11 bin 402 Lira Olarak Belirlenen Asgari Ücret Yetecek mi?
Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerini bir araya getirerek yıl ortasında bir kere daha asgari ücreti artırdı. 11 bin 402 lira! Tam %34 zamla bu seviyeye kadar çıktı! Geçen sene bu zamanlar, dört kişilik orta direk bir ailenin normalde gelirinin ne kadar olması gerektiğini hesaplamıştım. Şu anki haliyle bile benim bir sene önce yaptığım hesabın oldukça altında bir asgari ücret açıkladılar.
Bak arkadaş, sana bir sır vereyim, tavuk döner var ya, bildiğimiz et dönerden çok daha lezzetli oluyor.
Hem de tavukları suni yem ile besleyince, bir de biraz antibiyotik ile oldukça çabuk büyüyorlar.
Bak bir başka sır daha vereyim sana, soyadan yapılmış hamburger de etten yapılandan çok daha lezzetli oluyor. Nasıl da yapmışlar, tam da et tadını tutturmuşlar.
Devam edelim mi?
Süt tozu var ya, doğal sütten çok daha sıhhatli bence. Doğal süt içemiyorum ben artık. İllaki süt tozundan yapılmış pastörize olacak.
Hem süt tozundan yapılmış yoğurt da çok lezzetli oluyor.
Hem içine biraz da katkı maddesi katınca ne kadar da katı oluyor. Bıçakla kes kes ye resmen.
Hem şeker üretmek için niye onca uğraşıyoruz ki?
Tarlayı süreceksin, şeker pancarı ekeceksin, sonra fabrikada özünü sıkacaksın, uğraş dur.
Mısır şurubundan üretilmiş şeker çok daha tatlı oluyor, tamam, bu mısırlar genetiği değiştirilmiş mamul, ama ne olmuş yani, bir zararı yok ki!
Nasıl? İnandınız değil mi?
Yediğimiz içtiğimiz ne kaldı sizce doğal olan?
Buğday mı? Ekmek mi?
Siz ekmeklik unun içinde ne kadar katkı maddesi var biliyor musunuz?
Ektiğimiz buğday tohumları bile dışarıdan geliyor artık. Verimi çok yüksek, ama aldığın mamulden tohum yapmaya kalksan artık o kadar fazla ürün alamıyorsun. Mecburen yine tohum satın alıyorsun aynı verimi almak için.
Genetiği ile oynanmış tohum satıyor İsrail Türkiye'ye. Ektiğinde verimi yüksek, ama kısır, tekrar aynı verimi vermiyor. Belki hiç yeşermiyor bile.
Zaten suni gübre kullanmazsan o verimi de alamıyorsun.
Beğenmiyorsan alma, zorla satmıyorlar.
***
Peki durum buysa ne yapacağız?
Hayvansal gıdalar bile artık suni yem ile beslendiği için eski tadında değil.
Balık mesela, çoğunlukla balık pazarında satılan balıklar çiftlik çipurası, ya da çiftlik levreği.
Eskiden büyük küçük baş bütün hayvanlar kırlarda otlardı. Dağlarda kekik yerlerdi, sütü de, eti de lezzetli olurdu.
Şimdi ise çiftlikten çıkarmıyorlar hayvanları, sürekli suni yem ile besliyorlar.
Eti için beslenenler özel ilaçlarla destekledikleri için tombul tombul oluyor.
Sütü için beslenenlere süt verimliliği olsun diye kim bilir neler neler yediriyorlar.
Sonuçta sütü bol, ama nasıl diyeyim, biraz yavan, yani cıvık cıvık oluyor, tadı bile eski ineklerin sütü gibi lezzetli değil.
***
Ben ne alıyorsam organik alıyorum diyor bazıları.
Organik pazarından alışveriş yapıyorum diyorlar!
*
Gel ablam gel, elmaya gel!
Kurtlu bunlar! Hadi, akşam pazarı, organik pazar!
Ay gerçekten kurlu mu bunlar?
Çok düzgün görünüyorlar. Organik dediğin biraz yamuk yumuk olmayacak mıydı?
Kurtlu dedim ya ablam.
Hart, şapır şupur. Bak, kurdu görüyor musun?
Tamam, ver o zaman iki kilo.
Kaça peki?
Kilosu 20 lira!
Ama markette elmanın kilosu 6 lira? Niye bu kadar pahalı bunlar?
Organik dedik ya ablam, kurtlu bunlar, kurtlu.
***
Genetiğine dokunulmamış ürün istiyorsan organik alacaksın, ama onlar da çok pahalı.
Ne ilaç masrafı var ne gübre, ama organik ya, o yüzden pahalı!
Kurtlu dedik ya!
***
Köy yumurtası alacaksın, çünkü çiftlik yumurtaları da ilaçlı!
Ama çok pahalı!
Olacak o kadar!
Köy yumurtası bunlar. Sen biliyor musun ben her gün ne kadar uğraşıyorum bu tavukların peşinde.
Biri oraya yumurtlar, biri buraya.
İşin yoksa dolaş da bul yumurtaları.
Pahalı olacak tabii ki.
***
Sayın devletimiz, işçi ve işveren temsilcilerini bir araya getirerek yıl ortasında bir kere daha asgari ücreti artırdı.
11 bin 402 lira! Tam %34 zamla bu seviyeye kadar çıktı!
Tepe tepe harcayın.
Geçen sene bu zamanlar ince ince hesap yapmıştım, dört kişilik orta direk bir ailenin normalde gelirinin ne kadar olması gerektiğini hesaplamıştım.
Henüz elim gitmiyor doğrusu hesabı bu seneki fiyatlara göre revize etmeye.
Belki bir ara yaparım.
Şu anki haliyle bile benim bir sene önce yaptığım hesabın oldukça altında bir asgari ücret açıkladılar.
O yüzden bu para kime yeter inanın bilmiyorum.
Doğrusunu isterseniz millet kendi istedi böyle olsun diye, o yüzden ben pek anlamı olduğunu da zannetmiyorum artık bu hesapların.
Ben küçükken abim kendi düşen ağlamaz derdi, yolda düşüp ağlamaya başlayınca.
Daha önce yazmıştım, abilerim benden epey büyükler.
Bu dediğim ben çok küçükken. Aklımın bir köşesinde yer etmiş işte.
***
Sanırım herkes bir yolunu buluyor yaşamanın. Ancak o eski saygınlık da kalmadı diyebilirim.
Herkes bir diğerini aldatma derdinde.
Nasıl yapsam da kandırsam, nasıl yapsam da kakalasam şu bozuk malı?
***
Öyle ya da böyle yaşıyoruz işte.
Daçada marullarımızı ektik, maydanozlar da tamam. Otudur, çalısıdır, çırpısıdır temizlendi.
Elmalar ve vişneler de ilaçlandı. Bu sene armutlar çok az nedense, ama sarı erik nihayet birkaç tane erik vermeye karar vermiş. Nihayet anlayacağız gerçekten üç sene önce ektiğimiz iki erik ağacı gerçekten sarı erik miymiş diye.
Güller tomurcuklanmış, yakında açarlar. Şakayıklar coşmuş bu sene, rengarenk açmışlar.
Önce kardelenler, sonra laleler, ardından leylaklardan sonra yasemin ile birlikte şakayıkların da açması insanın içine bir mutluluk veriyor.
Tek tük çilek bile olmaya başlamış, yakında her gün yeriz birer avuç.
Güller de açınca hayat bize güzel.
Zaten asmalardan taze yaprak toplayıp sarma da yaptı hanım.
Daha ne isteyeyim.
***
Organik bunlar abla, bak, yamuk yumuk, kurtlu kurtlu. Hart, şapır şupur.
Afiyet olsun.
Bozdurup bozdurup organik sebze meyve alırsınız artık asgari ücretle.
Ülkemize hayırlı olsun!
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla