Site İçi Arama

ekonomi

Kara Para Nedir? Kara Para Aklanabilir mi?

Kara para aklama.... FBI, suç lideri Al Capone’un çamaşırhane işletmelerini incelemeye almış, inceleme sonucunda Al Capone’un, çeşitli yasadışı işlerden kazandığı gelirleri, işlettiği çamaşırhanelerden geliyor gibi gösterdiğini tespit etmiştir.

Kara para, TDK Sözlüğünde “yasa dışı yollardan sağlanan kazanç" olarak tanımlanmaktadır. "karaborsa para" anlamına da gelir. 

“Para” ibaresinin siyah, gri ve beyaz gibi renk sıfatlarıyla ifade edilmesi, paranın kaynağına göre sınıflandırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Genel kabul görmüş tanımlamaya göre beyaz para, yasal yollardan elde edilen ve vergisi ödenen kazanç, gri para yasal yollardan kazanılmakla birlikte vergi yükümlülüğünden kaçınmak için kayıt dışına çıkarılan kazanç, kara para ise genel olarak yasadışı yollardan kazanılan gelir olarak ifade edilebilir (Karaduman, 2013: 4). Bunlar arasında kara para en fazla bilinenidir. 

Bu terim, genellikle yasa dışı veya vergi kaçakçılığı gibi faaliyetlerle ilişkilendirilen, resmi finansal sistemlerde kaydedilmemiş veya rapor edilmemiş olan nakit varlıkları ifade eder. Kara para dar anlamda yasadışı faaliyetlerden elde edilen geliri ifade etmek için kullanılmaktadır. Örneğin, uyuşturucu ticareti, kaçakçılık, terör finansmanı gibi yasadışı faaliyetlerden elde edilen nakit gelir kara para olarak adlandırılabilir.  Ancak, terim geniş anlamda kullanıldığında resmi finansal sistem dışında kullanılan nakit parayı ifade eder. Bu durumda, kişiler veya işletmeler vergi kaçakçılığından kaçmak veya resmi kayıtlarda belirgin olmamak amacıyla nakit işlemleri tercih edebilirler. 

1991 tarihli “Mali Sistemin Kara Para Aklanması Amacıyla Kullanılmasının Önlenmesine Yönelik 91/308 sayılı Konsey Direktifi” kara paranın aklanması ile mücadele konusunda Avrupa Konseyi’nin ilk bağlayıcı düzenlemesidir. Direktifte kara para, “Uyuşturucu maddelerle ilgili faaliyetlerden ve bu faaliyetlere iştirak edilmesinden elde edilen her türlü kazançtır.” Şeklinde tanımlanmıştır.

Kasım 1990’da yürürlüğe giren Avrupa Konseyi Viyana Konvansiyonunun 3. Maddesinin 1/a bendine göre ise 91/308/EEC Sayılı Direktif çerçevesinde, uyuşturucuya dayalı olarak bir kara para tanımı yapılmış, ancak bu tanımın genişletilebileceği ve üye ülkelerin belirleyeceği diğer suçların da direktif kapsamına alınacağı şerhi de konmuştur. Ayrıca Viyana Konvansiyonunda, kara para; “Bir iktisadi değere sahip maddi yada gayri maddi, taşınır yada taşınmaz her türlü varlık ile bu varlıklar üzerindeki bir hakkı veya menfaati kanıtlayan her türlü hukuksal belgeler ve araçlar suç sayılan faaliyetlerden kazanıldığı takdirde “kara para” olarak nitelendirilirler.” denilerek kara paranın tanımı genişletilmeye çalışılmıştır.

Kara paranın uyuşturucu madde ticareti ile sınırlı olarak yapılan tanım Avrupa Konseyinin Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına İlişkin Sözleşme (Strasbourg Konvansiyonu) kapsamında genişletilerek “her türlü kriminal aktivitelerden elde edilen kazanç” olarak açıklanmıştır. Bahsi geçen sözleşmeler Türkiye tarafından da kabul edilmiştir. 

Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun Adliyeye Karşı İşlenen Suçlar bölümünde 282. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu suç halk arasında kara para aklama suçu olarak anılmaktadır. Suç ile korunmak istenen hukuki değer, adalet düzenidir. Bir suç aracılığıyla elde edilen paraların koruma altına alınması ve gizlemesi veya yasal gerekçe kazandırılması suçtan kaynaklanan malvarlığı değerini aklama suçunu oluşturmaktadır.

Kara para aklama, yasadışı yollarla elde edilen parayı meşru gibi gösterme sürecidir. Bu süreç, genellikle bir dizi karmaşık ve gizli işlemi içerir ve suç gelirini yasal kaynaklara dönüştürmeyi amaçlar. Kara para aklama faaliyetleri ulusal ve uluslararası düzeyde ciddi suçlar olarak kabul edilir ve ülkeler bu tür faaliyetlerle mücadele etmek için bir dizi yasa ve düzenlemeler getirmiştir. 

Kara para aklama, İngilizce karşılığı ile “money laundering”, ilk olarak ABD’de çıkmış bir kavramdır. 1920’li yılların başında ABD’de organize suçlarla mücadele eden FBI, suç lideri Al Capone’un çamaşırhane işletmelerini incelemeye almış, inceleme sonucunda Al Capone’un, çeşitli yasadışı işlerden kazandığı gelirleri, işlettiği çamaşırhanelerden geliyor gibi gösterdiğini tespit etmiştir. Bu tespit sonucunda Al Capone vergi kaçakçılığı suçundan ceza almış, suç gelirini yasal hale getirmek için yaptığı girişim de çamaşırhanelerden esinlenerek “para yıkama” veya “para aklama” (İngilizce karşılığıyla money laundering) olarak literatüre girmiştir. Günümüzde kara paranın aklanması artık tüm ülkelerin ortak sorunu haline gelmiştir (Görgün, 2011: 6).

Kara paranın aklama aşamaları kirli bir çamaşırın yıkanmasına benzetilmiştir. Birinci aşamada çamaşır makinaya yerleştirilmekte (placement), ikinci aşamada yıkanarak ayrıştırılmakta (layering) ve üçüncü aşamada makinadan çıkarılarak bütünleşme (integration) aşamasıyla süreç sonlanmaktadır (MASAK, 2018).

Aklama yöntemleri ülkeden ülkeye, finansal sistemlerde kullanılan araçların çeşitliliğine bağlı olarak değişmekle birlikte çok bilinen kara para aklama yöntemleri aşağıdadır (Ünlü, 2013: 158-170) 

Şirinler (Smurfing) Yöntemi: 

Şirinler yönteminde, suç geliri elde eden kişiler elde ettikleri fonları kamu otoritesi tarafından belirlenen limitlerin altında kalacak şekilde birçok kişi aracılığı ile limite yakın tutarlara bölerek bildirim yükümlülüğünden kaçınmaya çalışırlar. Suç geliri, bu yöntemde genellikle limite yakın tutarlara bölünür ve çok sayıda kişi tarafından çok sayıda bankaya veya aynı bankanın farklı şubelerine yatırılır. Söz konusu tutarlar belirlenen limitin altında kaldığından bankanın bildirim yükümlüğü de bulunmamaktadır (Görgün, 2011: 38).

Parçalama (Structuring) Yöntemi: 

İnsan sayısı yerine işlem sayısını artırmak suretiyle bildirimden kaçınmak mümkün olabilir. Bu yöntemde de yine yapılan işlemleri, bildirimden kaçınmak veya iz bırakmamak amacıyla bölme tekniği kullanılmaktadır. Çok yüksek tutara dayalı bir işlem küçük tutarlara dayanan çok sayıdaki işlemlere bölünmektedir.

Kıyı Bankacılığı, Vergi Cennetleri (Off-shore) Yöntemi: 

Vergi cennetleri, özellikle kıyı bankacılığı (off-shore) ve paravan şirketler vasıtasıyla suç gelirlerini aklamanın kolay olduğu ve kullanıldığı yerlerdir. Kıyı bankacılığı, genellikle serbest bölgelerde kurulan merkezlerde faaliyet gösteren ve ülke içerisindeki bankacılık sisteminin tabi olduğu kanuni düzenlemelerin kapsamı dışında tutularak, getirilen mali ve hukuksal avantajlar sayesinde cazip çalışma koşullarının sağlandığı bankacılık türüdür.

Oto Finans Borç (Loan-Back) Yöntemi: 

Bu yöntemde off-shore merkezlerde mevcut finans kurumları vasıtasıyla, buralara ulaştırılan kara para sahibine kredi olarak geri dönmektedir.

Hayali İhracat - İthalat ile Aklama Yöntemi: 

Değeri oldukça düşük olan bir mal, yüksek kalite standartlarına sahip ve değerli bir ürünmüşçesine yurt dışına gönderilir. Düzenlenen sahte belgelerde gösterilen değer ile ürünün gerçekteki değeri arasındaki fark aklanan miktarı göstermektedir.

Kumarhanelerin Kullanılması Yöntemi: 

Kumarhaneler para işlemlerinin yapılabildiği, nakit yoğun olarak çalışan işyerleridir. Aklayıcılar, yüksek meblağları kumarhaneye yerleştirebilir ve parasını başka yere götüreceği tehdidiyle de herhangi bir bildirim yapılmamasını sağlayabilirler. Bu şekilde yatırılan para, artık kumarhane çekleri ile her an çekilebilir veya transfer edilebilir. 

Paravan, Hayali Şirketlerin Kurulması: 

Bunların kurulmasındaki amaç, ayrıştırma aşamasında fon transferlerinin bu şirketler üzerinden geçirilmesi suretiyle inceleme anında iz sürmeyi zorlaştırmaktır.

Suç Gelirlerinin Fiziksel Olarak Yurtdışına Çıkarılması Yöntemi: 

Bu yöntemde nakit paranın, kuryeler vasıtasıyla, mali sistemine dâhil olduğu ülkenin finansal kurumlarını kullanarak, geldiği ülkeye veya başka ülkelere transferi sağlanarak, paranın kaynağı ile olan bağ zayıflatılmakta ve aklama eylemi gerçekleştirilmektedir.

Ayrıca günümüzde gelişen teknolojiye bağlı olarak farklılaşan finans yöntemleri kullanılarak akıllı kartlar, elektronik para, borsa ve internet aracılığı ile de kara para aklanmaktadır. 

Sonuçta, kara para aklama yöntemleri geniş bir yelpazeye sahip olabilir. Bu tür faaliyetlerle mücadele etmek için dünya genelinde bir dizi yasal düzenleme bulunmaktadır. Bu tür faaliyetlere karşı mücadelede işbirliği ve bilgi paylaşımı, uluslararası düzeyde önem taşır. 

Kaynakça

Görgün, M. (2011), Kara Para ile Mücadelede Bankaların Rolü ve Kara Para Riskinin Bankalarca Yönetimi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Karaduman, D. (2013), Türkiye’de Kara Para Aklama ile Mücadele Yöntemleri, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Ünlü, U. (13.02.2019) Kara Para Aklamada Yeni Yöntemler ve Kara Paranın Ekonomi Üzerindeki Etkileri, Sayıştay Dergisi, Sayı:113 Nisan - Haziran 2019

https://sozluk.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 27.11.2023)

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Aklama Suçu, http://www.masak.gov. tr/tr/content/aklama-sucu/57. (Erişim Tarihi: 27.11.2023)

Dr. Eşref ÖZDEMİR
Dr. Eşref ÖZDEMİR
Tüm Makaleler

  • 07.01.2024
  • Süre : 3 dk
  • 1359 kez okundu

Google Ads