Evergrande Krizi: Çin'in Kara Eylül'ü mü?
Son zamanlarda küresel piyasaların da yakından takip ettiği, Çin’in gayrimenkul devi Evergrande (China Evergrande Group), borç kriziyle boğuşuyor. Yaklaşık 300 milyar dolarlık bir borç ödemesinden bahsediliyor.
Son zamanlarda küresel piyasaların da yakından takip ettiği, Çin’in gayrimenkul devi Evergrande (China Evergrande Group), borç kriziyle boğuşuyor. Yaklaşık 300 milyar dolarlık bir borç ödemesinden bahsediliyor. Aberdeen Standard Investments’e göre şirkette yaşanan likidite krizi, 20 Eylül’e planlı kredi faiz geri ödemelerinin yapılamaması nedeniyle, gayrimenkul sektörünün tamamında yayılabilecek büyük bir krizi beraberinde getirebilir.
Bugünlerde, uluslararası basında, 2008’deki Lehman Brothers mortgage krizinin Çin versiyonun yaşanmakta olduğuna dair yorumlar yapılıyor. Muhtemelen, küresel etkisi 2008 krizi kadar büyük olmayacak ancak Çin’in güneyindeki Shenzhen kentinde faaliyet gösteren Evergrande’nin temerrüde düşme ihtimali, Çin konut piyasasının geneline yönelik soru işaretlerine neden olmuştur. Bu durum Çin finans piyasalarında da endişeli bir bekleyişe yol açmıştır. 200.000 kişinin çalıştığı Evergrande, yaklaşık 3.8 milyon kişiye de dolaylı olarak iş imkanı sunan büyük bir inşaat şirketidir. Bugüne kadar ülke genelinde yayılmış 1300 civarındaki inşaat projesiyle, milyonlarca vatandaşı ev sahibi yapan şirketin ‘batmayacak kadar büyük (too big to fail)’ olduğu algısı mevcuttu. Şirketin satın aldığı futbol kulübüne 'Guangzhou Evergrande’ ismi verilmiştir. Evergrande tarafından bu kulüp için dünyanın en büyük stadyumunun (100 000 kişilik) 1.7 milyar dolar maliyetle yapılmasına başlanmıştır. 2022 yılında tamamlanması planlanan stadyumun mimarisinde ‘lotus’ çiçeğinden esinlenilmiştir. Şirket ayrıca, Çin’in Hawaii’si olarak ünlenen, denizin ortasında turistik tesislerin bulunduğu bir ada kenti inşa etmeye başlamış olup, 2021 sonlarında açılışın gerçekleşmesi planlanmıştı.
Evergrande, müşterilerinden paralarını topladığı yaklaşık 1.4 milyon evin inşaatını henüz tamamlayamamıştır. Bunun üzerine, evlerini teslim alamayan müşteriler paralarını talep etmiştir. Şirket’in daha önceden piyasadan topladığı 300 milyar borcunun ödemeleri de gerçekleştiremeyince, piyasa şirkete güvenini tamamen kaybetmiş, bu durumda krizi tetiklemiştir. Neticede, sadece Evergrande’yi değil, tüm mali sistemi etkisi altına almaya aday bir krizin başlaması an meselesi olarak görülmektedir. Borsada %80 seviyelerine kadar düşüş yaşayarak değer kaybeden şirketin gelecekte tekrar toparlanması için Çin hükümetinin mali desteğine ihtiyaç duymaktadır. Bu arada, parasını Evergrande’ye kaptıran konutzedeler ve elinde şirketin hisse senetleri bulunan Çinliler, şirketin Shenzhen’deki merkez binası önünde gösteri ve eylemlere başlamış, böylece kriz sosyal boyutta da derinleşmiştir. Öte yandan krizin oluşumuna neden olan en büyük faktörün, geçmişte Çin hükümetinin, konut sektörünün gelişimini desteklemek için halka düşük faizli kredi kolaylığı politikası olarak gösteriliyor. Bu yolla, gayri safi yurt içi hasılasının %16-25’i arasında bir büyüklüğe ulaşan Çin konut piyasası, ekonominin lokomotif sektörlerinden birisi haline gelmiştir. Ancak, Çin genelinde, son yedi yıl zarfında evlenme oranlarında %40’a yakın düşüş yaşanmıştır. Buna bağlı olarak, inşaat firmaları yeni müşteri bulmakta zorlanmış, ürettikleri evlerin çoğunluğu ellerinde kalmıştır. Yeni müşteri, dolayısıyla çarkı döndürecek sıcak para bulamayan Evergrande gibi inşaat şirketleri, konut sektörünün çarklarını döndürmekte zorlanmış, bu tür şirketlerde mali krizlerin yaşanması olağan hale gelmiştir. Evergrande’nin devasa büyüklükte bir şirket olması (dünyada ilk 500’de yer alan bir şirkettir), bu şirketin karşı karşıya kaldığı krizin Çin sınırlarını da aşmasına, uluslararası boyuta taşınmasına neden olmuştur. Konunun uzmanları tarafından son günlerde, eğer bu kriz hükümet tarafından doğru yönetilemezse, ülkedeki mali sisteminin kısmen çöküşüne yol açabileceği, Pekin’in tüm konut sektörünü reforma tabi tutacak radikal kararlar almak zorunda kalabileceğinin altı çiziliyor.
Çin’in ekonomisinde henüz büyüme trendi devam etmekle birlikte, son dönemlerde stagflasyondan bahsediliyor. Özellikle Çin borsasını takip eden uzmanlar bu tür yorumlarda bulunuyor. İnşaat sektörüne bunun yansımalarının beklenen bir durum olduğu anlaşılıyor. Çin istatistiki verilerine göre, ülkede 2020 yılında gerçekleştirilen konut satışları, 2019’a göre %19.7 oranında bir düşüş kaydetmişti. Bu düşüş eğilimi halen devam ediyor. Bu durum ülke genelinde konut fiyatlarının sabit kalmasına hatta düşmesine yol açıyor. Yeterince satış olmaması, inşaat firmalarının likidite sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden oluyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P gelişmelerin ardından Evergrande’nin notunu CC seviyesine indirmiştir. Şirketin görünümü negatife dönmüştür.
Xi, 2013’te iktidara geldikten kısa bir süre sonra, Çin’in inşaat sektörü gibi ‘balon’ büyüme rakamlarını besleyen bir ekonomik hayattan sıyrılıp, odağını imalat sanayine dayanan kaliteli ve katma değeri yüksek bir büyümeye odaklanması gerektiğini vurgulamaya başlamıştır. Bunun üzerine, Pekin’in şişirilmiş bir ekonomik büyüklük yerine daha ayakları yere basan, gerçek rakamlara dayanan bir ekonomik modele geçiş yapması gerektiğine dair çalışmalar yapılmıştır. Xi’nin korkusu, ekonomik hayatta reform yapılmadığı takdirde, kontrolsüz büyüyen ülke ekonomisinin, herhangi bir büyük mali krize dayanıklılığının olamayacağıydı.
Şimdi Evergrande ile yaşanan bu krizin, Pekin’e yıllardır ertelenen yapısal reformları yapması ve radikal tedbirleri devreye sokması için bir ‘uyarı” olduğu konuşuluyor. Ufak bir çabayla, hükümetin Evergrande şirketini kurtarabileceği, şirketin borsada işlem gören hisselerinin 20 milyar dolarlık bölümüne sahip olan yabancı yatırımcılara ödemelerin yapılabileceği ancak gereken reformlar bir an önce yapılmazsa, bunun tüm mali piyasaları krize sokabileceği benzeri yorumlar uluslararası basında tartışılıyor.
Uluslararası politikada, ABD’nin geçtiğimiz günlerde İngiltere ve Avustralya’yı yanına alarak, adeta Çin’e karşı AUKUS ittifakını kurması henüz tazeliğini korurken, Pekin’in karşı karşıya kaldığı bu kriz, Çin’in ekonomisinin uluslararası güvenirliğinin sorgulanmasına, bu ülkenin en büyük gücü olarak lanse edilen mali sisteminin yeterince sağlam olmadığına uzmanlar dikkat çekmektedir. Çin’in küresel imajını bozan Evergrande krizinin çözüm şeklinin, ülkenin muhtemelen bozulmakta olan mali yapısının düzlüğe çıkarılmasına ve Pekin’in uluslararası politikalarının başarısına yansımaları olacaktır.
Bu yazımızda yararlandığımız kaynaklar
Bloomberg. (2021). “Çin'in Evergrande krizinde yayılma endişesi”, 16 Eylül, https://www.bloomberght.com/cin-in-evergrande-krizinde-yayilma-endisesi-2287677, s.e.t.18.9.2021.
Farrer M., Ni V. (2021). “China’s Lehman Brothers moment: Evergrande crisis rattles economy”, The Guardian, 18 Eylül, <https://www.theguardian.com/world/2021/sep/17/chinas-lehman-brothers-moment-evergrande-crisis-rattles-economy>, s.e.t.17.9.2021.
Toh M. (2021). “5 things to know about Evergrande, the Chinese business empire on the brink”, CNN Business, CNN Digital Rebranding 2013, 18 Eylül, <https://edition.cnn.com/2021/09/17/investing/china-evergrande-group-debt-explainer-intl-hnk/index.html>, s.e.t.18.9.2021.