Bu Denklem Nasıl Çözülecek?
Muhalefet yeni anayasa teklifini açıkladı ve iktidar tarafında hemen karşı propaganda en üst seviyeden başladı. İktidar kanadı altılı masadan bir şey çıkmadı diye kendince bulabildiği her platformda karşı propagandasını yapıyor artık.
Bazen çok bilinmezli veya çok karmaşık matematiksel bir denklemin çözümü için biz deneme yanılma diyebileceğimiz bir yöntem kullanırız.
Yineleme metodu diye geçiyor anladığım kadarıyla Türkçesi, İngilizcesiyle "iteration method".
Elinizdeki matematiksel denklemi bulmak istediğiniz değişkene göre tekrar düzenlersiniz ve yeni denkleme bulmak istediğiniz değişken için bir başlangıç değeri girerek denklemin yeni bir değer vermesini sağlarsınız.
Denklemin verdiği yeni değeri tekrar değişken yerine girerek yeni bir değer alırsınız. Bu şekilde devam ettiğinizde bir süre sonra girdiğiniz değer ile denklemin verdiği değer birbirine o kadar yakın olur ki, tamam dersiniz, sonuç işte bu değerdir.
Tabii kimi denklemlerde bunu yapmak mümkün olmaz. Sizin girdiğiniz başlangıç değerinden denklem size uzaklaşan bir değer oluştur, yani sonuçlar birbirine yakınlaşan sonuçlar olmaz.
Böyle durumlarda ya başlangıç değerini değiştirmek gerekir ya da baştaki denklemin yeni düzenlemesini tekrar başka türlü yapmak bir çözüm olabilir.
İşte bana bu matematik metodu anımsatıyor toplumsal uzlaşma çabaları. Tanzimattan bu yana geliştirilmeye çalışılan toplumsal uzlaşma bir türlü sonuca ulaşamadı.
Bilmiyorum bu daha ne kadar sürecek böyle, ama anladığım kadarıyla gerçekten körler sağırlar birbirini ağırlar durumu söz konusu son günlerdeki tartışmalarda. Kimse diğerini dinlemiyor, karşıdaki ne istiyor kimsenin umurunda değil. Herkes bir yol tutturmuş, o yolda kendince ilerlemeye çalışıyor.
Muhalefet yeni anayasa teklifini açıkladı ve iktidar tarafında hemen karşı propaganda en üst seviyeden başladı.
İktidar kanadı altılı masadan bir şey çıkmadı diye kendince bulabildiği her platformda karşı propagandasını yapıyor artık. Sanki bunu bekliyorlarmış uzun süredir. Hem de yalan yanlış bir kötüleme. İçeriğine girmeden. Altılı masadan bir şey çıkmadı söylemi yeterli kötülemek için.
Bu beklenen bir tepki tabii ki, doğal olarak kötüleyecekler. Uzanamadığı ciğere pis diyen bir kedi gibi başka ne diyecekler ki? Gelin dediler, beraber yapalım, olmadı, İYİ partiye sen bari gel dediler, o da olmadı. Yapacak tek şey kaldı! Yapılan işi kötüleme. Başka ne bekliyordunuz ki?
Gerçekten bilmiyorum, netice ne olacak. Hep beraber bekleyip göreceğiz. Az kaldı!
Ama başta da dediğim gibi bu iş biraz da çok bilinmezli bir denklem gibi. Eskimiş patlak bir top gibi. Patlayan yeri dikiyorsun, başka bir yerden patlak veriyor.
Aslında bazen galiba eskiyen topu fırlatıp bir kenara atmak ve oyuna yepyeni, gıcır gıcır bir top ile devam etmek en doğrusu olacak gibi geliyor bana.
Bazen yeni bir başlangıç en doğru çözüm olabiliyor.
Bazen denkleme yeni bir başlangıç değeri girdiğinizde sonuca ulaşabiliyorsunuz. Eğer göz göre göre, denklemin verdiği sonuçlar bir öncekinden uzaklaşan sonuçlar oluyorsa, o başlangıç değerinde ısrar etmenin bir anlamı var mı?
Belki de denklemi gerçekten yeniden düzenlemek gerekiyor. Şu anki haliyle başlangıç değeri olarak ne girsen sonuca ulaşamayacaksın belki de.
Bence elde edilen sonuçları iyi değerlendirmek gerekli.
Başta ne denmişti, sonuçta ne oldu? Bunun muhakemesini herkes kendisi yapabilir diye düşünüyorum.
Deneye yanıla biz de öğreneceğiz sonunda sanırım doğru dürüst, insan gibi yaşamayı. Yeter ki doğru başlangıç değeri ile başlangıç yapalım. Yeter ki şansımız yaver gitsin.
Gerçi bu işler öyle pek şansa da bağlı değildir. Bilmek ister, bilgi ister. Çabuk sonuca ulaşmak istiyorsan bileceksin hangi değer ile başlayacağını yineleme metodunda.
Moskova'dan herkese sevgi ve saygılarımla