Kur Korumalı Mevduat (KKM) Hesapları Neden Azaltılıyor Olabilir?
Hükümet, kur korumalı mevduat hesaplarını biraz azaltmak istiyormuş. Yüz küsür milyar dolar hacmindeki bu hesaplar için oldukça çok faiz ödeniyor aslında. Anladığım kadarıyla merkez bankasından bu faiz gelirini ödeyebilmek için karşılıksız olarak basılan Türk lirası enflasyonu azdırıyor ve bu da vatandaşlar üzerinde yerel seçimler öncesinde olumsuz etki yapıyor.
Ne zamandır ekonomi üzerine yazı yazmıyorum. Önceden epey bir detay araştırmıştım ve bir şeyler karalamıştım.
Doğal olarak ben ekonomist değilim, o yüzden yazdıklarım sadece benim merak edip de araştırdığım şeyler. Bir yandan da sizlerle paylaşmıştım öğrendiklerimi.
***
İşte son günlerde yine böyle aklıma düşen bir konu hakkında bir şeyler yazmak farz oldu.
Devletimiz kur korumalı mevduat hesaplarını biraz azaltmak istiyormuş.
Yüz küsür milyar dolar hacmindeki bu hesaplar için oldukça çok faiz ödeniyor aslında. Anladığım kadarıyla merkez bankasından bu faiz gelirini ödeyebilmek için karşılıksız olarak basılan Türk lirası enflasyonu azdırıyor ve bu da vatandaşlar üzerinde yerel seçimler öncesinde olumsuz etki yapıyor.
İktidar yerel seçimlerde de başarılı olmak istiyor!
Belki bu çekinceyle, belki de artık bu faizi öderken çok zorlanıyoruz denilerek, işte kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarının bir miktar azaltılması düşünülmüş.
***
Gelin birlikte bu durumda olabilecekleri biraz irdeleyelim.
Diyelim ki, dün elinizde bir birikim vardı ve devlet böyle bir imkân sağladığı için döndünüz birikiminizi Türk Lirasına çevirdiniz, yani KKM hesabına yatırdınız.
Birikiminizin ne olduğunun önemi yok, bir taşınmaz da olabilir, döviz de olabilir, ya da hisse senedi, bitcoin tarzı kripto varlıklar da olabilir. Belki de otomobilinizi sattınız ve KKM hesabına yatırdınız.
Önemli olan amaç hasıl oldu ve özellikle elinizdeki döviz artık devletin eline geçti. Devlet de bu dövizleri çatır çatır harcadı.
Şimdi ise devletimiz yeter bu kadar diyor. KKM hesaplarını azaltmak gerekli diyor.
Belki sizi, belki bir başka müşteriyi bankalar ikna etmeyle görevlendirilmiş durumda.
Ama bir yandan da özellikle insanların dövize yönelmesini istemiyorlar.
Yani KKM hesabındaki parasını alıp yatırımcılar ne yapabilir ki?
Ya dönüp döviz alacak ya borsaya kayacak ya altın, ya kripto varlık alacak. Belki tekrar taşınmaz ya da otomobile de yatırım yapmak isteyenler olabilir aralarında.
Sonuçta bankaların normal vadeli hesaplara verdikleri faiz oranları enflasyonun altında olduktan sonra, paranın Türk lirasında tutulması belli bir sermaye sahibi olanlar için hiç mantıklı değil.
Eğer dövize yönelim olursa bu devlet için büyük sorun olur.
Kasada zaten döviz yok, alınan borçlar ise ucu ucuna yetiyor belki.
Neticede o kadar döviz talebi olmadığında dost körfez ülkelerinden geçici olarak borçla temin edilen dövizlerin iç piyasada yine aynı ülkelere geriye verilmek üzere çevrilmeleri döviz kurlarını belli bir seviyede tutsa da, döviz talebi arttığında talebi karşılayacak döviz olmadığı için bu durum döviz kurlarının patlamasına sebep olabilir.
Şimdiden dövizin (döviz derken daha çok ABD dolarından bahsediyorum) 32 lira seviyelerine çıkabileceği konuşuluyor.
Üstelik bu döviz bir de yastık altına kayarsa, merkez bankasına geri dönüşü de mümkün olmayacaktır ve döviz kurlarını kontrol altında tutmak çok daha zor olacaktır.
***
Çözüm nedir?
Paranın Türk lirasında tutulması!
Peki bu nasıl olacak?
Faizleri yükselteceksin!
Bankalar KKM sahiplerine tamam, size enflasyon üstünde gelir sağlayalım deseler mevduat sahipleri paralarını Türk lirası olarak tutmaya razı olabilirler.
Ancak bu durumda bankaların da ellerindeki bu Türk liraları ile enflasyonun üstünde gelir elde etmeleri gerekir ki, paranın sahibi olan devlet bunu daha önce garanti ediyordu ve her şey normaldi.
Bugün ise politika faizi dediğimiz devletin bankalara verdiği faiz oranı oldukça düşük seviyede, az biraz son zamanlarda yükseltilmiş olsa da sayın Erdoğan’ı bu konuda ikna etmek mümkün değil ve bankaların ellerindeki Türk Liraları üzerinden devletten para kazanmaları mümkün değil.
Bu paralar ile kredi verebilirler mi?
Riskli! Zaten piyasa zombi firma kaynıyor. Kredi olarak paraları kaptırırlarsa al başına belayı.
Peki bankalar ne yapsın? Devlet bir yandan KKM hesaplarını azaltın diyor, bir yandan da hiç yardımcı olmuyor.
İşte bu yüzden merkez bankası ile bankalar arasında pazarlıklar yürüyormuş. Merkez bankası muhtemelen elim bağlı, size daha fazla faiz ödeyemem diyor, bankalar ise çıkılan KKM hesaplarındaki Türk lirasına daha fazla faiz ödemeleri gerektiğini söylüyorlar.
***
Bu paradoksun çözümünü devlet başka türlü bulmuş durumda aslında. Politika faizinden daha yüksek oranlar ile bankalara bono (devlet tahvili) satıyor ve bonolardan elde edilen fiziksel kar mevduat sahipleri ile paylaşılabilir durumda.
Ancak bankalar niye bu karı müşteri ile bölüşsünler ki?
Zaten ucuz maliyetle devletten borç para alabiliyorlar ve bu paraları yine devlete geriye daha yüksek faizlerle (yapılan Türk lirası ihaleleri ya da devlet tahvilleri vasıtasıyla) yeterince para kazanabiliyorlar. Bu geliri diğer müşterilerle paylaşmanın bir mantığı var mı?
***
Bu işin dengesi nerede bulunur ben çok iyi bilmiyorum. Devletin bankalar üzerinde ne gibi yaptırımları vardır onu da çok iyi bilmiyorum. Ancak pazarlığın sürdüğünü biliyorum.
Bir inat uğruna bunca katakulliye gerek var mı, o da bir muamma aslında. Bu işin formülü belli aslında. Şapkadan çıkartılan tavşanlar rahat durmuyorlar, tekrar şapkaya girmek de istemiyorlar.
İşte bu dengenin tutturulamayacağını düşünen uzmanları yakın zamanda döviz kurlarının artacağı görüşündeler.
Bir yandan da para sahipleri birbirlerini kandırdıkları hisse senedi piyasasına bu paraları aktardıkları için bu günlerde borsa da coşmuş durumda.
Gerçi borsanın yükselmesinde dışarıdan gelen sıcak paranın da etkisi olduğu söyleniyor, ancak sıcak para geldiği gibi fırsatını bulduğu anda piyasadan hamutunu toplayıp çıkma riski de içeriyor.
Kısacası bu kadar dolambaçlı yöntemler ile bu işin sonu nereye varacak ben işin içinden çıkamadım.
Yine de devletin bu isteğinin, yani KKM hesaplarının azaltılmasının ne gibi etkileri olacak, bekleyip göreceğiz.
Netice ne mi olur?
Para yok kardeşim, ne maaş zammı diyorsunuz siz!
Ey memurlar, ey emekliler, sıkın biraz daha kemerleri!
Bilmem, belki çözüm olarak biraz daha vergi almalıyız sizden, takatiniz var mı?
Vergilere hazırlıklı olun derim ben. Vergiye nasıl hazırlıklı olunacaksa artık? Ama bence devlet yine garibanın sırtına yükleyecek tüm bu yükü.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.