Biraz Uzay Çöpü Toplayalım mı?
Dünya etrafındaki manyetik alan yerküreyi güneşin bu manyetik fırtınalarından koruyan bir kalkan vazifesi görüyor. Adeta güneşteki nükleer patlamalardan kaynaklanan manyetik etkileri dünya etrafından savuşturuyor ve böylece de atmosfer gazlarının iyonize olmasını engelliyor.
Mars’ın bir zamanlar bir atmosferi var mıydı acaba?
Evrende atmosferi olan ne kadar gezegen var acaba?
Bir gezegenin etrafında birikmiş bir atmosferi etrafında tutabilen etki nedir acaba?
Bugün gelin bu sorulara bir cevap bulmaya çalışalım.
***
Atmosferi olan en yakından tanıdığımız gezegen biricik evimiz dünya!
Dünyanın atmosferi nasıl oluyor da yerküre etrafında duruyor?
Cevap yerçekimi ya da modern söylemi ile yerkürenin uzay-zaman yapısındaki bükme sonucu atmosfer gazlarının bu etkiden kurtulamayarak dünya etrafında durma zorunluluğu.
Evet, atmosferdeki gazların da bir kütlesi var ve bu gazlar biz insanlar gibi yerkürenin çekim etkisi altında dünya etrafını sarmış durumda. Diğer bir deyişle dünyaya doğru bir düşme eğilimi içindeler.
Ancak bir tek dünya yok ki evrende gezegen olan.
Mesela hemen hemen aynı maddelerden oluşmuş Mars’ın etrafında bizim gibi bir atmosfer yok.
Normal şartlar altında olması beklenirdi. En azından evrende bolca bulunan hidrojen gazı Mars büyüklüğündeki bir gök cisminin etkisi altına bunca milyar yıl boyunca toplanmalıydı.
Bir tek dünya değil ya bunca farklı element barındıracak bünyesinde. Mars’tan toplanan örnekler de hemen hemen yüzey yapısının benzer maddelerden oluştuğunu gösteriyor.
Mars’ın yoğunluğu ortalama olarak 3,9335 gram/cm3 olarak yazılı literatürde.
Dünyanın ortalama yoğunluğu ise çok daha fazla, 5,514 gram/cm3.
Mars kütle olarak Dünya’nın neredeyse onda birinden biraz fazla, 6,4171x10^23 kg. Dünya ise 5,9724x10^24 kg.
Hacim olarak da Mars 1,63x10^11 km3 hacme sahipken Dünya 6,62 kat daha büyük bir hacme sahip, 1,08x10^12 km3.
Acaba bir zamanlar vardıysa bile Mars atmosferini etrafında tutabilecek büyüklükte bir gezegen olmayabilir mi?
Bir gezegenin etrafında atmosfer olması için belli bir büyüklük sahibi olması mı gerekiyor acaba?
Yoksa bunun başka parametreleri mi var?
***
Evet, atmo-sfer gibi bir de yerküre etrafında manyetik-sfer dediğimiz bir manyetik alanımız var.
Bu manyetik alan dünyanın çekirdeğindeki demir top sayesinde sahip olduğumuz bir manyetik alan.
Mars’ın çekirdeğinde maalesef Dünya gibi bir demir küre yok. Aslında Mars Dünya’nın tam tersine yumuşak bir sıvı çekirdek sahibi ve bu çekirdeğin ana maddesi de (yaklaşık beşte bir oranında) kükürt. Geri kalan kısmı ise az bir miktar oksijen ve daha çok da karbon ve hidrojenden oluşuyor. Diğer hafif gazların da çekirdekte sıvı halde olduğu tahmin ediliyor.
Dolayısıyla da Mars’ın Dünya’da olduğu gibi bir manyetik alanı yok.
Yüzeyinde az yoğunluklu ince bir atmosfer olsa da, bu manyetik alanının olmaması belki de bir zamanlar dünya gibi güzel bir gezegen olduğu düşünülen Mars’ın atmosferini ve belki de yüzeyinde mevcut suyu kaybettiğini düşündürüyor.
Peki bu nasıl olabilir?
Sonra Mars’ın bir zamanlar yüzeyinde su olduğu ve bir atmosferi olduğunu düşündüren şey nedir?
Öncelikle yüzey şekilleri bir zamanlar Mars’ın da su kaynakları olduğunu ispat eder halde.
Su vardıysa atmosfer de olmalıydı diye düşünüyor kimi bilim insanları.
Peki atmosfer vardıysa nereye gitti?
Gittiyse nasıl gitti?
Bu sorulara da bir cevabı var böyle düşünenlerin.
Güneşten gelen manyetik fırtınalar atmosfer gazlarını iyonize ediliyor diyor bu bilim insanları. İyonize olmuş gazlar ise yüklü parçacıklara dönüştükleri için bu manyetik fırtınanın etkisine kapılıp yavaş yavaş Mars’ı terk etmiş olabilir deniyor.
Düşünebiliyor musunuz? Manyetik fırtına yavaş yavaş atmosferi peşi sıra sürüklüyor ve gezegeni adeta öldürüyor.
Sebep de baştan bir manyetik kalkanınız olmaması!
Gerçekten Dünya bu konuda şanslı gezegenlerden biri.
Dünya etrafındaki manyetik alan yerküreyi güneşin bu manyetik fırtınalarından koruyan bir kalkan vazifesi görüyor. Adeta güneşteki nükleer patlamalardan kaynaklanan manyetik etkileri dünya etrafından savuşturuyor ve böylece de atmosfer gazlarının iyonize olmasını engelliyor.
Bu şekilde de dünya etrafındaki yüzeyden 560 kilometreye kadar uzanan atmosferimiz nefes alıp vermemiz için, yani aslında yaşamımızın sebeplerinden biri, yaşam kaynaklarımızdan biri olmaya devam ediyor.
***
Ancak bu konuda bilim insanlarının bir uyarısı var.
Teknolojinin gelişmesi ile dünya çevresine, çeşitli seviyelerdeki yörüngelere çok fazla uydu yerleştirilmiş durumda ve bu uydular da çoğunlukla metal aksamlardan oluşmakta.
Tahminen dünya etrafında dolanan uyduların ve daha çok da artık uzay çöpü haline gelmiş olan bu metal parçaların ağırlığı 20 bin ton üzerine şimdiden çıkmış durumda.
Bu metal parçaların birçoğu yerçekimi etkisi dışına salındıkları için atmosferde yanarak geri dönüşüme de uğramadan dünya etrafında dolanıp duruyorlar.
Dolayısıyla da manyetik kalkanımıza olumsuz anlamda etki yapmaya başladığı söyleniyor bu metal uzay çöpünün.
Özellikle de Elon Musk’ın bir internet projesi olarak planladığı ve oldukça fazla sayıda uzaya yolladığı Starlink uydularının dünya etrafında manyetik alanı etkileyecek bir etki yapmasından korkuluyor.
Manyetik kalkanımız gerçekten önemli bir kalkan. Özellikle bu yıl güneş patlamalarındaki beklenen anormallik ile durumun çok riskli olduğunu düşünen bilim insanları mevcut.
Bu korkutucu senaryoya inansak mı bilmiyorum, ancak dünyamızın bildiğimiz tek yaşanabilir gezegen olduğunu düşündükçe, kendi ellerimizle doğanın dengesini cidden bozmak üzere olduğumuzu hissediyorum diyebilirim ve evet gerçekten sonumuzun beklediğimizden daha kısa sürede geleceğinden korkuyorum.
***
Uzay çöpünün toplanması üzerine düşünülen projeler var.
Özellikle Avrupa Uzay Ajansı bu konuda daha duyarlı ve uzay çöpü toplanması üzerine bir proje başlattığı, bir de uluslararası düzeyde uzay hukuku ve kanunları yazılması konusunda da girişimler yapmak üzere olduğu söyleniyor.
Bizim de bir uzay ajansımız var sonuçta, sanırım biz de oldukça duyarlı bir toplumuz.
En azından Müslüman dünyaya karşı hassasiyetlerimiz oldukça yüksek düzeyde.
Acaba bu konuya da hassasiyet gösterebilirler mi büyüklerimiz?
Ne bileyim, eyt Amerika, eyt Çin! Toplayın bakayım şu uzay çöplerinizi diyecek bir babayiğit yok mudur aramızda?
Bakın hazır seçim vakti yaklaşmışken, meydanlarda ne güzel olurdu şöyle haykıra haykıra yabancı güçlere verip veriştirmek.
Bakın biz de uzaya gideceğiz, hatta aya da gideceğiz, ama biz bu işleri iyi biliriz, uzay belediyeciliği bizden sorulur diye şöyle meydanlarda ne güzel naralar atılırdı.
Biz yokken uzayı bile çöplüğe çevirmişler, CeHaPe zihniyeti budur işte diye ne güzel CeHaPe eleştirisi yapılır şimdi. Bu İmamoğlu uzay çöplerini bile toplamamış kardeşim, verin bize oyları da nasıl toplanırmış uzay çöpleri gösterelim!
Böyle deseler inanan çıkar vallahi.
Dünyamıza iyi bakalım, yaşayacak başka bir dünya yok maalesef.
Moskova’dan Herkese sevgi ve saygılarımla.