Site İçi Arama

egitim

Fırsatı, İmkânı Olan Neden Dünyanın Güneyinde Yaşamayı Tercih Etmeli?

Hızlı dönüyoruz güneyde, hızlı yaşamak ise genç kalmanın bir başka formülü biliyorsunuz. Einstein formüllerle kanıtlamıştı bu gerçeği.

Daha önce ağırlığımız üzerine yazılar yazmıştım.

Ağırlık = kütle x yerçekimi ivmesi

F = m.g

Newton bu formülleri bulmuş zamanında ve yer çekiyor demiş bizi, kafasına elma mı ne düşmüş de, öyle aklı başına gelmiş. Öyle kafasında bir ışık çakmış da formülleri bulmuş.

Yerçekimi ivmesi bir şekilde hesaplanmış: 9,81 metre/ saniye2

Bu ivmenin bulunduğumuz yüksekliğe göre değiştiğini biliyoruz. Deniz seviyesi ile Everest’in tepesinde yerin bizi çekiş kuvveti az da olsa fark ediyor. 

Aslında yer bizi çekmiyor da bugünkü yazımızın konusu bu detayları içermediği için gelin biz yer bizi çekiyor diyelim. Yoksa doğrusu dünya uzay-zamanı büküyor ve biz de dünyanın merkezine doğru evrensel seyahatimize engel olan yeryüzünün bizi geri itmesini hissediyoruz.

***

Evet, Newton aslında F=G.m.M/r2 şeklinde ifade edilen iki kütlenin birbirini çekiş kuvvetini hesaplayan formülü geliştirmiş. 

Burada G diye bahsedilen sabit bir sayı, 6,67x10^-11 N (m/kg)2 değerindeki kütleçekim sabiti.

Formülde “m” yerine kendi kütlemizi, “M” yerine dünyanın kütlesini ve “r” diye bahsedilen mesafe yerine de dünyanın merkezinden bizim kütle merkezimize olan mesafeyi yazsak, yani kısaca dünyanın yarıçapını girsek “F” dediğimiz kuvvet bizim ağırlığımızı verecek demektir.

Gelin hesaplayalım: Dünyanın kütlesi 5,972 x 10^24 kg, deniz seviyesine dünyanın yarıçapı da 6371 km desek, bizim kütlemizi de 8 kg desek küsuratı olmadan 78 kg ağırlığımız olduğu çıkıyor.

Benim kütlem 8 kg değil ki, ben 80 kiloyum demeyin, her ikisi de aynı birim olsa da, kütlemiz yaklaşık olarak ağırlığımızın onda biri kadardır, çünkü yukarıda yazdım, yerçekimi ivmesi 9,81 metre /saniye2 dir. Formüle koyarsanız, Ağırlık = kütle x yerçekimi ivmesi, F=m.g , kütlenizi bulmak için ağırlığınızı yerçekimi ivmesine bölmeniz gerekir. Bunu da yuvarlak hesap ağırlığınızı 10’a bölerek yapabilirsiniz.

***

Bu noktada aklıma bir soru takılıyor. Tamam, kütlemiz değişmese de, ağırlığımız deniz seviyesinde ya da Everest tepesinde değişiyor da, acaba deniz seciyesinde kutup noktasında dursak, ya da ekvator üzerinde olsak bir değişiklik olur mu?

Niye bu soru takıldı aklıma?

Çünkü dünya durduğu yerde durmuyor ki! Aynı zamanda kendi etrafında dönüyor. Döndükçe de biz de dünya ile birlikte dönüyoruz. 

Bir şeyi döndürdüğünüz zaman ise merkezkaç kuvveti oluşur.

Zaten bu sayede yörüngedeki uzay araçlarında yerçekimsiz ortam oluyor dememiş miydik daha önceki bir yazımda?

Dolayısıyla bence ekvatordaki birinin ağırlığı ile aynı kişinin kutup noktalarındaki ağırlığı değişiyor olmalı gibi geliyor bana.

Sonuçta eskiden yazdığım bir yazıdan hatırlarsanız ekvator üzerinde aslında oldukça hızlı dönüyoruz dünya ile birlikte, 1667 km/saat.

https://strasam.org/dinfelsefe/felsefe/dunya-donuyor-sen-ne-dersen-de-843

Kutup noktasında ayakta duruyor olsak, kendi etrafımızda bir turu bir günde olacak şekilde semazenler gibi sadece kendi etrafımızda dönmüş oluyoruz.

İşte bu durum takıldı aklıma, normal şartlarda ekvator üzerinde olan biri kendisini daha hafif hissedecektir.

Tabii bu hesapta dünyanın tam bir küre olduğunu farz ediyorum, normalde dünyanın şekli kutuplardan basık, ekvatorda şişkin olan bir küre şeklindedir, basık bir sferoid deniyor bu şekle. 

İşte kutuplardaki bu basık olma durumundan kaynaklanan yarıçap düşüşünün de ağırlığımızı artırıcı bir etkisi vardır, sonuçta iki kütle merkezi arasındaki mesafe kısalmış oluyor. Bu da mesafenin karesi ile ters orantılı olan formülümüzde az da olsa ağırlığı artırıcı etki edecektir. Ama bu etkiyi ben göz ardı edeceğim.

Ben sadece dünyanın kendi etrafında dönüşünden kaynaklanan merkezkaç etkisini merak ediyorum, sırf merkezkaç kuvveti ile acaba ağırlığımız ne kadar hafifliyor? 

Ben bunu hesaplayacağım.

***

Nedir merkezkaç kuvvetinin formülü?

F = m. V2 / r

Burada “m” kütle, “V” dönüş hızı, “r” de dönüş yapılan merkezden mesafe demek.

Ekvatordaki 1667 km/saat olan hızımızın birimini m/sn’ye çevirirsek hızımız 463 metre/saniye diyebiliriz.

Normal şartlarda bu muhteşem bir hız olsa da dünyanın merkezine olan mesafe oldukça fazla olduğu için hesabın neticesi 80 kiloluk biri için 270 gram kadar çıkıyor.

Eh, zayıflama meraklıları için bu bile bir şeydir. Bence kendinizi daha hafif hissetmek istiyorsanız güneye inin. 

Daha önce de yazmıştım, hem daha hızlı dönüyoruz güneyde, hızlı yaşamak ise genç kalmanın bir başka formülü biliyorsunuz. Einstein formüllerle kanıtlamıştı bu gerçeği. 

Hem de bakın kendinizi daha hafif hissediyorsunuz. Gerçi tam değeri hesaplamak için açısal etkileri de dikkate almak gerekli, yani ben hesabı ekvator üzerinde yaptım, daha yukarılarda etkinin açısal bileşenleri oluyor. Yani etki azalıyor. 

Ancak 200 gram da olsa, daha hafif hissetmenin de faydası vardır herhalde.

Bu arada kütle çekim formülüne bu merkezkaç etkisini niye dahil etmemiş Newton bakın bunu anlamadım. 

Halbuki Newton merkezkaç kuvvetini biliyormuş, yatayda dönen bir levha ya da bir atlıkarınca ve üzerinde hareketsiz bir cisim harekete başladığında dışa doğru kayma eğilimi gösterecektir. Yani cisim merkezden dışa doğru bir ivme kazanacaktır. Newton bu cisme, ivmenin yönünde (dışa doğru) bir kuvvet etki ediyor olması gerekir demiş. İşte gerçekte olmayan bu kuvvete merkezkaç kuvveti denir demiş.

Yani merkezkaç kuvvetini biliyormuş. Dünyanın kendi etrafında döndüğünü de bildiğine göre bence formülü eksik yazmış.

Gerçi çok az bir etkisi var, ancak modern formüllerde bu etkiler de açısal momentum adı altında dahil ediliyor.

Güneye gidin, her türlü faydası var. İstanbul zaten yeterinden kalabalık oldu, bence güneyde kendinizi çok daha hafif ve genç hissedersiniz.

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 10.03.2024
  • Süre : 3 dk
  • 923 kez okundu

Google Ads