Site İçi Arama

tarih

Milliyetçilik Nedir? Türkiye’mizdeki Akıllara Durgunluk Veren Sözde Milliyetçilik Neden Böyledir?

Aramızda, milliyetçilik derken, "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözünden rahatsız olmakla eşdeğer görenler zuhur etmiştir. Bu sözü yazıldığı yerlerden kazımayı ülkü edinen ne idüğü belirsiz tipolojiler ortaya çıkmıştır.

Tarihsel perspektifte Fransız İhtilali sonrasında ortaya çıkan milliyetçilik fikri, esasında İbn-i Haldun’u ifadesiyle asabiyet çizgisinde de kendi manasını daha önceleri de buluyordu. Yine de modern literatüre göre milliyetçilik olgusu için 1789 yılını başlangıç olarak kabul edebiliriz. Bu tarihten itibaren dünya sahnesine çıkan ulusçuluk rüzgarını, yaşanan gelişmeleri ve günümüze yansımalarını yerli yerinde anlayabilmek önemlidir.

Günümüzde birçok sosyal ve siyasal gelişmenin gösterdiği üzere, 21. yüzyılın ilk çeyrek diliminde Avrupa’da aşırı sağcı, milliyetçi söylemin yükselişine sahne olan bir dünyada yaşamakta olduğumuzu görüyoruz. Öyle ki, Avrupa genelinde yükselen sağcılık ve İslam karşıtlığı yalnızca göçmen kökenlileri ve Müslümanları değil, birleşik Avrupa idealini de hedef almaktadır. Bu doğrultuda gerçekleşen birçok şiddet olayı ise milliyetçilik fikrinden besleniyor desek pek de yanlış söylememiş oluruz. O hâlde modern dönemin en etkili ideolojilerinden biri olan milliyetçilik düşüncesine bir kez daha göz atmakta fayda var kanısındayım.

John Locke İngiltere’de, Jean-Jacques Rousseau Fransa’da, Giuseppe Mazini İtalya’da, Johann Gottfried von Herder ve Johann Gottlieb Fichte Almanya’da, Ziya Gökalp Türkiye’de milliyetçilik düşüncesinin öncüsü olarak kabul edilirler. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasında Mustafa Kemal, Gökalp’in milliyetçilik anlayışından ve fikirlerinden esinlenerek, Atatürk milliyetçiliğini inşa eder. Ulus-inşa sürecinde temel yapı taşı olarak milliyetçiliği kullanır.

Gerçekten de milliyetçilik ideolojisi, modern ulus devletlerin inşasının vazgeçilmez yapı taşlarından birisi olagelmiştir. Öte yandan yirminci yüzyıl içerisinde dünya toplumlarının iki büyük savaş yaşamasında milliyetçilik ideolojisi ana faktör olmuştur. Milliyetçilik, her şeyi millî açıdan, kendi ulusunun perspektifinden değerlendiren bir dünya görüşüdür. Milliyetçilik fikrine göre, millet kavramı bireyden, aileden bile üstündür. Bir ideoloji olarak milliyetçilik, kitlelerin ya da toplumların modern dönemde millet olma yolunda rehber edindikleri ilkelerin ülkü hâline gelmesini hedefler. Milliyetçiliğin kökeni ve tezahürleriyle ilgili olarak; bir millete ait olma duygusu, din, dil, etnik yapı gibi sosyo kültürel birçok unsura sık sık vurgu yapılmaktadır. Milliyetçiliğin meşruiyet zeminini oluşturmadaki ana fikri; vatan fikri, tarihî derinlik ve dinî aidiyet özellikle baskındır. Bu durum, geleneksel biçimde insanların dünyayı ve hayatı anlamlandırmasında birinci derecede değerlendirdikleri dinle milliyetçilik arasındaki ilişkinin kurulmasında ve yakın etkileşiminde daha belirgin olabilmektedir.

Peki bizim ülkemizde milliyetçilik nasıl anlaşılmaktadır? Öncelikle memleketimizde son yirmi yıldır yaşanmakta olanlara bakmak gerekir kanısındayım. Aramızda, milliyetçilik derken, "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözünden rahatsız olmakla eşdeğer görenler zuhur etmiştir. Bu sözü yazıldığı yerlerden kazımayı ülkü edinen ne idüğü belirsiz tipolojiler ortaya çıkmıştır.

Şimdi sorarım size; milliyetçilik, "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım…" diye başlayan andımızı okullardan kaldırmak mıdır?

Milliyetçilik, Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk üç maddesini tartışmaya açmak mıdır?

Milliyetçilik, anayasanın 66. maddesindeki "Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür." maddesini tartışmaya açmak, bu cümlede geçen Türk sözcüğünü kaldırarak yerine Türkiye kelimesini koymayı istemek mi olmalıdır?

Milliyetçilik, Barzani ve Şivan Perver'le birlikte gözyaşları dökerek megri megri çekmek midir?

Milliyetçilik, Irak'ta yaratılan sözde Kürdistan özerk bölgesine yardımcı olmak, yardım etmek için de yol, köprü, bina ihalelerini alıp zengin olmaya çalışmak mıdır?

Milliyetçilik, devletin resmî televizyonunda Kırmanç ağzı için TRT Kürdi kanalını açmak ve böylece bir ağzı edebî dil hâline getirerek farklı bir millet yaratmak mıdır?

Milliyetçilik, Oslo'ya devlet temsilcilerini gönderip PKK'nın terörist liderleriyle görüştürmek ve onların taleplerini müzakere etmek midir?

Milliyetçilik, Türk mahkemesinin müebbet hapse mahkûm ettiği bölücü bir katilin mektubunu siyasi rekabet uğruna Diyarbakır meydanında okumak, okutmak mıdır?

Milliyetçilik, Türk mahkemesini Habur sınır kapısına gönderip terör kıyafetleriyle sınırdan içeri giren bölücü teröristleri affetmek ve zafer işaretleriyle yurdumuzda dolaşmalarını seyretmek midir?

Milliyetçilik, Ergenekon, Balyoz vb. adlarla Türk ordusunun general ve subaylarına kumpas kurmak, kumpas kuranlara izin vermek midir?

Milliyetçilik, okullara giriş sorularını çalarak on binlerce gencimizin hakkını gasp etmek, harp okullarımız başta olmak üzere pek çok okula çalınmış sorularla adam yerleştirmek midir?

Milliyetçilik, Türk vatanına Suriyeli ve Afganları doldurarak ülkenin nüfus yapısını değiştirmek ve bu ülkeyi Türk yurdu olmaktan çıkarmak için gayret göstermek midir?

Milliyetçilik, vatanın taşını, toprağını, madenini, fabrikasını, limanını yabancılara satmak mıdır?

Milliyetçilik, Arap’a, Afgan’a, İngiliz’e, Hintliye parayla vatandaşlık satmak mıdır?

Elbette bunların hiçbiri milliyetçilik değildir. Allah böyle milliyetçiliklerden beni ve sizi muhafaza eylesin!

Saygı dolu sevgiyle kalın diyorum...

Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Araştırmacı Yazar Mustafa Orhan ACU
Tüm Makaleler

  • 24.09.2023
  • Süre : 3 dk
  • 1465 kez okundu

Google Ads