Kokkorel mi? Horoz mu?
Uzun süredir tavuğun her bir yeri ayrı ayrı paketlenerek satılıyor marketlerde, artık diyorsam uzun süredir. Eskiden marketlerde sadece bütün tavuk olurdu. Şimdi ise ibiği bile ayrıca satılıyor buralarda, ayrı paketlerde, başı da ayrıca paketleniyor.
Tavuklarla ne zamandan beri haşir neşiniz acaba?
Tavukların ataları dinazorlar.
Dolayısıyla dinazor çağından kalma canlılar tavuklar.
Şaka demiyorum, ciddiyim.
Kuşların hepsi dinazorlardan türemişler. En azından o çağlardan geliyorlar.
***
Tavukların diğer bir çok kuştan farkları uçmuyor olmaları. Uçamıyor olmaları demiyorum, tercihen uçmuyorlar.
Biraz tembeller, kanat çırpmayı sevmiyorlar.
Tabii bu biraz da bizim evrimde seçicilik ilkesi ile etkimizin olduğu bir konu. Tarih boyunca uçmayan, daha tombul olanlarını beslemişiz, dolayısıyla günümüz tavukları uçmayı tercih etmeyen türe dönüşmüşler.
***
Uçanları da var tabii ki, yaban tavukları!
Mesela ülkemizde de bulunabilen Kafkas kara orman tavuğu var. Yerleşik bir tür olarak tanımlanıyor. Kafkas dağlarında ve kuzeydoğu Türkiye’de açık meyillerde, alçak ormangülü ve diğer çalılıklarla kaplı alanlarda ürüyorlarmış. Az da olsa halen daha bulunabiliyorlar.
Mesela bir de Kapari tavuğu var, Batı Kapari tavuğu da deniyor. Bir tür yaban orman tavuğu.
Daha çok Avrupa’da ve Palearktik bölge denilen, Asya dahil Avrupa ve kuzey Afrika’yı da içine alan geniş coğrafyada arada sırada görüldüğü oluyormuş.
***
Ancak tavuk deyince biz daha çok kümeslerde beslediğimiz, öyle pek uçmayı sevmeyen, hatta artık çoğu eti için beslendiğinden verilen yemlerden ve tombulluğundan uçmak istese bile uçamayan, besili piliçlerden bahsediyoruz.
Benim küçüklüğümde tavukçuluk diye bir şey yeni yeni ortaya çıkmıştı. Tavuklar artık çiftliklerde topluca beslenir olmuştu.
Önceleri daha çok köy yerlerinde beslenen, doğal ortamlarda gezerek büyüyen ve kestiğinizde eti de epey sert olan tavuklar olurdu.
Daha çok da horozlar kesilir, tavuklar yumurtası için beslenir biliyorsunuz köy yerinde de olsa.
Zavallı erkek tavuklar, çoğu milli bile olamadan kesilip sofralarımıza yemek oluyorlar.
***
Eskiden tavuk eti sanırım bugün olduğu kadar çok yenmezdi.
Et deyince biz kasaptan kuşbaşı, pirzola ya da kıyma alır yerdik, tavuk eti belki haftada bir sofralara gelirdi. Belki de daha da seyrek.
Şimdilerde dönerler bile tavuk eti dönere döndü, bildiğimiz et dönerini her yerde yiyemezsiniz, yapan az bulunur. Hele şimdilerde iyicene ateş pahası.
***
Çiftlik tavukçuluğu gerçekten hayatımızı değiştirdi.
Önceleri bütün halde satılan tavuk eti bir gün marketlerde parça parça satılmaya başlandı.
Ben kanat seviyorum, sadece kanat yiyorum. Hayır, bence but daha lezzetli! Yok yok, göğüs eti en iyisidir! Seç seç beğen, neresini seviyorsan orasını al! Şimdiki gençler bu değişimi bile bilmezler.
Artık tavuğun her bir yeri ayrı ayrı paketlenerek satılıyor marketlerde, artık diyorsam uzun süredir demek istiyorum, eskiden gerçekten marketlerde sadece bütün tavuk olurdu.
Şimdi ise ibiği bile ayrıca satılıyor buralarda, ayrı paketlerde, başı da ayrıca paketleniyor.
Ben bu Rusları hiç anlamıyorum, horoz ibiğinden yemek mi olur?
Ben paçalarını, yani ayaklarını bile görmüştüm bir markette, paket yapmışlar satıyorlardı. Ayaklarından bile yemek yapıyorlar demek ki.
Tabii bir de tavuk ciğeri vardır, benim en sevdiğim. Soğanla beraber ciğer yahni! Çok lezzetli olur. Kalbinden kursağına her türlü yenecek iç organını satıyorlar.
Eti, budu, ciğeri, yumurtası; tüyünden bile faydalanıyoruz tavukların.
Bizim evde kuş tüyü yastıklar var, tavuk tüyü olabilir bence. Geçenlerde yastıktan bir tüy çıkmıştı, dikkat ettim, tavuğun yumuşak yerinden yolaklanmış tüylere benziyordu, bence kuş tüyü değil de tavuk tüyü yastıklar gibime geldi.
***
Peki bu kadar zaman evcil hayvan olarak kümeslerde beslemişiz, bir anlamda ana besin kaynaklarımızdan biri olmuş da, biz Türkler tavukların sadece dişilerini mi beslemişiz?
Nereden çıktı şimdi bu soru demeyin.
Tavuklarla ilgili sözcüklerin etimolojilerini inceledim ve evet, tavuk eski bir Türkçe sözcük, ama horoz nedense Farsça!
Niye böyle acaba hiç anlamadım. Türkçesi var mı acaba diye baktım, ama sözlüklerde rast gelmedim.
Diğer Türk toplumlarında, mesela Uygurlarda kokkerel diyorlarmış.
Tatarca kokorel, Türkmence kokel deniyormuş.
Moğolca da kokkerel.
Belki de bu Türk toplumları Moğolcadan almışlardır kokkoreli.
Ya da Moğolcaya biz Türklerden geçmiştir.
Sonuçta Türkçesi kokkerel olabilir. Kukkuruku diye ötüyor ya, oradan esinlenmiş eskiler muhtemelen.
Fince’si bile benzer, kukonpoika.
Kazakça, Özbekçe, Kırgızca ve Azerbaycan dilinde ise bizdeki gibi Farsçadan alınma, horoz diyorlar.
Horoz deyince dövüş için yetiştirilen horozlar da var, horoz dövüşleri ayrı bir konu.
Sonra uzun uzun ötenleri var, horozuyla meşhur olan şehrimiz Denizli de var, ama bu konulara bu yazıda girmeyeceğim.
***
Yumurta da Türkçe, ibik de Türkçe, kursak da Türkçe. Civciv zaten yansımalı sözcüklerimizden. Gaga da öyle.
Tüy ise genel olarak kuşlara has bir sözcük, o da eski Türkçe sözcüklerimizden biri.
Kanat da aynı, tavuklara özel değil, ama eski Türkçe sözcüklerden.
Yem zaten Türkçe, biz kendi yediklerimize de yemek diyoruz. Aynı kökten geliyor.
Bakın piliç mesela Yunanca!
Folluk da Yunanca!
Kümes de Yunanca!
Tavukları kümese kapatmayı Yunan’lardan mı öğrenmişiz acaba?
Tavuk sözcüğü ise en eski Türkçe sözcüklerden biri, 759 yılından kalan Uygur Kağan yazıtında geçiyor, “takığu yılka”, yani “kuş yılında”, “tavuk yılında” diye bahsetmişler yazıtta.
Sözcüklerin etimolojileri çok şey anlatıyor insana.
***
Çiftlik tavukçuluğuna geçildikten sonra tavuk fiyatları belli bir oranda düşse de, tavuğun ekonomik değeri arttı bence. Hem ihraç imkanı doğdu, hem de tavuk eti çok daha fazla yenilir oldu.
Tavuklar hayatımızda ayrı bir yer edindiler.
Alışveriş merkezlerinde bile kızartılmış tavuk üzerine özel fastfood zincirleri açıldı. Pek de lezzetli yapıyorlar bu yerlerde tavuk kızartmasını.
Ben ayrıca tavuk grili de çok severim, tavuk çevirme.
***
Yumurta ise zaten hayatımızda bolca yediğimiz besin değeri yüksek bir besin kaynağıydı, çiftliklerle birlikte iyice hayatımızın bir parçası oldu. Çiftliklerle birlikte tavuk eti de eski zamanlardan çok daha fazla yenir oldu.
Tavuk yumurtası pastasından tutun, böreğine çöreğine, kekine ve başka başka lezzetlerde mutfaklarımızda oldukça çok kullandığımız bir besin kaynağı.
Başka yumurtalar da satılıyor marketlerde, ama tavuk yumurtası nedense olmazsa olmazımız olmuş.
***
Peki bu kadar çok tavuk eti yemenin bir zararı var mıdır dersiniz?
Yumurta için kolesterol sorunu yaptığı evvelden beri söylenir, ama son zamanlarda o kadar da çok kolesterol yapmadığı ispatlandı galiba.
Son zamanlarda bu konuda farklı farklı görüşlerde yazılara denk gelir oldum.
Doğrusu nedir inanın bilmiyorum.
Ben sabah kahvaltılarımda yumurta yemeye devam ediyorum.
Tavuk etini bolca yemenin ise aşırıya kaçmadıktan sonra bir zararı yok bildiğim kadarıyla.
Kimi sağlık sitelerinde aşırı tavuk eti yemenin yine kolesterol sorunu yaratabileceği yazılmış. Ancak öyle tavuklara özel bir hastalığa sebep olduğundan bahsedilmemiş.
Bakın mesela çok et yemekten gut hastalığı diye bir hastalığa yakalanabiliyorsunuz.
Ete özel hastalık var, ama tavuk etine özel hastalıktan bahsedilmiyor!
***
Ben de neler diyorum, bazen şaşırıyorum kendi dediğime kendi kendime!
Etin kilosu kaç para olmuş haberin var mı senin?
Nerde çok et yemesiymiş de gut hastası olmasıymış?
Gut hastalığına yakalanan var mı sizce son zamanlarda?
Tavuk etini bile doğru dürüst yiyemeyenler var ülkemizde.
Sabahları çocuğuna bir yumurta kaynatamayanlar var!
Evet; ekonomik olarak oldukça fakir yaşıyor artık halkımız.
Kimisi de nerelerde nerelerde ıstakozlar yiyorlar!
Türkiye çelişkiler ülkesi!
Bu arada ben hiç ıstakoz yemedim, burada karides yiyoruz, ama son yediğimiz karidesin tadı oldukça yavandı, bir süreliğine ara verelim dedik. Zaten o kocaman karidesler oluyor, onları da hiç sevmiyoruz. Biz bildiğiniz standart karides seviyoruz. Istakozun tadı çok da farklı olmamalı bence. Merak edenler için not olarak belirteyim dedim.
***
Neyse, tavukçuluk da gerçekten ülkedeki sağlıklı besin zinciri açısından önemli bir sektör. Belki de devlet desteği ile daha da çok geliştirilmesi gerekli. Zaten oldukça çok ihraç ediyoruz, ama daha da çok ihraç edebiliriz bence.
Ancak aman diyeyim, kuş gribidir, başka hastalıklardır, veteriner kontrollerini aksatmayalım.
Bir de şu hormonlu tavuk denilen çabucak tombullaşan tavuklardan da uzak duralım. Zaten hormonlu tavukların tadı da bir değişik oluyor. Ben hiç yiyemiyorum.
En iyisi köy tavuğu yiyin siz, köy yerlerinde halen daha tavuk besleniyor olmalı.
Gezen tavuk iyidir, eti de sıkı olur! Doğal ortamda beslendiği için lezzetli de olur.
Hanıma söyleyeyim de buzluktan bir tavuk çıkarsın şimdi, kızartalım yiyelim akşama. Biz tavuk falan besleyemiyoruz tabii buralarda, ama evde buzlukta olur her zaman.
Tavuklar can dostlarımız, tarihimiz boyunca yakın olmuşlar bize. Daha uzun süreler de yakın olacaklar gibi duruyor.
Bu arada horoz mu? Kokkerel mi? Hangisi daha hoş geliyor kulağa?
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.