Site İçi Arama

ekonomi

Türk Ekonomisi Nereye Gidiyor?

Biri sizi kurtaracak. Ya bir dal uzatacak, siz de dala tutunacaksınız ve güç sarfedip kendinizi dışarı atacaksınız, ya da o sizi kurtarmaya niyetli olan kişi güç sarf edip sizi dışarı çekecek ve kurtaracak. Bizi kim kurtaracak bu bataklıktan bilmiyorum, çünkü gerçekten bataklığa saplanmış gibiyiz. Kıpırdandıkça batıyoruz dibe doğru.

Bataklık nedir bilir misiniz? Bir defa bataklığa sağlandığınızda kurtulmak kolay değildir. Kıpırdandıkça batarsınız.

n iyisi kıpırdanmayayım deyip battı balık yan gider deseniz, bu sefer de bataklık sizi yavaş yavaş içine çeker. Yani her iki durumda da dibi boylarsınız.

Kurtulmak için tek çare vardır. 

Biri sizi kurtaracak. 

Ya bir dal uzatacak, siz de dala tutunacaksınız ve güç sarfedip kendinizi dışarı atacaksınız, ya da o sizi kurtarmaya niyetli olan kişi güç sarf edip sizi dışarı çekecek ve kurtaracak.

Bizi kim kurtaracak bu bataklıktan bilmiyorum, çünkü gerçekten bataklığa saplanmış gibiyiz. Kıpırdandıkça batıyoruz dibe doğru. 

Bilmiyorum izlediniz mi? 

Uzun süredir ilk defa doğru dürüst ekonomik durumumuzu analiz eden birine rastladım. 

Sayın Fatih Altaylı'nın konuğu olan Ekonomist Cevdet Akçay ne güzel anlattı ekonomik durumumuzu. 

Bilmiyorum, herkes için anlaşılır olmuş mudur anlattığı konular. Çünkü konuları anlatırken yurtdışında eğitim almış birçoklarının genel hastalığı olan aşırı derecede yabancı sözcük kullanma hastalığı onda da vardı. 

Ayrıca anlatımında kimsenin normalde anlamayacağı çeşitli teknik grafikler kullandığı için bir çoğumuzun anlayamayacağı derecede teknik bir konuşmaydı sunumu. 

Bu yüzden ne kadar anlaşılır olmuştur bu söyleşi bilemiyorum, ama ben size kısaca durumumuzu yazının başında özetledim aslında.

Kısaca bataklığa saplanmış durumdayız diyor sayın Akçay.

Ben şimdiden üç defa izledim bu söyleşiyi, kaçırdığım bir şey olmasın istiyorum detaylarda, ama her dinlediğimde de moralim biraz daha bozuluyor.

Bir yandan da haberlere kulak veriyorum gün içinde.

Evet, iktidar EYT konusunda da bir karar vermiş anladığım kadarıyla. 

Yaş şartı olmayacakmış. 

Emeklilikte Yaşa Takılanlar demek olduğu için EYT, zaten bir kez daha yaş sınırlaması olması eşyanın tabiatına aykırıydı. Yani bir kez daha yaş sınırı koysalardı, sanırım milletin diline düşerlerdi.

Bu konunun aslında emeklilik hakkı elde edenlere devletin yaptığı bir haksızlık da olduğunun farkındayım. Ancak konunun seçim ekonomisi kapsamında çözüme kavuşturulmasına da itiraz edesim var doğrusu. 

Herkes için güzel bir haber tabii ki, ben de bu konunun çözüme kavuşturulmasına çok seviniyorum, detaylarını bilemesem de sorunun bir şekilde çözüme kavuşturulmuş olması çok iyi.

Ancak dediğim gibi çözümün seçim ekonomisi kapsamında olması seçimler sonrasında bunun nasıl bir etkisi olacağı konusunda aklımda soru işaretleri doğuruyor. 

Üstelik bu günkü enflasyonist ortamda, çözüme kavuştu denilen konuların ne kadar çözüme kavuşabileceği de bir başka muamma bana göre. Sihirbazın göz kamaştırıcı gösterisi ardında, gerçekte hak ettiklerinin ne kadarını elde edecek EYT'liler gerçekten bilemiyorum.

Yine de hayırlı olsun diyeyim.

İktidar seçmene şirin görünmek için bu aralar gerçekten kasanın ucunu açmış durumda. Yapılan bu uygulamalar sonunda seçim sonrasında zaten iyiden iyiye kötü giden ekonominin nasıl toparlanabileceğinden ise henüz kimse söz etmiyor.

Ben ise sayın Akçay'ın sunumu sonrasında iyiden iyiye korktum diyebilirim.

Muhalefetin başa geçmesi durumunda klasik ya da ortodoks denilen ekonomik politikalara dönüş yapılacağı kesin, ancak bu politikalarda da asıl yükü çeken toplumun düşük gelirlileri ve sabit gelirlileri oluyor. Meşhur tabiriyle kemer sıkma politikaları deniyor bunlara. 

Mevcut iktidarın ekonomik sistemini, yani heterodoks denen ekonomik modeli uygulayacak değiller başa geçtiklerinde muhalefet. 

Zaten bu modelin bizi ne hale soktuğunu herkes derinlemesine hissediyordur muhakkak. Çözümün kemer sıkma politikaları olması muhalefetin başa geçer geçmez tercih edeceği bir şey midir, inanın aklım karışık biraz. Popülist bakış açısıyla devam ederlerse, bu sefer de mevcut iktidardan bir farkları kalmaz.

Yani bekleyip göreceğiz, bakalım nasıl bir karar verecekler ekonominin yönetimi konusunda.

Mevcut iktidar bir şekilde seçimlerde başarı elde edip başta kaldığı durumda ise uyguladıkları metodun seçmen tarafından onaylandığı düşüncesiyle mevcut yönteme devam edecektir ve benim sayın Akçay'ın anlatımından anladığım en kötü senaryo da bu olacaktır büyük ihtimalle. Çünkü gerçekten bataklık misali bugün uygulanan politikalar bizi zaten sürekli dibe doğru çekiyor. Aynı politikalara devam edilmesi kesin batıracaktır.

İktidar akıllanır da ekonomi metodunu değiştirir mi?

Hiç sanmıyorum, olur da seçimleri kazanırlarsa dediğim gibi öncelikle bunu bir onay olarak göreceklerdir. 

İşlerin gerçekten kötüye gittiğini gördüklerinde ise durum çoktan geri dönüşü olmayan yola girmiş olacaktır. 

O saatten sonra olur da birileri bizi kurtarmak isteseler bile, beceremezler muhtemelen.

Kısacası sayın Akçay'ın sunumunu izlemeyenler için meraklısına tavsiye ederim, dediğim gibi biraz teknik bir söyleşi, ama değerli bilgiler var sunumunda.

Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 29.12.2022
  • Süre : 5 dk
  • 1059 kez okundu

Google Ads