım ve basitçe m3'ü 10 liradan hesaplayalım. Aylık maliyetimiz 160 lira.
Özetlersek:
∆ 2.300 lira barınma,
∆ 8.550 lira beslenme,
∆ 1.820 lira eşyaların taksiti
√ 290 lira elektrik
√ 160 lira su+atık su
√ 535 lira doğalgaz
∆ 985 lira elektrik, su ve gaz
Aylık toplam: 13.655 lira oldu.
Sonuç
Evet bugün için de yeter herhalde. Yarın kalan ihtiyaçlara bakarız.
Ben gideyim de hanıma yardım edeyim biraz, tut şu işin ucundan biraz diyor, bütün her şeyi ben mi yerleştireceğim diye içeride mızırdanıyor. Sanki ben istedim o kadar eşyayı, bana maç izlemek için bir tek televizyon ve bir koltuk yeterli. Onu da akşamdan kurmuştum zaten.
Ama internet bağlantısını yapmadık daha, internetimiz yok henüz. Yarın o konuya da el atalım isterseniz. Gidelim cep telefonlarımızı alalım, hatlarımızı açtıralım, internetimizi bağlatalım.
Şu televizyonun karşısına bir tane de sallanan koltuk almalıymışım.
Moskova'dan sevgi ve saygılar