Günlük Hayatta Kullanılan 41 Ekonomi Terimi Nedir?
Cebimizdeki paranın değeri artmasa bile parayı doğru harcamanın değeri artıyor. Paranın uzmanlarının kullandığı jargona, iktisatçı ağzına en azından bilgi seviyesinde hâkim olmakta fayda var.
Ekonomide Herkesin Bilmesi Gereken Terimler ve Kavramlar
Ekonomi veya İktisat, “ekonomistlerin yaptığı şeydir.” denir ama gerçekte böyle midir? Bir kelimeyle belirtmek gerekirse, iktisadın konusu zenginliktir. Paradır. Paranın yönetimidir. Ekonomi kaynaklarla, parayla ilgilenir. Para ise herkesin ilgilendiği şey değil midir? Öyleyse her insan az ya da çok paradan anladığına göre, her insan az ya da çok bir ‘ekonomist’ değil midir?
Şüphesiz ekonomi, ekonomist ya da iktisatçı olmak bu kadar kolay olmaması gerekir. Zaten kolay da değil. Esasında ekonomi, zaman içinde üretim ve dağıtımda meydana gelen değişiklikleri konu edinen bir alandır. Ekonomistler de, üretim ve dağıtımı kontrol eden sistemlerin verimliliği üzerinde duran, durması beklenen alan uzmanlarıdır.
Son yıllarda ekonomi, ilgi ve şöhret bakımından köklü bir atılım geçirdi. Ekonomistler birdenbire, kendilerini, sadece zenginliği incelemekle kalmayan, bunun keyfini de çıkaran bir konumda buldular. Bu durum da büyük ölçüde, politikacılarla ilişkilerinden kaynaklanıyor. Geleceği önceden görmek için bir zamanlar kahinlere, astrologlara bel bağlayan krallar veya siyasiler, günümüzde bu konuda ekonomistlere başvuruyor. Neredeyse seçilmiş her yetkilinin, siyasete soyunan her adayın, kendi görüşleriyle bağlantılı ekonomik yararları önceden kestirecek gözde bir iktisatçısı var. Ya da kendisinin ekonomist olduğunu iddia edecek kadar ekonomiden anladığını halka göstermesi, daha doğrusu halkı ikna etmesi gerekiyor. Söz gelimi Brezilya’da Itamar Franco, Fransa’da Macron, Türkiye’de Erdoğan paradan anladıklarını iddia ederek halkın gözünde ‘kurtarıcı’ oldular.
Öte yandan, artık modern dönemin insanları; üç beş kuruşu varsa, onu nasıl değerlendiririm, enflasyon karşısında paramın değerini nasıl korurum ya da aldığım maaşın bir kısmını biraz daha artırabilmek için nerelere paramı yatırmam gerekir gibi arayışlar içine girmektedirler. İnsanlar, yatırım fonu hisseleri satın alabilmek, doğru hisseyi zamanında alıp satabilmek, dövizin ne zaman artacağını ya da düşeceğini bilmek, emlak fiyatlarını takip etmek, ne zaman otomobil alıp satabileceğini kestirmek, hatta ne zaman salça yapmak için domates alması gerektiğini bilerek alışveriş yapmak istiyor. Böyle yapan komşularını takip ediyor, az bir şey bileni ‘ekonomist’ biliyor.
Dolayısıyla ekonomi okuryazarlığı, finansal durumlarını kontrol edebilmesi ve varlıklarını yönetebilmesi için her birey açısından bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Ekonomi okuryazarlığı, insanlara kendi ekonomilerini anlamalarını ve kendilerini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecek olayları yorumlayabilmelerini sağlar. Kişinin ev satın alması veya borsaya yatırım yapması gibi daha mikro ekonomik alanlarda da karar alıp verebilmesinde etkin rol oynar. Bir bireyin kendisinin yapacağı yatırımlarda hâkimiyet sahibi olması, istemesi halinde alacağı profesyonel yardımı da en etkin şekilde kullanmasını sağlar. Ayrıca nihai karar, danışman tarafından değil, birey tarafından verilecektir. Çünkü riske atılacak para danışmanın değil bireyin kendi parasıdır.
Biraz daha bu konuları derinlemesine araştırmaya, bazı internet sitelerini gezmeye başladığımızda ise karşımıza “iktisatçı ağzı” dediğimiz jargon çıkıyor. Bugün bu jargondan, ekonomiyi daha yakından takip etmek isteyenlere rehber olabilecek ekonomi jargonundan bahsetmek istiyorum. Ne de olsa 2024 yılı hepimiz için ekonomik açıdan zor bir yıl olacağa benziyor. Cebimizdeki paranın değeri artmasa bile parayı doğru harcamanın değeri artıyor. Paranın uzmanlarının kullandığı jargona, iktisatçı ağzına en azından bilgi seviyesinde hâkim olmakta her birimiz için fayda görüyorum.
41 Yaygın Ekonomi Terimi
1. Ahbap Çavuş Kapitalizmi Ne Demektir?
İş insanlarının işlerini, siyasal iktidar ve bürokratlarla olan yakın ilişkilerine dayanarak yürüttüğü sisteme ahbap çavuş kapitalizmi denir. Siyasal iktidarın ve onun talimatlarına göre çalışan bürokrasinin verdiği izinler, ihaleler, teşvikler ve destekler, ahbap çavuş kapitalizminin başlıca etkili olduğu ‘çalışma alanıdır.’
2. Asgari Ücret Neden Önemlidir?
Sosyal devlet anlayışının geçerli ekonomilerde asgari ücret uygulaması yapılır. Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşaması için belirli ölçütlere göre hesaplanan, bir işçinin alması gereken en az tutardaki aylık ücrettir. İşveren daha az bir ücreti işçiye kanunen veremez.
3. Batık Kredi Ne Demektir?
Vadesi geldiği halde ödenmemiş ve ödenmeme hali takibe alınıp borçluya bildirilmiş olmasına karşın devam etmiş olan kredilere deniyor.
4. BIST 100 Endeksi Nedir?
İlk kez 1986 yılında İMKB (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) ismi ile faaliyete geçen kurum, 5 Nisan 2013 tarihinden itibaren Borsa İstanbul (BİST) olarak yeniden yapılandırılmıştır. Borsa İstanbul, Pay Piyasası için temel endeks olarak kullanılır. Türkiye’de ulusal pazarda işlem gören şirketlerle, kurumsal ürünler pazarında işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen 100 şirketin hisse senedinden oluşur. BIST 100, BIST 30 ve BIST 50 endekslerine dahil payları da kapsar. İstanbul Borsası değeri, BIST 100 endeksi demektir.
BIST 50 Endeksi Nedir?
Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen 50 paydan oluşuyor ve BIST 30 endeksine dahil payları da kapsar.
BIST 30 Endeksi Nedir?
Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen 30 paydan oluşur.
BIST 10 Banka Endeksi Nedir?
Ulusal Pazar’da işlem gören bankalar arasından seçilen 10 paydan oluşur.
5. Bitcoin Nedir?
İnternet aracılığıyla kullanılan, herhangi bir merkezi otoriteye ya da aracı kuruma bağlı olmayan, sanal bir para birimidir. Kişiler ya da kurumlar tıpkı gerçek parayla yaptıkları gibi harcama yapabiliyor ya da para kabul edebiliyorlar. Bitcoin’in kuru da gerçek para kuru gibi arz ve talebe göre piyasada belirleniyor.
6. Borç Stoku Ne Anlama Gelir?
Bir devletin, şirketin ya da kişinin belirli bir tarih itibariyle birikmiş borç miktarına borç stoku deniyor. Kamu borç stoku denildiği zaman kamu kesiminin belirli bir tarih itibariyle birikmiş iç ve dış borçlarının toplam miktarı anlaşılır.
7. Bütçe Nedir?
Bütçe, belirli bir dönem için elde edilecek gelirlerle yapılması planlanan giderleri gösteren bir tahmin cetvelidir. Kamu bütçesinin ötekilerden farkı vergidir. Karşılıksız bir gelir olan vergiyi yalnızca kamu kesimi tahsil edebilir. Kamu kesimi bütçesinin özel bütçelerden bir başka farkı yasa olmasıdır. Bütçe kanunu bir yıllık yetki veren bir yasadır.
8. Ekonominin Temel Yasası, Arz ve Talep Ne Demektir?
Arz, herhangi bir şeyden bir kişinin belirli bir fiyata satmak isteyeceği miktar, talep ise bir kişinin belirli bir fiyata satın almak isteyeceği miktardır. İktisatçılar miktarlar ya da fiyatlar değiştiğinde, arz ve talep arasındaki ilişkinin ne olacağını tahmin etmenizi isterken epey eğlenirler.
Bir ekonomide diğer her şey sabitken, bir ürün veya hizmetin arzı yükselirse fiyatı düşer, fakat bu ürün ve hizmete olan talep artarsa fiyat da artar. Basit bir çıkarımla, fazla buğday üretimi olduğunda buğday fiyatları düşer. Bunun tersi de geçerlidir.
9. Büyüme Oranı Nedir?
Ekonomik büyüme, bir ülkede ya da bölgede insan ihtiyaçlarını karşılayacak olan araçlarda ve ürünlerdeki artış olarak tanımlanıyor. Bunu ölçmenin en kestirme yolu bir ekonominin ürettiği ölçülebilir bütün değerlerin piyasa fiyatından karşılığını ifade eden GSYH’da bir dönemden diğerine reel (fiyat artışlarından arındırılmış) bir artış olup olmadığına bakmaktır. Bir ekonominin büyümesi genellikle GSYH büyüme oranıyla ölçülür. GSYH, milli gelirin bir ölçüsü olduğundan, bu büyüme oranı, ortalama bir kişinin gelirinin her yıl nasıl büyüdüğünün yaklaşık bir göstergesidir.
10. Ceteris Paribus (Diğer Değişkenler Sabit Kaldığında veya Öteki Şeyler Eşit Olduğunda) Ne Demektir?
İktisatçıların hoşlandığı şeylerden biri, çok sayıda değişkenin söz konusu olduğu karmaşık bir durumu analiz ederken, bunlardan birini değişken ve ötekileri sabit saymaktır. Bu yöntem iki şeyi yapmalarına olanak verir: Birincisi, belirli bir unsurun önemi üzerinde odaklanmak. İkincisi, gözde bir kuramın doğruluğunu kanıtlamak. İşte ceteris paribus denen şey, iktisatçıların bu işi yaparken mırıldandıkları sihirli deyiştir. Sözcük anla- mı ise "öteki şeyler eşit olduğundadır.
11. Dış Ticaret Dengesi Ne Demektir?
Bir ülkenin yurtdışından döviz ödeyerek ithal ettiği mallar için yaptığı döviz ödemeleriyle yurtdışına döviz karşılığı sattığı mallardan elde ettiği döviz gelirleri arasındaki farka dış ticaret dengesi denir.
12. Dolarizasyon Nedir?
Bir ülkede yerli para dışında yabancı paraların da günlük alışverişlerde ya da değer belirlemede yaygın biçimde kullanılmasına dolarizasyon adı verilir.
13. Ekonomide Dışsallıklar Ne Demektir?
Üretim ve tüketimin kapalı dünyası dışında hissedilen et- kiler ya da sonuçlar. Bir başka deyişle, çevre kirlenmesi gibi şeyler. İktisatçılar karışıklık yaratan bütün bu şeylere "dışsallık" yaftasını yapıştırarak ve ardından hepsini bertaraf ederek kendi dünyalarını derli toplu tutarlar.
14. Enflasyon Ne Demektir?
Güncel ekonominin alışılagelmiş dertlerinden biri olan enflasyon, en basit açıklamayla, bütün fiyatların ortalama düzeyinde görülen bir yükselme veya yükselme eğilimidir. Bir önceki döneme göre (çoğunlukla bir önceki ay veya yıl) gözlenen yükseliş yüzdesine enflasyon denir. Eğer fiyatlar genel seviyesinde bir düşüş olursa bu durumda da “deflasyon” terimi kullanılır. Enflasyon tanımlamak belki bu kadar kolaydır ama bir kez şaha kalktığında enflasyonu düşürmek çok zor bir şeydir. Dünyanın hemen her ekonomisinde az veya çok enflasyon yaşanmaktadır. Hatta bazı ülkelerde enflasyon bir büyüme politikası olarak izlenmektedir. Bir ülkede enflasyondan bahsedilebilmesi için fiyatlardaki yükselişin tek veya bir grup üründe değil, tüm mal ve hizmetlerde yani fiyatlar genel seviyesinde yaşanması gerektiğini unutmamak gerekiyor.
15. Faiz Oranları Ne Anlama Gelir?
Bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır. Kısa vadede bu oran genellikle merkez bankaları tarafından belirlenir. Uzun vadede ise piyasa tarafından belirlenir ve enflasyon ve ekonominin uzun vadeli beklentilerine bağlıdır. Merkez bankalarının kısa vadeli oranları kontrol ettiği mekanizmaya, para politikası denir.
16. Faiz Oranlarının Büyümeyle İlişkisi Nedir?
Faiz oranları ile büyüme arasında neredeyse ters bir ilişki vardır. Faiz paranın maliyetidir ve faizler yükseldikçe yatırım yapmak daha maliyetli hale gelir. Bu nedenle faiz oranları arttığında yatırımlar azalır ve ekonomik büyüme düşme eğilimine girer.
17. Fırsat Maliyeti Nedir?
"İstesem bir BMW alırdım" teranesinin ardındaki fikir ne derseniz, fırsat maliyeti o demektir. Ekonomide, elinizdeki kaynakları (zaman, para vb.), şu biçimde değil de bu biçimde kullanmanın bir maliyeti vardır. A bölgesinden arsa almak ile B bölgesinden arsa almak arasında zamanla getireceği getiri yönünden fark oluşur. İki bölgede de arsa getirisi olsa bile, bir bölgedeki daha yüksektir. A yerine B bölgesinde arsa alım yoluyla yatırım yapmanın da kendine göre bir fırsat maliyeti olur.
Bir aktivite gerçekleştirdiğimizde, olası alternatifleriyle karşılaştırarak bu aktivitenin ne kadar iyi ve faydalı olduğunu analiz etme eğiliminde oluruz. Örneğin, bir tatil günü bir proje üzerinde çalışırken, ailemizle vakit geçirmek istiyor olabiliriz. Bu durumda mevcut planın yani çalışma planının alternatif plandan yani aileyle vakit geçirmekten daha çekici ya da kazançlı yönleri olmalıdır. Alternatifin bu değeri "fırsat maliyeti" olarak adlandırılır ve vazgeçtiğiniz şeyin değeridir. Bir başka yaklaşımla ayda 10 bin TL gelir elde ettiğiniz bir işi bırakırsanız, başlangıç fırsat maliyetiniz yine ayda 10 bin TL olur. Genel kaide; kazancınızın vazgeçtiğinizden daha yüksek olması yönünde olmalıdır.
18. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) Ne Anlama Gelir?
GSMH bir ulusal ekonomide bir yıl içinde üretilen bütün şeylerin toplam değerini para birimiyle ifade eden bir tutardır. Bu rakam yıldan yıla yukarıya doğru çıkıyorsa, o ekonominin büyümekte olduğu söylenir. Yine bu tutarı söz konusu ülkede yaşayan insanların sayısına böldüğünüzde, kişi başına geliri bulursunuz. Alternatif bir ölçek olan GSYİH'de, dış yatırımlar ile dış ticaret hesaba katılmaz ve üretim ölçeği ülke içindeki malların ve hizmetlerin akışıyla sınırlı tutulur. GSYİH, üretilen tüm mal ve hizmetlerin piyasa değerinin toplamına eşittir. Kavramsal olarak o ülke içindeki tüm çalışanların gelirlerinin toplamını veya o ülkenin milli gelirini ifade eder. GSYİH, bir ekonominin büyüklüğünün temel ölçüsüdür. Bazı iktisatçılar, GSYİH'nin, ülkeler arasındaki karşılaştırmalar için daha doğru bir temel olduğu kanısındadır. GSYİH’nin bileşenleri ise aşağıdaki gibidir:
GSYH = Tüketim + Yatırım + Devlet Harcamaları + Net İhracat
Kullandığınız ölçek ister GSMH ister GSYİH olsun, sonuçta temel fikir daha fazlanın daha iyi olduğudur.
19. İnsan Sermayesi veya İnsan Kaynakları Nedir?
İlk bakışta "insan" ve "sermaye" sözcüklerini yan yana getirmek tuhaf gibi görünebilir. Ama iktisat alanında insan sermayesi, işletmelerin çalışanlarına yönelik olarak yaptıkları eğitim ve kurs gibi yatırımları ya da daha geniş anlamda, çalışanların ve sahip oldukları becerilerin temsil ettiği şirket varlığını belirtir. Günümüzde ekonomide her şey bir metadır. İnsan da öyle görülüyor. Bu yönüyle insan, robot, makine fark etmiyor. Günün sonunda kimin ne ürettiği ne fayda sağladığına bakılıyor.
20. İş döngüsü
Ekonomilerin yükseliş ve düşüş dönemleri yaklaşık 7 yıllık döngüler halindedir. Döngünün başlangıcında hızlı bir ekonomik büyüme görülür, daha sonra zirveye ulaşılır, ardından durgunluğa (negatif büyüme ve/veya artan işsizlik dönemi) yol açan bir daralma olur ve sonunda tekrar bir genişlemeyle devam eder.
21. Kâr ne demektir?
Kâr ya da getiri, bir mal ve hizmet üretiminde elde edilen gelirin maliyetten yüksek olma durumudur. Bu ilişkinin ters olması durumunda zarar ortaya çıkar.
22. Karma Ekonomi Nedir?
Ekonomik gerçekliğin bir başka terimi olan "karma ekonomi", serbest piyasa (iyi çocuklar) ile planlı ekonomi (kötü adamlar) arasındaki orta alandır.
23. Katma Değer Ne Demektir?
Katma değer, bir faaliyete katılan girdilerin değeri ile, bu faaliyetin ortaya çıkardığı ürünün değeri arasındaki farka ilişkin bir ölçüdür. Örneğin, Süpermen bir kömür parçasını alıp elleri arasında sıkıştırdığında ve sahip olduğu üstün gücü kullanıp kömürü kusursuz bir elmasa çevirdiğinde, Süpermen'in uyguladığı güçte ifadesini bulan katma değer önemlidir. Bu terim, zenginliğin nasıl yaratıldığını açıklar, aynı zamanda insanların bir oyun makinesi başında geçirdikleri saatleri haklı göstermelerine de yarar.
24. Katma Değer Vergisi (KDV):
Adından da anlaşılabileceği gibi, katma değere konan vergi. Katma değer zincirinin her aşamasında, katılan hizmetin değerini esas alarak, alıcı satıcıya bir vergi öder. Bu vergi ihraç ürünlerinden indirilir ve ithal ürünlere giydirilir. KDV'nin gelir yerine tüketimden alınması yolu tercih edilir. Sonuçta tüketicinin cebinden çıkan paraya devletin dolaylı vergiyle dokunması anlamına gelir. Bütün Batı Avrupa ülkelerinde KDV uygulaması vardır; ama genelde zenginlere göre yoksulları daha çok sarsan bir uygulamadır.
25. Kur Sepeti Nedir?
Bir ülke parasının yabancı paralar karşısındaki değerini ölçmek için birden fazla yabancı para birimiyle oluşturulan sepete kur sepeti denir.
26. Laissez-faire (Bırakınız Yapsınlar) ne demektir?
Öyle anlaşılıyor ki, iktisatçılar ne zaman hayali bir dünyayı tarif etmek isteseler, hemen yabancı bir dile yönelme eğiliminde olurlar. Sözcük anlamı "bırakınız yapsınlar" olan laissez-faire, devlet müdahalesinden tamamen arınmış, piyasa güçlerinin serbestçe işlemesine izin verilen, arz ile talebe ve üretim ile tüketime yön veren tercihlerin doğal olarak, yani "katışıksız olarak" belirlendiği bir ekonomi anlayışını çağrıştırır.
27. Makroekonomi ile Mikroekonomi arasındaki fark nedir?
İktisatçıların şeyleri çift görme eğiliminin bir başka kanıtı da bu iki terimdir. Bu iki terim, ekonominin iki ana akımı olarak bilinir. Burada makro, iktisadın büyük tabloya, yani toplam girdi, toplam istihdam gibi şeylere bakan yanıdır. Makroekonomi, faiz oranları, gayri safi yurt içi hasıla (GSYH), istihdam, işsizlik, enflasyon, toplam üretim gibi konularla ilgilenir. Mikro ise küçük tabloya, yani özgül kaynakların firmalar veya hanelerce nasıl kullanıldığına ya da belirli fiyat değişikliklerine veya devlet politikalarına bağlı olarak gelir dağılımının nasıl değiştiğine bakar. Mikroekonomi; ne, nasıl ve kimler için üretilecek gibi soruları cevaplar. Aynı zamanda, tüketici ve firmaların nasıl karar aldıklarını ve piyasada nasıl birbirlerinden etkilendiklerini araştırır.
28. Marjinal Fayda Nedir?
Bireyler genellikle bir nesneye ya da ürüne sahip olduklarında, o nesnenin değeri bireye olduğundan daha düşük gelmeye başlar. Bu nedenle ayda 1000 TL kazandığımızdaki 100 TL, ayda 10bin TL kazandığımız zamandan daha değerli olacaktır. Bu, fiyatların ayarlanmasında yaygın olarak kullanılır.
29. Meta ne demektir?
Bu kavram genellikle iki kategoriye ayrılır: Maddi olan mallar ve maddi olmayan hizmetler
30. Para Politikası Nedir?
Merkez bankalarının bazı araçları kullanarak piyasadaki para miktarını etkileyerek piyasaya sürdüğü paranın istikrarını sağlamak amacıyla uyguladığı politikalar bütününe verilen addır.
31. Parite Nedir? Kur’la Anlam Farkı Nedir?
İki ülke parasının birbiriyle olan alım satım değerine parite deniyor. Parite ile kur aslında aynı anlama gelen kelimeler olmakla birlikte uygulamada kur bizim paramızın yabancı paralarla olan eşitliğini kuran katsayı için, parite ise iki yabancı paranın birbiriyle eşitliğini kuran katsayı için kullanılıyor.
32. Piyasa Kusuru ne anlamda kullanılıyor?
İşler laissez-faire sistemini esas alan iktisatçıların istediği yönde gitmediği zaman, ortaya çıkan sonuç bir piyasa kusuruna bağlanır. Böylece iktisatçılar hata işlememiş olurlar. Onlar esasında doğruyu söylemişlerdir ama piyasa bunu yanlış anlamıştır.
33. Serbest Piyasa Ekonomisi ile Planlı Ekonomi arasında ne fark vardır?
Bunların birincisinde, kaynakların nasıl kullanılacağını devletten çok hanelerin ve işletmelerin aldıkları kararlar belirler. Bunu tersine çevirdiğinizde, ikincisi ortaya çıkar. ABD'de yaşayanlar için, serbest piyasa ekonomisini iyi çocuklarla, planlı ekonomiyi ise kötü adamlarla ilişkilendirmek muhtemelen hoş bir fikirdir. Kendinizi Küba'da bulursanız, genel geçer teolojiye ayak uydurmak için yapmanız gereken tek şey, bu tanımı tersine çevirmektir.
34. Sıcak Para Nedir?
Bir ülkedeki yüksek faizlerden, yüksek getirilerden yararlanmak üzere o ülkeye gelen dövizlere verilen addır.
35. Spekülasyon Ne Demektir? Spekülatör Kime Denir?
Piyasa terimidir. Bir yatırım aracı ya da mal ile ilgili olarak risk üstlenerek gelecekte oluşacak fiyat değişimlerinden kâr elde etmeye çalışma eylemidir. Spekülasyonda gelecekte oluşacak fiyatın garantisi yoktur, kâr elde edilebileceği gibi zararla karşılaşma olasılığı da oldukça yüksektir.
Spekülatör ise bilgi ve birikimiyle fiyat değişimlerini tahmin etmeye çalışan, doğru tahmin yürüttüğü takdirde aldığı riskten kâr elde eden kişi ya da kurumdur.
36. Teknik Analiz Ne Demektir?
Fiyat, miktar, hacim gibi göstergelerden hareketle, geçmiş dönem piyasa hareketlerinin analiz edilerek bu yolla geleceğe yönelik olarak fiyat tahminleri yapılması işlemidir.
37. Tüyo Nedir? Suç mudur?
Kamuya açıklanmamış ve bir sermaye piyasası aracı üzerinde etkili olabilecek bilgiye tüyo deniyor. Bu bilgiyi verene tüyo veren, alana da tüyo alan denilmektedir. Bu tür bilgiler henüz kamuya açıklanmamış bilgiler olduğu için bilgiyi alanın bir çıkar sağlamasına, kazanç elde etmesine yol açar veya bir zarardan kurtulmasını sağlar. Bu eylem sermaye piyasası suçları arasında yer alan bilgi suiistimali suçları arasındadır.
38. Ekonomide Uzun Vade ile Kısa Vade ne demektir?
Kısa vade; ekonomik girdilerin değişmesine elvermeyecek kadar kısa bir zaman dilimini, uzun vade ise, tahmin edebileceğiniz gibi, bütün ekonomik girdilerin değişmesine elverecek kadar uzun bir zaman dilimini belirtir. Bireylerin veya şirketlerin koşullara nasıl ayak uydurdukları ve bunu başarıp başaramadıkları üzerine düşünmeye başladığınızda terimler önem kazanır. Bazı iktisatçılar açısından özellikle uzun vade, gözde bir teoriyi savunurken son derece işe yarar. Örneğin, ekonomik düşüş ve yüksek işsizlik dönemlerinde, iktisatçılar piyasanın durumu düzeltmek için uzun vadede gerekli ayarlamayı yapacağı gerekçesiyle, her türlü devlet müdahalesine karşı çıkabilirler. Sorun, haliyle, çoğu insanın kısa vadeli yaşamasında ve iktisatçı John Maynard Keynes'in bir keresinde uyardığı gibi, uzun vadede hepimizin ölecek olmasındadır.
39. Üretim Faktörleri Nelerdir? Üretim Fonksiyonu Nedir?
Sıradan insanlar kaynaklardan, yani başka şeyleri üretmek ya da sağlamak için kullanılan toprak, emek ya da sermaye gibi şeylerden söz ederler. İktisatçılar ise bunlara üretim faktörleri derler. İktisatçının ne dediğini anlamak, bazen bir şey üretmek için ekip biçtiğin toprağı anlamaktan daha zor olabilir.
Üretim fonksiyonu ise bir malın üretiminde kullanılan emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişim gücünden oluşan üretim faktörleri ve diğer girdi miktarları ile elde edilen ürünler arasındaki ilişkinin bir fonksiyon çerçevesinde ifade edilmesi üretim fonksiyonu olarak anılır. Üretim faktörleri ve girdilerle elde edilen ürün miktarları arasındaki ilişkinin niteliğini, yani üretim fonksiyonunu, belirleyen etken teknolojidir.
40. Üretkenlik Ne Demektir?
İktisat alanındaki iri laflardan biri olan üretkenlik, basit tanımıyla, girdi tutarı ile çıktı tutarı arasındaki ilişkinin bir ölçüsüdür. Sözgelimi, üniversitede okuduğunuz sırada, dönem ödevinizi (çıktı) yazmak iki gü nünüzü almışsa ve oda arkadaşınız başkasını parayla tutup bu işi bir günde bitirmişse, onun üretkenliği sizinkinin iki katı demektir ve muhtemelen sizden daha iyi not da almıştır.
41. Verimlilik Ne Anlama Gelir?
Verimlilik, belirli bir zaman aralığında bir biim girdi ile ne kadar ürün elde edildiğinin oranıdır. Eğer konu işgücünün verimliliği ise o zaman yıllık üretimi bir yılda işgücünün çalıştığı süreye bölerek işgücünün yıllık verimliliğini hesaplayabiliriz. Bir yıldan ötekine bu orandaki artış ya da azalış da bize işgücü verimliliğindeki değişimi gösterir.
Kaynakça
Halkbank Website, Ekonomide herkesin bilmesi gereken 10 terim, https://www.halkbank.com.tr/tr/blog/finans/ekonomide-herkesin-bilmesi-gereken-10-terim.html
Judy Jones, William Wilson, Fazla Kültür Göz Çıkarmaz, Boyner Holding Yayınları, BZD Yayıncılık, İstanbul, 1999.
Mahfi Eğilmez, Ekonomi Sözlüğü, https://www.mahfiegilmez.com/p/ekonomi-sozlugu.html