Yaşamanın Kodları-3
Yaşamanın Kodları-3
Türkiye’de Yaşamanın Sihirli Formülü Var mı?
Türkiye’mizin bugün getirildiği durumda yaşamanın, hatta daha doğru tanımıyla yaşayabilmenin sihirli bir formülü var mı diye başladık yazımıza.
İki günde ancak barınma giderimize karar verebildik, aylık 2200 lira, bir de aidat olarak aylık 100 lira.
Dünkü yazımızda beslenme giderlerimizi hesaplayabilmek için ön kabullerimizi belirledik. Bakalım bugün ne kadar ilerleyebileceğiz.
Hesabımıza başlayalım.
Önce kahvaltı giderimiz için bir ayda ne kadar gıdaya ihtiyacımız var hesaplamaya çalışacağım.
Okullu çocuğumuzun biraz daha az yediğini öngörmüştük hatırlarsanız. Hadi yarım porsiyon değil de, biraz daha fazla yesin, %60 diyelim mesela. Bu durumda kundaktaki bebek hariç, hesabımızı kişi başı gıda ihtiyacı üzerinden baba, anne ve çocuk için 2.6 katsayısı kullanarak yapacağız.
Başlayalım:
Kahvaltı Hesabı:
Zeytin: kişi başı 8 adetten her gün 21 adet, ayda 630 tane zeytin yapar. Bir kilo zeytin 200-210 tane desek bir ayda 3 kg zeytine ihtiyaç var.
Peynir: kişi başı 100 gramdan, her gün 260 gram, ayda 7 kilo 800 gram. Haydi arada salataya da biraz katsak 8 kilo peynire ihtiyaç var.
Tereyağı: kişi başı 15 gramdan, her gün 40 gram, ayda 1 kilo 200 gram tereyağına ihtiyaç var.
Bal-reçel: kişi başı 30 gramdan her gün 80 gram, ayda 2 kilo 400 gram reçel ya da bal ihtiyacımız var. 400 gram bal diyelim, 2 kilo da çeşitli reçel olsun, daha ekonomik olur.
Yumurta: kişi başı bir adet, ayda 90 adet yumurtaya ihtiyaç var. Bu sadece kahvaltılık, gün içinde başka ihtiyacımızı ayrıca hesaplarız.
Ekmek: günde bir somun kahvaltı ve akşam yemeği için yeter mi, bilmiyorum, Türk insanı ekmek bağımlısı, biz günde iki somun diyelim. Kahvaltı için bir somundan 30 tane aylık ihtiyaç var kabul edelim.
Sucuk: çok pahalı, o yüzden sadece hafta sonları ve arada sırada yiyebiliyoruz desek sanırım ayda iki kangaldan fazlası mümkün değil. Salçalısını çok severim, aslında salça ve sıvı yağı da hesaba katmak lazım. Diğer yemeklerin hesabına katacağız, o yüzden buraya şimdilik katmıyorum.
Çay: bana 100 gram çay on gün yetiyor, sırf kahvaltı için ayda 300 gram yeterli olur diye düşünüyorum. Yine ikindi ve misafir çayını ayrıca irdeleriz.
Şeker: kişi başı iki bardak çay, hadi çocuk bir bardak olsun, beş çay bardağı eder, 5 gramlık kesme şeker, baba çalışıyor, çocuk tatlı sever, onlara ikişer adetten toplam 8 adet desek her gün 40 gram şeker gider, ayda 1 kilo 200 gram, sadece kahvaltılık, kahvaltı sonrası keyif çayına vakit yok.
Evet, buraya kadar kahvaltımızı hallettik galiba. Şimdi de fiyatlarına bakalım. Fiyatlar için internetten günlük market fiyatlarına bakıyorum. Marketimiz ucuz kategoride, tüm şehirlerde yeterince şubesi olan bir market.
Kahvaltı için hesaba başlayalım:
Zeytin, Marmara Birlik, yarım kilosu 26 lira, 95 kuruş, 6 paket 3 kilo ediyor, toplam: 161 lira 70 kuruş.
Peynir, Yörükoğlu, kilosu 83 lira 75 kuruş, 8 kilosu 670 lira.
Tereyağı, Sütaş, 350 gramı 40 lira 95 kuruş, kilosu 117 lira eder. Bize bir kilo 200 gram gerekiyor, 140 lira 40 kuruş eder. Yarım kalan paketi bir dahaki ay kullanırız.
Bal, Petekçi Petekli, 400 gram 27 lira 95 kuruş.
Reçel, Seyidoğlu, kilosu 19 lira 95 kuruş, iki kilo alacağız, 39 lira 90 kuruş.
Yumurta, Yeniköy Çiftliği, 30’lu paket, 29 lira 90 kuruş, üç paketi 89 lira 70 kuruş.
Ekmek, 200 gramlık somun 3 lira, sadece kahvaltı için aylık 90 lira.
Sucuk, Cumhuriyet dana kangal, 350 gram, 65 lira 40 kuruş. İki kangal 130 lira 80 kuruş.
Toplarsak 1350 lira ediyor, sırf kahvaltı! Epey tuttu sanki.
Neyse, daha yolumuz uzun, öğle yemeği ve akşam yemeğine bakalım isterseniz.
Ön kabullerimizi dünkü yazımda yazmıştım, çocuk ve anne öğle yemeklerini evde yiyorlar, akşam yemeklerine baba da katılıyor. Haftada bir gün pazar günü dışarda yiyoruz. Demek ki evde aylık kaç kişilik yemek pişirmemiz gerekiyor önce onu hesaplamalıyız.
Öğle yemekleri dört pazarı düşersek 26 öğün. Çocuk daha az yediği için katsayımız öğle yemeklerinde 1.6 desek 42 kişilik yemeğe ihtiyacımız var. Akşam ise 30 öğün, katsayımız baba da katıldığı için 2.6 olacak. 78 kişilik. Toplarsak ayda 120 kişilik yemek pişireceğiz.
Öğle akşam fark etmiyor, yemek aynı yemek, tek farkı öğle yemeklerinde bir tas çorbamız yok. Biraz daha hafif olsun demiştik. Bir tabak yemeği ise yarısı sulu yemek, yarısı da pilav veya makarna yanına et ya da tavuk, sadece balık olursa da yanında yeşillik olur diye düşünüyorum.
İnternette baktım, özellikle diyet sitelerinde bir sürü bilgi var, hepsi birbirinden farklı şeyler söylüyorlar. Porsiyon hesabı da sitesinden sitesine çok değişiyor. O yüzden ben bildiğim gibi yapacağım. Bizim porsiyonlarımız 300 gram olacak. Bir tas çorba, bir tabak sulu yemek, bir tabak pilav ve köfte de bu kadar, balık yanında ayrı yeşilliği ile yine bu kadar, 300 gram. Tabağımızda et varsa et 100 gram, yanına 200 gram pilav, makarna veya bulgur. Balık varsa balık 200 gram, yanında genel salata haricinde 100 gram rokamız, maydanozumuz olacak. Ortadaki salatamız da kişi başı 300 gram olsun.
Çocuk çorbayı tam porsiyon içsin. Sıcacık, iyi gelir. Bu durumda sadece akşam yemeğinde pişen çorbamız ayda toplam 90 kişilik olacak.
Çorba haricinde her öğünde topu topu bir tabak yemeğimiz var demiştik, toplam 120 kişilik çıkmıştı hesabımız. Bu bir tabağı ayın yarısında sulu yemek, diğer yarısında da sulu olmayan bir şeyler yiyelim desek, toplamda 60 kişilik sulu yemek, 60 kişilik de sulu olmayan yemek yapmak gerekiyor. Sulu olmayan yemeklerimizi de fiyat ortalaması için 20 kişilik köfte yanına pilav veya bulgur, 20 kişilik makarna tavuk, 20 kişilik de balık şeklinde ayırsak, ortalama olarak bir ayda evlerimizde pişen yemeğin aşağı yukarı doğru fiyatına ulaşabiliriz bence.
Fiyatlarını hesaplamaya başlayalım. Çorbadan başlıyoruz, fiyatları çok fark etmeyeceği için itirazı olan yoksa hesabı tek tip çorbaya göre yapacağım, sebzeli mercimek çorbası sanırım hesap için en uygun çorba. Tarifi internette var:
6 kişilik sebzeli kırmızı mercimek çorbası: bir su bardağı kırmızı mercimek, bir adet kuru soğan, bir adet patates, bir adet havuç, üç yemek kaşığı zeytinyağı, üzerine bir yemek kaşığı tereyağı, gerisi su, karabiber, tuz ve kuru nane, pul biber.
Çorbamız 90 kişilik olacak, demek ki hesapta malzemelerin 15 katını alacağız. Hemen fiyatlara bakalım.
Birim Fiyatlar:
Kırmızı mercimek: Yayla, indirimli fiyat, yarım kilosu 12 lira 75 kuruş. İnternette hanımlara kolaylık, birim değiştirici site var, oradan bakıyorum. Bir su bardağı kırmızı mercimek 170 grammış, bize 2 kilo 550 gram lazım. 65 lira ediyor.
Kuru soğan: Kilosu 3 lira 45 kuruş, yine indirim yapılmış. Bir adet orta boy kuru soğan 100 grammış, bize 1,5 kilo lazım, 5 lira 20 kuruş eder.
Patates: Kilosu 9 lira 75 kuruş. Bir adet orta boy patates 210 grammış, bize 3 kilo 150 gram lazım, 30 lira 70 kuruş eder.
Havuç: Kilosu 9 lira 90 kuruş. Bir adet orta boy havuç 40 grammış, bana biraz az geldi, bir kiloya 5-7 tane havuç alabiliyorduk galiba, evde olsaydı kendim bakacaktım. Neyse, internette öyle yazıyor, fiyatı hesabı çok etkilemez, biz böyle devam edelim. Bu durumda toplam 600 gram lazım, 6 lira eder.
Zeytinyağı: Orkide sızma, litresi 52 lira 90 kuruş. Bir yemek kaşığı 15 mili-litreymiş, bize 675 ml lazım, 35 lira 70 kuruş eder.
Tereyağı, Sütaş, 350 gramı 40 lira 95 kuruştu, kilosu 117 lira ediyor, kahvaltı için fiyatına bakmıştık, biraz kalmıştı elimizde. Bir yemek kaşığı tereyağı 14 grammış. Bize 210 gram gerekiyor, 24 lira 60 kuruş eder.
Baharatları ve tuzu hesabın sonunda ekleriz, suyumuz da çeşmeden kullanıyoruz, şu filtresi alırız, markette satılan sulardan daha ucuza gelir. Damacana suları sudan pahalı, o kadar bütçemiz yok, biz orta direk bir aileyiz.
Aylık çorba bedeli şu haliyle 167 lira 20 kuruş tuttu.
Ortalama bir aylık çorba fiyatı olarak epey ucuz sanırım. Restoranda ya da lokantada çorba içsek fiyatları çok yüksek, bir tası 20 lira ile 50 lira arasında değişiyor. Ortalaması 35 lira desek 90 tas mercimek çorbası 3150 lira tutar, evde pişirdiğimize ocaktır, elektriktir, diğer masrafları eklesek bile yine de epey ekonomik oluyor. Minimum 15 kat daha düşük. Hem de bizimkisi sebzeli çorba, lokantadaki düz mercimek çorbası. Üstelik hanımlar çok lezzetli yemek yapar, eminim restoranlarda evdeki kaliteyi ve lezzeti, daha da önemlisi evdeki hijyeni tutturamıyorlardır.
Biz hesabımıza dönelim, sulu yemekle devam edelim isterseniz. Sulu yemeği fiyatlandırmak çok kolay değil, ama bir iki tarife bakıp bir yaklaşımda bulunabiliriz diye düşünüyorum.
Genellikle evlerimizde etli patates, etli nohut, etli kuru fasulye, taze fasulye, dolma, sarma, türlü, artık kim neyi beğenirse, pazarda mevsimine göre ne bulursak ona göre bir yemek pişer. Ortalama bir fiyat için biz üç yemek tarifi ile yola çıkalım:
3 kişilik etli nohut: 250 gram kuşbaşı, iki su bardağı haşlanmış nohut, bir adet kuru soğan, bir yemek kaşığı tereyağı, bir yemek kaşığı salça, gerisi su, karabiber ve tuz
3 kişilik etli kuru fasulye: 250 gram kuşbaşı, iki su bardağı haşlanmış kuru fasulye, bir adet kuru soğan, iki adet çarliston biber, bir yemek kaşığı salça, bir çay kaşığı biber salçası, iki diş sarımsak, dört yemek kaşığı zeytinyağı, gerisi su, karabiber ve tuz
4 kişilik etli türlü: 250 gram kuşbaşı, bir adet kuru soğan, üç adet yeşil çarliston biber, bir adet kabak, bir adet patlıcan, bir adet patates, bir adet domates, yedi adet taze fasulye, altı diş sarımsak, bir yemek kaşığı zeytinyağı, bir yemek kaşığı salça, gerisi su, karabiber ve tuz.
Her üçünden de birer tencere pişirsek 10 kişilik yemek eder. Bize 60 kişilik sulu yemek lazım, demek ki miktarların 6 katını alacağız. Şimdi bakalım, ne lazımsa fiyatları ile hesaplayalım.
Kuşbaşı: 400 gramı 26 lira 90 kuruş, kilosu 67 lira 25 kuruş, bize 4,5 kilo lazım, 302 lira 60 kuruş.
Haşlanmış nohut: Yayla, 700 gramı 15 lira 25 kuruş, bir su bardağı haşlanmış nohut 120 grammış, bize on iki bardak lazım, 1,5 kilo eder, 32 lira 70 kuruş.
Haşlanmış kuru fasulye: Yayla, 700 gramı 15 lira 25 kuruş, bir su bardağı haşlanmış kuru fasulye 180 grammış, bize on iki bardak lazım, 2 kilo 160 gram eder, 47 lira.
Kuru soğan: yazıya dün başlamıştım, kilosu 3 lira 45 kuruştu, bugün 5 lira 50 kuruş olmuş, indirimi kaldırmışlar. Bu hesabımızda indirimsiz fiyatını kullanacağız mecburen. Yukarıdaki hesabı değiştiremeyeceğim artık, çorba yaparken şanslı anımıza gelmiş kabul edelim, hepimize bazen indirim denk gelebiliyor. Fiyatlar bu aralar füze hızıyla değişiyor gerçekten, yazı yazma süresinde bile değişim hızına yetişmek mümkün değil. Neyse, biz devam edelim, bir adet orta boy kuru soğan 100 gramdı, bu hesapta bize 1,8 kilo lazım, 9 lira 90 kuruş eder.
Çarliston biber: Kilosu 9 lira 90 kuruş, bir adedi 35 grammış, bize 30 adet lazım, 1 kilo 50 gram eder. 10 lira 40 kuruş tutar.
Kabak: Kilosu 7 lira 90 kuruş, bir adedi 100 grammış. Bize 600 gram lazım, 4 lira 75 kuruş eder.
Patlıcan: Bugün de patlıcanda indirim var, şanslı günümüzdeyiz. Kilosu 10 lira 90 kuruşa inmiş. Bir adet orta boy patlıcan 200 grammış, bize 1 kilo 200 gram gerekiyor. 13 lira 10 kuruş tutar.
Patates: Kilosu 9 lira 75 kuruştu. Yine şanslı günümüzdeyiz, bugün patateste de indirim var, kilosu 7 lira 95 kuruş olmuş. Bir adet orta boy patates 210 gramdı, bize 1 kilo 250 gram lazım, 9 lira 90 kuruş eder.
Domates: İndirimli fiyatı 9 lira 90 kuruş. Bir adet orta boy domates 110 grammış, bize 660 gram lazım. 6 lira 50 kuruş tutuyor.
Taze fasulye: Kilosu 19 lira 90 kuruş, bir adedi 13 grammış. Bize 550 gram lazım, 10 lira 90 kuruş tutar.
Sarımsak: Kilosu 39 lira 90 kuruş, bir diş sarımsak 4-7 grammış, biz 6 diyelim, 300 gram yetiyor, 12 lira.
Salça: Tukaş, 700 gramlık kavanoz 19 lira 90 kuruş. Kilosu 28 lira 40 kuruş ediyor. Bir yemek kaşığı salça 8 grammış. Bize 110 gram yetiyor, 3 lira 20 kuruş. Hadi biber salçasını da ekleyelim, 4 lira diyelim.
Tereyağı, Sütaş, 350 gramı 40 lira 95 kuruştu, bugün 5 kuruş düşmüş fiyatı, 40 lira 90 kuruş olmuş. Belki de ben yanlış yazmışımdır, hesabı bu kadar ince ince yapınca arada şaşırmak mümkün. Kilosu 116 lira 85 kuruş oluyor, Bir yemek kaşığı tereyağı 14 gramdı. Bize 6 kaşık gerekiyor, 9 lira 80 kuruş eder.
Zeytinyağı: Orkide sızma, litresi 52 lira 90 kuruştu. Bir yemek kaşığı 15 mililitreydi, bize 450 ml lazım, 23 lira 80 kuruş eder.
Bir şey atlamadık umarım, gerisi su, tuz ve baharat.
Toplarsak bir aylık sulu yemek, 497 lira 35 kuruş tutuyor. Çorbamız 167 lira 20 kuruş tutmuştu. Kahvaltımız da 1350 liraydı.
Beslenme giderlerimizi tamamlamak için biraz daha yolumuz var ama yoruldum, tadında bırakalım, fiyatların değişme riskini göze alarak bugünlük bu kadar yetsin diyorum. Yarın devam ederiz.
Ev ekonomisi hiç kolay değil gerçekten, ben yazarken yoruldum, yaparken kim bilir ne kadar yorucudur. Hanımlarımızın ellerinden öpmeliyiz.
Şimdilik Moskova'dan sevgi ve saygılar