Atatürk Hava Limanına Entegre İstanbul Havacılık ve Uzay Üniversitesi Neden Kurulmalı?
Havacılık ve uzay üniversitesinin; ülkemizin gerçeklerine uygun, teorinin pratiğe aktarılmasını uygulamalı öğreten, Türkiye’nin havacılık ve uzay operasyonlarının ve endüstrilerinin gelişimini destekleyebilecek seviyede etkili; ihtiyaca göre öğrenci alan ve yetiştiren, öğrencileri henüz mezun olmadan iş bulabilen, hayata dair, hayatın içinden bir akademik yuva olacaktır.
Atatürk Hava Limanına Entegre IAU (Istanbul AeroSpace University-İstanbul Havacılık ve Uzay Üniversitesi) Kurulsun. IAU bir devlet üniversitesi olsun, IAU ile birlikte; Atatürk Hava Limanı hep aktif kalsın.
Neden Havacılık ve Uzay Mühendisliği Üniversitesi?
Havacılık ve Uzay Mühendisliği hem havacılık hem de uzay çalışmalarını kapsar. Havacılık ve uzay mühendisliği havacılıkta, savunma sistemlerinde ve uzay araçlarında kullanılmak üzere yeni teknolojiler geliştirir, hem uçak hem de uzay aracı tasarlamaya odaklanır ve dünya atmosferi içinde ve dışında kullanılan tüm hava ve uzay araçlarını inceler.
Türkiye, havacılıkta operasyonel ve endüstriyel olarak süratle ilerlemektedir. Uzay ile ilgili çalışmalar kısıtlı da olsa ilerleme potansiyeli göstermektedir.
Hem havacılık hem de uzay disiplinlerini öğreten bir üniversitenin varlığının, taktik ve stratejik açıdan, ülkemiz için önemli ve gerekli olduğu kanaatindeyim.
Üniversitenin adı neden İstanbul olsun?
İstanbul tüm dünyada en bilinen markamızdır. Unvanı İstanbul ihtiva eden bir üniversitenin tüm dünyada tanınırlığı ve kredibilitesi her zaman olacaktır.
I. Okuyucu Özeti:
Atatürk Uluslararası Havalimanını nosyonu ve misyonu ile aktif ve verimli tutarak yaşatmanın en anlamlı olacağı kullanımlarından birisinin; bu tesisler kompleksini havacılık ve uzay eğitim ve öğrenimi icra edilen bir lokasyon olarak kullanmak olacağını değerlendiriyorum.
Bu durumda, bu bölgenin hem aktif hem de verimli kalacağını, aynı zamanda İstanbul’un kilit bir noktasında doğal afetlerde etkili bir havadan ulaşım ve dolaşım arteri olarak kullanılabileceğini düşünüyorum.
Bu nedenle; Atatürk Uluslararası Havalimanının lokasyonunda bir “Havacılık ve Uzay Üniversitesi’nin” kurulmasının son derece uygun olacağını değerlendiriyor ve öneriyorum.
Öte yandan, önerdiğim havacılık ve uzay üniversitesinin; ülkemizin gerçeklerine uygun, teorinin pratiğe aktarılmasını uygulamalı öğreten, Türkiye’nin havacılık ve uzay operasyonlarının ve endüstrilerinin gelişimini destekleyebilecek seviyede etkili; ihtiyaca göre öğrenci alan ve yetiştiren, öğrencileri henüz mezun olmadan iş bulabilen, hayata dair, hayatın içinden bir akademik yuva olmasının şart ve gerekli olduğunu da vurgulamak isterim.
II. Neden “Entegre” Havacılık ve Uzay Üniversitesi?
Entegre üniversiteden değişik üniversite, kurum, kuruluş birimleri ile işbirliği içerisinde olan bir üniversite tümleşkesini kastetmekteyiz. Yani İstanbul Havacılık ve Uzay Üniversitesi; Türkiye’nin aynı amaçlı üniversite, kurum, kuruluşları ile entegrasyona giderek; öğretim üyesi, bilgi, tecrübe, bilim, laboratuvar, iş, tesis v.d. girdilerde işbirliği yapmalıdır.
Örneğin;
Tüm öğrencilerini gerekli olan zamanlarda ve gerekli sürelerde; kendisine sponsor olan kurum ve kuruluşlarının yürüttüğü faaliyetlerde ekip bütünlüğünün içine dahil ederek, staj yaptırabilmeli, pratik yetenek ve tecrübe aktarımını sağlayabilmelidir.
III. İhtiyaca göre program açılması, öğrenci alımı, işe yerleştirme
İstanbul Havacılık ve Uzay Üniversitesi’nin tüm eğitim ve öğretim programları; Türkiye’nin 5’er yıllık kalkınma planları doğrultusunda, havacılık dünyasının ve endüstrisinin gerçek verilere dayalı projeksiyonlarının ışığında açılmalı, toplam ihtiyacın en fazla %80’ini sağlayabilecek öğrenci alımı ve yetiştirilmesi amaçlanmalıdır. Böylelikle; talebin sürekli %20 eksiğinde mezun verilerek, IAU’nun mezunlarının işsiz kalma seçeneği sıfırlanmalıdır.
IV. Yurtdışı öğrenci alımı
IAU yurtdışından öğrenci alıp yetiştirmeye azami özen göstermelidir. Yurtdışı üniversiteler ve havacılık kurum ve kuruluşları ile de etkili bir işbirliği içerisinde olmalıdır.
V. Öğrenim Programlarında Pratik ve Teoriğin Optimizasyonu Amaçlanmalıdır
Teoriyi pratiğe dökebilmek şart ve gereklidir. Pratiğe dökülemediği takdirde teorinin insan yaşamına bir katkısı olmayacaktır. Bu üniversite; havacılık ve uzay teorilerini günlük hayata en pratik yöntemlerle uygulayabilen öğrenciler yetiştirmelidir.
VI. Öğrencilere Çift (Duble) Meslekler Edindirilmelidir
Öğrenciler yan dal programları ile çift hatta üçlü mesleklere yönlendirilmelidir. Bu onların gerçek hayattaki kariyerlerini seçme ve şekillendirmelerinde ciddi katkı sağlayacaktır.
Örneğin; lisans seviyesinde “Havacılık Bakım Bilimi” programı uygulanabilir (dünyanın en önde gelen havacılık üniversitesinde uygulanmaktadır).
Bu program; havacılık bakım teknisyeni olarak becerilerini geliştirmek isteyen öğrenciler için oluşturulmalıdır. Program havacılık bakım teknisyenlerine belirli bir odak alanına sahip dört yıllık bir lisans eğitimi vermelidir. IAU’nun bu programından mezun teknisyenler “Teknolog” (4 yıllık lisans mezunu) statüsünde; uçaklara servis verme, sorun giderme ve onarım yapma becerisine sahip olarak çıkmalıdırlar.
Havacılık Bakım Bilimi lisans programı; kariyer gelişimi için daha geniş fırsatlar sağlamak amacıyla havacılık bakım teknisyeni becerilerinin değerini artırmak isteyen öğrenciler için tasarlanmalıdır. Bu program yalnızca becerileri tamamlayacak dört yıllık bir diplomayı değil aynı zamanda belirli bir odaklanmayı sağlamayı da amaçlamalıdır.
Bu programı alan veya tamamlayan öğrenciler aşağıdaki programlara da devam edebilirler. Böylelikle çift meslek sahibi olacaklardır.
Uçuş (Ticari Pilot): Bakım geçmişini ticari pilotun nitelikleriyle birleştirmek isteyen öğrenciler için.
Uçak Bakım Yönetimi: Bakım becerilerini birçok havacılık bakım ortamından birinde yönetim pozisyonuna ilerlemek için bir platform olarak kullanmak isteyenler için.
Havacılık Emniyeti: Bu konsantrasyon alanı, öğrencileri ödüllendirici bir kariyer yoluna hazırlayan hem endüstriyel hem de havacılığa özel emniyet kurslarını birleştirir.
Aviyonik Siber Teknoloji ve Emniyet: Bu son teknoloji konsantrasyon alanı, öğrencileri havacılık ve uzay bağlantısı ve veri güvenliğinin önemini yanıtlamaya hazırlayacaktır.
Böylelikle; öğrencilere “sınır gökyüzüdür-sky is the limit” vizyonu aşılanabilir. Bir öğrencinize “Sınır gökyüzüdür” diyorsanız, eğer ister ve çabalarsa; birinin çok başarılı olmasını engelleyecek hiçbir şeyin olmadığını kastediyorsunuz demektir.
Önünü ve ufkunu açın ki; teknisyen teknologluğu ve pilotluğu hayal edebilsin, pilot aynı zamanda çok iyi bir teknisyenlik eğitim alabilsin (Sovyet Hava Kuvvetleri bunu tercih ediyordu), ne mahsuru var? Lise mezunu uçuş okuluna gidip pilot olabiliyorsa; 4 yıl A&P (Airframe and Powerplant) veya Avionik öğrenimi almış, uçağın sistemlerini çok iyi bilen hatta gerektiğinde arızalarına müdehale edip, onarabilen bir teknolog neden pilot olamasın?
Okulun ilgili tüm programlarından piotajı da takip edebilme olanağı sağlamalısınız, çünkü havacılık denince akla ilk gelen ve en çok arzu edilen meslek pilotluktur. Kriterleri sağlayan, eğitimi tamamlayabilen pilot olabilmelidir. Ancak, minimum lise seviyesi eğitimin pilotluk eğitimine başlangıç olmasının şart olduğu kanaatindeyim. Bence en ideali 4 yıllık lisans seviyesine haiz Havacılık Bilimi (Aeronautical Science) veya Aeronautics (Havacılık) bölümlerinden mezunların ATPL (Havayolu Ticari Pilotu) seviyesine gelmesidir. Elbette Havacılık, Elektronik, Makine ve Bilgisayar mühendisliği ve benzeri mühendisliklerden mezun öğrenciler de pilotaj eğitimi için çok uygun akademik kariyere sahiptirler. İsterlerse uçuş okulunu takip edebilmelidirler.
VII. Meslek Kursları
Havacılık sektörü ile ilgili ve Türkiye Havacılık Sektöründe ihtiyaç duyulan tüm mesleklerin sörtifiyeli meslek kursları IAU’da verilmelidir.
Bazı kurslar akademik akredisyon opsiyonlu olabilir.
VIII. Devlet Gücü ve Desteği
IAU bir devlet üniversitesi olmalı ve bu üniversitenin öğrencilerine mezunlarına iş garantisi dahil tam devlet desteği sağlanmalıdır.
IAU’nun idamesine katkı sağlayacak “Döner Sermaye” birimi olmalı, bu kapsamda pistler dahil tüm tesis ve kolaylıklar için dışarıya hizmet verilebilmeli, bu kanaldan edinilen gelir IAU’nun işletme sermayesine aktarılmalıdır.
IX. Tüm Öğrencilere Barınma Sağlanmalıdır
Üniversite kampüsünde tüm öğrencilere ücretsiz barınma hizmeti sağlanmalıdır. Atatürk Havalimanı İstanbul’un müstesna bir mevkiindedir. Kampus içerisinde inşa edilecek otellerde hem öğrenciler barınmalı hem de dışarıdan müşteri alınarak edinilecek gelir döner sermayeye aktarılmalıdır.
X. IAU Kampüsü Doğal Afetlerde Toplanma ve Barınma Merkezi Olarak da Planlanmalıdır
IAU Kampüsünün İstanbul’da oluşacak Doğal Afetlerde Toplanma ve Barınma Merkezi olarak kullanılması ve kampüste AFAD’ın bir şubesinin bulunması da uygun olacaktır.
XI. Atatürk Havalimanı; İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanlarının ikamesi olsun
Atatürk havalimanı dünya çapında büyük ölçekli havalimanları kategorisine giriyordu ancak İstanbul’un artan hava trafiğine cevap veremiyordu ve İstanbul gibi bir megapolün ihtiyacını karşılayabilecek genişleme alanına da sahip değildi. İstanbul’un hava trafiği Sabiha Gökçen Havalimanı ile de rahatlatılamıyordu. Yeni ve genişleme alanı uzun vadeli peyder pey genişlemelere olanak sağlayacak şekilde İstanbul Havalimanı kuruldu ve İstanbul’un hava trafiğini yüklendi, üstelik bu havalimanı genişlemeye devam da edecek. Bu arada Sabiha Gökçen Havalimanı da genişliyor ve kapasitesini arttırıyor.
İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanları uzun yıllar İstanbul’un hava trafiğini etkinlikle ve verimlilikle üstleneceklerdir.
Ancak, Sabiha Gökçen Havalimanından çok daha yüksek kapasiteli olan Atatürk Hava Limanının atıl durumda bırakılması, yaklaşık bir asırdır devletin gelişmesi ve genişlemesi için yatırım yaptığı bir kompleks için hiç de pragmatik bir karar olmayacaktır.
Atatürk Havalimanının İstanbul mega kentinin 3. Uluslararası havalimanı olarak aktif tutulması ve temelde İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanlarının ikamesi yani yedeği, destekleyicisi olarak kullanılması uygun değerlendirilmektedir. Çünkü, özellikle lokal meteorolojik şartlar nedeniyle bu desteğe ihtiyaç duyulacaktır. 3 uluslararası etkin havalimanına sahip İstanbul dünya hava trafiğini de celbedecek, İstanbul’un uzun mesafeli uçuşlar için bir toplanma bölgesi “hub” olarak kabul edilmesine ciddi katkı sağlayacaktır.
Konumu itibariyle, Atatürk Havalimanı hem normal şartlarda hem de doğal felaketler, askeri gerginlik ve savaş hallerinde İstanbul hava trafiğinin atardamarı olabilecek etkinliktedir. Özellikle doğal felaketlerde mükemmel bir kurtarma operasyonu (relief operation) merkezi olabilecek kapasitededir. Bu amaçla Atatürk Havalimanı kompleksinde AFAD’ın da yer alması uygun değerlendirilmektedir.
Ayrıca; bu yazımızda önerdiğimiz uygulamalı eğitimin öne çıkarıldığı IAU’nun bu lokasyonda kurulmasıyla Türkiye hem tüm birimleri havacılık ve uzay mesleklerine yönelik bir üniversiteye sahip olacak hem de Atatürk Havalimanının aktif durumda olmasını sağlayacaktır.
XII. Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri Ile “Interoperatibility- Birlikte Çalışabilirlik” Konsepti Geliştirilmesi
Bu ülkemizin sivil ve askeri havacılığının “Birlikte Çalışabilirlik” dayanışmasını, işbirliğini ve koordinasyonunu sergileyebilmesi açısından çok önemli bir özellik, kabiliyet ve akabinde devlet konseptine dönüşebilecek bir iş görme yöntemi olacaktır.
Örneğin; pilotaj, uçak bakım, meydan ve hava trafiğinin kontrolü gibi faaliyet sahalarında yetiştirilecek uzmanların hem sivil hem de askeri havacılıkta görev yapabiliyor olmalarına olanak sağlayacak bir eğitim ve öğrenim sunulabilir.
IAU’da yetiştirilen bir sivil pilot Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri Uçuş okullarında da bazı eğitimleri alarak duble sertifikasyon sahibi olabilir, bunun tam tersi de geçerlidir. IAU’da PPL, CPL, ATPL lisansları verdiğiniz bir pilot aynı zamanda veya akabinde Hava Kuvvetleri Jet Uçuş Okulunda da Hürkuş ve Hürjet sertifikasyonu alabilir. Bu pilotların barış ve özellikle seferberlik hallerinde hava gücümüze katkısı dikkate değer olacaktır.
IAU’da yetiştirilen bir uçak bakım uzmanı, Hava Kuvvetleri Teknik Okullar Komutanlığında da bazı eğitimleri alarak duble sertifikasyon sahibi olabilir, bunun tersi de geçerlidir.
Böylelikle, barış ve seferberlik hallerinde sivil-askeri havacılık arasında uzman personel geçişleri sağlanabilir. Bundan ülke savunması azami fayda sağlayacaktır.
XIII. Askeri Amaçlı Kullanım
Atatürk Havalimanının bir bölümü Türk hava Kuvvetlerine tahsislidir. Bu bölüm genişletilerek, sivil kullanıma ait bölümlerden de ortak kullanım alanları sağlayarak, Atatürk Havalimanının özellikle askeri kargo amaçlı kullanım seviyesi arttırılabilir.
A. Hava Kuvvetleri ile Ortak Lisanslama Programları Oluşturulması
Pilotaj, uçak bakım, hava trafik kontrolü v.d. konularda sivil havacılık ve Türk Hava Kuvvetlerinde geçerli ortak sertifikasyon programları oluşturulabilir. Örneğin, A400M bakımı ile ilgili Hava Kuvvetleri sertifikası olan bir uçak bakım uzmanının sivil havacılıkta dengi sörtifiyesi IAU’da yapılabilir.
B. Kara Kuvvetleri ile Ortak Lisanslama Programları Oluşturulması
Pilotaj, uçak bakım, hava trafik kontrolü v.d. konularda sivil havacılık ve Türk Kara Kuvvetlerinde geçerli ortak sertifikasyon programları oluşturulabilir. Örneğin, UH-60 bakımı ile ilgili Kava Kuvvetleri sertifikası olan bir uçak bakım uzmanının sivil havacılıkta dengi sörtifiyesi IAU’da yapılabilir.
C. Deniz Kuvvetleri ile Ortak Lisanslama Programları Oluşturulması
Pilotaj, uçak bakım, hava trafik kontrolü vd. konularda sivil havacılık ve Türk Deniz Kuvvetlerinde geçerli ortak sertifikasyon programları oluşturulabilir. Örneğin, CN-295 bakımı ile ilgili Deniz Kuvvetleri sertifikası olan bir uçak bakım uzmanının sivil havacılıkta dengi sörtifiyesi IAU’da yapılabilir.
XIX. IAU’nun Önerilen Entegre Kampüs Yapısı
A. IAU Ana Kampüsü-Atatürk Uluslararası Havalimanı-İstanbul’da Olmalı
Ana Kampüs-Atatürk Uluslararası Havalimanı-İstanbul'da fakülteler, yüksekokullar, laboratuvarlar, kütüphaneler, havalimanı ve tesisleri, uçak bakım onarım merkezi ve tesisleri, sosyal tesisler, öğrenci yurtları, rekreasyon merkezi, parklar ve bahçeler, spor tesisleri ve sosyal tesisler bulunmalıdır.
B. Önerilen, Anlaşmalı “Extended-Ana Kampüsten Uzaktaki” Entegre Üniversite ve Diğer Kurum Kampüsleri
1. Hava Harp Okulu-Yeşilköy-İstanbul.
IAU ile komşu olacaktır. Öğretim üyelerinin, laboratuvar ve kütüphanelerin ortak istifadesi mümkündür.
2. Yalova Hava Meydan Komutanlığı/Hava Harp Okulu-Yalova
PPL pilotaj eğitimleri için anlaşmalı olarak kullanılabilir.
3. Hava Teknik Okullar Komutanlığı-Gaziemir-İzmir
Uçak Bakım Bilimi ve Disiplinlerinde, Hava Trafik Kontrolü Bilimi ve Disiplinlerinde, Uzak Kampüs anlaşması yapılabilir. Ortak programlar yürütülebilir.
4. Kara Havacılık Okulu-Isparta
CPL pilotaj eğitimi için anlaşma yapılabilir, akabinde ATPL pilotaj eğitimi İHA Atatürk Uluslararası Havalimanı tesislerinde yürütülebilir.
5. ODTÜ-Ankara
Ankara’da yürütülebilecek öğrenim için anlaşma yapılabilir.
6. TUSAŞ-Ankara
TUSAŞ kompleksinde, anlaşma kapsamında extended kampüs eğitim ve öğrenimi sürdürülebilir.
7. ASELSAN-Ankara
ASELSAN kompleksinde, anlaşma kapsamında extended kampüs eğitim ve öğrenimi sürdürülebilir.
8. HAVELSAN-Ankara
HAVELSAN kompleksinde, anlaşma kapsamında extended kampüs eğitim ve öğrenimi sürdürülebilir.
C. Sponsor Kurum ve Kuruluşlara dair önerilerimiz
1. TUSAŞ
2. AFSAT (1.Hava İkmal Bakım Merkezi-Eskişehir, 2. Hava İkmal Bakım Merkezi-Kayseri)
3. THY
4. Pegasus Havayolu
5. DHMİ
6. THY Teknik (Turkish Technic); İstanbul Havalimanı Bakım Merkezi, Sabiha Gökçen Havalimanı Bakım Merkezi, Atatürk Havalimanı Bakım Merkezi, Esenboğa Havalimanı Bakım Merkezi
7. Baykar
8. İGA İstanbul Havalimanı İşletmesi A.Ş., TAV Havalimanı İşletmeleri
9. AFAD
10. Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Yangınları ile Havadan Mücadele Birimi.
11. Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarıma Havadan Müdahale (İlaçlama, Gübreleme) Birimi.
XX. Atatürk Havalimanının Tarihi Gelişimi
Atatürk Hava Limanının konuşlu olduğu Yeşilköy’ün Türk Havacılığındaki yeri müstesnadır. Yeşilköy Türk askeri ve sivil havacılığının beşiğidir.
Türkiye'de ilk havacılık girişimleri 1911-12'de, bugün Atatürk Havalimanı olan arazinin yakınında kurulan iki hangar ve küçük bir meydanla başlamıştır. İlk kullanım amacı askeridir. Orduda kullanılacak uçaklar için bir tesis oluşturmak amaçlı inşa edilmiştir.
Bu meydan; 1933'te İstanbul-Ankara uçuşu ile "Yeşilköy Hava Meydanı" adıyla sivil uçuşlara açıldı.
1 Ağustos 1953'te uluslararası uçuşlara açıldı ve havalimanı özelliği kazandı.
1985 yılında Atatürk Havalimanı adını aldı.
7 Nisan 2019'dan itibaren sivil uçuşlara, 5 Şubat 2022'den itibaren de kargo uçuşlarına kapatıldı ve bu uçuşlar İstanbul Havalimanı'na aktarıldı. Özel uçuşlar yapılan Genel Havacılık terminali hizmete devam etmektedir.
Sonuç:
Türk havacılığının beşiği, özel iş (business) uçaklarının uçuşları haricinde halihazırda atıl durumdadır, ancak hem İstanbul hem de Sabiha Gökçen Havalimanlarında meteorolojik ve diğer faktörler nedeniyle oluşabilecek hava trafiği sıkıntısında rahatlıkla kullanılabilir ve İstanbul hava trafiğini rahatlatabilir, bir anlamda “yedek havalimanı” görevi yapabilir. İstanbul’da oluşabilecek başta deprem olmak üzere doğal afetlerde kullanılabilir, askeri amaçlı da kullanılabilir.
Değerli bir Havacılık ve Uzay üniversitesine ev sahipli yaparak hem ülkemiz hem de dünya havacılığına değerli insanlar yetiştirilmesine uygun lokasyon sağlayabilir.
Yukarıda sıraladığımız faktörler nedeniyle; bu 111 yıllık havacılık abidemiz ayakta tutulmalı ve ülkemize faydalı olmaya devam edecek şekilde yaşatılmalıdır.