Site İçi Arama

ekonomi

İthal İkameci sanayileşme stratejisi (4)

Albert Hirschman'ın sözleriyle, piyasa ilişkileri vasıtasıyla, “herhangi bir A ülkesinin B ülkesinin ekonomik ve finansal yapısına sekte vurma gücü, A ülkesinin B ülkesi üzerine kazanacağı tesirin ve etkinin kaynağıdır.”

Albert Hirschman’ın sözleriyle, piyasa ilişkileri vasıtasıyla, “herhangi bir A ülkesinin B ülkesinin ekonomik ve finansal yapısına sekte vurma gücü, A ülkesinin B ülkesi üzerine kazanacağı tesirin ve etkinin kaynağıdır.”

Bu duruma yanıt olarak devletler kendi ekonomik bağımsızlıklarını artırmaya çalışır. İthal ikameci sanayileşme stratejisi ekonomik bağımlılığı azaltmaya yönelik en etkin yollardan birisidir. Bir devletin ithalatı önlemek için korumacı gümrük tarifelerini artırarak ve yerlerine içeride üretilmiş malları koyarak ekonomik büyümenin gerçekleştirilmeye çalışması sürecidir. Yurtdışından ithal edilen ürünlerin yurt içinde üretilmesi (ikamesi) yoluyla sanayileşme hedeflenir. İthalatı ikame etmek ve böylelikle dışa bağımlılıktan kurtulmak, kendi kendine yeten bir ekonomi (otarşi) haline gelmek, azgelişmiş çoğu ülkenin ulusal amacıdır. İthalat bağımlılığı, o ülkenin siyasi bağımsızlığına ket vurabileceğinden, bunu aşmak maksadıyla ithal ikame sanayi stratejisi takip edilir.

Üretimin ana hedefinin iç piyasalar olması ve kamu sektörünün ekonomik yaşama giderek artan oranda ve teferruatlı müdahalelerde bulunması, söz konusu stratejinin karakteristik özelliğidir. Bu yolla üretimle döviz tasarrufu sağlanır, ithal mal bağımlılığı azalır. Dış açık asgariye iner. Döviz, yurt içinde üretilemeyen ara ve yatırım mallarının ithalatına harcanır.

Tarihsel süreç içinde bu strateji başarıyla uygulanmıştır. ABD, Hamilton’un 1791 tarihli İmalat Sanayi Üzerine isimli raporunu dikkate alarak, 1807’de İngiliz mallarına ambargo koymuş, bu sayede Amerikan imalat sanayi gelişmiştir. Rusya dâhil Avrupa’nın bütün önemli güçleri ve Japonya, askeri gücün sanayileşmeye bağlı olduğunu görerek imalat sanayilerini geliştirmek için korumacılık uygulamıştır.

İthal İkameci Sanayileşme Stratejisinin başlıca araçları

1.    Döviz kuru politikaları:

Aşırı değerli kur politikası ile ithalat azaltır. Yurt içi üretim cazip hale gelir, korumacı politikalar izlenir.

2.    Gümrük vergileri:

Dünya fiyatları üstünde üretim yapan yerli üreticileri ithal malların rekabetinden korumak için gümrük vergileri yüksek tutulur.

3.    Kotalar:

İthalatı, miktar/değer olarak sınırlandıran uygulamalardır. Yurt içi ithal malların fiyatlarını yüksek tutmak yoluyla yerli üretim korunur.

4.    İhracat sübvansiyonları:

Devlet, sanayiciyi düşük faizli kredi, ucuz enerji ve hammadde temini, yatırım indirimi ve vergi muafiyeti ile destekler.

İthal İkameci Sanayileşme Stratejisinin Aşamaları

1.    Tüketim malları üreten sanayiler kurulur. İç piyasa genişler. İthal edilen malların ikamesi için üretim yapılır, yerli üretim artar. Zamanla üretim ihracata yöneltilir.

2.    Ara ve yatırım malları da yurt içinde üretilir. Sermaye yoğun, yani petrokimya ve çelik ürünleri gibi sanayi kollarına ağırlık verilir.

3.    Sanayi sektörüne yatırım yapmak için, kapital malları (makine) üreten fabrikalar kurulur. Makine üretiminin de yurt içinde gerçekleştirilmesi halinde, döviz darboğazı sorunsalını yönetmek nispeten kolaylaşır.

İthal ikameci sanayileşme stratejisine yöneltilen başlıca eleştiriler arasında kaynak dağılımında bozukluk, dışa bağımlılık (girdi ithalatı yönüyle), korumacılık nedeniyle dışa açılmanın engellenmesi, ödemeler dengesinde kötüleşme (ihtiyaç duyulan sermaye ve teknolojinin gelişmiş ülkelerden yüksek fiyatlarla transferi), vergi gelirlerinde düşme, tekelleşmenin artması vb. sayılabilir. İthal ikameci sanayileşme stratejisini uygulayan ülkeler, hükümet müdahalesi araçlarını kullanır.

Devlet bürokrasisi, kamu müdahale araçlarını kullanarak, hükümetten ziyade bürokrasinin güçlü bir oyun kurucu olmasına yol açabilir. Otoriter rejimlerde ise diktatör veya oligarşik yönetim eliti ekonominin kaynaklarını ya doğrudan vergilendirme yöntemiyle veya diğer sektörlerin zararına da olsa kendine göre uygun olan sektörlere para akıtmak suretiyle, politik güç sahibi olur. Bununla birlikte, ithal ikame stratejine öncelik veren herhangi bir devletin, kâr üreten ve uluslararası rekabette stratejik öneme sahip olduğunu düşündüğü sektörleri korumak ve desteklemek için haklı gerekçelere sahip olduğu da dikkate alınmalıdır.

Bir sonraki yazımızda "ihracata dayalı sanayileşme stratejisini" ele alacağız.

Bu Yazımızda Yararlandığımız Bazı Kaynaklar

Best A, Hanhimaki JM, Maiolo JA, Schulze KE. (2008). International History of the Twentieth Century and Beyond. Çeviri: 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi, Belge TU, 2.Baskı, Ankara, Siyasal Kitabevi.

Chang HJ, Grabel I. (2016). Kalkınma Yeniden, Alternatif İktisat Politikaları Kitabı, (Çev: Emre Özçelik), 2.Baskı, Ankara, İmge Kitabevi.

Gilpin R. (2017). Uluslararası İlişkilerin Ekonomi Politiği (Çev: Duran, Murat ve vd), Ankara, Kripto Yayınları.

Moreira MM. (1995). Industrialization, Trade and Market Failures, The Role of Government Intervention in Brazil and South Korea, Macmillan Press Ltd., London.

Nolan JE. (1986). Military Industry In Taiwan And South Korea, New York, Palgrave Macmillan, 1st Edition.

Savaş V. (1986). Kalkınma Ekonomisi, Beta Basım Dağıtım, İstanbul, 4. Baskı.

Taban S, Kar M. (2016). Kalkınma Ekonomisi, Ekin Yayınevi, 3. Baskı, Bursa.

Dr. Hüseyin FAZLA
Dr. Hüseyin FAZLA
Tüm Makaleler

  • 20.10.2021
  • Süre : 4 dk
  • 6001 kez okundu

Google Ads