Kara para aklamanın ekonomi, bütçe ve vergi adaletine etkileri nelerdir?
Kara paranın meydana getirdiği gelir, ülkelerin vergilendiremediği kazançlardır. Bütçede vergi gelirlerinin düşmesi, bütçe açığına sebebiyet verecek ve dolayısıyla kara para genel ekonomiyi de etkiler.
Türkiye Muhasebe Standardında (TMS 18) hasılat kapsamı; mal satışları, hizmet sunumları ve işletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılmasından sağlanan faiz, isim hakkı ve temettüler olarak tanımlamıştır. Devlet vergiyi muhasebeleştirilen hasılat üzerinden almaktadır. Devlet bu maksatla bir muhasebe düzeni geliştirmiş ve standartlar koymuştur. Bu şekilde vergilendirilecek kazanç takip edilmekte ve devlet vergi geliri elde etmektedir. Devletin vergilerden elde ettiği hasılat kamu gelirleri içerisinde en önemli paya sahiptir. Bu gelirin düşük olması kamu gelirlerinin kamu giderlerini karşılayamaması ihtimalini ortaya çıkaracak, bu ihtimalin gerçekleşmesi halinde ise bütçe açıkları baş gösterecektir (Ergül, 2001: 61).
Kara paranın meydana getirdiği gelir, ülkelerin vergilendiremediği kazançlardır. Bu kazançların milli gelire oranları artmaya başladıkça ülkelerin vergi gelirlerinde azalmalar meydana gelecektir. Azalan vergi gelirleri kamu gelirlerini azaltacak, kamu gelirlerinin kamu harcamaları ve giderlerini karşılayamaması neticesinde ekonomide açıklar oluşabilecektir (Boybaşı, 2005: 16). Yani kara paranın öncelikli etkisi bütçe gelirleri üzerinde olup bütçede vergi gelirlerinin düşmesi, bütçe açığına sebebiyet verecek ve dolayısıyla kara para genel ekonomiyi de etkileyecektir.
Vergi gelirlerinin kara paradan olumsuz etkilendiği ülkelerde verginin adaletli dağılımı da mümkün olamamaktadır. Vergi geliri azaldığı için daha fazla vergi almak isteyen ülkelerde kayıt dışı ekonominin hacmi giderek artmaktadır. Vergi gelirleri azalan devletin iki seçeneği mevcuttur; bunlardan ilki borçlanmadır. Borçlanma sonucunda özel sektörün verimli yatırımlarını kendisine çeken devlet dışlama (crowding-out) etkisiyle özel sektörün verimli yatırımlarını azaltır. Ayrıca borçlanma sonucu tahvillerin değerinin artmasıyla piyasada faiz oranları artar ve bu mekanizmanın sonucunda enflasyon oranının artışıyla ülke birçok sorunla karşı karşıya gelir. Açıkları kapatmanın diğer bir yolu olan emisyon politikasının da sonuçları anlatılanlardan farklı olmayacaktır (Kıldiş, 2000: 195). Her iki seçeneğin de ekonomi üzerinde olumsuz etkileri mevcuttur.
Vergi Kaçırma: Kara para genellikle yasa dışı yollarla elde edildiği için, bu gelirler üzerinden vergi ödenmesi gerekirken genellikle vergi kaçakçılığına neden olur. Vergi kaçakçılığı, hükümetlerin bütçelerine önemli kaynak kayıplarına yol açabilir.
Kara para aklamanın vergi gelirleri, vergi sistemi, sistemi, vergi adaleti ve genel ekonomi ile toplum üzerindeki olumsuz etkilerini aşağıdaki gibi tasnif edebiliriz:
Vergi Gelirlerinde Azalma: Kara para, gizlice elde edildiği için resmi kayıtlarda yer almaz. Bu durum, hükümetlerin vergi tahsilatlarını doğru bir şekilde yapmasını zorlaştırabilir ve vergi gelirlerinde azalmaya neden olabilir.
Adil Vergi Sisteminin Bozulması: Kara para, genellikle ekonomik eşitsizliklere katkıda bulunabilir. Çünkü genellikle zenginler veya suç örgütleri tarafından elde edilen bu gelirler, adil bir vergi sistemi oluşturulmasını zorlaştırabilir ve daha yüksek gelir gruplarından vergi alınması gereken durumlarda vergi kaçakçılığına yol açabilir.
Ekonomik İstikrarsızlık: Kara para, kayıt dışı ve kontrolsüz bir ekonomik etkinlik yaratır. Bu durum, ekonominin sağlıklı bir şekilde işlemesini zorlaştırabilir ve vergi sisteminin dengesini bozabilir.
Kamu Hizmetlerine Etki: Vergi hasılatındaki azalma, kamu hizmetlerine ve altyapı projelerine yatırım yapma kapasitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Eğitim, sağlık, güvenlik gibi temel kamu hizmetlerine yeterli kaynak sağlamak zorlaşabilir.
Siyasi ve Sosyal Sorunlar: Vergi gelirlerindeki kayıplar, hükümetlerin bütçe açıklarını artırabilir ve bu durum siyasi ve sosyal istikrarsızlığa neden olabilir. Hükümetler, bütçe açıklarını kapatmak için başka kaynaklar bulmak veya harcamaları azaltmak zorunda kalabilir, bu da toplumun genel refahını etkileyebilir.
Kara para aklama ile mücadele ve vergi kaçakçılığını önleme çabaları, vergi sistemlerini güçlendirmek ve ekonomik adaleti sağlamak adına önemlidir. Uluslararası işbirliği ve düzenleyici önlemler, bu tür sorunlarla mücadelede etkili olabilir.
Buraya kadar kara para aklamanın olumsuz etkilerinden bahsedildi ancak kara paranın yasal hale getirildiği, muhasebe sistemine transfer edildiği ve mali sisteme sokulduğu ülkeler açısından bakacak olursak, vergi hasılatı üzerinde arttırıcı etkisinin de olduğunu görmekteyiz. Diğer tüm olumsuz etkileri göz ardı edecek olursak; kara para yapılan kanuni düzenlemelerle muhasebe sistemine dahil edilmekte bu şekilde legal hale gelmektedir. Devletler ekonomik rekabetin yoğun olduğu günümüzde kara parayı kendi mali sistemlerine dahil etmek için genellikle beyan esaslı yasal düzenlemeler yapmaktadır. Elbette burada açıkça suç geliri olan kara paranın devlet eliyle aklanması söz konusu değildir. Ülkeler bu şekilde kayıt dışı ekonomik faaliyetlerden elde edilen hasılatı sistemlerine dahil etmektedir. Nitekim Türkiye’de de bu yönde kamuoyunda “varlık barışı” olarak bilinen yasal düzenlemeler yapılmıştır. Ancak varlık barışı benzeri yöntemlerin istisnai olarak kullanılması, kara paranın bahsedilen diğer olumsuz etkilerine maruz kalmamak için önemlidir.
Kaynakça
Boybaşı, B. (2005), Ankara Avrupa Birliği Sürecinde Kara Parayla Mücadele Yöntemleri ve Türkiye Örneği, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.
Ergül, E. (2001), Kara Para Endüstrisi ve Aklama Suçu, Ankara: Yargı Yayınevi.
Görgün, M. (2011), Kara Para ile Mücadelede Bankaların Rolü ve Kara Para Riskinin Bankalarca Yönetimi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
Kıldiş Y. (2000), Kayıtdışı Ekonominin Ulusal-Uluslararası Boyutu ve Çözüm Önerileri, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 2, Sayı 2.