Site İçi Arama

ekonomi

Sulamaya açılan alanların üçte birinden fazlası sulan(a)mıyor

Türkiye’de sulama altyapısı götürülerek işletmeye açılan sulama alanlarının %66’sı DSİ Genel Müdürlüğü (4,36 milyon ha), %19’u mülga Toprak-Su ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (1,29 milyon ha) tarafından geliştirilen projelerle ve %15’lik kısmı vatandaşların kendi imkânlarıyla yaptıkları Halk Sulamalarından (1 milyon ha) oluşmaktadır.

Sulama projeleri Baraj, gölet ana sulama kanalı yedek kanallar, tarla içi sulamaları ve drenaj sistemleri inşaatları ve arazi tesviye çalışmaları ile ilk yatırım maliyeti yüksek yatırımlardır. Hem ekonomik nedenlerle hem de sulu tarımın gıda güvencesine olumlu katkıları nedeniyle yapılan bu yatırımdan elde edilecek faydanın en üst düzeye çıkarılması temel hedef olmalıdır.

Türkiye’de sulama altyapısı götürülerek işletmeye açılan sulama alanlarının %66’sı DSİ Genel Müdürlüğü (4,36 milyon ha), %19’u mülga Toprak-Su ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (1,29 milyon ha) tarafından geliştirilen projelerle ve %15’lik kısmı vatandaşların kendi imkânlarıyla yaptıkları Halk Sulamalarından (1 milyon ha) oluşmaktadır.

 

Sulama Oranlarımız Düşük 

Sulama oranı, sulama tesislerinin sürdürülebilir kullanımının temini için önemli bir performans göstergesidir. Türkiye’de DSİ tarafından işletmeye açılan ve devredildikten sonra izlenen alanlarda bu oran ortalama %65’ler seviyesindedir. Bu durumda, sulamaya açılan alanların üçte birinden fazlası çeşitli nedenlerle sulanamamaktadır. Bu da yaklaşık 1,575 milyon hektara karşılık gelmektedir. 

Doğu ve İç Anadolu Bölgelerinde bulunan çoğu sulama tesisleri için sulama oranı genelde %30’lar seviyesine kadar düşmektedir. Resmi raporlara göre; özellikle yüksek enerji girdi bedelleri nedeni ile pompa ile sulama yapılan alanlarında sulama oranı ancak %53 olarak gerçekleşebilmektedir. DSİ’nin Ankara, Kastamonu ve Erzurum Bölge Müdürlüklerindeki pompajlı sulama alanlarındaki sulama oranının %10’dan daha düşük olduğu görülmektedir.

Halen sulamaya açılmış alanlarımızın 1,29 milyon ha’ı geçmişte Toprak-Su, YSE ve KHGM tarafından işletmeye açılmıştır. Bu arazilerin yönetimi önce İl Özel İdarelerine, daha sonra bunların Büyükşehir Belediyesi statüsündeki illerde olanları bu idarelerin yönetimine devredilmiştir. Esasen uzun yıllar sahipsiz kalındığı için bakım ve onarım hizmetlerinden yoksun kalan bu alanlarda sağlıklı sulama yapmak mümkün değildir. Sulama altyapısının yenilenmesi için idarelerin bütçeleri yetersizdir. İşletmeleri üstlenen birlik gibi kuruluşların yetersizliği de eklendiğinde sulama oranları düşmüş ve bu sulamalardan beklenen verim elde edilememiştir.

Sulama Oranı’nın Arttırılması 11. Kalkınma Planı Hedefleri arasında 

Sulama oranının %68’lere çıkarılması, modern sulama sistemlerinin desteklenmesi, suyun etkin kullanılmasına yönelik çalışmalara devam edilmesi, yağmurlama ve damla sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması da 11 Kalkınma Planında Tarım Sektörü 2023 yılı hedefleri arasında yer almıştır. 

Sulama yapılmamasının gerekçeleri?

 

DSİ Bölge Müdürlüklerine Göre Sulama Oranlarını etkileyen baskın nedenler haritası 

Ülkemizde sulama sistemi olan arazilerin sulanmama gerekçesi olarak sulama suyuna olan talebin düşük seviyede kalması ile sosyal ve ekonomik nedenler gösterilmektedir. Bunların yanında, enerji girdi maliyetleri sulu tarım kültürünün yaygınlaşmamış olması, işletme büyüklüklerinin ekonomik üretim yapılabilecek ölçeğin çok altında kalması, üretimin değer zinciri yaratacak şekilde yönlendirilememesi gibi temel sorunlar sulama oranının düşük seviyede kalmasının ana sebepleri olarak ön plana çıkmaktadır.

Başta iklim değişikliği olmak üzere Su ve Gıda güvenliğini baskılayan unsurlar Sulama tesislerinin en verimli şekilde kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Bunun için de sulama oranı ve sulama randımanının arttırılması gereklidir.

1,5 Milyon hektar arazide tekrar sulu tarıma geçilebilir

Yapılan çalışmalar bu sulanmayan alanların toplamının an az yarısının yaklaşık 1,5 milyon hektar arazinin sulamaya kazandırılabileceğini ortaya koymaktadır. Uzmanlar tarafından yapılan hesaplamalara göre sulama sistemi olduğu halde sulan(a)mayan tarımsal arazi içinde alınacak önlemlerle sulu tarıma kazandırılabilecek arazi büyüklüğü 1,5 milyon hektar olarak alındığında 24 milyar dolarlık bir yatırımın atıl kaldığı ortaya çıkmaktadır.

2020 yılında toplam 120 000 ha alana hizmet eden sulama tesisleri elektrik borcu sebebiyle işletilememiştir. 2020 yılında DSİ sulama tesisleri ile sağlanan ortalama üretim değeri artışının 2,624 TL/da gerçekleştiği göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu alanda üretim değeri kaybı 3,1 milyar TL olmuştur. Bu değer kayıplarımız konusunda bir fikir vermektedir. 

Ne Yapılmalı? 

Bu kapsamda ülkemizde sulama tesisli sulanamayan alanların çok detaylı bir envanter çalışması yapılmalı ve bu alan içinde teşvikli ve öncelikli olarak sulama yapılacak olan tarım arazileri belirlenmelidir. 

Bu arazilerin bulunduğu bölgelere göre sulama yapılmama nedenleri ayrı ayrı değerlendirilerek oluşturulacak çözümler hızla uygulanmalıdır. 

Sulama oranının arttırılması için sulamada işletme maliyeti, özellikle elektrik enerjisi maliyetlerinin azaltılması, arazi toplulaştırması gibi kırsal alt yapı düzenlemelerinin yapılması ve tesislerin bakım onarım ve işletme masraflarının optimuma çekilerek tesislerin daha ekonomik işletilmesi için gereken önlemlerin alınması da gereklidir. 

Kaynak: 

Yıldız D., Başlamışlı Y.ÖZEL İ.,(2022) “Sulama Tesisine Sahip 1,5 Milyon ha Arazimiz Neden Sulan(a)mıyor ?” Su Politikaları Derneği. Rapor No: 2022-3. Ankara. 1 Eylül 2022.

Araştırmacı Yazar ve Akademisyen  Dursun YILDIZ
Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ
Tüm Makaleler

  • 06.09.2022
  • Süre : 4 dk
  • 1170 kez okundu

Google Ads