Dış Güçlerin Ekonomiye Etkisi
İktidarı eleştirmek, asla devleti eleştirmek demek değildir. Elmayla armut, sapla saman neyse, iktidarla devlet de odur.
Dış Güçlerin Oyunu:
Türkiye ekonomisinin, özellikle son 5-6 yıllık süreçte, gidişatının iyi olmadığını, verileri analiz ederek dilimiz döndüğünce yazmaya/anlatmaya çalıştık. Bunları söyleyince, iktidar yanlıları “Dış güçlerin oyunu var, ekonomi bundan kötüye gidiyor.” bahanesini öne çıkartıyorlar.
Farz edelim ki, dış güçler Türkiye’ye operasyon çekiyorlar.
Farz edelim ki, dövizi yükseltiyorlar, Türk lirasını düşürüyorlar.
Farz edelim ki, emperyalist güçler birleşti ve Türkiye’yi ekonomik olarak çökertmeye çalışıyorlar.
Farz edelim ki, İngiliz bankaları Türkiye’yle uğraşıyor.
Farz edelim ki, el oğlu işi gücü bıraktı, Türkiye’ye saldırıyor.
Tamam, diyelim ki hepsi doğru.
Peki;
Benim yeterince param, tasarrufum, üretimim, gelirim, gücüm varsa, bana operasyon yapsalar ne fark eder ki, vız gelir, tırıs gider (İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun söylemiyle örtüşüverdi:)
Ben güçlüysem, kim ne yapmaya kalkarsa kalksın, umurumda olmaz.
Nihayetinde yedek akçem, rezervim, tasarrufum varsa, elimin tersiyle itiveririm bana oyun oynamaya kalkanları.
Amma velakin, eğer ben zayıfsam, kırılgansam, har vurup harman savurduysam, fakirleştiysem, elimde avucumda ne varsa sattıysam, üretime değil görüntüye paramı yatırdıysam, e o zaman saldırılardan etkilenirim tabii.
2016 yılında, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) sıralamasında 17’nci büyük ekonomiydi Türkiye.
O tarihten itibaren düşüşe geçtiğinde, “Bir hata var, iyiye gitmiyoruz, ilk 20 içinde GSMH en ciddi azalan Türkiye oldu, ekonomi politikalarımızda sıkıntı var, düzeltmeliyiz.” demiştik.
Dünyanın En Büyük 20 Ekonomisi Tablosu:
2020’ye geldiğimizde, 20’nciliğe düşmüştük. IMF ve Dünya Bankası'nın verilerine göre 2021'de, Türkiye en büyük ilk 20 ekonomi içerisinden çıkarak 21. sıraya geriledi.
Ne enteresan ki, ilk 20'nin yeni üyesi, hem de 17’nci sıradan listeye giren ve belki de dış güçlerin en çok uğraştığı ülke, yani İran oldu. Demek ki, konu dış güçlerle ilgili değil, iç dinamiklerin rasyonel kullanılıp kullanılmadığı ile ilgili.
Sıra | Ülke | Milyon ( $ ) |
1 | Amerika Birleşik Devletleri | 22.939.580 |
2 | Çin | 16.862.979 |
3 | Japonya | 5.103.110 |
4 | Almanya | 4.230.172 |
5 | Birleşik Krallık | 3.108.416 |
6 | Hindistan | 2.946.061 |
7 | Fransa | 2.940.428 |
8 | İtalya | 2.120.232 |
9 | Kanada | 2.015.983 |
10 | Güney Kore | 1.823.852 |
11 | Rusya Federasyonu | 1.647.568 |
12 | Brezilya | 1.645.837 |
13 | Avustralya | 1.610.556 |
14 | İspanya | 1.439.958 |
15 | Meksika | 1.285.518 |
16 | Endonezya | 1.150.245 |
17 | İran | 1.081.383 |
18 | Hollanda | 1.007.562 |
19 | Suudi Arabistan | 842.588 |
20 | İsviçre | 810.830 |
21 | Türkiye | 795.952 |
22 | Tayvan | 785.589 |
23 | Polonya | 655.332 |
24 | İsveç | 622.365 |
Dünya sıralamasında ilk 20’deki yerini kaybeden Türkiye’nin, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşabilmesi, iyiden iyiye zorlaşmaya başladı.
Evet, tüm diğer dış güçler, devletler, devlet dışı aktörler, finans çevreleri bizi zayıflatmak için uğraşabilirler, ama halkın seçtiği yöneticilerin görevi buna engel olmak ve kötüye gidişi tersine çevirmektir.
Hükümet, Hükmetme Sorumluluğuna Sahiptir:
Ülkeyi idare edenler, ülkeye yapılan operasyonları önlemek için tüm yetki ve sorumluluğa sahiptirler. O yüzden, emirlerinde, ordu, polis, emniyet, istihbarat, bankalar v.b. yani, yürütmenin tüm unsurları vardır.
Hükmetme, şikâyet etme yeri değil, icra etme yeridir.
Hükümet, dış güçler bize askeri, ekonomik, politik vb. saldırdığında, onlara engel olsun diye vardır.
Saldırılara engel olan, icraatıyla devletini yücelten, halkın refahını artıran hükümetler, halkın takdiri ile iktidarlarına devam ederlerken, başarısız olanlar, yine halkın takdiri ile görevlerini başkalarına devrederler.
Yani iktidar değişirse, devlet yıkılmaz.
Halk icraatlarından memnun olmadığı iktidarı, seçim zamanı değiştirir.
Demokrasilerde halkın dediği olur.
İktidarlar değişir, devlet baki kalır.
İktidarı, ülkeyi daha iyi yönetin, şu yaptıklarınızı yapmayın, şu yapmadıklarınızı yapın diye eleştirmek, muhalefetin asli görevidir.
İktidarı eleştirmek, asla devleti eleştirmek demek değildir.
Elmayla armut, sapla saman neyse, iktidarla devlet de odur.