Site İçi Arama

egitim

Eğitimde Reform Şart

Peki okullarda bu durumda onca genç beyine ne öğreteceğiz? Okullar aslında herkesin bir meslek sahibi olması için gerekli kurumlar değil mi? Bizde pek öyle değil, ama aslında okullarda amaç her çocuğun kabiliyetine göre yönlendirilmesi ve ileride kendisine uygun bir meslek edinmesi amacıyla kurulmuş değil mi?

Eğitmek, öğretmek, bilinçlendirmek, okutmak, bilgilendirmek, yönlendirmek, yöneltmek, ilgi uyandırmak, hazırlamak, heveslendirmek, deneyim aktarmak, hatta denemek, araştırmak, gözlem yapmak, hepsi ne kadar farklı sözcükler değil mi?

Aslında bir yandan da hepsi birbiri ile ilgili sözcükler.

Evet hepsi kısaca eğitim dediğimiz ve bir insanın hayatında çok önemli olan bir kavram ile ilgili sözcükler.

İnsanoğlu doğar doğmaz çevresinde ne olup bittiği ile oldukça ilgili oluyor. Ama sadece kendi başına bu ilgisi hayat için gerekli bilgilerin tümünü edinmesi açısından yeterli olmuyor.

Sadece kendi yaşamı için mi? Hayır, insanlığın daha ileri gidebilmesi için de insanoğlunun geçmiş deneyimlerinden haberdar olması zorunlu oluyor.

Bu konuda ilk yardımcısı ise anne ve babası oluyor, yani aile içi eğitim ve öğretim de diyebiliriz. Hepimiz temel bilgileri ailemizden öğreniyoruz.

Sonra da çevremizden galiba, arkadaşlarımızdan, belki dayımızdan, teyzemizden, halamızdan, amcamızdan. Bir çoğumuz da daha büyüklerimizden, anneanne, babaanne ya da dedelerimizden.

Hayatımızın bu ilk yıllarında öğrendiklerimiz ise aslında bilmemiz gerekenlerin yanında oldukça az bir oran tutuyor.

Evet, okullu olmak hepimiz için öğrenmemiz gerekenlerin bir sonraki basamağı oluyor.

Yani eğitim ve öğretim dediğimiz aslında oldukça uzun bir süre alıyor. Belki de tüm hayatımız boyunca bitmeyen bir olgu eğitim ve öğrenim.

Yine de günümüz dünyasında hayatımızı sürdürebilmemizin tek yolu gelir sahibi olabilmek. Düzen böyle kurulmuş. Bu amaçla ise hepimizin bir meslek sahibi olması adeta zorunlu olmuş durumda.

Peki, toplum oldukça büyük bir oluşum. Herkese bir gelir sahibi olabileceği işi nereden bulacağız?

Gerçekten zor soru! Özellikle teknolojinin de gelişmesi ile, dün birçokları için iş diye düşündüğümüz birçok iş kalemi, bugün artık gereksiz olmuş durumda.

Moskova'da metroda halen daha yürüyen merdivenlerin başında oturan bir görevli vardır. Eğer merdivende bir sorun çıkarsa koşup merdiveni durdursun diye. Ama aslında merdivenlerin başında kameralar vardır, merkezi gözlem merkezinden merdivenler durdurulabilir durumda. Zaten yarın belki de yapay zekâ ile merkezi gözlem odasındaki görevlilere de ihtiyaç kalmayacak.

Kısacası, çok yakın zamanda bu tarz işlerde çalışanlara hiç ihtiyaç kalmayacak, böyle bir meslek olmayacak.

Fabrikalar şimdiden tam otomatik düzende çalışmaya başladılar, düne kadar büyük miktarda ihtiyaç duyulan işçilere yakında belki de hiç gerek kalmayacak. Şimdiden işçi ihtiyacı her geçen gün azalıyor.

Eğitim ve öğretim diye başladık söze, okullu olmuştuk en son.

Peki okullarda bu durumda onca genç beyine ne öğreteceğiz?

Okullar aslında herkesin bir meslek sahibi olması için gerekli kurumlar değil mi?

Bizde pek öyle değil, ama aslında okullarda amaç her çocuğun kabiliyetine göre yönlendirilmesi ve ileride kendisine uygun bir meslek edinmesi amacıyla kurulmuş değil mi?

Genç beyinlerden kimi okuyup mühendis doktor olacaklar, kimi belki sporcu olacak, kimi belki sanatçı olacak, belki ressam, heykeltıraş olacak, kimileri de mesleki eğitimler alıp fabrikalarda işçi, ya da çeşitli meslek sahipleri olacaklar.

Ya da kimi devlette memur olacaklar. Polis olacaklar, asker olacaklar, öğretmen olacaklar, artık hangi konuya ilgi duyuyorlarsa, birçoğu da kamuda çeşitli mesleklerde çalışacaklar.

Kimi de belki avukat, savcı, hâkim olacaklar.

Unutmadan, belki kimi de kaymakam, vali olacaklar.

Kimi kendi işini kuracak ve iş insanı olacak, kimi de politikaya atılacak.

Bilim insanlarını da unutmayayım, kimi de eğitimine devam edecek ve doçent, profesör olacak üniversitelerde. Yeni genç nesilleri yetiştirmeye devam edecekler. Ama bir yandan da belki yeni bir şeyler keşfetmekle uğraşacaklar.

İşte başta bahsettiğim farklı sözcüklerin her birinin geleceğin insanoğluna bıraktığı meslekleri de dikkate alarak, eğitim ve öğretim sistemi için oldukça büyük önemi vardır.

Gençlerimizin geleceğe uygun olarak yetiştirilebilmesi için şimdiden eğitim sistemimizi dönüştürmemiz gerekiyor.

Eğitim ve öğretim düzenini öyle futbol maçlarındaki oyun düzeni gibi farklı sayılarla tarif etmek yerine, belki de gerçekten aşama aşama başta sıraladığım sözcüleri de dikkate alarak belki de dünyaya da örnek olacak şekilde yeniden düzenlemek en doğrusu olacaktır.

Bence ilk günlerde belki sosyalleşme ile başlayan öğretim, daha sonra heveslendirme ve yönlendirme ile devam edip, sonrasında bilgilendirme ve mesleki eğitim ile devam edip, daha sonra da okuma, gözlem yapma, araştırma ve belki de deneme aşamaları ile insanoğluna hayırlı evlatlar yetiştirilmesi şeklinde düzenlenmeli.

Hepsinden önemlisi de belki bilinçlendirmek. İnsan olduğumuzun bilincine varmamızı sağlamak devletin, yani aslında bizim gelecek nesillere vermemiz gereken en önemli bilgi.

Eğitim şart diye esprisi yapılır ya, doğrudur. Ama nasıl?

Millet ittifakının mutabakat metnini dinlerken nedense bu konu aklıma geldi. Yapacağız, edeceğiz derken keşke eğitim konusunda böyle kapsamlı bir reform yapmayı düşünmüş olsalar.

Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 31.01.2023
  • Süre : 4 dk
  • 1395 kez okundu

Google Ads