Site İçi Arama

egitim

Türkiyum ve İstanbulyum- Periyodik Tabloda Türk Elementleri Neden Yok?

Mendeleyev, ilk periyodik cetveli bastırdığı zaman henüz 63 element biliniyordu. Ölümünden bir yıl sonra bilinen element sayısı 86'ya çıkmıştı. Bu hızlı artış, kimyanın en önemli genellemesi olan periyodik cetvel yoluyla sağlanmıştır.

Dmitri İvanoviç Mendeleyev önemli bir isim

Rusya’nın Tobolsk şehrinde 1834 yılında doğmuş ve Rusya’nın en büyük şehirlerinden St. Petersburg’da 1907 yılında yaşamını kaybetmiştir.

Bir kimyager ve mucit olan Mendeleyev’in bilime en büyük katkısı günümüzde halen kullanımda olan Periyodik Tabloyu icat etmiş olmasıdır.

17 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olan Mendeleyev Periyodik tabloyu sıralamak için Periyodik Kanun'u bulmuş, bunun sayesinde o zamana kadar bulunmuş olan bazı elementlerin özelliklerini düzeltmiş, henüz bulunmamış 8 elementin özelliklerini de tahmin etmiştir.

1867 yılında üniversitede öğretim üyesi olan Mendeleyev’in ders kitabı olarak yazdığı ve 1868 yılında birinci cildini, 1870 yılında ikinci cildini yayınladığı “Kimyanın Prensipleri” adlı kitap çok ilgi topladı ve farklı ülkelerde uzun süre ders kitabı olarak okutulmaya devam etti. Mendeleyev bu kitabı hazırlarken elementlerin kimyasal özelliklerinin atom ağırlıklarına ve dış yörüngelerindeki elektron sayılarına göre değiştiğini fark etti.

Mendeleyev bu bilgiyi bir tablo ile nasıl sistemleştirdiğini ise gördüğü bir rüyaya bağlar: “Rüyamda tüm unsurların gerektiği gibi yerine oturduğu bir tablo gördüm. Uyandığımda tabloyu hemen bir kâğıda yazdım. O sırada hızla oluşturduğum bu tabloda daha sonra sadece bir yerde bir düzeltmeye ihtiyaç oldu.”

Periyodik tablo ilginç bir şekilde dünyada keşfedilmiş olan elementlerin yanı sıra henüz keşfedilmemiş olan elementleri de gösteriyordu.

Zaman içerisinde bu elementlerin bir kısmı keşfedildi, bir kısmı ise yapay olarak sentezlendi.

Yeni element keşfederek isimlendirmek verilen ismi de ölümsüzlüğe kavuşturuyordu.  Dünyanın bilimde ilerlemiş ülkelerinin bilim adamları periyodik tabloda olması gerektiği görülen ama henüz keşfedilmemiş elementleri keşfetmek ve isimlendirmek için yarışıyordu.

Mendeleyev, ilk periyodik cetveli bastırdığı zaman henüz 63 element biliniyordu. Ölümünden bir yıl sonra bilinen element sayısı 86'ya çıkmıştı. Bu hızlı artış, kimyanın en önemli genellemesi olan periyodik cetvel yoluyla sağlanmıştır.

Bilim Dünyası da Mendeleyev’in periyodik cetveli icat etmesine olan minnet duygularını bir elemente onun adını vererek göstermiştir.

1955 yılında Glenn Seaborg başkanlığındaki Amerikalı fizikçiler tarafından sentezlenen 101 atom numaralı elemente, Dmitri Mendeleyev onuruna "mendelevyum" adı verilmiştir.

Günümüzde periyodik tabloda 118 adet element bulunmaktadır. Aşağıdaki tabloda hangi elementlerin hangi ülkelerin bilim adamları tarafından keşfedildiği gösteriliyor.

Element keşfetmek gibi prestijli bir işi gerçekleştiren bilim adamlarını yetiştiren ülkelerin sayısı çok fazla değil.

Periyodik tablodaki bazı elementler antik zamanlardan beri biliniyordu. Karbon, Oksijen, Demir, Bakır, Çinko, Arsenik, Gümüş, Kalay, Antimon, Altın, Cıva, Kurşun ve Bizmut bu elementler arasında yer alıyor.

Dünyada herhangi bir elementi keşfetmiş veya sentezlemiş sadece 13 ülke var. Birleşik Krallık 23, Almanya ve İsveç 19 ar, ABD ve Fransa 17 şer, Rusya ise 6 elementi keşfetmiş veya sentezlemişler. Avusturya, Danimarka, İspanya ve İsviçre 2 şer, Finlandiya, İtalya ve Romanya ise sadece 1 er adet element keşfetmiş veya sentezlemişler.

Keşfedilen ya da sentezlenen elementlere verilen isimler bazen kaşifinin ismi bazen kâşifin ülkesi ya da başka bir isim olabiliyor.

Günümüzde bilinen 118 elementin 32 tanesinin adı dünyadaki yer isimleri ile, 9 tanesinin adı ise astronomik cisimler ile bağlantılı.

Helium ismi Güneş’den, Telluryum Dünya’dan; Selenyum Ay’dan; Mercury (Cıva) Merkür’den, Uranyum Uranüs’den, Neptunyum Neptün’den, Plütonyum Plüton’dan, Cerium cüce gezegen Ceres’den, Palladium ise asteroid Pallas’dan geliyor.

Kişilerin isimlerini taşıyan elementler de var. Bu kişilerden sadece 118 numaralı element olan oganesson’a adı verilmiş olan Yuri Çolakoviç Oganesyan hayatta. Oganesyan Ermeni asıllı bir Sovyet bilim adamı. Çolakoviç adı da Iğdır’lı olan babasından geliyor.

Yaşarken adı bir elemente verilen diğer kişi ABD’li kimyacı Glenn Seaborg. Onun da adı 106 numaralı element olan Seaborgium’a verilmiş.

Seaborg gibi elementlere adı verilmiş olan başka Nobelli bilim adamları da var: Bohrium adını Niels Bohr’dan, Curium adını Marie ve Pierre Curie’den, Einsteinium adını Albert Einstein’dan, Fermium adını Enrico Fermi’den, Lawrencium adını Ernest Lawrence’dan, Roentgenium adını Wilhelm Röntgen’den ve Rutherfordium adını Ernest Rutherford’dan almış.

Nobel ödülü sahibi olmadığı halde adları elementlere verilmiş bilim insanları da var. Copernicium adını Nicolaus Copernicus (Kopernik) dan, Meitnerium adını Lise Meitner’den, Mendelevium adını Dmitri Mendeleev’den, Nobelium adını Alfred Nobel’den ve Oganesson adını Yuri Oganessian’dan alıyor.

Flerovium adını Georgy Flyorov’dan, Samaryum adını Vasili Samarsky-Bykhovets’den ve Gadolinyum adını Johan Gadolin’den alıyor.

Galyum elementinin adının kökeninin ilginç bir hikayesi var. Elementi keşfeden Lecoq de Boisbaudran, elemente ülkesi Fransa’nın Latince ismi olan Galya’dan dolayı Galyum adını verdiğini söylese de bazı art niyetliler Lecoq’un elemente aslında kendi ismini verdiğini iddia etmişlerdir. Latincede Gallus horoz demektir ve Lecoq da Horoz anlamına gelmektedir. Bu nedenle Türkiye’nin Hindi ile temsil edilmesine benzer şekilde Fransa’da Horoz ile temsil edilmektedir.

Dünyada farklı yerlerin isimleri verilmiş elementler de var.

Polonyum elementine Marie Curi tarafından ülkesi Polonya’nın adı verilmiştir. Francium ve Galyum elementlerinin her ikisine de Fransa’nın adı verilmiştir. Nihonium elementine Japonya’nın adı Germanyum elementine Almanya’nın adı verilmiştir.

Berilyum elementi adını bir mineral olan Beril’den alır. Bu mineralin adı da Hindistan’daki bir şehirden gelmektedir.

Indium elementi adını spektrumunda bulunan Indigo renginden alır. Indigo adı da Hindistan’dan gelen anlamındadır.

Americium elementi adını Amerika’dan, Europium ise Avrupa’dan alır. Berkelyum adını ABD’deki üniversitesi meşhur Berkeley şehrinden, Tennessine ve Californium ise ABD eyaletleri Tennessee ve Kaliforniya’dan alır.

Dubnium ve Moscovium elementleri adlarını Rusya’daki Dubna ve Moskova şehirlerinden alırlar.

İskandinavyalı kimyacılar da memleketlerinin antik çağlardaki isimlerini keşfettikleri elementlere vermişlerdir.

Hafnium elementi adını Danimarka başşehri Kopenhag’ın Latince ismi olan Hafnia’dan alır.

Holmium elementi adını İsveç başşehri Stockholm’un Latince ismi olan Holmia’dan alır.

Scandivium ismini İskandinavya’dan alır.

Thulium ismini Kuzey Kutup bölgesinin antik çağ ismi olan Ultima Thule’den alır.

Yttrium, terbium, erbium ve ytterbium elementlerinin isimlerinin kökeni çok ilginçtir. Bu elementlerin hepsinin isimleri cevherlerinin bulunduğu İsveç’teki Ytterby kasabasının isminin değişik versiyonlarıdır.

Ruthenyum elementinin ismi Latincede Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya’ya verilen Ruthenia isminden gelmektedir.

Lutetyum ismi Paris’in Latince ismi Lutetia’dan gelmektedir.

Copper (bakır) ismi Kıbrıs (Cyprus) adasından gelmektedir.

Magnezyum ve Manganez elementlerinin ismi Manisa şehrimizden gelmektedir.

Elimizi çabuk tutmadığımız için artık keşfedilecek element kalmadı. Oysa Periyodik Tabloda Türkiyum adlı bir element veya İstanbulyum adlı bir element güzel olurdu.

Kd. Aviyonik Müh. ve Akademisyen Ersan YÜKSEL
Kd. Aviyonik Müh. ve Akademisyen Ersan YÜKSEL
Tüm Makaleler

  • 26.08.2024
  • Süre : 4 dk
  • 990 kez okundu

Google Ads