Site İçi Arama

ekonomi

Bir Hobi Olarak Evde Rakı Nasıl Yapılır?

Alkollü içkiler hakkında ilk bilinmesi gereken, fermente içki ile distile içki ayrımıdır. Fermente içkiler genellikle düşük sıcaklıklarda mayalanma sonucunda elde edilen içkiler (bira, şarap vb.) olduğundan, distile içkilerdeki kadar büyük riskler barındırmazlar. Distile içkiler yüksek sıcaklıklarda gerçekleşen distilasyon işleminden geçtiğinden, bilgisizlik ve dikkatsizlik nihayetinde ölümcül sonuçlara yol açabilir.

Evde Rakı Yapmak İçin Bilinmesi Gerekenler

Sevgili dostlar, bugün daha önce yazdığım yazılardan farklı olarak, bir Pazar günü yazısı yazıyorum. Bir hobi olarak kendi deneyimlerimle birlikte evde rakı yapımını anlatacağım. Elbette alkollü içkilerin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmamıza gerek yok. Bunun yanında bağımlılık düzeyine gelen alkol kullanımı insanın hayatını, toparlanması zor bir kâbusa çevirebilir. Bu nedenle burada bahsettiğim hususların sadece stresten kurtulmak, bir işe odaklanmak için yapılmasını, ortaya çıkan ürünün keyfini sürmek için bir hobi olarak bakılmasını kesinlikle tavsiye ediyorum. 

Konunun bir diğer boyutu, alkollü içkiler söz konusu olduğunda, üzerindeki aşırı vergi yükü nedeniyle, insanların hobiden ziyade, yoğun tüketim amaçlı olarak alkollü içki üretmeye çalışmalarıdır. Piyasadan çok daha ucuza ulaşabildiğiniz bir içkinin sağlığınıza zararları, kesinlikle azalmamaktadır. Azalan sadece size olan maliyetidir. Bununla birlikte, ola ki, evde ürettiğiniz içkiyi satmak isterseniz, bunun yasal olarak suç teşkil ettiğini de bilmenizi isterim. Çünkü bunu hobi değil de kâr amaçlı yaptığınızda, egemenliğin bir boyutu olan, devletin vergi gelirlerine zarar veriyorsunuz demektir. Bu yönüyle, hobi amaçlı üretilen içkinin satışı, dünyanın her yerinde ciddi suç teşkil etmektedir. 

Ulusal ekonomi açısından alkollü içkiler çok önemlidir. İster fermente olsun, ister distile olsun, dünyada tarımsal ürünlerden elde edilen en yüksek katma değerli ürün, alkollü içkilerdir. Bu yönüyle üretimin yapıldığı ülkelerde ciddi bir ihracat potansiyeli oluşturur ve çiftçilerin kalkınmasına, refahlarını artırmalarına büyük katkı sağlar. Vatanını seven, ekonomisini düzeltmek isteyen bir siyasi iktidarın, bu alanda üretim kısıtlamaları ve yasaklar getirmesi, mümkün değildir. Bununla birlikte, içki kullanımına sınırlama getirilmesi, çocukların ve gençlerin korunması için belirli düzenlemelere gidilmesi ise son derece anlaşılır bir tutumdur.

Alkollü içkiler hakkında ilk bilinmesi gereken, fermente içki ile distile içki ayrımıdır. Fermente içkiler genellikle düşük sıcaklıklarda mayalanma sonucunda elde edilen içkiler (bira, şarap vb.) olduğundan, distile içkilerdeki kadar büyük riskler barındırmazlar. Distile içkiler yüksek sıcaklıklarda gerçekleşen distilasyon işleminden geçtiğinden, bilgisizlik ve dikkatsizlik nihayetinde ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bunları ileride açıklamaya çalışacağım.

Biz burada distile bir içki olan Türk Rakısını konuşacağız. Normal üretim süreçleri uygulandığında, hiçbir alkollü içki, alkol katılarak yapılmaz. Rakının yapımında önce üzümün fermente edilerek alkol oluşturulması, sonra distilasyonla bu alkolün ayrılması, elde edilen alkolün anason tohumuyla yeniden distile edilmesi gerekir. Ama takdir edersiniz ki, bu işleri evde yapmak, oldukça zahmetli ve uzun bir süreç gerektirir. Bu nedenle ben, hazır alkolden evde rakı yapımını ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken püf noktalarını anlatacağım.

Burada ilk ve en önemli ayrıntı, temin edilen alkolün kesinlikle etil alkol olduğuna emin olunmasıdır. Çünkü sanayide kullanılan metil alkol eser miktarlarda bile kalıcı sakatlıklara yol açabilmekte, hatta ölüme bile sebep olabilmektedir. Bu amaçla internet üzerinden satışı yapılan “Etil Alkol Test Kiti” edinmenizi mutlaka öneririm. Bunlar maliyeti ucuz ama yaptığı iş hayati olan kitlerdir. Bir diğer önemli nokta, temin ettiğiniz alkolün kimden nasıl temin edildiğidir ki, bu konuda temkinli davranılmasında da fayda bulunmaktadır. Yanlış alkol başınızı belaya sokabilir.

Distilasyon Cihazı

Genellikle hazır etil alkolden rakı yapanlar distilasyonsuz karıştırma tekniğini kullanırlar. Ancak ben damak tadı olarak bu konuda mükemmel diyebileceğim bir örnekle karşılaşmadım. Bu nedenle kendi yaptığım usulden bahsedeceğim. Bunun için ilk olarak temin etmeniz gereken, bir distilasyon cihazı olacaktır. Hazır etil alkolden üretim yapacağımız için, çok pahalı cihazlardan ziyade, basit bir cihaz işimizi görecektir. Genellikle internet üzerinden satışı yapılan cihazlar oldukça pahalıdır. Distilasyon işleminin mantığı, eldeki sıvıdan alkolü buharlaştırıp sonra yoğuşturarak yeni bir sıvı elde etmektir. 

Böyle bir cihaz için bir düdüklü tencerenin kapağındaki iki emniyet subabını sökerek işe başlayabiliriz. Ortaya çıkan deliklerden birine uygun kısa bir bakır boru (tercihen 20/30 mm ve 20 cm) monte edilir. Bu bakır boruya bakır kaynağı ile bir diresek ve ucunda 15 cm kadar 10 mm bir bakır boru ilave edilir. Diğer deliğe ise, mekanik termometre monte edilir. Düdüklü tencere, distilasyon işleminin kaynatma kazanıdır. Bahsettiğim montaj işlemi sonrasında bağlantılardan herhangi bir kaçak olup olmadığı test edilir. Kaçak yoksa kaynatma kazanımız tamamdır. Son olarak kapağın iç kısmındaki ince boruya biraz bulaşık teli sıkıştırmak, buhar basıncını azaltmak için uygun bir çözümdür.

Kaynatma kazanından buharlaştırılan sıvının yoğuşması için 9 mm çapında ve 2-3 metre boyunda ince bakır borudan helezonik olarak bükülmüş bir soğutma sistemi yapılır. Soğutmada iki tercih yapılabilir. Ya bu helezon biçiminde bükülmüş bakır boru, sert plastikten bir kovanın içine monte edilir ve su soğutmalı bir yoğuşma sistemi elde edilir ya da bir vantilatör yardımıyla helezonun soğutulması sağlanır. İkisi de mümkündür. Yalnız hava soğutmalı sitem için bakır borunun uzunluğunun diğerinden bir metre kadar uzun olmasında fayda vardır. 

Kaynatma kazanından çıkan borunun ucuyla, soğutma sisteminin ucunu silikon hortum ve kelepçelerle sıkıştırarak esnek bir bağlantı sağlamış olursunuz. 10 mm. bakır boru için 12 mm. çapında bir silikon hortum tercih edilebilir. Yalnız bunun için soğutma sisteminin ucuna bir 5 cm’lik 10 mm bakır boru kaynatılarak, sağlanan genleşme ile 9 mm olan çapın hortum girişi için 10 mm’ye çıkarılmasında fayda bulunmaktadır. Yani hortumun gireceği iki ucun da aynı çapta olması, hortumun sızdırmazlığı açısından önemlidir. Silikon hortumlar 260 dereceye dayanabildiği için zarar görmeyecektir. 

Sıvının Hazırlanması

Temin edilen 5 litrelik 96 derece saflıktaki etil alkole test kitiyle test yapılmalıdır. Etil olduğu anlaşıldıktan sonra, 8-10 lt. hacminde bir kavanoza, bu alkolle birlikte 1 kg. anason tohumu, blenderden geçirilerek katılır. Bu aşamada 10-15 iri kuru üzüm ikiye kesilerek katılır. İlave olarak iki kuru incirin de bıçakla küçük parçalara bölünerek karışımın içine atılması, ürünün tadını artıran hususlardır. Bu karışım bir köşede 10 gün kadar bekletilir. 

On günün sonunda dibinde çökelti oluşmuş yeşil renkli bir sıvı oluşur. İşte bu noktada ben risk almamak adına, sifonlama ile çökelti haricindeki sıvıyı başka bir kavanoza alıyorum. Çökeltinin de üzerine 1-1,5 litre kadar su koyup, çökeltiyi öncelikli olarak distilasyona sokuyorum. Burada ısının çok yükselmemesine dikkat ederek çökeltinin içerisindeki etil alkolü ve anasonu almaya çalışıyoruz. Neden böyle yapıyorum? Çökeltinin distilasyonu, eğer yanma olursa risk oluşturur. Hem bu riski, daha önce elde ettiğimiz berrak sıvıdan uzak tutuyoruz hem de anasonun daha kontrollü distilasyonunu sağlamış oluyoruz. Termometredeki ısı yükselmeye başladığında distilasyonu bitirmek gerekmektedir. Bu durumda tencerenin içinde çökeltinin dibinde hala su varsa, sorunsuz şekilde işlemi tamamlamış olduğumuzu söyleyebiliriz. Elde edilen sıvıyı da daha önce ayırdığımız yeşil renkli sıvıya katmamızda bir mahsur yoktur. Hatta bu sıvının üzerine bir litre daha su koymakta fayda vardır. Böylece elimizde tortusu olmayan ve distilasyona hazır yaklaşık 5-6 litre sıvı bulunmaktadır.

Son Distilasyon

Normalde metil alkol riskini bertaraf etmek için ilk gelen yarım çay bardağı ürünün dökülmesi önerilir. Ancak biz direkt olarak etil alkolden üretim yaptığımız için, distilasyon başladıktan sonra ilk gelen kısmın dökülmesine gerek yoktur. Distilasyon için düzenek hazırlandıktan sonra yoğuşma sisteminin ucuna basit bir karbon filtre hazırlanması mümkündür. Bu filtre, distilasyona rağmen oluşan/varolan kötü kokuları süzer. 

Distilasyonun başında sistemin ısınması için açık ateşte yapılmasında mahsur yoktur. Ancak termometreden ısının artmaya başladığını gördükten sonra ateşin tedricen kısılması gerekir. Etil alkolün kaynama sıcaklığı 78 derecedir. Ateş kısık da olsa, kaynama noktasından itibaren buharlaşma başlar ve sistem çalışır. İlk sıvının gelmesi yaklaşık 1 saati bulabilir. Bundan sonra kısık ateşte distilasyon devam eder. Benim için bu süre toplamda 6-7 saati bulmaktadır. Termometrede ısının birkaç saat boyunca sabit kaldığı noktadan yükselmeye başladığını gördüğünüzde artık dikkatli olunmalıdır. Bu durumda yaklaşık bir 10-15 dakika sonra sistemi kapatmanız gerekir. Bu andan itibaren asla sisteme dokunulmamalıdır. Sistem soğuduktan sonra önce kelepçelerden kaynatma ve yoğuşturma düzeneği birbirinden ayrılır. Daha sonra tencere açılarak içi kontrol edilir. Herhangi bir yanma emaresi yoksa sorun yoktur. 

Rakının Tamamlanması

Elde edilen sıvının miktarı mezür kullanarak ölçülür. Yine bu sıvının alkol derecesi alkol dansimetresi ile ölçülür. Örneğin benim son yaptığım rakıda elimde 5 lt. ve 85 derece sıvı vardı. Burada 5 ile 0,85 çarpılarak alkol miktarı bulunur. Bu rakam, düzgün bir distilasyonda yaklaşık 4,2-4,3 lt. civarında oluyor. Bu rakamı 0,45’e (yani 45 derece alkolü olan rakı) böldüğünüzde toplam ne kadar rakınız olacağını bulursunuz. Bu rakamdan elinizdeki sıvı miktarını çıkardığınızda, ilave edeceğiniz su miktarı ortaya çıkacaktır. Ancak burada mutlaka çok kaliteli su kullanmanızı öneririm. İlave olarak, bu suyun 0,2 lt.’lik kısmı için saf üzüm suyu ilavesi de düşünülebilir. 

Bu şekilde rakıyı tamamladıktan sonra beyazlaşmasını kontrol edin. Eğer beyazlaşma yeterli olmuyorsa, 1 cc’lik adımlarla kristalize anason ilave edebilirsiniz. Ben 1 cc kadar da meşe yağı ilave ediyorum. Sonuçta ortaya son derece yumuşak içimli ve 8-9 litresi yaklaşık 800 TL maliyetli (sabit maliyetler hariç) bir rakı çıkıyor. Ama hepsinden önemlisi, bunu hobi maksatlı olarak yapıyorum ve kendi yaptığım rakının keyfini hiçbir şeye değişmem. 

Elde edilen rakının şişelemeden önce 10 gün kadar dinlenmesinde de fayda olduğunu düşünüyorum. Lezzeti yerine oturuyor. Eğer ürettiğiniz bu rakıyı nasıl olsa ucuz oldu diye her gün içecekseniz, bu işe hiç başlamamanızı öneririm. Sonuçta hayata renk katan şeyin hayatınızı rezil etme ihtimali de mevcut. Her içkinin bir içme kültürü, adabı vardır. O kültürü bilmeden içki içmek, hayata anlam katmadığı gibi var olan anlamı da ortadan kaldırma potansiyeli taşımaktadır. Örneğin 12 yıllık bir viskiyi kolayla karıştırıp içiyorsanız, viskiye de kendinize de eziyet etmeyin. Adabını bilmeden rakı içiyorsanız, emin olun bir süre sonra yalnız içmek zorunda kalırsınız!

Sevgiyle…

Dr. Özkan LEBLEBİCİ
Dr. Özkan LEBLEBİCİ
Tüm Makaleler

  • 20.08.2023
  • Süre : 6 dk
  • 9646 kez okundu

Google Ads