Yeni Bir Yıldız Doğmuş
Gökyüzünde gördüğümüz hiçbir yıldız aslında o baktığımız yerde değil. Işığın evrende izlediği yol uzay zamandaki eğriliklerden etkileniyor ve kara delikler gibi ya da büyük yıldızlar gibi fazlaca büyük kütleli yapılar yanından geçerken eğrilip bükülüyor.
Hamdi abi, yıldızın bol olsun.
Eyvallah Ökkeş kardeş, seni de yıldızlar çarpsın!
***
Halen daha evrende yeni yeni yıldızlar doğduğunu biliyorsunuz değil mi?
Hayır, sanat dünyasında doğan yeni yıldızlardan bahsetmiyorum, onlar canımız, ciğerimiz, hepsini çok seviyoruz, ama ben evrenden bahsediyorum, fiziken yeni bir yıldız doğmasından bahsediyorum.
***
Tabii hemen şu anda doğmuş bir yıldız olsa ışığının bize kadar ulaşması için oldukça çok zaman geçmesi gerekecek. Yani tarihin yaşanan şu anında doğan bir yıldızı bizim görebilme şansımız yok. O yıldızdan çıkan ışık koskoca evrende kıvrıla kıvrıla bize kadar gelecek de, biz de oralarda bir yerlerde yeni bir yıldız doğduğuna şahitlik edeceğiz!
Sahi daha önce yazmıştım değil mi? Gökyüzünde gördüğümüz hiçbir yıldız aslında o baktığımız yerde değil. Işığın evrende izlediği yol uzay zamandaki eğriliklerden etkileniyor ve kara delikler gibi ya da büyük yıldızlar gibi fazlaca büyük kütleli yapılar yanından geçerken eğrilip bükülüyor.
Aynı köyün çıkışındaki yol kıvrılır gider ya yan taraftaki köye ulaşana kadar, yandaki köy nerede diye sorarsınız, bambaşka bir yön gösterirler, ama o köye köyün çıkışından giden yol bambaşka bir yöne doğru gidiyormuş gibidir.
İşte yıldızların görüntüsü de öyledir, orada zannedersin, ama gerçek yeri bambaşka bir pozisyondadır.
***
Neyse, yeni yıldızlardan bahsediyorduk.
İşte tam olarak ne zaman doğduğunu bilmiyorum, kim bilir kaç ışık yılı uzaklardan geliyordur o ilk ışıkları, ama yakın zamanlarda yepyeni bir yıldızın doğuşunu tespit etmiş astrofizikçiler.
Düşünebiliyor musunuz, oralarda bir yerlerde bir toz bulutu var ve birden toz bulutunun içerisinden bir ışık huzmesi çıkıveriyor ortalığa!
Uzayda halen daha hidrojen ve helyumdan meydana gelmiş devasa faz bulutları var. Bunların arasına süpernova patlamalarından kaynaklı toz bulutları da dahil olunca, aynı yağmur etkisi yapıyor. O devasa hidrojen ve helyum karışımı gaz bulutu (devasa dediğim binlerce, yüzbinlerce güneş kütlesinden bahsediyorum!) artık hangi elementse süpernova patlamasından kalan toz bulutu, o zerrecikler etrafında yoğunlaşmaya başlayarak bir süre sonra bir yıldıza dönüşüveriyor.
Yıldız formunda merkezinde yeterince basınç ve sıcaklık oluştuğunda da başlıyor nükleer tepkimeler. Ve evet, o ilk tepkime ışıltısı yayılıveriyor uzaya.
Sonra da kim bilir ne badireler atlatarak, kaç zaman sonra bilinmez, gidiyor gidiyor ve dünyamıza kadar ulaşıyor.
İlginç olmalı böyle bir şeyi tespit edebilmek. Çünkü bahsettiğim yıldızın görüntüsü henüz oluştuğu için oldukça zayıf, öyle çıplak gözle falan görünmüyor.
Uzaya son yollanan teleskoplardan biri olan James Webb teleskobu tespit etmiş bu yeni bir yıldızın doğduğunu.
***
El alem neler yapıyor değil mi? Uzaya öyle bir yere yerleştirmişler ki bu teleskobu, teleskop o yerde durmak için öyle acayip enerji falan harcamak zorunda kalmıyor.
Dünya ile birlikte güneş etrafında dönmeye devam ediyor, çünkü sürekli iletişim halinde olunması gerekiyor, ama o yörüngede dönüp durması için fazladan yakıta ihtiyaç duymuyor. Belki çok az ince ayarlar için yakıt depolamışlardır yanına.
İşte bu özel enerji ihtiyacı olmayan bir kaç nokta var dünyanın güneş etrafındaki dönüş sistematiği üzerinde.
Tüm bu hesapları yapmışlar, ince ince o kocaman teleskobu üretmişler, uzaya göndermişler, dönüp tam o özel yerde yörüngeye sokmuşlar, ardımdan da iletişim kurup yeni bir yıldızın doğuşunu kaydetmişler.
İnsanın aklının alası gelmiyor. Ama yapıyorlar işte, yapmışlar.
Biz de aya gidecektik galiba kendi imkanlarımızla. Yoksa turistik gezi mi ne yapacaktık, inanın takip etmiyorum.
Sürekli bir söz vermeler, sonra da anca para verip uzaya turistik geziler.
Yine de belki bir gün diyelim.
Bilimle kalın.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.