Site İçi Arama

ekonomi

Bazen Değiştirmek En Mantıklı Çözümdür

Bazen ne yapsan olmuyorsa yenisi ile değiştireceksiniz, başka çaresi yoktur. Tamir edeceğim diye uğraşırsanız, ya boşa vakit ve emek harcarsınız, ya da planlanan işlerde gecikirsiniz, ki bu durumda astarı yüzünden pahalıya gelir.

 

Yıllar önceydi, şehir dışında oldukça eski püskü bir ev almıştık. Ahşap kütüklerden yapılmış, neredeyse yüzyıllık bir daça.

Uzun süre öyle kaldı o hâliyle. Yakınlarından demiryolu geçtiği için sarsıntıdan evin bir tarafı resmen toprağa gömülmüştü.

O kadar dökük vaziyetteydi ki, içeriye giriyorsun, tahta döşeme arka tarafa doğru seksen santim eğimli hale gelmiş toprağa gömüldüğü için. Bu kadar kötü durumdaydı yani.

Bir süre ne yapabileceğimiz konusunda düşündük hanımla.

Sonra da ben iki üç işçi ayarlayıp tamir etmeye karar verdim. Kayınbirader için kalacak bir yer lazımdı, yeni evlenmişti, biraz da onu düşünerek tamir edelim dedik.

Ancak öyle çok fazla bir param da yoktu harcayacak.

Evde elektrik de yok, mecburen jeneratörle çalışıyoruz.

Bir gün işçiler aradılar, aldığım jeneratör bozulmuş.

İşler durmuş. Kendileri de biraz uğraşmışlar, ama tamir edememişler.

Hafta sonuydu galiba, gittim baktım.

Gerçekten ne yapsan çalışmıyor. Öyle denedim, böyle denedim, bir türlü ben de çalıştıramadım.

Jeneratörler basit yapılı cihazlardır aslında.

Tek silindirli, karbüratörlü olan benzinli bir motor kısmı vardır.

Bir de o motora bağlı elektrik üreten sargı kısmı.

Depodan benzin gelir, hava filtresi üzerinden karbüratörde hava ile karışır.

Piston içinde yanan benzin pistonu itince, yanan benzinden çıkan duman egzoz borusu vasıtasıyla dışarı atılır.

Basit bir mekanizma yani.

Çalıştırırken de önce jikleyi çekersin, çalışır çalışmaz da jikleyi tekrar normal konumuna getirirsin.

Normalde benzini varsa, yağı seviyesindeyse, ipini çektin mi çalışması lazım.

O kablo, bu kablo söküp takıyorum.

O vida bu vida, ne varsa söktüm. Güzelce her şeyi temizledim, tekrar taktım.

Tekrar deniyorum, çalışmıyor mendebur.

Tekrar başladım sökmeye.

O kablo, bu vida, bujiyi iyice zımpara ile temizledim. Karbüratörü söküp içini iyice temizledim. Filtreleri iyice temizledim. Depodan gelen benzin hortumunu söküp baktım, var mı bir sorun diye. Yok, yerine taktım yine. Sigortasını söküp baktım, yağına baktım, her şey normal gibi görünüyor.

Tekrar sırayla her şeyi taktım yerine, güzelce sıktım bütün vidalarını, bismillah deyip yine denedim

Hayır olmuyor. Ne derdi varsa çalışmıyor bir türlü.

Bir ara çalışır gibi yaptı, ama sonrasında yine aynı hikâye.

Sıtkım sıyrıldı resmen.

Biraz dinlendim. Elim yüzüm kapkara, yağ pis içinde kalmışım.

Hanım ne bu halin diye dalgasını da geçti tabii ki.

Bu sefer halledeceğim dedim hanıma.

İnat ettim ya, çalıştıracağım o canına yandığımın jeneratörünü.

Önce eski bir kablo buldum, onu ucunu kesip uydurarak jeneratörün bir kablosu ile değiştirdim. Orijinal kablosu içinden bir yerden kopmuş gibi geldi bana nedense.

Yine denedim, yine çalışmıyor.

Sonra yine başladım sökmeye, bu sefer elektrik kısmına bakmaktı niyetim. Elektrik aksamında bir sorun olabilir mi acaba diye düşünmüştüm.

Epey bir uğraştıktan sonra yine denedim, ama bana mısın demiyor.

Zaten niye elektrik aksamıyla uğraştım ki dedim kendi kendime. Çalışmayan motor kısmı, görmüyor musun diye kızdım kendime biraz.

Artık akşam da olmaya başlamıştı. Güneş battı batacak.

Ne mi yaptım sonra?

Hanıma yakındaki bu tarz şeyler satılan grosmarket saat kaça kadar açıktı diye sordum.

Gece vaktine kadar açık bildiğim kadarıyla dedi.

Hemen atla gidiyoruz dedim.

Üstümü başımı değiştirip, elimi yüzümü yıkadıktan sonra, o yakın dediğim 10 - 15 kilometre ötedeki grosmarkete gittik.

Jeneratörlerin olduğu yerde bizimkinin aynısını yanlış hatırlamıyorsam 12 bin ruble gibi bir fiyata satıyorlardı.

Bir dolar o zamanlar ya 28 ruble, ya da o civarlarda. Yani 400 dolar civarında bir paraya aldık yenisini.

Kısacası o gün işçiler akşam elektriksiz kalmadı ve işler de ertesi gün planlandığı gibi devam etti.

Eskisi de bir süre öyle kaldı, yedek parça olarak kullanırım dedim, ama bir ara bu işlerden benden daha iyi anlayan bir tanıdık geldiğinde nasıl yaptıysa onardı bir şekilde.

Merak edip sordum, ama buralarda ustanın sırrı derler, bizdeki püf noktası gibi bir sözdür. Söylemedi.

***

Kıssadan hisse, bazen ne yapsan olmuyorsa yenisi ile değiştireceksiniz, başka çaresi yoktur.

Tamir edeceğim diye uğraşırsanız, ya boşa vakit ve emek harcarsınız, ya da planlanan işlerde gecikirsiniz, ki bu durumda astarı yüzünden pahalıya gelir.

Bazen değiştirmek lazımdır, başka çaresi yoktur bence.

Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla

 

Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Araştırmacı Yazar Deniz BURSALIOĞLU
Tüm Makaleler

  • 31.05.2023
  • Süre : 3 dk
  • 1106 kez okundu

Google Ads