Site İçi Arama

egitim

İlk Romanı Kim Yazdı?

Bir tek Ruslar roman yazmamış tabii. Ama demek istediğim tarihin daha derinliklerine indiğimizde karşımıza destanlar, efsaneler, belki hikayeler, öyküler, hatta masallar çıkıyor. Şiiri de unutmamak lazım, ancak roman sanırım biz insanların sonraları aklımıza gelen bir edebiyat dalı.

Roman deyince nedense benim aklıma Rus klasikleri gelir. 

Bir tek Ruslar roman yazmamış tabii. Ama demek istediğim tarihin daha derinliklerine indiğimizde karşımıza destanlar, efsaneler, belki hikayeler, öyküler, hatta masallar çıkıyor. Şiiri de unutmamak lazım, ancak roman sanırım biz insanların sonraları aklımıza gelen bir edebiyat dalı.

Tarihte ilk romanı kim yazmış bilen var mı?

Dünya edebiyatında ilk roman örneği “Genji’nin hikayesi” adlı kitapmış.

Bin yılı aşkın süre önce Japonya’da yazılmış olan bu romanın yazarı Murasaki Shikibu adında bir hanımefendi.

Yazar hakkında çok bir bilgi yok. Murasaki Shikibu’nun sarayda görevli soylu bir kadın olduğu ve Genji Monogatari’yi yazmaya 1001 yılında başladığı, bu tarihin ilk romanını ise 1010 yılında tamamladığı düşünülüyor. 

Murasaki Shikibu’nun 978 yılında Japonya’nın Kyoto kentinde doğduğu ve yine burada 1014 yılında hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. 

Aslında Murasaki Shikibu yazarın gerçek adı da değilmiş. Murasaki adı romandaki kahramanın lakabından geliyormuş. Shikibu ise yazarın babasının görevli olduğu bürodaki unvanının bir yansımasıymış. Aslen yazar Japonya’nın en asil ailelerinden biri olan Fujiwara soyundan geliyormuş.

Bir gün bu eseri bulup okumak lazım.

***

Tarihte bilinen ikinci, aslında Avrupa’nın ilk roman örneği olarak kabul edilen eser ise 16’ncı yüzyılda Rönesans sonrası Giovanni Boccaccio tarafından yazılmış olan Dekameron’muş. Yine de bu eser için roman benzeri bir yapıt diye bahsediliyor.

İlk başarılı roman ise 16’ncı yüzyıl sonlarında yazılmış olan hepimizin bildiği Miguel de Cervantes’in Don Kişot’udur. 

Don Kişot ve onun dev olarak gördüğü yel değirmenlerine karşı savaşları.

Ardından bir sürü yazar roman yazmış ve dünya edebiyatına roman olarak katılmış bir sürü de eser olmuş.

Bizde bile Tanzimat Döneminde Namık Kemal ilk kez roman denemesi yapmış ve pişmanlık, aşk, kıskançlık, ayrılık gibi temaları yoğun şekilde ele aldığı “İntibah” adlı romanı yazmış. 

Gerçi bu roman teknik anlamda birtakım hatalar içerdiği için bizde batılı tekniğe uygun ilk roman olarak Halit Ziya Uşaklıgil’in “Aşk-ı memnu” adlı eseri kabul ediliyormuş.

***

Peki nelerdir bu batılı teknik denilen, bir romanı diğer edebiyat eserlerinden ayıran özellikler?

En önemli özellik roman dilinin öncelikle düzyazı tekniğine uygun olması, hikâyenin uzun, detaylı anlatımlarla yapılması ve en önemlisi de kurmaca bir hikayeye dayanması.

Roman yazarları doğal olarak günün koşullarına uygun anlatı yapıyorlar, romanın konusu da gerçek dışı, ya da fantastik şeyler içermiyor. Ancak konu yine de kurmaca! 

Romanın kahramanları da gerçek kişiler değiller. Belki romanın yazarının hayatında karşılaştığı farklı kişiliklerin bir takım karakter özellikleri bu sanal kahramanlara uyarlanmış oluyor, ancak gerçek hayatta bu kişilerin yaşamış olduklarını iddia edemeyiz.

Aslında roman yazarının içinde yaşadığı kurgu dünyadan bir dışa yansımadır da diyebiliriz. Bu iç dünyayı dışa yansıtırken de yazar sade bir dil ve anlatım tekniği kullanır.

O yüzden bizler de iyi ve sürükleyici bir romanı okurken o dünyanın bir parçası olduğumuzu hissederiz ve adeta romanı yaşayarak okuruz.

***

Romanlar günümüzde edebiyat dünyasının vazgeçilmez eser türleri.

Sizleri bilmiyorum, ana ben bir romanın içine dahil olduğumda, yani bir roman okurken demek istiyorum, artık bambaşka biri olduğumu hissediyorum. 

Kimi romanların etkisinden uzun süre sıyrılamıyorum.

***

Yukarıda edebiyat eserlerini sayarken fıkraları unuttum. Hayatımızın bir neşesi de fıkralar sanırım.

Bu aralar mühendis fıkralarından birine çok gülüyorum.

Biliyorsunuzdur muhtemelen, ama yine de anlatayım.

Yolda bozulan arabadaki üç mühendis arkadaştan makine mühendisi olan dur ben motora bakayım diye kaputu açar, oraya buraya bakıp bir şey bulamayınca, elektrik mühendisi olan ben şimdi hallederim diyerek bütün kabloları kontrol eder. Ancak o da bir şey bulamayınca her ikisi de arabadaki üçüncü mühendis arkadaşlarına meraklı gözlerle bakarlar.

Bilgisayar mühendisi olan arkadaşları inip bir kere daha binsek işe yarar mı acaba der.

Siz yine de fırsat buldukça roman okuyun.

İyi pazarlar diliyorum hepinize.

Moskova’dan sevgi ve saygılarımla.

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 03.09.2023
  • Süre : 3 dk
  • 1493 kez okundu

Google Ads