Tatlı Sularımız Ne Kadar Süre Yetecek acaba?
Tatlı su kaynaklarının kısıtlı olduğu ülkelerde, mesela İspanya'da, Singapur'da ve Malezya'da bu tarz tesisler kurularak tatlı su ihtiyacının büyük kısmı denizlerden karşılanıyormuş. İsrail'de de yıllık 500 milyon m3 deniz suyu arıtan bir tesis çalışır durumda.
Yaşam için olmazsa olmaz nedir? Birçok şey sayabiliriz ama su gibi aziz ol demiş büyüklerimiz. Sanırım su kadar önemli bir şey yoktur yaşamın devamı için.
Etrafımızda oldukça çok su kaynağı var, özellikle de denizlerimiz su kaynakları olarak büyük bir kaynak olarak düşünülebilir. Ancak denizlerde tuzlu su var, dünyadaki tatlı su kaynakları ise o kadar da çok değil. Denizlerdeki tuzlu suyun arıtılarak içilebilecek kıvama getirilmesi için büyük miktarlarda enerji harcanması gerekiyor. Yapılamaz bir şey değil, ama dediğim gibi çok büyük enerji harcaması gerekiyor.
Tatlı su kaynaklarının kısıtlı olduğu ülkelerde, mesela İspanya'da, Singapur'da ve Malezya'da bu tarz tesisler kurularak tatlı su ihtiyacının büyük kısmı denizlerden karşılanıyormuş. İsrail'de de yıllık 500 milyon m3 deniz suyu arıtan bir tesis çalışır durumda.
Tabii 1 m3 deniz suyunun arıtılması için gerekli olan 3-4 kwh elektrik enerjisi ve bu işlem için gerekli enerji eğer fosil yakıtlı enerji santrallerinden elde edilmek zorundaysa enerji üretimi sırasında açığa çıkan karbondioksidin küresel ısınmaya olumsuz etkisini de hatırlatmam gerekli.
Yeşil enerji üretimi için yapılmış yatırımlar ise bildiğimiz gibi henüz çok yetersiz.
Ülkemiz tatlı su kaynakları açısından şanslı denebilecek ülkelerden birisi. Bol miktarda akarsu ve nehirlerimiz, göllerimiz mevcut.
Yine de özellikle son yıllarda göllerin kuruduğuna dair, sularının azaldığına dair çıkan haberler biraz ürkütücü geliyor bana. Bunda ana sebep özellikle son zamanlarda kontrolsüz açılmış olan kuyu ve artezyenler ile sulama için yeraltı sularının kullanılmaya başlanmasıdır diyebilirim. Sulama tarım için önemlidir, ama bizde genellikle kontrolsüz sulama yapıldığı için sulamada kullanılan su miktarı da olması gerekenden çok daha fazla miktarlarda. Su kaynaklarını bu kadar çabuk tüketmek istemiyorsak, artık daha teknolojik sulama yöntemlerini kullanmaya başlamamız gerekli sanırım.
Tabii akarsularımıza da yeterince insaflı davranmıyoruz. Birçok nehrimiz aşırı derecede kirli. Etraflarında birçok fabrika var ve fabrikalar atık sularını maalesef yeterince arıtmadan nehirlere boşaltıyorlar. Bu konuda nedense yetkililer de yeterince katı önlemler almaktan geri duruyorlar. Zaman zaman nehirlerdeki tüm balıkların zehirlenip yüzeye vurduklarına dair haberleri sizler de okuyorsunuzdur.
Toplumun günümüzde bu konularda farkındalığı da bence yeterli değil. Bir aralar HES konusunda itirazlar üzerine epey haber olurken, nehirlerin kirliliği konusunda ben çok da ses edeni hatırlamıyorum. Şimdilik ses etmeyen toplum, bir gün tatlı suyumuz kalmadığında nasıl bir tepki verecek, gerçekten merak ediyorum.
Bizim gibi dağlık bir coğrafi yapısı olan ülkelerde mevsim şartları tatlı su kaynakları konusunda büyük etmen oluyor. Kimi yıllar kışın yeterince kar yağışı olduğunda, dağlarda biriken karlar kuru yaz ayları olsa bile barajlarda veya göletlerde biriken sular için fazlasıyla yeterli olurken, kimi yıllar da az yağışlı kış ayları ve yine kurak geçen yaz ayları yüzünden özellikle büyük şehirlerde su sıkıntısı yaşadığımız da oluyor.
Aslında değişen iklim şartları yüzünden bazen sellerle bile felaketler yaşarken, bir yandan da tatlı su sıkıntısı yaşadığımız oluyor.
Peki durumu dengelemek için yapılacak bir şeyler yok mudur?
Tamam, zaten hemen hemen çoğu büyük nehirlerimiz üzerine birden çok baraj kurulmuş durumda. Bu bir önlem olarak sayılabilir. Ama unutmamak gerekir ki, yüzeye yayılan suyun buharlaşma oranı da artıyor. Dolayısıyla su kaybı da fazla oluyor.
Bu konuda kimi ülkelerde göletlerin yüzeylerine buharlaşmayı önleyici birtakım örtüler örtülmesi yapılan uygulamalardan birisi.
Bunun yanında tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi konusunda da çok ciddi takip var birçok ülkede. Bizim de bu konuya biraz daha ciddi yaklaşmamız önemli diye düşünüyorum.
Başka ne yapılabilir?
Sanırım yapılması gerekenlerden biri de tasarruf alışkanlığı konusunda toplumun bilinçlendirilmesi olmalıdır.
Ama daha elle tutulur bir önlem bulunamaz mı?
Mesela, su kullanımında evlerde en fazla su harcaması nerelerde oluyor? Evet, tuvaletlerde. Klozetlerde kullanılan suların özel damıtmadan geçirilmiş, klorlanmış su olması zorunlu mudur?
Örneğin, bina çatısından toplanacak yağmur suları ayrı bir depoda toplansa ve klozetlerde kullanılmak üzere ayrı bir hat ile evlere dağıtılsa, bir faydası olmaz mı?
Bence olur. Tabii bu bir altyapı değişimi demek. Yani ayrı bir masraf. Ama toplamda getireceği faydayı düşünecek olursak, bence bu masrafa değer.
Tabii bu konu öncelikle yetkililer tarafından bina standartlarında değişiklik yapılmasını gerektirir. Yoksa keyfe bırakılırsa, istenen faydayı elde edebilmek o kadar da kolay değil.
Diğer ülkelerde aslında yağmur suyunun değerlendirilmesi yapılan bir uygulama. Yağmur suyundan elektrik üretilen ülkeler bile var.
Meksika'da Bina çatısından akan yağmur suyunun bir jeneratör vasıtasıyla binaya elektrik verdiği sistemler var. Özellikle yoksul semtlerde boşa akan suyun elektrik sistemine bir fayda sağlaması bence iyi düşünülmüş.
Yağmurda yollardan depolanan yağmur suyunun diğer zamanlarda otomatik sistemlerle yolların temizlenmesinde kullanıldığı ülkeler de var.
Yağmursuyu toplanmasına yağmursuyu hasadı deniyor. İçme suyu olarak kullanılmasından tutun, yağmur suyunun değerlendirilmesi için bir çok yöntem var. Aslında çok kısıtlı olan tatlı su kaynaklarından en önemlisi diyebileceğimiz yağmur suyunun yeraltı sarnıçlarında toplanması içme suyu olarak kullanılması için bir çözüm olabilir.
Japonya'da başkent Tokyo altında kurulan dev sarnıç hem sel sorununa bir çözüm olarak düşünülmüş, hem de şehrin su ihtiyacına alternatif bir çözüm olarak kullanılıyormuş.
Bu konuda artık bizim de oturup kafa yormamızda fayda olduğunu düşünüyorum. Eğer bir yatırım ve proje diyorsanız, bence yağmursuyu değerlendirmesi iyi bir proje olabilir.
Özellikle de evlerde klozet suyu olarak kullanılması su ihtiyacında önemli bir tasarruf sağlayacağı için bence düşünülmelidir.
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla