Tavuk Dönerle Karın Doyurmak
Ankara’da okurken Kızılay’a döner yemek için giderdik. Sakarya’da oldukça çok dönerci vardı. Sanırım halen daha oldukları yerdedirler. Ancak o zamanlar tavuk döner diye bir şey yoktu.
Tavuk etinden döner ne zaman yapılmaya başlandı hatırlayanınız var mı?
Ben Ankara’da okurken Kızılay’a döner yemek için giderdik. Sakarya’da oldukça çok dönerci vardı. Sanırım halen daha oldukları yerdedirler.
Ancak o zamanlar tavuk döner diye bir şey yoktu. Şimdi mekanların adlarını hatırlamıyorum, ama ayaküstü öğlen vakti yarım ekmek arası döner, yanına da bir ayran içtiniz mi karnınız doyardı. Öyle pahalı da değildi, öğrenci halimizle gayet de ucuza karnımız doyardı. Hem de kimi yerlerde odun kömürü ile yapılırdı döner, yani oldukça da lezzetliydi.
Tabii Esat’taki Aspava’lar da oldukça lezzetli döner yaparlardı.
***
İzmit’te de dönerin meşhur hali yaprak dönerdir. İzmit anılarım daha çok lise yılları dönemime aittir. O zamanlar pek dönerciye gitmezdik.
Fethiye caddesinde sanırım yaprak döner yapan meşhur bir dönerci vardı. Ama biz daha çok aile olarak Çınar Camii karşısındaki köfteciyi tercih ederdik. O da kırk yılda bir.
***
Şimdi yarım ekmek arasına tavuk döner, yanına da ayran almaya kalksan en düşüğü 60 lira olmuş.
Her gün öğlen vakti ayaküstü yiyeyim desen ayda 1800 lira eder.
Birçok yerde de bu fiyata bulamazsın.
***
Aslında dönerin ilk çıktığı yer olarak Bursa öne çıkıyor. 1850’li yıllarda meşhur İskender kebap varislerinin büyük büyük dedeleri kuzu çevirmeyi dikey şişe geçirerek pişirmeyi akıl etmiş ve o günden sonra çevirme yerine döner denmeye başlanmış.
Gerçi 1830’lu yıllarda Kastamonulu Hamdi Usta’nın da aynı şeyi İskender efendiden daha önce akıl ettiğine dair söylentiler var.
Kimin daha önce akıl ettiği önemli değil, sonuçta döner bizim için önemli bir tarihi lezzet olmuş.
Bursa daha çok yoğurtlusu ile, yani İskender kebap ile öne çıksa da, Türkiye’nin hemen hemen her yerinde artık milli yemeklerimizden biri döner kebap olmuş durumda.
Üstelik sadece Türkiye sınırları içerisinde değil, Almanya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde de döner artık bilinen bir lezzet olmuş durumda.
Bu ülkelere Rusya da dahil!
Rusya’da düne kadar hemen her köşede şavurma adıyla satılan döner, şimdilerde açılan döner kebap restoranları ile şavurma yerine bildiğimiz adıyla, yani döner adıyla satılmaya başlandı.
Şavurma ise Arap kültürüne ait bir yemek olarak bilinse de, bildiğimiz Türkçe sözcük olan “çevirme” sözcüğünden türediği bizler için oldukça açık sanırım.
Arap kültürü ile şavurma adı altında bildiğimiz döner kıtalararası seyahat ederek Meksika’ya kadar bile ulaşmış.
***
Evet, et döner artık oldukça pahalı.
Yarım ekmek arası et dönerin fiyatının 90 lira olduğunu düşünecek olursanız, yanında ayranı ile 110 liraya ancak bir öğlen vakti karnınızı doyurabilirsiniz demektir.
Bu fiyattan daha düşüğü var mıdır bilmiyorum, ancak bu bile oldukça yüksek bir fiyat.
***
Bu durumda tavuk dönerin et dönerden daha çok tüketiliyor olması normal gibi geliyor bana.
Halbuki tavuk deyince Ankara’da Tunalı Hilmi’de, Kuğulu Park’taki Çıtır Piliç aklıma gelir benim. Aynı zamanda kokoreç de yerdik orada.
Bugün ise döner deyince internette bile tavuk döner fiyatları çok daha fazla karşıma çıkıyor.
İnsanların keyfi sebeplerle ağız tadı değişmiş olamaz değil mi?
Bu değişimin sebebinin ekonomik zorunluluklar olduğu kesin.
Bu ekonomik zorluklar bugün başlamış da değil. Sırf dönerdeki bu et-tavuk değişimi bile ekonomimizin ne zamandan beri kötüye gitmekte olduğunu gösteriyor bize.
Evet, 1980’li yıllarda ortaya çıkan tavuk dönerin kebapçılarda daha sık yapılmaya başlanması 2000’li yıllara rastlıyor. Kimi kaynaklarda tavuk dönerin farklı soslarla tüketilebiliyor olması da bir sebep olarak gösteriliyor olsa da, sebebin ekonomik olduğu oldukça açık.
Hayvancılıkta bu kadar ülke zararına politikalar izlenmese belki de bu duruma düşülmeyecekti, ancak olan oldu.
Umarım durumu düzeltecek kadrolar bir gün iktidara gelirler.
Kim bu kadrolar?
Ülkesini çok seven insanlar demek geçiyor aklımdan. Herkes ülkeyi sevdiğini iddia ediyor, ama galiba ülkeyi öyle sözde seviyorum demek yeterli olmuyor. Biraz da geniş çapta görüş sahibi olmak gerekiyor.
Eski günleri özlüyorum diyerek bitireyim yazıyı.
Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla