Mustafa Kemal’in Askeri Olmak
30 Ağustos 2024 tarihindeki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, dönem birincisi ve tüm Türk halkının gurur kaynağı Teğmen Ebru Eroğlu liderliğinde yeni mezun teğmenlerin hep birlikte yemin etmeleri tartışılmaya başlandı son günlerde.
30 Ağustos 2024 tarihindeki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, dönem birincisi ve tüm Türk halkının gurur kaynağı Teğmen Ebru Eroğlu liderliğinde yeni mezun teğmenlerin hep birlikte yemin etmeleri tartışılmaya başlandı son günlerde. Çoğunluk bu yeminin gayet normal olduğunu, söylenenlerin herhangi bir tehdit veya ikaz içerikli olmadığını savunurken, kendini bir tarafa yamama çabasındakiler bu olayı toplu bir eylem olarak algılıyor ve darbeye kadar götürebiliyorlar.
Üstelik bu aşırı yorumları yapanlar içinde asker emeklisi, yani harp okulu mezunları da var.
Harbiye’de okuyup, yıllarca Türk Silahlı Kuvvetlerinde hizmet etmiş bu kişilerin eleştirilerini anlamakta güçlük çekiyorum.
Öncelikle benim de mezunu olmaktan gurur duyduğum Kara Harp Okulu ve diğer Harp Okulları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetici kadrosunu yetiştiren okullardır. Bu okullardan mezun olan Harbiyeliler, teğmen rütbesini taktıkları an, öğrencilik hayatlarının bittiğini sanırlar. Oysaki esas eğitim yeni başlamaktadır. Harbiyeli öğrenci sadece kendisinden sorumluyken, subay, emir komuta ettiği tüm astlarının sağlığından, emniyetinden, yemesinden, içmesinden, yatmasından, tüm özlük haklarından, kısaca yapıp yapamadığı her şeyden sorumludur. Asli mektep kıtalardır ve kıtalarda alınan eğitimle subay kendini geliştirir, rütbesi artar. Rütbe aldıkça, yetki ve sorumluluk da büyür. Bugün gurur duyduğunuz komuta kademesindeki komutanlarımızın tamamı bu süreçlerden başarıyla geçmiş ve şu anki konumlarına gelmişlerdir. Hiçbiri, herhangi biri yüzünden değil kendi azim, emek ve çalışkanlıkları ile oradadırlar.
Tepeden inme bürokrat olur, siyasetçi olur, vekil olur, bakan olur, ama subay olmaz.
İşte bu yüzden; Mustafa Kemal’in askeri olmak, gururdur, kahramanlıktır, çakma değil gerçek destan yazmaktır, akıldır, bilimdir, çağdaşlıktır. Mustafa Kemal’in askeri olmak, biat ile, rütbe ve makamla ilgili değil, damarlarda akan asil kanla ilgilidir. Mustafa Kemal’in askeri olmak, aklı, bilimi, çağdaşlığı düstur edinmiş bir komutana, bir lidere hak ettiği değeri vermektir. Mustafa Kemal’in askeri olmak, onu, yaşamını ve yaptıklarını içinde hissetmek ve bu dünya liderine sahip olmaktan dolayı duyulan gurur ve hak edilmiş bir onurdur.
Onurlu her Türk evladı, ister asker, ister sivil olsun, bırakın rahatsız olmayı, Mustafa Kemal’in askeri olmaktan sadece ve sadece onur duyar, gurur duyar.
Rahatsızlık duyanlar, neden rahatsız olduklarını kendilerine sorsunlar. Soruya cevap bulamıyorlarsa, o zaman kendi tarihlerini ve özgeçmişlerini sorgulasınlar.